HABER: ŞEREF KILIÇLI
Rusya ile Ukrayna arasındaki savaş, yıllık 500 milyar metreküp doğalgaz tüketen ve dünyanın en büyük doğalgaz ithalatçısı olan Avrupa Birliği’nin (AB) enerji politikasını yeniden gözden geçirmesine de sebep oluyor. Avrupa Komisyonu Enerji Genel Müdürlüğü’nün verilerine göre, AB’nin doğalgaz tedarikinin yüzde 41’ini Rusya, yüzde 24’ünü Norveç ve yüzde 11’ini Cezayir sağlıyor. Enerji tüketimindeki dağılıma bakıldığında, enerji ihtiyacının yüzde 25’i doğalgaz, yüzde 32’si petrol, yüzde 18’i yenilenebilir enerji ve biyoyakıtlar, yüzde 13’ü nükleer enerji, yüzde 11’i katı fosil yakıtlar, yüzde 1’i diğer kaynaklardan karşılanıyor.
KAYGI FİYATI ARTIRDI
İstanbul Ticaret’e değerlendirmelerde bulunan Paris merkezli Akdeniz Ülkeleri Enerji Şirketleri Birliği’nin Petrol ve Gaz Direktörü Doç. Dr. Sohbet Karbuz, sürecin doğalgaz spot piyasadaki etkisini şöyle anlattı: “Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Ukrayna’nın doğusundaki Donetsk ve Luhansk cumhuriyetlerini tanıma kararının ardından Almanya, Kuzey Akım 2 Doğalgaz Boru Hattı projesinin onay sürecini durduklarını duyurdu. Rusya Federasyonu Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Dmitriy Medvedev, bu karar üzerine 22 Şubat’ta yaptığı açıklamada, ‘Avrupalıların doğalgaza 2 bin Euro ödeyeceği yeni dünyaya hoş geldiniz’ diye bir ifade kullandı. Beklentiler, Rusya’nın doğalgaz akışını kesmesi yönündeydi. Çünkü 2 bin Euro çok uçuk bir rakam gibi gözüküyordu. Ne var ki, 4 Mart’ta 2 bin Euro geçildi ve 7 Mart’ta 3 bin Euro’ya göz kırptı. Bu uçuk rakamlara çıkılmasının ardında gaz kesintisi değil, Rusya’ya karşı başlatılan topyekûn ekonomik, finansal ambargonun yarattığı kaygı ve endişeler yatıyordu.”
VANA NEDEN KESİLMEDİ?
Ukrayna üzerinden giden hat dahil Rusya’dan Avrupa’ya gaz akışında herhangi bir kesinti veya kısıntı yaşanmadığına da dikkat çeken Sohbet Karbuz, sebebi ise şöyle açıkladı: “Tam tersine, ortada fiziki bir savaş olmasına rağmen Ukrayna üzerinden geçen hatta gaz akışında artış kaydedildi. Bunun üç temel nedeni var: Birincisi, Rusya güvenli bir tedarikçi olma imajını zedelemek istemiyor. Benzer şekilde Ukrayna, güvenli bir transit ülkesi olduğunu göstermek istiyor. Üçüncüsü ise bu hattan gelen gazın spot LNG gibi alternatiflere nazaran daha uygun olması nedeniyle Avrupalı şirketlerin nominasyonlarını artırmalarıdır.”
ALMANYA’NIN UYARISI
Önümüzdeki süreçte vanaların kesilmesi gibi bir durumun yaşanıp yaşanmayacağı konusunda ise Karbuz, şunları söyledi: “Rusya’nın mevcut fiyatlarla gelirini artırırken vanaları kapatmak gibi bir opsiyona yöneleceğini sanmıyorum. Batılı ülkelerin Rusya’dan beklediği hamleyi Rusya yapmayacak gibi gözüküyor. Durum böyle olunca Batılı ülkeler, Rus gazına ambargo konusunu gündeme getirdi. Yani vanayı kesen Rusya değil, muhtemelen kendi kendine uygulayacağı ambargo nedeniyle Avrupa olacak. Söz konusu miktar, 170 milyar metreküp gibi çok büyük ölçekte bir rakam olduğundan bunun altından kalkabilmek bir yana küresel ölçekte derin bir krize kapı açılmış olunur. Bu yüzdendir ki, Almanya’dan 7 Mart’ta Rusya’dan enerji ithalatının yasaklanmasına karşı uyarı geldi.”
NORVEÇ, CEZAYİR VE LİBYA’NIN TEDARİK DURUMU
Avrupa Birliği’nin Norveç, Cezayir ve Libya’dan kısa vadede daha fazla tedarik imkanlarını da değerlendiren Doç. Dr. Sohbet Karbuz, şöyle konuştu: “Rusya’dan gaz akışının tamamen kesilmesi durumunda bunu herhangi bir yerden telafi etmek mümkün değil. O yüzden burada önemli olan, Rusya’dan gelen gazın ne miktarda, hangi hattan ve ne kadar süreyle kesilme olasılığıdır. Herhangi bir gaz kesintisi durumunda AB’nin ilk başvuracağı kaynaklar başta Katar ve ABD olmak üzere LNG ihracatçıları ve geleneksel boru gazı ihracatçıları yani Norveç ve Cezayir olacaktır. Norveç, zaten piyasadaki sıkışıklık nedeniyle boru hatlarıyla ocak ayından bu yana neredeyse tam kapasite ihracat yapıyor. Bu hatların toplam günlük kapasitesi 260 milyon metreküp. Yani Norveç’ten gaz akışında önemli bir artış bekleyemeyiz. Cezayir, halihazırda Avrupa’ya iki boru hattından ihracat yapıyor. Biri doğrudan İspanya’ya, diğeri Tunus üzerinden İtalya’ya. Geçen sene Cezayir’in gaz ihracatı son 10 yılın en yüksek düzeyine ulaşmıştı. Muhtemelen bu sene aynı düzey korunabilir, ancak önemli bir artış beklemek biraz iyimser kalabilir. Libya’nın ise geçen sene İtalya’ya gaz ihracatı geçtiğimiz 10 yılın en düşük seviyesindeydi. Ülkedeki kargaşa, güvenlik sorunları ve belirsizlik nedeniyle ihracatta ne süreyle ne kadar gaz ihracatının gerçekleştirilebileceği konusunda bir yorum yapmak oldukça zor.”
AZERBAYCAN GAZINDA ARTIŞ NE KADAR OLABİLİR?
Azerbaycan gazını Avrupa piyasalarına aktaran Trans Adriyatik Boru Hattı’ndan (TAP) Avrupa’ya gaz ihracatının birkaç milyar metreküp daha artarak bu sene maksimum kapasiteye çıkmasının beklendiğini de sözlerine ekleyen Karbuz, “Kısa vadede yani önümüzdeki 6 ay için alternatif boru hatları cephesinde durum pek iç açıcı değil. Burada tek olumlu taraf, önümüzdeki bahar ve yaz, Avrupa gaz talebi mevsimsel olarak düşeceği için bahsi geçen kaynaklardan mümkün olduğu kadar tam kapasite gaz alımı yapılarak depoların doldurulmasıdır. Ancak bu da bir yere kadar işe yarayacağı için geriye en büyük koz olarak görülen LNG’ye odaklanılıyor” diye konuştu.
ULUSLARARASI EMTİA OLMADA LOKOMOTİF ROLÜ
Avrupa’nın her halükarda spot LNG ithalatını artırma zorunluluğuyla karşılaşacağını da belirten Karbuz, şunları söyledi: “Spot LNG’nin özelliği Avrupa, ABD ve Asya pazarlarını birbirine bağlayan bir bağlaç olması ve doğalgazın uluslararası bir emtia haline gelmesindeki lokomotif rolüdür. Ancak tüm ümitleri spot LNG’ye bağlamak bir hatadır. Bunun nedeni, spot LNG kargolarının nerede daha fazla kâr varsa oraya yönelmesidir. Fiyat kısmı bir kenara bırakılsa bile Avrupa’ya çekilebilecek spot LNG kargolarının sayısı beklendiği gibi fazla olmayabilir. Bu yüzden umutlar bazı alıcıların (özellikle Asya’daki) uzun vadeli kontratlarından bir kısmının Avrupa’ya yönlendirilmesi konusunda satıcılarla yapacağı müzakerelere her iki tarafın da olumlu yaklaşması ve Avrupa’ya LNG sevkiyatının artırılmasına yoğunlaşmaktadır.”
UZUN VADELİ LNG’YE BAŞVURMAK ZORUNLULUK HALİNE GELECEK
Avrupa Komisyonu’nun 8 Mart’ta açıkladığı REPowerEU adlı planda alternatif kaynaklardan 50 milyar metreküp LNG ve 10 milyar metreküp boru hattı gazı ithalatı artış beklentisi hakkında ise Doç. Dr. Sohbet Karbuz, şu analizi yaptı: “Bence LNG için zikredilen rakam son derece iyimser. Spot piyasadan bu miktarda LNG çekmek piyasa dengelerini sarsar. Dolayısıyla spot LNG’den ziyade uzun vadeli LNG’ye başvurmak zorunluluk haline gelecek. Haliyle, Avrupa’daki ithalatçıların orta vadede gaz arz güvenliğini teminat altına almak için nihai yatırım kararı alınmış veya yakında alınması beklenen LNG ihracat tesislerinde ve projelerinde uzun vadeli gaz alım satım anlaşması imzalamalarını bekleyebiliriz.”
Kaynak: İTO Haber
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.