Ertuğrul KILIÇ
SMMM, Bağımsız Denetçi Sorumlu Ortak
ertugrul.64@gmail.com
GİRİŞ
Günlük hayatımıza, sürekli yeni kavram ve uygulamalar girmektedir. Bunların bir çoğu finansal piyasa uygulamalardan kaynaklanmaktadır. Bir taraftan işletmelerin ihtiyaçları artmakta, diğer taraftan ekonomik ve sosyal gelişmelere göre yeni düzenlemeler gündeme gelmektedir.
Devletin bütçe ihtiyaçları doğrultusunda, vergi düzenlemelerinde normalde gider yazılabilen işletme faaliyetleri için bazende gerekli olan ancak kötüye kullanılabileceği ve vergi kayıp ve kaçağına neden olabileceği düşüncesi ile işletme giderlerine kısıtlamalar getirmektedir. Bu kısıtlama uygulamalarına, vergi hukukunda vergi güvenliği müessesesi denilmektedir.
Bilindiği üzere, 7194 sayılı Kanunla yapılan değişikliklerle, gerek ticaret erbabının( GVK 41Md.)gerekse serbest meslek sahiplerinin ( GVK 68 Md.) binek araçlarının gider ve amortismanları bazı kısıtlamalara tâbi tutulmuştur. Bu kısıtlamalar, kurumlar için de geçerlidir. Binek otomobil kısıtlaması 27.5.2020 günlü Resmi Gazete ’de yayımlanmış ve 311 sayılı Gelir Vergisi Genel Tebliği ile açıklanmıştır.
Binek otomobiller, 87.03 pozisyonunda tanımlanan binek otomobiller ile esas itibarıyla insan taşımak üzere imal edilmiş (87.02 pozisyonuna girenler hariç) (steyşın vagonlar ve yarış arabaları dâhil) hem insan hem eşya taşıyabilen motorlu araçlar gibi çok amaçlı araçları da kapsamaktadır.
Binek otomobillerin gider kısıtlamasınıve açıklanan idari anlayışa uygun, geçerli sınırlar itibariyle yapılan gider uygulaması açısından, mali tablolar, tek düzen muhasebe sistemi uygulama tebliği ve vergi kanunları açısından değerlendirerek yanlış uygulama olarak düşündüğüm muhasebe kayıtlarına dikkat çekmek üzere bir değerlendirme yaptım.
689 DİĞER OLAĞANDIŞI GİDER VE ZARARLAR(-) hesabı uygulamasının muhasebe uygulayıcıları arasında çoğunlukla yanlış şekilde uygulanması nedeniyle bu konuyu biraz daha açık ve detaylandırarak anlatmaya çalıştım.
1-GELİR TABLOSU[1]
a) Gelir Tablosu Tanımı
Gelir tablosu, işletmenin belli bir dönemde elde ettiği tüm gelirler ile aynı dönemde katlandığı bütün maliyet ve giderleri ve bunların sonucunda işletmenin elde ettiği dönem net kârını veya dönem net zararını kapsar.
b) Gelir Tablosu Düzenleme Kuralları
Gelir tablosunun düzenlenmesinde Mali Tablolar İlkelerinde verilmiş açıklamalar esas alınır. Bu tablonun düzenlenmesinde esas faaliyetlerden sağlanan gelir ile süreklilik gösteren diğer olağan faaliyetlerden sağlanan gelir ayrı gösterileceği gibi, süreklilik göstermeyen olağandışı gelirler de ayrı olarak gösterilir. Buna göre, esas faaliyetler için yapılan giderler ile süreklilik gösteren diğer olağan faaliyet giderleri ve süreklilik göstermeyen olağandışı giderler ayrı ayrı gösterilir.
c) Gelir Tablosunun Biçimsel Yapısı
İşletmeler, gelir tablolarının bir örnekliğini sağlayarak karşılaştırılmalarında kolaylık sağlamak ve anlam birliği oluşturmak amacıyla tebliğdeki biçimde düzenlerler.
Gelir Tablosu hesapları arasında mahsup yapılamaz. Tabloda “diğer” başlığı altında gösterilen gelir ve gider unsurlarının ait oldukları grubun toplam tutarının % 20’sini aşması halinde, bu kalem ayrı bir başlık altında ayrıca gösterilir. Tutarı olmayan kalemler gelir tablosunda yer almaz.
2- ZARAR KAVRAMI
Kavram olarak zarar; Bir şeyin, bir olayın yol açtığı çıkar kaybı veya olumsuz, kötü sonuç, ziyan, mazarrat olarak tanımlanmaktadır.[2] Kavramsal olarak zarar kavramının hukuk, muhasebe, iktisat ve vergi alanında yer aldığını görürüz.
Hukuki anlamda zarar kavramı, mal varlığında oluşan azalmayı ifade eder. Hukukta zarar kavramına ilişkin esaslar Borçlar Kanunu ile Ticaret Kanunu içinde düzenlenmiştir. Bu düzenlemelere göre zarar müspet ve menfi olarak kavramı iki şekilde tanımlanmıştır. Sözleşmeye bağlı olarak borçlunun sözleşme hükümlerini hiç yerine getirmemesi veya zamanında yapmamak suretiyle alacaklıyı zarar uğratması “Müspet Zarar” dır. Diğeri ise sözleşmenin sakat olarak yapılması ve bunun sonucu sözleşmenin bir hüküm ifade etmemesi sonucu doğan “Menfi Zarar” dır. Hukukta zarar kavramını, kişinin isteği dışında mal varlığı ile manevi varlığında meydana gelen bir eksilme olarak tanımlamak mümkündür.
Muhasebede zarar kavramı işletmenin yürüttüğü işlem faaliyet sonuçlarıyla ilişkilendirilmiştir. İşlem faaliyeti ise, şirketin finansman veya yatırım kararları dışındaki faaliyetleri ifade eder. İşlem faaliyetlerde varlık veya hizmet tüketiminden dolayı net varlık azalışı olursa bu varlık azalışına “gider/zarar” adı verilir. Muhasebede zarar kavramı “Bilanço Yaklaşımı” ve ” Gelir Yaklaşımı ” olmak üzere iki yaklaşımla tanımlanmıştır.
Bilanço yaklaşımına göre zarar, işletmenin bir faaliyet dönemine ait gelirleri, o dönem giderler toplamından az olması nedeniyle öz sermayede meydana gelen azalışları ifade eder. Gelir yaklaşımında zarar ise, belli bir dönemde işletme faaliyetinin sürdürebilmesi ve bir gelir elde edilmesi dışında; arızi iş veya olaydan dolayı kullanılan ya da tüketilen varlıkların hasılattan düşülen kısmı olarak tanımlanabilir.
“Türk vergi sistemi içinde kavramsal olarak “zarar kavramı” nın tanımı yapılmamıştır. Vergilendirme sürecinde zarar kavramı, vergi matrahının tespitinde “Zarar İndirimi” olarak yer alır. Zarar indiriminin genelde gelir ve kurumlar vergisinde yer almasına bağlı olarak vergi matrahının tespitinde muhasebe kayıtları önem taşır. Çünkü vergi matrahı bir anlamda muhasebe kayıtlarının bir sonucudur. Ancak muhasebedeki zarar ile vergilemedeki zarar arasında farklılık söz konusudur. Ayrıca zararın vergi matrahından indirilebilmesi için vergi kanunlarında öngörülen özellikleri taşıması diğer bir esastır. Vergi kanunları içinde yer alan bu özellikler bir bütün olup hepsinin bir arada olması esastır.”[3]
3-KANUNEN KABUL EDİLMEYEN GİDERLER
Ticari kazancın elde edilmesiyle ilgili olmayan işletme sahibi veya ortakların veya yöneticilerin şahsi veya ailevi harcamaları, işletme yöneticilerinin kusurlarından dolayı ödenen tazminatlar, cezalar, gecikme zamları ve faizleri kanunen kabul edilmeyen gider olup safi kazancın tespitinde gider olarak kabul edilmez ve indirim yapılmaz.
Kanunen kabul edilmeyen giderler vergi açısından önemi işletmenin esas faaliyetlerinde operasyonel işlemler dolayısıyla gider yazılan tutarların gider yazılması dolayısıyla ticari karın ortaya çıkan kısmından beyanname düzenlenirken mali karın tespitinde kara ilave dilmesidir.
4-689. DİĞER OLAĞANDIŞI GİDER VE ZARARLAR(-) HESABI
Muhasebe uygulamaları genel tebliğinde 689 DİĞER OLAĞANDIŞI GİDER VE ZARARLAR(-) hesabı aşağıdaki gibi tanımlanmıştır.
a) Tanımı
Yukarıda( tebliğdeki hesaplar) tanımlanan hesaplar kapsamı dışında kalan diğer olağandışı gider ve zararlar bu hesapta izlenir.
b) İşleyişi
Yukarıda tanımlanan hesaplar dışında kalan diğer olağandışı gider ve zararlar ortaya çıktığında bu hesaba borç, ilgili hesaba alacak yazılır. Hesap alt bölümlenmeleri aşağıdaki gibi yapılabilir.
689 DİĞER OLAĞANDIŞI GİDER VE ZARARLAR(-)
1 | Mali Duran Varlıklar Satış Zararları |
2 | Maddi Duran Varlık Hasarları |
3 | Değersiz Alacaklar |
4 | Gider Yazılan Sayım Ve Tesellüm Noksanları |
5 | Bağış ve Yardımlar |
6 | Çalınan Varlıklar |
7 | İndirilemeyen Katma Değer Vergisi |
8 | Elden Çıkarılacak Stoklar Ve Maddi Duran Varlık Satış Zararları |
9 | Kamuya Olan Borçlar Üzerinden Hesaplanan Gecikme Faizi, Gecikme Zammı, Para Cezaları ve İdari Para Cezaları |
10 | Ödenen Tazminat ve Hasar Tazminatları |
11 | Değersiz Mallar |
“4.1-Mali Duran Varlıklar Satış Zararları
İştirakler ve bağlı ortaklıkların kayıtlı değerinin altında satılması uğranılan zarar bu hesaba borç kaydedilir.
4.2-Maddi Duran Varlık Hasarları
Maddi duran varlıkların hasara uğraması ile yapılan giderler bu hesaba borç kaydedilir. Sigortadan alınan hasar tazminatını aşan tutar ticari kazançtan indirilir.
4.3- Değersiz Alacaklar
Tahsiline imkân kalmayan alacaklar (VUK 322) bu hesaba aktarılır ve ticari kazançtan indirilir.
4.4-Gider Yazılan Sayım Ve Tesellüm Noksanları
Dönem içinde yapılan sayımlar sonucu saptanan ve bekletilmesine ve de araştırılmasına gerek görülmeyen, bu nedenle de hesapları düzeltilen kasa, stok ve Maddi duran varlık noksanları bu hesaba aktarılır. Noksanlıkların ticari kazançtan indirimi kabul edilmediğinden ayrıca nazım hesaplarda izlenir.
4.5-Bağış ve Yardımlar
İşletmenin nakdi ve Maddi bağış ve yardımları bu hesaba alınır. Stok ve Maddi duran varlık gibi KDV konusuna giren bağış ve yardımların alışlarında yüklenilen KDV düzeltilir.
4.6-Çalınan Varlıklar
Hırsızlık nedeni ile çalınan varlıklar kayıtlı değeri ile bu hesaba aktarılır. Hırsızlık konusu stok ve Maddi duran varlıkların alış vesikalarında gösterilen katma değer vergisi düzeltilir. Çalınan varlıkların ticari kazançtan indirimi kabul edilmediğinden ayrıca nazım hesaplarda izlenir.
4.7-İndirilemeyen Katma Değer Vergisi
Hırsızlık, zayi ve benzeri nedenlerle teslim imkânı bulunmayan varlıkların alış vesikalarında gösterilen alındığı dönemde indirim konusu yapılan katma değer vergisi düzeltme işlemlerinde hesaplanan katma değer vergisi ile bağışlanan stok ve Maddi duran varlıkların emsal bedeli üzerinden hesaplanan katma değer vergisi bu hesaba borç yazılır.
Hırsızlık gibi ticari kazançtan indirimi kabul edilmeyen olaylara ilişkin hesaplanan ve düzeltilen katma değer vergisinin ticari kazançtan indirimi de kabul edilmediğinden ayrıca nazım hesaplarda izlenir.
4.8- Elden Çıkarılacak Stoklar Ve Maddi Duran Varlık Satış Zararları
Elden çıkarılacak stoklar ve Maddi duran varlıkların kayıtlı değerinin altında satılması ile oluşan zararlar bu hesaba kaydedilir.
4.9- Kamuya Olan Borçlar Üzerinden Hesaplanan Gecikme Faizi, Gecikme Zammı, Para Cezaları ve İdari Para Cezaları
Kamuya olan borçlar üzerinden yürütülen gecikme zammı, gecikme faizleri ile her türlü vergi cezaları, idari para cezaları tahakkuk ettiğinde bu hesaba kaydedilir. Gecikme Zammı, Gecikme faizi ve idari para cezalarının ticari kazançtan indirimi kabul edilmediğinden ayrıca nazım hesaplarda izlenir.
4.10- Ödenen Tazminat ve Hasar Tazminatları
İşletme faaliyetleri sonucunda hasar ve zarara uğrayan üçüncü şahısların, uğradıkları hasar ve zararın tazmini için yapılan ödemeler bu hesaba borç kaydedilir. Yapılan ödemelerden işle ilgili bulunan ‘KVK 11/g beni’ Sözleşmelerde ceza şartı olarak konulan tazminatlar hariç olmak üzere kurumun kendisinin, ortaklarının, yöneticilerinin ve çalışanlarının suçlarından doğan maddî ve manevî zarar tazminat giderleri’ kapsamındaki ödemeler hariç dönem ticari kazancından indirilir
4.11- Değersiz Mallar
Kaza, yangın, su basması ve deprem nedeni ile zayi olan mallar ve bunların alış faturaları üzerinde hesaplanan katma değer vergisi bu hesaba alınır. Zayi olan Varlıklara ilişkin kaza mercileri ve takdir komisyonu raporu bulananlar ticari kazançtan indirilir.
Değersiz malların ve imha edilen malların alış faturalarında gösterilen katma değer vergisi düzeltilir. Ticari kazançtan indirimi kabul edilen değersiz malların alış vesikalarında gösterilen KDV’nin ticari kazançtan indirimi kabul edilir.
Ticari kazançtan indirimi kabul edilmeyen değersiz mallar ve bu mallara ait KDV ayrıca nazım hesaplarda izlenir.” [4]
5-BİNEK OTOMOBİLİ GİDER KISITLAMASI UYGULAMASI VE MUHASEBE KAYIDI
7194 sayılı DİJİTAL HİZMET VERGİSİ İLE BAZI KANUNLARDA VE 375 SAYILI KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMEDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN ile Gelir Vergisi Kanunu’nun “İndirilecek Giderler” başlıklı 40’ıncı ve “mesleki giderler” başlıklı 68’inci maddelerinde birtakım değişiklikler yapılmıştır. Söz konusu düzenlemeler 1.1.2020 tarihinden itibaren başlayan vergilendirme dönemi gelir ve kazançlarına uygulanmak üzere 7.12.2019 tarihi itibariyle yürürlüğe girmiştir.
Faaliyetleri kısmen veya tamamen binek otomobillerinin kiralanması veya çeşitli şekillerde işletilmesi olanların bu amaçla kullandıkları hariç olmak üzere, özel tüketim vergisi ve katma değer vergisi hariç ilk iktisap bedeli 2021 yılı için 170 bin TL’yi, söz konusu vergilerin gider yazılmayıp maliyet bedeline eklendiği veya binek otomobilin ikinci el olarak iktisap edildiği hâllerde amortismana tabi tutarı 320 bin TL’yi aşan binek otomobillerinin her birine ilişkin ayrılan amortismanın en fazla bu tutarlara isabet eden kısmı gelir ve kurumlar vergisi açısından safi kazancın tespitinde gider olarak dikkate alınabilecektir.[5]
Binek otomobillere ilişkin giderlerin en fazla %70’i, gelir ve kurumlar vergisi açısından safi kazancın tespitinde gider olarak indirim konusu yapılabilecektir.[6]
Birçok meslek sitesinde binek otomobil için yapılan kısıtlama 689 DİĞER OLAĞANDIŞI GİDER VE ZARARLAR(-) hesabına kayıt yapılarak işletmenin diğer olağandışı bir zararı gibi gösterilmektedir. Yukarıda zarar kavramı ile bu hesabın uygulamasınıanlatmaya çalıştığımız gider kısıtlamaları diğer olağandışı bir zarardan dolayı ortaya çıkmamaktadır.
İşletmenin faaliyeti sonucu ortaya çıkan aslında kullanıldığı işletme fonksiyonundaki yere göre değişen ancak gider olan bir işlemden ortaya çıkmaktadır.
Gider; İşletmeye ekonomik yarar sağlamak amacıyla yapılan bir harcama veya tüketimdir. Eğer bir harcama ya da varlık (veya hizmet) tüketimi işletmeye ekonomik yarar sağlıyorsa gider olarak adlandırılır. Eğer yarar sağlamıyorsa “zarar” olarak adlandırılır.
Normal hayatın akışına göre işletme faaliyetini sündürmüş olsa idi bu harcama işletmenin giderleri arasında yer alacaktı. Ancak kamu idaresi vergi güvenliğini sağlamak, fazla ve yersiz kullanımları önlemek üzere bazı giderleri kısıtlayarak mali karın oluşmasında safi kardan indirilmesine izin vermemektedir.
İşletmenin bir dönem faaliyet sonuçlarını gösteren Gelir Vergisi tablosu düzenlenmesinde esas faaliyetlerden sağlanan gelir ile süreklilik gösteren diğer olağan faaliyetlerden sağlanan gelir ayrı gösterileceği gibi, süreklilik göstermeyen olağandışı gelirler de ayrı olarak gösterilir şeklinde ifade edilmektedir. İşletmenin faaliyetlerinden dolayı süreklilik gösteren ve gelir tablosu düzenleme esasına uygun şekilde mali tabloda yer alması tek düzen muhasebe uygulama tebliğinin ortaya koyduğu bir durum olarak gözükmektedir.
Yukarıda ortaya konulmaya çalışılan vergi tekniği, muhasebe uygulama tebliğinde belirtilen mali tablolar düzenleme esasları binek otomobil için yasayla getirilen kısıtlama DİĞER OLAĞANDIŞI GİDER VE ZARARLAR(-) olarak anlam bulmamaktadır.
ÖRENEK-1: Ertuğrul KılıçMakina Sanayi A.Ş. Yönetimin ( pazarlama elemanlarının) kullanması amacıyla 1.3.2021 tarihinde Acil Filo Kiralama Ltd. Şti.’denbir yıllığına iki binek otomobili kiralamıştır. Her bir aracın KDV hariç aylık kira bedeli olan 7.000 TL, 01.03.2021 tarihinde Acil Filo Kiralama Ltd. Şti.’nin faturasına istinaden Mart/2021 kira ödemesi olarak banka hesabından ödenmiştir.
Kiralanan araçlar,Genel Yönetim birimi adına kullanılmıştır;
770. GENEL YÖNETİM GİDERLERİ | 14.360 | ||||
770.05.02 | Taşıt Kiralama Binek Otomobil Giderleri | 12.000 | |||
770.05.09 | Binek Otomobili Kabul Edilmeyen Giderler | 2.360 | |||
191.KDV | 2.160 | ||||
102. BANKALAR | 16.520 | ||||
950.KAN. KABUL ED.GİDERLER | 2.360 | ||||
950.05.02.Binek Oto.K.K.E.Giderler | 2.360 | ||||
951. KAN. KABULED.GİD. KARŞILIĞI | 2.360 | ||||
951.05.02.Binek Oto. K.K.E.G.Karşılığı | 2.360 | ||||
b)Kiralanan araçlar, Pazarlama Faaliyetleri için kullanılmıştır;
760. PAZARLAMA SATIŞ VE DAĞITIM GİDERLERİ | 14.360 | |||||
760.05.02 | Taşıt Kiralama Binek Otomobil Giderleri | 12.000 | ||||
760.05.09 | Binek Otomobili Kabul Edilmeyen Giderler | 2.360 | ||||
191.KDV | 2.160 | |||||
102. BANKALAR | 16.520 | |||||
950.KAN. KABUL ED.GİDERLER | 2.360 | |||||
950.05.02.Binek Oto.K.K.E.G. | 2.360 | |||||
951. KAN. KABULED.GİD. KARŞILIĞI | 2.360 | |||||
950.05.02.Binek Oto.K.K.E.G.Karşılığı | 2.360 | |||||
ÖRENEK-2: Ertuğrul KılıçMakina Sanayi A.Ş. yönetimin (pazarlama elemanlarının ) kullanması amacıyla 1.3.2020 tarihinde Binek taşıt alınmış olup, Taşıt araçlarının KDV hariç aylık akaryakıt bedeli olan 3.000 TL.Nakitve Taşıt BakımOnarım giderleri olarak 5.000 TL 01.03.2021 tarihindeAcer ServisAkaryakıt Ltd. Şti.’nin faturasına istinaden Mart/2021 giderleri ödemesi olarak banka hesabından ödenmiştir.
a)Akaryakıt ve Bakım Onarım giderlerinin Genel Yönetim giderinde muhasebeleştirilmesi;
770. GENEL YÖNETİM GİDERLERİ | 8.432 | ||||||
770.05.01 | Taşıt Genel Bakım Onarım Giderleri | 3.500 | |||||
770.05.03 | Genel Taşıt Akaryakıt Giderleri | 2.100 | |||||
770.05.09 | Binek Otomobili Kabul Edilmeyen Giderler | 2.832 | |||||
191.KDV | 1.008 | ||||||
100. KASA | 3.540 | ||||||
102. BANKALAR | 5.900 | ||||||
950.KAN. KABUL ED.GİDERLER | 2.832 | ||||||
950.05.02.Binek Oto.K.K.E.Giderler | 2.832 | ||||||
951. KAN. KABUL ED.GİD. KARŞILIĞI | 2.832 | ||||||
951.05.02.Binek Oto. K.K.E.G.Karşılığı | 2.832 | ||||||
b)Akaryakıt ve Bakım Onarım giderlerinin Pazarlama giderinde muhasebeleştirilmesi;
760. PAZARLAMA SATIŞ VE DAĞITIM GİDERLERİ | 8.432 | ||||||
760.06.01 | Taşıt Genel Bakım Onarım Giderleri | 3.500 | |||||
760.06.03 | Genel Taşıt Akaryakıt Giderleri | 2.100 | |||||
760.06.09 | Binek Otomobili Kabul Edilmeyen Giderler | 2.832 | |||||
191.KDV | 1.008 | ||||||
100. KASA | 3.540 | ||||||
102. BANKALAR | 5.900 | ||||||
950.KAN. KABUL ED.GİDERLER | 2.832 | ||||||
950.05.02.Binek Oto.K.K.E.Giderler | 2.832 | ||||||
951. KAN. KABUL ED.GİD. KARŞILIĞI | 2.832 | ||||||
951.05.02.Binek Oto. K.K.E.G.Karşılığı | 2.832 | ||||||
SONUÇ
İşletmelerin normal işlem akışı içerisinde faaliyetlerini sürdürmek üzere yatırım ve maliyetleri dışında giderleri oluşmaktadır. Gider;İşletmeye ekonomik yarar sağlamak amacıyla yapılan bir harcama veya tüketimdir. Eğer bir harcama ya da varlık (veya hizmet) tüketimi işletmeye ekonomik yarar sağlıyorsa, gider olarak adlandırılır. Eğer yarar sağlamıyorsa “zarar” olarak adlandırılır.
Zarar, vergi kanunlarımızda tanımlanmamıştır. Ancak vergi hukuku açısından ticari karın elde edilmesi gelir vergisi kanunda tanımlanmıştır. Gelir vergisi ve Kurumlar vergisi kanunda tanımlanan safi kardan, işletmenin faaliyetleri için yapmış olduğu maliyet ve giderler indirilerek ticari karelde edilmektedir. Vergi idaresi, verginin güvenliğinin sağlanması ve giderlerin kötüye kullanılmasını ve vergi matrahının aşındırılmasını önlemek için bazı giderleri kısıtlamakta ve mali karın oluşumunda bu giderleri kabul etmemektedir.
İşletmenin gelir ve giderlerini belirli bir düzen içerisinde fonksiyonlarına ve çeşitlerine göre düzenleyerek anlaşılır bir şekilde kayıt altına alınmasına muhasebe denilmektedir. Kayıt altına alınan kayıtlardan dönemsellik ilkesi gereği işletmenin bir döneme ait mali durumu ile bir döneme isabet eden faaliyet performansını gösteren gelir tablosu düzenlenmektedir. Mali tablo ilkeleri işletmelerin finansal durumlarını ve bölümler arası ilişkilerini bir düzen içerisinde bu tablolardan yararlananların hizmetine sunmaktadırlar.
Mali tablo düzenleme ilkelerine göre işletmeler durumlarını en anlaşılır açık şekilde sunarlar. İşletmenin, işlem faaliyetlerinden kaynaklanan giderler, ilgili muhasebe kayıtlarına yanlış yapılır ise tablolara da yanlış ve eksik veya fazla yansıyacaktır. İdarenin esas amacı mali karın, yani vergi matrahının doğru tespit edilmesi olurken yapmış olduğu kanunlarla buna ilişkin sınırlamalar ve düzenlemeler yaparlar. Bu düzenlemeler mali tabloların oluşma ilkelerini zedelemeden ve işletmenin gerçek durumunu yansıtacak şekilde oluşmasının sağlanmamasını da amaç edinmektedirler.
Binek otomobillerin gider kısıtlaması uygulaması yasallaştıktan sonra birçok muhasebe sitelerinde kayıt uygulamaları, gelir tablosu ilkesine aykırı bir şekilde 689 DİĞER OLAĞANDIŞI GİDER VE ZARARLAR(-) hesabı kullanılarak, muhasebe kayıtlarının yapıldığı gözlenmektedir. Binek otomobilleringider kısıtlaması uygulaması nezdinde, gider kısıtlamalarının bir zarardan mı yoksa başka bir uygulamadan mı kaynaklandığına dikkat çekmektir. Yanlış muhasebe uygulaması yerine, doğrusunun mali tablo ilkeleri ve muhasebe uygulama tebliğ gereği DİĞER OLAĞANDIŞI GİDER VE ZARARLAR(-) hesabına değil, mali karın tespit edilmesinden kaynaklandığını ve bu hesap içerisinde gösterilemeyeceğini açıklamayaçalıştım.Yanlış uygulamaların düzeltilmesi, uygulayıcıların kanunlar karşısında hata ile karşılaşmamalarına dikkat çekmek için yukarıda açıklanan gerekçelerışığındadikkatlerine ve değerlendirmelerine sunmak istedim.
[1]26.12.1992 tarih 21447 R.G, 1 Seri No’lu Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği
[2] Çevirim içi; https://sozluk.gov.tr/ 15.03.2021
[3] Çevirim içi; https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/452463 15.03.2021
[4] Ertuğrul Kılıç, Yayınlanmak üzere olan “Vergi kanunlarına göre muhasebe kayıtlarının uygulaması” adlı muhasebe kitabı çalışmasından alınmıştır.
[5]Bu konuya ilişkin muhasebe kayıt örneği yapılmamıştır. Başka bir makale konusu olarak incelenecektir.
[6] Uygulamada ve günlük muhasebe işlemlerinde en çok bu konuyla karşılaşıldığından örnekleme bu konuya ayrılmıştır.
Kaynak: SMMM – Bağımsız Denetçi Sorumlu Ortak Ertuğrul KILIÇ’ın özel İzni ile yayınlanmıştır. Ertuğrul Kılıç tarafından bize şahsen iletilen ve Yaklaşım Dergisi’nin Nisan 2021/341 sayısında yayınlanan yazının tüm hakları ve sorumluluğu yazara aittir.
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.