V– MATRAH VE VERGİ ARTIRIMINA İLİŞKİN HÜKÜMLER
…
D- KATMA DEĞER VERGİSİNDE ARTIRIM
7326 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin üçüncü fıkrasında, 2016, 2017, 2018, 2019 ve 2020 yıllarına ilişkin olarak maddede belirtildiği şekilde belirlenecek katma değer vergisini, vergi artırımı olarak, 31/8/2021 tarihine (bu tarih dâhil) kadar beyan eden ve aynı maddede belirtilen süre ve şekilde ödeyen mükellefler nezdinde, söz konusu vergiyi ödedikleri yıllara ait vergilendirme dönemleri ile ilgili olarak katma değer vergisi (KDV) incelemesi ve tarhiyatı yapılmayacağı hükme bağlanmıştır.
Buna göre, KDV mükelleflerinin, 2016, 2017, 2018, 2019 ve 2020 yılları için maddede belirtilen şekilde vergi artırımında bulunmaları ve maddede belirtilen süre ve şekilde ödemeleri hâlinde, artırımda bulundukları dönemler için haklarında, 7326 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin üçüncü fıkrasının (e) bendinde hükme bağlanan durumlar hariç, KDV yönünden vergi incelemesi ve tarhiyat yapılmayacaktır.
KDV artırım uygulaması aşağıda belirlenen usul ve esaslar doğrultusunda yürütülecektir.
1- Artırıma İlişkin Yılda Verilmesi Gereken 1, 3 veya 4 No.lu KDV Beyannamelerinin Tamamını Vermiş Olan Mükellefler
a) Artırıma Esas Tutar ve Uygulanacak Artırım Oranları
aa)KDV mükellefleri, ilgili yıllar içindeki her bir vergilendirme dönemine ilişkin olarak verdikleri 1, 3 veya 4 No.lu KDV Beyannamelerinin “Hesaplanan Katma Değer Vergisi” satırlarında yer alan tutarların yıllık toplamı üzerinden;
2016 yılı için……………………………………………………………. %3,
2017 yılı için……………………………………………………………. %3,
2018 yılı için…………………………………………………………. %2,5,
2019 yılı için……………………………………………………………. %2,
2020 yılı için……………………………………………………………. %2,
oranından az olmamak üzere hesaplanacak KDV’yi, Kanunda öngörüldüğü süre ve şekilde ödemeleri hâlinde vergi artırımı hükümlerinden faydalanabileceklerdir. Hasılat esaslı vergilendirme usulüne göre vergilendirilen mükellefler de vergi artırımı taleplerini %1,5 oranını değil bu oranları esas alarak yapabileceklerdir.
ab)İhtirazi kayıtla verilen beyannamelerde yer alan hesaplanan KDV tutarları, yukarıda belirtilen yıllık hesaplanan KDV toplamına dâhil edilecektir.
Mükelleflerce ilgili yıllarda düzeltme beyannamesi verilmiş ve düzeltme işlemlerinin 7326 sayılı Kanunun yayımı tarihine kadar sonuçlandırılmış olması hali de dâhil olmak üzere, ikmalen, re’sen veya idarece yapılan tarhiyatlar üzerine Kanunun yayımı tarihinden önce yapılıp kesinleşen tarhiyatlar, ilgili dönem beyanı ile birlikte dikkate alınacaktır.
Öte yandan, 3065 sayılı KDV Kanununun (11/1-c) ve geçici 17 nci maddeleri uyarınca tecil-terkin uygulaması kapsamında teslimleri bulunan mükelleflerde, tecil edilen vergiler, ilgili dönem beyannamesinde yer alan “Hesaplanan Katma Değer Vergisi” satırındaki tutardan düşülecek ve yıllık toplama dâhil edilmeyecektir.
Bu şekilde hesaplama yapılabilmesi için, 3065 sayılı Kanunun (11/1-c) maddesi kapsamında teslim edilen malların süresi içinde ihracının gerçekleştirilmiş olması gerekmektedir. Aynı Kanunun geçici 17 nci maddesi kapsamında teslimleri bulunanlarda ise bu şart aranmayacaktır.
“Tecil edilen vergiler” ifadesinden kasıt, 1 No.lu KDV Beyannamesinin “İhraç Kayıtlı Teslimler” bölümünde yer alan “Tecil Edilebilir KDV” satırındaki tutardır.
Örnek 20- 14/5/2016 tarihinde mükellefiyetini tesis ettirerek faaliyetine başlayan (A) Ltd. Şti., 2016 ve 2017 takvim yıllarına ilişkin olarak KDV artırım imkanından yararlanmak için yasal süresi içinde vergi dairesine başvurmuştur. (A) Ltd. Şti., söz konusu dönemlere ilişkin 1 No.lu KDV Beyannamelerinin tamamını vermiştir. Mükellefin bazı dönemlerinde (Şubat, Nisan, Mayıs, Ekim, Aralık/2017) 3065 sayılı Kanunun (11/1-c) maddesi kapsamında ihraç kayıtlı teslimleri de bulunmakta olup, söz konusu malların ihracatı süresi içinde gerçekleşmiştir.
(A)’nın, 2016 ve 2017 yılı “Hesaplanan Katma Değer Vergisi” beyanları her bir dönem itibarıyla aşağıdaki gibidir.
YIL | 2016 | 2017 | ||||
Dönem |
Hesaplanan KDV (TL) (a) |
Tecil Edilebilir KDV (TL)
(b) |
Fark (TL) (a-b) |
Hesaplanan KDV (TL) (a) |
Tecil Edilebilir KDV (TL)
(b) |
Fark (TL) (a-b) |
OCAK | – | – | – | 14.000 | – | 14.000 |
ŞUBAT | – | – | – | 12.500 | 2.500 | 10.000 |
MART | – | – | – | 16.000 | – | 16.000 |
NİSAN | – | – | – | 10.500 | 3.000 | 7.500 |
MAYIS | 8.000 | – | 8.000 | 10.750 | 2.500 | 8.250 |
HAZİRAN | 7.500 | – | 7.500 | 8.500 | – | 8.500 |
TEMMUZ | 4.000 | – | 4.000 | 10.000 | – | 10.000 |
AĞUSTOS | 5.000 | – | 5.000 | 21.000 | – | 21.000 |
EYLÜL | 2.600 | – | 2.600 | 22.000 | – | 22.000 |
EKİM | 10.000 | – | 10.000 | 30.000 | 6.000 | 24.000 |
KASIM | 6.750 | – | 6.750 | 23.500 | – | 23.500 |
ARALIK | 11.000 | – | 11.000 | 21.000 | 2.750 | 18.250 |
TOPLAM | 54.850 | – | 54.850 | 199.750 | 16.750 | 183.000 |
Bu verilere göre, mükellefin toplam KDV artırım tutarı ve taksit tutarı (6 taksit imkânından yararlandığı varsayıldığında) aşağıdaki gibi hesaplanacaktır.
2016 Yılı KDV Artırım Tutarı | 54.850 x %3 | = | 1.645,50 TL |
2017 Yılı KDV Artırım Tutarı |
183.000 x %3 |
= | 5.490 TL |
Taksit Tutarı |
[(1.645,50+ 5.490,00) x1,09] /6 |
= | 1.296,28 TL |
b) Kısmi Tevkifat Uygulaması Kapsamında İşlemi Bulunanlarda Bu İşlemlerine İlişkin Olarak, Yıllık Hesaplanan Katma Değer Vergisi Tutarının Hesabında Dikkate Alınacak Tutar
3065 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak Hazine ve Maliye Bakanlığınca bazı işlemler “kısmi vergi tevkifatı” kapsamına alınmıştır. Bu uygulamada, işlem bedeli üzerinden hesaplanan verginin, Hazine ve Maliye Bakanlığınca belirlenen kısmı sorumlu sıfatıyla alıcı tarafından, kalan kısmı ise satıcı tarafından beyan edilmektedir.
Bu tür işlemleri bulunan satıcıların yapacakları KDV artırımları ile ilgili “Yıllık Hesaplanan KDV” tutarının belirlenmesinde, alıcı tarafından sorumlu sıfatıyla beyan edilen KDV dikkate alınmadan, kendileri tarafından beyan edilen kısım hesaplamaya dâhil edilecektir.
c) Sorumlu Sıfatıyla Beyan Edilen Katma Değer Vergisi
2 No.lu KDV beyannameleri için 7326 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin üçüncü fıkrası hükmünden yararlanılması mümkün değildir.
Bu çerçevede, 2 No.lu KDV Beyannamesi ile sorumlu sıfatıyla beyan edilen vergiler, yukarıda belirtildiği üzere satıcılar ve alıcılar tarafından yıllık toplama dâhil edilmeyecektir.
ç) Artırımın Takvim Yılı Bazında Yapılacağı
Mükelleflerin, artırıma esas alınan ilgili yılların vergilendirme dönemlerinin tamamı için artırımda bulunmaları gerekmektedir.
Ancak, mükelleflerin yıl bazında seçimlik hakları mevcuttur.
d) Beyannamelerin Tamamı Verilmekle Birlikte, Beyannamelerin Bir Kısmında veya Tamamında Vergiye Tabi İşlemlerin Bulunmaması Hâlinde Artırım Tutarı
Mükelleflerce ilgili yıl içindeki KDV beyannamelerinin tamamı verilmiş olmakla birlikte, vergiye tabi işlem bulunmaması nedeniyle bazı dönemlere ilişkin beyannamelerde veya bütün dönem beyannamelerinde “Hesaplanan Katma Değer Vergisi” beyan edilmemesi durumunda, bu Tebliğin (V/D-3) bölümündeki açıklamalar çerçevesinde işlem yapılacaktır.
e)Özel Hesap Dönemine Tabi Mükelleflerin Durumu
213 sayılı Kanunun 174 üncü maddesine göre Hazine ve Maliye Bakanlığınca gelir veya kurumlar vergisi bakımından özel hesap dönemi tayin edilen mükellefler bu Tebliğin (V/D-1) bölümü kapsamındaki hesaplamayı ilgili takvim yılı bazında yapacaklardır.
f) Kullanılacak Bildirim
Vergi artırımında bulunulan yılda vermeleri gereken 1, 3 veya 4 No.lu KDV Beyannamelerinin tamamını vermiş olan ve tüm beyannamelerinde “Hesaplanan Katma Değer Vergisi” beyan eden mükellefler (bu Tebliğin (V/D-3) bölümü kapsamında olanlar hariç), KDV artırım taleplerinde bu Tebliğ ekinde (Ek:14) yer alan bildirimi kullanacaklardır. Ancak, bu Tebliğin (V/B-2) bölümünde yapılan açıklamaların da göz önünde bulundurulması gerektiği tabiidir.
2- Artırıma İlişkin Yılda Verilmesi Gereken 1, 3 veya 4 No.lu KDV Beyannamelerinin Bir Kısmını veya Tamamını Vermemiş Olan Mükellefler
a) En Az Üç Döneme Ait KDV Beyannamesi Vermiş Olanlar
Verilmiş olan KDV beyannamelerinin “Hesaplanan Katma Değer Vergisi” satırlarında yer alan tutarlar toplanacak ve beyanname verilen dönem sayısına bölünerek ortalama tutar bulunacaktır.
Bulunan bu ortalama tutar, 12 ile çarpılmak suretiyle 1 yıla iblağ edilerek vergi artırımına esas olacak “Yıllık Hesaplanan KDV” tutarına ulaşılacaktır.
Bulunan bu vergi tutarı üzerinden bu Tebliğin (V/D-1-aa) bölümünde belirtilen oranlarda KDV’nin, Kanunda öngörüldüğü süre ve şekilde ödenmesi hâlinde, mükellefler KDV artırım hükümlerinden faydalanabileceklerdir.
Bu kapsamdaki mükelleflerin, KDV artırım imkânından yararlanmaları için ilgili yıla ilişkin olarak gelir veya kurumlar vergisi yönünden matrah artırımında bulunma zorunluluğu bulunmamaktadır.
Örnek 21- Mükellef 2017 yılı içinde sadece 5 vergilendirme dönemine ilişkin olarak KDV beyannamesi vermiştir. Mükellefin vermiş olduğu KDV beyannamelerindeki “Hesaplanan Katma Değer Vergisi” tutarları toplamı 45.000 TL’dir.
Buna göre, mükellefin KDV artırım tutarı (peşin ödeme imkânından yararlandığı varsayıldığında) aşağıdaki gibi hesaplanacaktır.
Her Bir Dönem İçin Dikkate Alınacak Hesaplanan KDV |
45.000 / 5 |
= |
9.000 TL |
2017 Yılı KDV Artırımına Esas Tutar |
9.000 x 12 |
= |
108.000 TL |
2017 Yılı KDV Artırım Tutarı |
108.000 x %3 |
= |
3.240 TL |
Mükellefin peşin ödeme seçeneğini tercih etmiş olması nedeniyle Kanunun 5 inci maddesinin dördüncü fıkrasının (d) bendine göre % 10 indirim yapılacağından ödenmesi gereken tutar [3.240 – (3.240 x %10)]=2.916 TL olacaktır. |
Artırımda bulundukları takvim yılı içinde 1, 3 veya 4 No.lu KDV Beyannamelerinin tamamını vermemekle birlikte, en az üç döneme ait KDV beyannamesi vermiş ve bu beyannamelerinin tamamında “Hesaplanan Katma Değer Vergisi” beyan etmiş olan mükellefler (bu Tebliğin (V/D-3) bölümü kapsamında olanlar hariç), KDV artırım taleplerinde bu Tebliğ ekinde (Ek:15) yer alan bildirimi kullanacaklardır. Ancak, bu Tebliğin (V/B-2) bölümünde yapılan açıklamaların da göz önünde bulundurulması gerektiği tabiidir.
b) Hiç Beyanname Vermemiş veya En Fazla İki Dönemde Beyanname Vermiş Olanlar
Artırımın ilgili olduğu yıl içindeki dönemlere ait KDV beyannamelerinin hiç verilmemiş ya da söz konusu takvim yılının sadece bir veya iki vergilendirme dönemi için beyanname verilmiş olması hâlinde, KDV artırım hükümlerinden yararlanabilmek için, mükelleflerin ilgili yıla ilişkin olarak gelir veya kurumlar vergisi yönünden matrah artırımında bulunmaları zorunludur. 3 No.lu KDV Beyannamesi veren mükellefler bu bölüm kapsamında artırım yapamazlar.
Bu durumda olan adi ortaklık, kollektif ve adi komandit ortaklıklarda ortakların tamamının gelir veya kurumlar vergisi yönünden matrah artırımında bulunmaları gerekmektedir. Ortaklık yapısının tamamen gerçek kişilerden oluşması durumunda, bilanço esasında gelir vergisi mükellefleri için belirlenen matrah artırımına ilişkin asgari tutar; adi ortaklığın ortaklık yapısında en az bir kurumlar vergisi mükellefi bulunması durumunda, kurumlar vergisi matrah artırımına ilişkin asgari tutar, ortaklık için KDV artırım tutarının tespitinde dikkate alınır.
Mükellefler, artırdıkları gelir veya kurumlar vergisi matrah tutarı üzerinden %18 oranında hesaplanacak KDV’yi, Kanunda öngörüldüğü süre ve şekilde ödemeleri hâlinde, KDV artırım hükümlerinden yararlanabileceklerdir.
Örnek 22- Mükellef (U) A.Ş., 2017 yılı için KDV yönünden artırımda bulunmak istemektedir. Ancak söz konusu yıla ilişkin olarak sadece iki vergilendirme dönemi için KDV beyannamesi vermiştir.
Mükellef, aynı takvim yılı ile ilgili olarak 100.000 TL kurumlar vergisi matrah artırımında bulunmuştur.
Bu durumda, mükellefin KDV artırım tutarı ve taksit tutarı (6 taksit imkânından yararlandığı varsayıldığında) aşağıdaki gibi hesaplanacaktır.
2017 Yılı KDV Artırım Tutarı |
100.000 x %18 |
= |
18.000 TL |
Taksit Tutarı |
(18.000 x 1,09) /6 |
= |
3.270 TL |
Öte yandan, 5520 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (k) bendi uyarınca kurumlar vergisinden muaf bulunan kooperatifler, KDV artırımında bulunmak istemeleri hâlinde, kurumlar vergisi matrah artırımına ilişkin asgari tutar dikkate alınmak suretiyle, KDV artırım hükümlerinden yararlanabileceklerdir. Bu durumda, söz konusu kooperatiflerin ayrıca kurumlar vergisi yönünden matrah artırımında bulunmuş olmaları şartı aranmayacaktır. Ancak, kurumlar vergisi yönünden de ilgili yıl için matrah artırımında bulunulmuş olması hâlinde, KDV artırım tutarı, matrah artırım tutarı esas alınarak belirlenecektir.
Artırımda bulundukları takvim yılı içindeki dönemlere ilişkin KDV beyannamelerinin hiçbirini vermemiş veya en fazla iki dönemde beyanname vermiş olan mükellefler KDV artırım taleplerinde bu Tebliğ ekinde (Ek:16) yer alan bildirimi kullanacaklardır. Ancak, bu Tebliğin (V/B-2) bölümünde yapılan açıklamaların da göz önünde bulundurulması gerektiği tabiidir.
3- 1 veya 4 No.lu KDV Beyannamelerinde, Hesaplanan KDV Bulunmayan veya Hesaplanan KDV Beyanları Sadece Tecil-Terkin Uygulaması Kapsamındaki Teslimlere İlişkin Olanlar ile KDV Beyannamelerinin Bazılarında Hesaplanan KDV Bulunanlar
a) KDV Beyannamelerinde, Hesaplanan KDV Bulunmayan veya Hesaplanan KDV Beyanları Sadece Tecil-Terkin Uygulaması Kapsamındaki Teslimlere İlişkin Olanlar
İlgili takvim yılı içindeki işlemlerinin tamamı;
– İstisnalar kapsamındaki teslim ve hizmetlerden oluşan veya diğer nedenlerle hesaplanan KDV beyanı bulunmayan mükellefler ile
– Tecil-terkin uygulaması kapsamındaki teslimlerden oluşan mükellefler
ilgili yıl için gelir veya kurumlar vergisi matrah artırımında bulunmuş olmaları şartıyla KDV artırımından faydalanabileceklerdir.
Buna göre, ilgili yıl içinde en az üç dönemde KDV beyannamesi veren ve hiçbir dönemde hesaplanan vergisi çıkmayan veya sadece tecil-terkin uygulaması kapsamındaki teslimleri nedeniyle hesaplanan vergi beyanı bulunan mükelleflerin artırım taleplerinde, Tebliğin bu bölümüne göre işlem yapılacaktır.
Bu mükelleflerin, KDV artırım talepleri nedeniyle ödeyecekleri vergi, gelir veya kurumlar vergisi bakımından artırılan matrahlara %18 oranı uygulanmak suretiyle hesaplanacaktır.
Örnek 23- (Y) A.Ş., 2018 yılı için KDV yönünden artırımda bulunmak istemektedir. Ancak söz konusu yıldaki işlemleri KDV’den müstesna olan ve tecil-terkin uygulaması kapsamındaki işlemlerden oluşmaktadır. 2018 yılı KDV beyannamelerinin üçünde “Hesaplanan Katma Değer Vergisi” beyanı bulunmakta, ancak bu beyanlar tecil-terkin uygulaması kapsamındaki işlemlerden kaynaklanmaktadır.
Mükellef, aynı takvim yılı ile ilgili olarak 120.000 TL kurumlar vergisi matrah artırımında bulunmuştur.
Mükellefin 2018 yılı beyan durumu her bir dönem itibarıyla aşağıdaki gibidir.
DÖNEM | HESAPLANAN KDV (HKDV) BEYANI |
OCAK |
HKDV yok |
ŞUBAT |
HKDV yok |
MART |
HKDV yok |
NİSAN |
10.000 TL (Tecil Edilebilir KDV) |
MAYIS |
8.000 TL (Tecil Edilebilir KDV) |
HAZİRAN |
HKDV yok |
TEMMUZ |
HKDV yok |
AĞUSTOS |
HKDV yok |
EYLÜL |
16.000 TL (Tecil Edilebilir KDV) |
EKİM |
HKDV yok |
KASIM |
HKDV yok |
ARALIK |
HKDV yok |
TOPLAM |
34.000 TL |
Bu durumda, mükellefin KDV artırım tutarı ve taksit tutarı (6 taksit imkânından yararlandığı varsayıldığında) aşağıdaki gibi hesaplanacaktır.
2018 Yılı KDV Artırım Tutarı |
120.000 x %18 |
= |
21.600 TL |
Taksit Tutarı |
(21.600 x 1,09) / 6 |
= |
3.924 TL |
b)KDV Beyannamelerinin Bazılarında Hesaplanan KDV Bulunanlar
7326 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin üçüncü fıkrasının (b-3) bendinde, “…Şu kadar ki, ilgili takvim yılı içinde bu alt bentte belirtilen durumların yanı sıra vergiye tabi diğer işlemlerin de mevcudiyeti nedeniyle hesaplanan vergisi çıkan mükellefler ile yıl içinde beyannamelerinin tamamını vermekle birlikte beyannamelerinin bazılarında hesaplanan katma değer vergisi bulunmayan mükelleflerin bu fıkra hükmüne göre ödemeleri gereken katma değer vergisi tutarı, yukarıda belirtildiği şekilde hesaplanacak %18 oranındaki katma değer vergisi tutarından aşağı olmamak kaydıyla, hesaplanan katma değer vergisi bulunan beyannamelerdeki vergiler toplamına bu fıkranın (a) bendinde belirtilen oranlar uygulanmak suretiyle hesaplanır. Bu kapsama giren mükellefler, gelir veya kurumlar vergisi için matrah artırımında bulunmamaları hâlinde bu fıkra hükmünden yararlanamaz.” hükmüne yer verilmiştir.
Kanunun 5 inci maddesinde, KDV artırımında bulunulan yıl içindeki vergilendirme dönemlerinden herhangi birisine ilişkin KDV beyannamesinde “Hesaplanan Katma Değer Vergisi” bulunmayan mükelleflerin, gelir veya kurumlar vergisi için matrah artırımında bulunmalarının zorunlu olduğu belirtilmiştir. Mükellefler, ilgili yıl içindeki katma değer vergisi beyannamelerini vermekle birlikte, beyannamelerinin bazılarında “Hesaplanan Katma Değer Vergisi” bulunmayabilir. Bu durum, mükelleflerin işlemlerinin tamamının istisna kapsamındaki teslim ve hizmetlerden, ilgili dönemde işlemin bulunmamasından veya diğer nedenlerden kaynaklanabilir.
Buna göre, mükelleflerin KDV artırımından yararlanmak istedikleri yıl içindeki bazı dönemlerine ait beyannamelerinde, tecil-terkin uygulaması kapsamındaki işlemler dışındaki işlemleri dolayısıyla “Hesaplanan Katma Değer Vergisi” yer alması durumunda, vergi artırımı nedeniyle ödemeleri gereken verginin tespiti için gelir veya kurumlar vergisi matrah artırımında bulundukları tutarın %18’i ile karşılaştırma yapılması gerekmektedir. Artırım talebi nedeniyle ödenmesi gereken vergi, önce mükellefin beyanname verme durumuna göre bu Tebliğin (V/D-1) veya (V/D-2) bölümlerine, daha sonra bu bölüme göre hesaplanacaktır. Bu tutarlardan büyük olanı, artırım nedeniyle ödenmesi gereken vergi olarak kabul edilecektir.
Bu çerçevede, yıl içindeki beyannamelerinin tamamını vermekle birlikte, beyannamelerin bazılarında “Hesaplanan Katma Değer Vergisi” bulunmayan mükelleflerin artırım talebinde bulunmaları hâlinde, hesaplanan vergi bulunan beyannamelerindeki hesaplanan vergiler toplanacak ve bu toplama, ilgili yıl için öngörülen artırım oranı uygulanarak artırım tutarı hesaplanacaktır. Ancak bu tutar, mükellefin gelir/kurumlar vergisi matrah artırımına %18 oranı uygulanmak suretiyle bulunan tutardan küçük olursa büyük olan tutar dikkate alınacaktır.
Bu kapsama giren mükelleflerin, yıllık gelir veya kurumlar vergisi matrah artırımında bulunmaları zorunludur.
Örnek 24- Gelir vergisi mükellefi (A), 2018 yılı için KDV yönünden artırımda bulunmak istemektedir. Söz konusu yılda, KDV’den istisna işlemlerin yanı sıra bazı dönemlerde (Şubat, Nisan, Mayıs ve Eylül/2018 dönemlerinde) vergiye tabi (KDV beyanını gerektiren) işlemler de bulunmaktadır.
Mükellef, aynı takvim yılı ile ilgili olarak 40.000 TL gelir vergisi matrah artırımında bulunmuştur.
Mükellefin 2018 yılı beyan durumu her bir dönem itibarıyla aşağıdaki gibidir.
DÖNEM | HESAPLANAN KDV (HKDV) BEYANI |
OCAK |
HKDV yok |
ŞUBAT |
31.500 TL |
MART |
HKDV yok |
NİSAN |
30.000 TL |
MAYIS |
49.000 TL |
HAZİRAN |
HKDV yok |
TEMMUZ |
HKDV yok |
AĞUSTOS |
HKDV yok |
EYLÜL |
38.000 TL |
EKİM |
HKDV yok |
KASIM |
HKDV yok |
ARALIK |
HKDV yok |
TOPLAM |
148.500 TL |
Bu durumda, mükellefin KDV artırım tutarı ve taksit tutarı (6 taksit imkânından yararlandığı varsayıldığında) aşağıdaki gibi hesaplanacaktır.
2018 Yılı KDV Artırım Tutarı:
1) 148.500 x %2,5 = 3.712,50 TL | KDV artırım tutarı bu tutarlardan büyük olan 7.200 TL olacaktır. |
2) 40.000 x %18 = 7.200 TL |
Taksit Tutarı ise [(7.200 x 1,09) / 6] = 1.308 TL olacaktır.
Örnek 25- Kurumlar vergisi mükellefi (K) A.Ş., 2019 yılı için KDV yönünden artırımda bulunmak istemektedir. Mükellefin Mart, Mayıs ve Eylül/2019 vergilendirme dönemlerinde vergiye tabi satış işleminin olmaması nedeniyle bu dönemlere ait 1 No.lu KDV Beyannamelerinde “Hesaplanan Katma Değer Vergisi” beyanı bulunmamaktadır.
Mükellef, aynı takvim yılı ile ilgili olarak 120.000 TL kurumlar vergisi matrah artırımında bulunmuştur.
Mükellefin 2019 yılı beyan durumu her bir dönem itibarıyla aşağıdaki gibidir.
DÖNEM | HESAPLANAN KDV (HKDV) BEYANI |
OCAK |
40.000 TL |
ŞUBAT |
30.000 TL |
MART |
HKDV yok |
NİSAN |
25.000 TL |
MAYIS |
HKDV yok |
HAZİRAN |
22.000 TL |
TEMMUZ |
28.000 TL |
AĞUSTOS |
20.000 TL |
EYLÜL |
HKDV yok |
EKİM |
38.000 TL |
KASIM |
41.000 TL |
ARALIK |
61.000 TL |
TOPLAM |
305.000 TL |
Bu durumda, mükellefin KDV artırım tutarı ve taksit tutarı (6 taksit imkânından yararlandığı varsayıldığında) aşağıdaki gibi hesaplanacaktır.
2019 Yılı KDV Artırım Tutarı:
1) 305.000 x %2 = 6.100 TL | KDV artırım tutarı bu tutarlardan büyük olan 21.600 TL olacaktır. |
2) 120.000 x %18= 21.600 TL |
Taksit tutarı ise [(21.600 x 1,09) / 6] = 3.924 TL olacaktır.
Örnek 26- 2019 takvim yılına ilişkin olarak sadece 3 dönemde vergili işlemleri bulunan ve yılın 9 döneminde beyanname verip, 3 döneminde vermemiş olan gelir vergisi mükellefi (B)’nin KDV beyan durumu aşağıdaki gibidir.
Mükellef 2019 yılı ile ilgili olarak 45.000 TL gelir vergisi matrah artırımında bulunmuştur.
DÖNEM | HESAPLANAN KDV (HKDV) BEYANI |
OCAK |
HKDV yok |
ŞUBAT |
Beyanname yok |
MART |
HKDV yok |
NİSAN |
30.000 TL |
MAYIS |
48.000 TL |
HAZİRAN |
Beyanname yok |
TEMMUZ |
HKDV yok |
AĞUSTOS |
HKDV yok |
EYLÜL |
36.000 TL |
EKİM |
HKDV yok |
KASIM |
Beyanname yok |
ARALIK |
HKDV yok |
TOPLAM |
114.000 TL |
Bu durumda, mükellefin KDV artırım tutarı (peşin ödeme imkânından yararlandığı varsayıldığında) aşağıdaki gibi hesaplanacaktır.
2019 Yılı KDV Artırım Tutarı:
1) 114.000 / 9 = 12.666,66 TL | KDV artırım tutarı bu tutarlardan büyük olan 8.100 TL olacaktır. Mükellefin peşin ödeme seçeneğini tercih etmiş olması nedeniyle Kanunun 5 inci maddesinin dördüncü fıkrasının (d) bendine göre % 10 indirim yapılacağından ödenmesi gereken tutar [8.100 – (8.100 x %10)]=7.290 TL olacaktır. |
12.666,66 x 12 = 152.000 TL | |
152.000 x %2 = 3.040 TL | |
2) 45.000 x %18 = 8.100 TL |
c) Kullanılacak Bildirim
Tebliğin bu bölümü kapsamında olan mükellefler, KDV artırım taleplerinde bu Tebliğ ekinde (Ek:17) yer alan bildirimi kullanacaklardır. Ancak, bu Tebliğin (V/B-2) bölümünde yapılan açıklamaların da göz önünde bulundurulması gerektiği tabiidir.
…
Kaynak: 7326 Sayılı Kanun Tebliği
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.