Dr. Numan Emre ERGİN
Avukat, YMM, E. Hesap Uzmanı
n.emre.ergin@hotmail.com
2019 yılı sonunda yayımlanan 7194 sayılı Kanun ile ücret gelirlerinin vergilendirilmesi ve beyanında önemli değişiklikler yapılmıştır. Söz konusu yasal düzenleme uyarınca, 2020 yılında elde edilen ücret gelirlerinin belli bir tutarı aşması halinde ilk kez gelir vergisi beyannamesi verilmesi gerekecektir.
Değişiklik öncesinde tek işverenden alınan ve tevkifat suretiyle vergilendirilmiş olan ücretler için tutarı ne olursa olsun beyanname verilmesi gerekmiyordu. Birden fazla işverenden ücret alınması durumunda ise birden sonraki işverenden alınan ücretlerin toplamının Gelir Vergisi Kanunu (GVK)’nun 103’üncü maddesinde yazılı tarifenin ikinci gelir diliminde yer alan tutarı aşması halinde bütün işverenlerden elde edilen ücretlerin beyan edilmesi gerekiyordu. Kanun lafzına bakıldığında, birden fazla işverenden ücret alma durumunun aynı anda mı sağlanması gerektiği, yoksa yıl içerisinde iş değiştirme halinde sonraki işverenlerin de mi bu kapsamda değerlendirileceği çok açık değildir. Ancak kanun koyucunun artan oranlı tarifeyi uygulama iradesi, Gelir İdaresinin yorumları sonucunda yıl içinde iş değiştirilmesi durumunda da birden fazla işverenden ücret alınması durumu oluştuğu yorumu yerleşmiş durumdaydı. Hazine ve Maliye Bakanlığı da yakın zamanda yıl içinde iş değiştirenlerden beyanname vermesi gerektiği halde beyanname vermeyenler nezdinde incelemeler yapıp cezalı tarhiyatlar yapmasıyla konu kamuoyunun gündemine gelmişti.
7194 sayılı Kanun ile yapılan yasal değişiklik sonrasında 1.1.2020 yılı sonrasında tek işverenden elde edilen ve tutarı GVK’nın 103. maddesinde yazılı tarifenin dördüncü gelir diliminde yer alan tutarı (2020 yılı için 600.000 TL) aşan ücret geliri elde edenlerin de gelir vergisi beyannamesi vermesi gerekecektir. Konuya ilşikin detaylı açıklamalar 311 seri numaralı Gelir Vergisi Genel Tebliği (Tebliğ)’nde yapılmıştır. Bu durumda, aşağıdaki hallerde 2020 yılı ücret gelirlerinin beyan edilmesi gerekmektedir.
• Tek işverenden ücret geliri elde eden mükelleflerin ücret gelirleri toplamının (brüt ücret) 2020 yılı için 600.000 TL’yi aşması,
• Birden fazla işverenden ücret geliri elde eden mükelleflerin, birinci işverenden aldıkları ücret gelirleri de dâhil olmak üzere ücretleri toplamının 2020 yılı için 600.000 TL’yi aşması,
• Birden fazla işverenden ücret geliri elde eden mükelleflerin, birinci işverenden aldıkları ücret 600.000 TL’yi aşmıyorsa ama birden sonraki işverenden alınan ücretleri toplamının 2020 yılı için 49.000 TL’yi aşması.
Birden fazla işverenden ücret alınması halinde, birinci işverenden alınan ücretin hangisi olacağı ücretli tarafından serbestçe belirlenebilecektir. Ücret gelirlerinin beyan edilip edilmeyeceği ücret gelirleri açısından kendi içinde değerlendirilecek olup diğer gelirlerin bulunması halinde bu gelirler hesaplamaya dahil edilmeyecek, diğer gelirlerin beyan edilip edilmeyeceğinin tespitinde de ücret gelirleri hesaplamaya dahil edilmeyecektir.
Ücret gelirleri dışında, gelir vergisinin konusuna giren başka gelir unsurları da (ticari ve zırai kazanç, serbest meslek kazancı, gayrimenkul sermaye iradı, menkul sermaye iradı, diğer kazanç ve iratlar) elde edilmişse, bu gelirlerin tamamı için tekbir beyanname verilecektir. Bu durumda gelir vergisinin hesaplamasının nasıl yapılacağı 75 sayılı Gelir Vergisi Sirkülerinde açıklanmıştır.
Gelir vergisi beyannamesi Mart ayı sonuna kadar verilecek olup yıl içerisinde kesilen stopajlar beyan edilen vergiden mahsup edilecek, mahsup sonrası vergi çıkması halinde Mart ve Temmuz aylarında iki eşit taksitte ödenecektir. Yıl içinde kesilen stopajların daha fazla olması halinde ise aradaki farkın bir yıl içinde vergi dairesine başvurularak mahsuben veya nakden iade alınması mümkündür. 10.000 TL’ye kadar olan nakden iadeler teminat veya rapor alınmadan, 100.000 TL’ye kadar olan iadeler YMM Raporu ile bu tutarı aşan iadeler ise vergi inceleme raporu ile yapılmaktadır.
Kamudaki çalışanların durumu
Tebliğde, 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu uyarınca genel yönetim kapsamındaki kamu idareleri ile bu idarelere bağlı, ilgili ve ilişkili kurum ve kuruluşlarda (ticaret şirketleri hariç) çalışan personelin, yıl içerisinde bu kapsamdaki diğer kurum ve kuruluşlardan da ücret alması veya bu kapsamdaki diğer bir kurum ve kuruluşa nakil olması durumunda, elde ettikleri ücretlerin tek işverenden alınan ücret olarak değerlendirileceği belirtilmiştir.
Aynı yıl içerisinde birden fazla kamu kurumundan çeşitli adlarla ücret alan personel bulunduğu gibi atama, nakil ve benzeri sebeplerle bir kurumdan diğer bir kuruma geçen personel de bulunmaktadır. Bu çerçevede, genel yönetim kapsamındaki idareler ile bu idarelere bağlı, ilgili ve ilişkili kurum ve kuruluşlar (ticaret şirketleri hariç), bu idarelerde çalışanların ücretlerinin vergilendirilmesinde tek işveren olarak değerlendirilecektir. Genel yönetim kapsamındaki idareler ile bu idarelere bağlı, ilgili ve ilişkili kurum ve kuruluşlarda (ticaret şirketleri hariç) çalışan personelin, aynı yıl içerisinde atama, nakil ve benzeri sebeplerle tek işveren olarak değerlendirilen diğer bir kuruma geçmesi veya birden fazla kurumdan ücret geliri elde etmesi durumunda, bu personelin elde ettiği ücret gelirlerinin toplamı, kümülatif matrah esas alınmak suretiyle vergilendirilecektir. Bu durumda, söz konusu idarelerde çalışanların stopaj yoluyla vergilendirilmiş tek işverenden aldıkları bu ücretleri 2020 yılı için 600.000 TL’yi aşmaması halinde, bu gelirler için beyanname verilmeyecektir.
Genel yönetim kapsamındaki idareler ile bu idarelere bağlı, ilgili ve ilişkili kurum ve kuruluşlarda çalışan personelin; aynı yıl içerisinde, bunlar dışında bir işverenden de ücret geliri elde etmesi veya görevinden ayrılarak bu işveren nezdinde çalışmaya başlaması durumunda, söz konusu personelin ücret matrahları birbiri ile ilişkilendirilmeksizin her bir işverenden elde edilen ücret ayrı ayrı gelir vergisi tevkifatına tabi tutulacaktır. Bu durumda, birden sonraki işverenden alınan ücretlerin toplamının, 2020 yılı için 49.000 TL’yi aşması veya bu tutarı aşmamakla birlikte her iki işverenden aldığı ücret geliri toplamının 2020 yılı için 600.000 TL’yi aşması halinde, ücret gelirlerinin tamamı beyan edilecektir.
Özel sektör çalışanlarının durumu
Özel sektör çalışanları aşağıdaki durumlarda birden fazla işverenden ücret elde etmiş sayılacaklardır.
• Bir özel sektör işvereninin yanında çalışan hizmet erbabının, yıl içerisinde bu işverenden elde ettiği ücretinin yanısıra, başka bir özel sektör işvereninden ya da kamu kurum veya kuruluşundan da elde ettiği ücret gelirleri.
• Aynı takvim yılı içinde bir özel sektör işvereninin yanında çalışmakta iken, işten ayrılarak başka bir özel sektör işvereninin yanında ya da kamu kurum veya kuruluşunda çalışmaya başlanılması nedeniyle elde ettiği ücret gelirleri.
• Aynı takvim yılı içinde, gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerinin yanında çalışan hizmet erbabının, söz konusu mükelleflerin ortağı oldukları iş ortaklığı veya adi ortaklıklar bünyesinde çalışmaya başlamaları halinde elde ettikleri ücret gelirleri.
Çalışanların birden fazla işverenden ücret geliri elde etmesi durumunda, her bir işverenden elde edilen ücret ayrı ayrı vergilendirilecek olup ücret matrahları birbiri ile ilişkilendirilmemektedir. Hizmet erbabının işveren değişikliği yapması durumunda, yeni işverenden alınacak ücret, eski işverenden aldığı ücret matrahı ile ilişkilendirilmeden sıfır matrah esas alınmak suretiyle vergilendirilmektedir.
Diğer taraftan, yıl içerisinde işveren değiştiren çalışan, ücret gelirine ilişkin gelir vergisi matrahını yeni işverenine bildirmek suretiyle ücretinin gelir vergisi tarifesine göre kümülatif olarak vergilendirilmesini talep edebilir. Bu durumda yeni işveren kümülatif matrahı dikkate alarak tevkifat yapar. Diğer bir ifadeyle, çalışan ayrıldığı işyerinden alacağı en son ücret bordrosunu yeni işverene ibraz ederek tevkifatın kaldığı yerden devam ederek yapılmasını isteyebilir. Bu durum “net ücret” üzerinden yapılan iş sözleşmelerinde çalışanın lehinedir.
Aşağıdaki durumlarda ise çalışanların ücretlerinin tek işverenden elde edildiği kabul edilmektedir ve aynı takvim yılı içinde tek işverenden elde edildiği kabul edilen bu ücretler kümülatif matrah esas alınmak suretiyle vergilendirilmektedir.
• İki ayrı özel sektör firmasının birleşmesi (devir, nev’i değişikliği ve bölünme halleri dahil).
• 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında asıl işveren-alt işveren ilişkisi kurulan yerlerde çalışan hizmet erbabının, yıl içinde alt işvereninin değişmesi.
• Ortaklık halinde faaliyette bulunan işyerlerinde, ortaklardan herhangi birinin değişmesi.
İstisna kapsamında ücret elde edenlerin durumu
Türk Uluslararası Gemi Sicilinde kayıtlı gemilerde ve yatlarda çalışan personele ödenen ücretler, Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanununa göre Ar-Ge, tasarım ve destek personeline ödenen ücretler gelir vergisinden istisna edildiğinden bu ücret ödemeleri üzerinden gelir vergisi kesintisi yapılmamaktadır. Dolayısıyla, istisna kapsamındaki bu ücretler beyan edilmeyecek ve GVK uyarınca beyanname verilip verilmeyeceğinin tespitinde dikkate alınmayacaktır.
Diğer taraftan, Serbest Bölgeler Kanununa uyarınca bölgede çalışanların ücretlerinden ve 5746 sayılı Araştırma, Geliştirme ve Tasarım Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun uyarınca, Ar-Ge, tasarım ve destek personelinin ücretlerinden kesilen gelir vergisi, verilen muhtasar beyanname üzerinden tahakkuk eden vergiden indirilmek suretiyle terkin edilerek işverene kalmaktadır. Diğer bir ifadeyle, bu ücretler gelir vergisinden istisna edilmemiştir. Bu nedenle, bu Kanunlar kapsamında çalışan ve şartları taşıyan hizmet erbabına yapılan ücret ödemeleri üzerinden gelir vergisi kesintisi yapılması nedeniyle, bu ücretlerin de GVK uyarınca beyanname verilip verilmeyeceğinin tespitinde dikkate alınması gerekmektedir.
Ayrıca, 7263 sayılı Kanun’un 7. maddesi ile Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu’ndaki ücret istisnasına ilişkin düzenleme değiştirilerek istisna kaldırılmış ve 3 Şubat 2021 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, 01.12.2028 tarihine kadar bölgede çalışan Ar-Ge, tasarım ve destek personelinin bu görevleri ile ilgili ücretleri üzerinden asgari geçim indirimi uygulandıktan sonra hesaplanan gelir vergisi; verilecek muhtasar beyanname üzerinden tahakkuk eden vergiden indirilmek suretiyle terkin edilecektir. Bu değişiklik sonrasında, 2021 ve müteakip yıllarda teknoloji geliştirme bölgelerinde elden edilen ücret gelirleri de beyanname verilip verilmeyeceğinin tespitinde dikkate alınacaktır.
Özetle, bir Kanunda bir ücret unsuru gelir vergisinden istisna edilmişse beyanname sınırının tespitinde dikkate alınmayacak, ancak bir teşvik olarak tahakkuktan sonra terkin öngörülmüşse bu ücret beyan edilecektir.
Beyanname verilmesi halinde yapılacak indirimler
Çalışanların ücret gelirleri için beyanname vermelerinin gerekmesi halinde GVK’nın 89. maddesinde sayılan kalemler matrahtan indirilebilecektir. Bu indirim kalemlerini aşağıdaki şekilde özetleyebiliriz.
1) Beyan edilen gelirin %15’ini ve asgari ücretin yıllık tutarını aşmamak şartıyla (Bu şartın tespitinde işverenler tarafından ücretliler adına bireysel emeklilik sistemine ödenen katkı payları ile GVK’nın 63/1.3 maddesi kapsamında indirim konusu yapılacak prim ödemelerinin toplam tutarı birlikte dikkate alınır.) mükellefin şahsına, eşine ve küçük çocuklarına ait hayat sigortalarına ödenen primlerin %50’si ile ölüm, kaza, hastalık, sağlık, engellilik, analık, doğum ve tahsil gibi şahıs sigorta primleri (Sigortanın Türkiye’de kâin ve merkezi Türkiye’de bulunan bir emeklilik veya sigorta şirketi nezdinde akdedilmiş olması, prim tutarlarının gelirin elde edildiği yılda ödenmiş olması ve ücret geliri elde edenlerin ücretlerinin safi tutarının hesaplanması sırasında ayrıca indirilmemiş bulunması şartıyla, eşlerin veya çocukların ayrı beyanname vermeleri halinde, bunlara ait prim kendi gelirlerinden indirilir.).
2) Beyan edilen gelirin % 10’unu aşmaması, Türkiye’de yapılması ve gelir veya kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunan gerçek veya tüzel kişilerden alınacak belgelerle tevsik edilmesi şartıyla, mükellefin kendisi, eşi ve küçük çocuklarına ilişkin olarak yapılan eğitim ve sağlık harcamaları.
3) Genel ve özel bütçeli kamu idareleri, il özel idareleri, belediyeler, köyler ile kamu yararına çalışan dernekler ve Cumhurbaşkanınca vergi muafiyeti tanınan vakıflara yıllık toplamı beyan edilecek gelirin % 5’ini (kalkınmada öncelikli yöreler için % 10’unu) aşmamak üzere, makbuz karşılığında yapılan bağış ve yardımlar.
4) Genel ve özel bütçeli kamu idarelerine, il özel idarelerine, belediyelere ve köylere bağışlanan okul, sağlık tesisi ve yüz yatak (kalkınmada öncelikli yörelerde elli yatak) kapasitesinden az olmamak üzere öğrenci yurdu ile çocuk yuvası, yetiştirme yurdu, huzurevi, bakım ve rehabilitasyon merkezi ile mülki idare amirlerinin izni ve denetimine tabi olarak yaptırılacak ibadethaneler ve Diyanet İşleri Başkanlığı denetiminde yaygın din eğitimi verilen tesislerin ve Gençlik ve Spor Bakanlığına ait gençlik merkezleri ile gençlik ve izcilik kamplarının inşası dolayısıyla yapılan harcamalar veya bu tesislerin inşası için bu kuruluşlara yapılan her türlü bağış ve yardımlar ile mevcut tesislerin faaliyetlerini devam ettirebilmeleri için yapılan her türlü nakdî ve aynî bağış ve yardımların tamamı.
5) Fakirlere yardım amacıyla gıda bankacılığı faaliyetinde bulunan dernek ve vakıflara Maliye Bakanlığınca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde bağışlanan gıda, temizlik, giyecek ve yakacak maddelerinin maliyet bedelinin tamamı.
6) Cumhurbaşkanınca başlatılan yardım kampanyalarına makbuz karşılığı yapılan ayni ve nakdî bağışların tamamı.
7) İktisadi işletmeleri hariç, Türkiye Kızılay Derneğine ve Türkiye Yeşilay Cemiyetine makbuz karşılığı yapılan nakdi bağış ve yardımların tamamı.
8) Genel ve özel bütçeli kamu idareleri, il özel idareleri, belediyeler, köyler, kamu yararına çalışan dernekler, Cumhurbaşkanınca vergi muafiyeti tanınan vakıflar ve bilimsel araştırma faaliyetinde bulunan kurum ve kuruluşlar tarafından yapılan ya da Kültür ve Turizm Bakanlığınca desteklenen veya desteklenmesi uygun görülen;
a) Kültür ve sanat faaliyetlerine ilişkin ticari olmayan ulusal veya uluslararası organizasyonların gerçekleştirilmesine,
b) Ülkemizin uygarlık birikiminin kültürü, sanatı, tarihi, edebiyatı, mimarisi ve somut olmayan kültürel mirası ile ilgili veya ülke tanıtımına yönelik kitap, katalog, broşür, film, kaset, CD ve DVD gibi manyetik, elektronik ve bilişim teknolojisi yoluyla üretilenler de dahil olmak üzere görsel, işitsel veya basılı materyallerin hazırlanması, bunlarla ilgili derleme ve araştırmaların yayınlanması, yurt içinde ve yurt dışında dağıtımı ve tanıtımının sağlanmasına,
c) Yazma ve nadir eserlerin korunması ve elektronik ortama aktarılması ile bu eserlerin Kültür ve Turizm Bakanlığı koleksiyonuna kazandırılmasına,
d) 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu kapsamındaki taşınmaz kültür varlıklarının bakımı, onarımı, yaşatılması, rölöve, restorasyon, restitüsyon projeleri yapılması ve nakil işlerine,
e) Kurtarma kazıları, bilimsel kazı çalışmaları ve yüzey araştırmalarına,
f) Yurt dışındaki taşınmaz Türk kültür varlıklarının yerinde korunması veya ülkemize ait kültür varlıklarının Türkiye’ye getirtilmesi çalışmalarına,
g) Kültür envanterinin oluşturulması çalışmalarına,
h) 2863 sayılı Kanun kapsamındaki taşınır kültür varlıkları ile güzel sanatlar, çağdaş ve geleneksel el sanatları alanlarındaki ürün ve eserlerin Kültür ve Turizm Bakanlığı koleksiyonuna kazandırılması ve güvenliklerinin sağlanmasına,
i) Somut olmayan kültürel miras, güzel sanatlar, sinema, çağdaş ve geleneksel el sanatları alanlarındaki üretim ve etkinlikler ile bu alanlarda araştırma, eğitim veya uygulama merkezleri, atölye, stüdyo ve film platosu kurulması, bakım ve onarımı, her türlü araç ve teçhizatın tedariki ile film yapımına,
j) Kütüphane, müze, sanat galerisi ve kültür merkezi ile sinema, tiyatro, opera, bale ve konser gibi kültürel ve sanatsal etkinliklerin sergilendiği tesislerin yapımı, onarımı veya modernizasyon çalışmalarına,
ilişkin harcamalar ile bu amaçla yapılan her türlü bağış ve yardımların % 100’ü.
Beyanname vermemenin sonuçları
Sadece ücret gelirinin olduğu durumda, gelirin tamamı stopaj yoluyla vergilendirildiği için beyanname verilmemesi halinde vergi ziyaı oluşmayacaktır. Ancak bu durumda iki kat birinci derece usulsüzlük cezası (2021 yılı için 64 TL) kesilmesi söz konusu olacaktır. Vergi ziyaının oluşması durumunda ise vergi ziyaı cezası ile usulsüzlük cezasından büyük olanı kesilecektir. Bu nedenle, ödenecek bir vergi çıkmayacak olsa bile cezalı duruma düşmemek için beyannamelerin zamanında verilmesini tavsiye ediyorum.
Kaynak: Dr. Numan Emre ERGİN, Avukat, YMM, E. Hesap Uzmanı. İçerik, Sayın Numan Emre ERGİN’in Dunya.com’daki Perspektif isimi köşesinden Yazarın ve Dunya.com’un sahibi olan şirketin özel izni ile yayınlanmıştır. Yazının tüm hakları ve sorumluluğu yazara ve Dunya.com’a aittir.
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.