Ana Sayfa Muhasebe Bilmeden satışını çalıntı kredi kartı ile tahsil eden ve parayı bankaya iade...

    Bilmeden satışını çalıntı kredi kartı ile tahsil eden ve parayı bankaya iade eden işletme bunu gider yazabilir mi?

    152
    0

    Mükellefimiz çalıntı kartı kullanan birine satış yapmıştır. Banka hesaba geçen bu tutarı geri çekmiştir. Bankanın hesaptan aldığı bedel gidere atılır mı? Kesilen fatura için gider pusulasımı kesilmeli?

    Fatura bedeli KKEG hesabına yazılır.


    İLİNTİLİ İÇERİK

    T.C.

    GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

    GAZİANTEP VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

    Mükellef Hizmetleri Usul Müdürlüğü

    Sayı

    :

    72788441-105-7317

    28.01.2019

    Konu

    :

    KDV indiriminden çıkarılan SMİYB niteliğindeki faturaya ilişkin Form Ba bildiriminde düzeltme yapılıp yapılamayacağı hk.

    İlgide kayıtlı özelge talep formunuz ve eklerinin incelenmesinden; “Mükellefiyetinizin bağlı olduğu … Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından Katma Değer Vergisi Uygulama Genel Tebliğin “IV/E” bölümünün (3.5.) ve (4.5.) numaralı maddelerine istinaden şirketiniz hakkında sahte belge veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge kullanmaya ilişkin tespit yapıldığı, söz konusu işlemin 2014/08 döneminde almış olduğu mala ilişkin olduğu ve düzenlenen faturaya ait tutarın şirketin kredi kartıyla ödendiği, ilgili Tebliğe göre faturada yer alan KDV’yi indiriminden çıkararak ilgili dönem KDV beyannamesini düzelttiği, ancak bu duruma ilişkin Form Ba bildiriminde düzeltme yapılıp yapılmayacağı” hususunda Başkanlığımız görüşünün talep edildiği anlaşılmıştır.

    3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 29/1 inci maddesinin (a) bendinde; “Mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirebilecekleri, …”, aynı Kanunun 34/1 inci maddesinde; “Yurt içinden sağlanan veya ithal olunan mal ve hizmetlere ait katma değer vergisi, alış faturası veya benzeri vesikalar ve gümrük makbuzu üzerinden ayrıca gösterilmek ve bu vesikalar kanuni defterlere kaydedilmek şartıyla indirilebileceği” belirtilmektedir.

    213 Sayılı Vergi Usul Kanununun 3 üncü maddesinin (b) bendinde; “Vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin yemin hariç her türlü delille ispatlanabileceği, ancak vergiyi doğuran olayla ilgisi tabii ve açık bulunmayan şahit ifadesinin vasıtası olarak kullanılamayacağı, iktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliğine göre normal ve mutad olmayan bir durumun iddia olunması halinde ispat külfetinin bunu iddia eden tarafa ait olduğu” hükmü yer almaktadır.

    Aynı Kanunun 227 nci maddesinde; bu kanunda aksine hüküm olmadıkça, bu kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsiki mecburi olduğu229-242 nci maddelerinde de bu Kanuna göre düzenlenmesi ve alınması gereken vesikalara ait hükümlerine yer verilmiştir.

    Bilindiği üzere, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 148, 149 ve mükerrer 257 nci maddelerinin Maliye Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak, bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerin belirli bir haddi aşan mal ve hizmet alımlarını “Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Ba)” ile mal ve hizmet satışlarını ise “Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Bs)” ile bildirimleri verme yükümlülüğüne yönelik uyulacak usul ve esaslar sırasıyla 350, 362 ve 381 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğleri ile duyurulmuştur.

    Söz konusu yükümlülüğün 2010 yılı ve müteakip yılların aylık dönemlerinde yerine getirilmesinde uyulacak usul ve esaslar ile bildirim hadleri 396 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğ ile yeniden belirlenmiştir.

    Buna göre, 396 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğ’in;

    (1.2.1.) numaralı maddesinde, “bildirim mecburiyeti bulunan mükelleflerce yapılan her türlü mal ve/veya hizmet alış ve satışları, bunlara ilişkin belgenin türüne bakılmaksızın (Fatura, irsaliyeli fatura, serbest meslek makbuzu, müstahsil makbuzu, gider pusulası, akaryakıt pompalarına bağlı ödeme kaydedici cihaz fişi ve yolcu bileti gibi) Form Ba ve Form Bs bildirimine dâhil edilecektir.”,

    (1.2.2.) numaralı maddesinde, “mükelleflerin 2010 yılı ve müteakip yılların aylık dönemlerine ilişkin mal ve/veya hizmet alışları ile mal ve/veya hizmet satışlarına uygulanacak had 5.000 TL olarak yeniden belirlenmiştir. Buna göre bir kişi veya kurumdan katma değer vergisi hariç 5.000 TL ve üzerindeki mal ve/veya hizmet alışları “Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Ba)” ile bir kişi veya kurumdan katma değer vergisi hariç 5.000 TL ve üzerindeki mal ve/veya hizmet satışları “Mal ve Hizmet Satımlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Bs)”nun Tablo II alanında bildirilecektir.”,

    (2.1.) numaralı maddesinde, “yükümlülük kapsamındaki mükelleflerin mal ve/veya hizmet alış/satışlarının aylık dönemler itibariyle bildirilmesi gerekmektedir. Mal ve/veya hizmet alış/satışlarının bildirilecekleri aylık dönemler, bunlara ilişkin belgelerin düzenlenme tarihi dikkate alınarak belirlenir.”,

    (2.2.1.) numaralı maddesinde, “mükellefler söz konusu bildirim formlarını, aylık dönemler halinde düzenlemek ve takip eden ayın birinci gününden itibaren son günü akşamı saat 24:00’e kadar sistem üzerinden onaylamak suretiyle göndermekle yükümlüdürler.“,

    (4.1.) numaralı maddesinde, “bildirim formlarını bu Tebliğde belirlenen süreler içinde vermeyen, eksik veya yanıltıcı bildirimde bulunan mükellefler hakkında 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 355 inci maddesi hükmü uyarınca cezai işlem uygulanacaktır. Söz konusu cezai işlemin uygulamasında, Ba ve Bs bildirim formları tek bir form olarak değerlendirilecek ve tek özel usulsüzlük cezası kesilecektir.”,

    (4.2.1.) numaralı maddesinde, “mükellefler elektronik ortamda gönderip onayladıktan sonra, bildirimlerinde hata veya eksiklik bulunduğunu tespit etmeleri halinde, bunları yeniden düzenleyerek göndermek suretiyle düzeltme yapabilirler. Ba ve Bs bildirim formlarından herhangi birinde hata yapıldığının belirlenmesi halinde, sadece hata yapılan bildirim formunun düzeltilerek gönderilmesi gerekmektedir.”,

    (4.2.2.) numaralı maddesinde, “düzeltme işlemlerinde, hatalı veya eksik olarak düzenlenmiş bulunan bildirim formları tamamen iptal edilmekte ve düzeltmeleri içerecek şekilde düzenlenerek verilen bildirim formu geçerli kabul edilmektedir. Dolayısıyla, düzeltme amacıyla düzenlenen bildirim formlarının, daha önce bildirimde bulunulmamış gibi tüm alış-satış bilgilerini içerecek şekilde doldurulması gerekmektedir.”,

    (4.2.3.) numaralı maddesinde, “bildirimlerin verilme süresi içerisinde yapılan düzeltmelerde herhangi bir ceza uygulanmayacak olup, bu süre geçtikten sonra yapılan düzeltmelerde ise, düzeltilen her bir form için ayrı ayrı olmak üzere Vergi Usul Kanununun mükerrer 355 inci maddesi hükmü uyarınca işlem yapılacaktır.”

    şeklinde belirtilmiştir.

    Yukarıda yer alan hüküm ve açıklamalar göre; mükellefler, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirebilmeleri için, öncelikle bahsi geçen belgelerin gerçeği yansıtması ve kanuni defterlere kaydedilmesi gerekmektedir. Bu durumda haklarında sahte belge veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge (SMİYB) düzenleme veya kullanma tespiti bulunan mükellefler, yasal defter ve belgelerine kaydettiği mal ve/veya hizmet alışına ilişkin düzenlenen faturanın KDV tutarını ilgili dönem KDV beyannamesinden tenzil etmek suretiyle KDV beyannamesini düzeltmeleri halinde, söz konusu faturaya ait tutarın ilgili dönem Form Ba bildiriminden de çıkarılarak, bildirim formunun ilgili Genel Tebliğde belirlenen usul ve esaslara göre düzeltilmesi gerekmektedir.


    Kaynak: GİB, İSMMMO
    Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


    Önceki İçerikYetki belgesi ile taşınmaz ticareti yapanlar KDV için özel matrah uygulamasından yararlanır mı?
    Sonraki İçerikİşletmemiz V.U.K yönetmelik hükümlerine tabi değildir ibaresi bulunan faturalardaki KDV indirim konusu yapılabilir mi?

    CEVAP VER

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz