MuhasebeNews – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Mon, 02 Dec 2024 14:50:07 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.5 e-Deftere kayıt yaparken faturaları aynı yevmiye maddesine işleyebilir miyiz? https://www.muhasebenews.com/e-deftere-kayit-yaparken-faturalari-ayni-yevmiye-maddesine-isleyebilir-miyiz/ https://www.muhasebenews.com/e-deftere-kayit-yaparken-faturalari-ayni-yevmiye-maddesine-isleyebilir-miyiz/#respond Tue, 03 Dec 2024 04:30:00 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=158590 e-Deftere kayıt yaparken fiş birleştirme yapabilir miyiz?

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü

Sayı: 11395140-105[Mük.242-2015/VUK-1-19090]-270229

Tarih: 30.12.2016

Konu: e-defter uygulamasında birden fazla faturanın aynı yevmiye maddesine kaydedilip edilemeyeceği

            İlgide kayıtlı özelge talep formunuz ve eki dilekçenizde, e-Fatura ve e-Defter uygulamasına tabi olan şirketinizin 30 yıl süreyle EPDK’dan aldığı … sayılı dağıtım lisansına istinaden … alanında yaklaşık 20.000 aboneye doğal gaz dağıtım faaliyetinde bulunduğu, e-Defter uygulamasında her bir belge için ayrı yevmiye kaydı oluşturulmasının öngörüldüğü, şirketinizin uygulama olarak 15-20 ya da daha fazla fatura başlangıç ve bitiş numarasına göre belge numarasını baz alarak kayıt yaptığı, şirketinizde günlük ortalama 1.000 adet fatura kesildiği bir o kadar da tahsilat yapıldığı, bu nedenle söz konusu işlemlerin tek tek muhasebe kayıtlarına aktarılmasının zaman kaybına ve kontrol güçlüğüne yol açtığı, uygulamada her satış faturasının tek tek mi kaydedilmesi gerektiği yoksa her bir belge türüne bir fiş numarası mı verileceği, şayet her belge tek tek kayıt edilecek ise kayıtlarınızı geriye dönük düzeltmenizin gerekeceği, şirketinizin mevcut durumunun dikkate alınarak e-defter uygulamasında her bir belge için ayrı bir yevmiye maddesi yerine tek bir fiş ile konsolide olarak günlük satışlarınızın ve tahsilatlarınızın tek bir yevmiye fişi olarak muhasebeleştirilip muhasebeleştirilemeyeceği hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 172 nci maddesinde, defter tutma mecburiyeti bulunan gerçek ve tüzel kişiler sayılmış olup Kanunun 174 üncü maddesinde, defterlerin hesap dönemi itibariyle tutulacağı, kayıtların her hesap döneminde kapatılacağı ve ertesi dönem başında yeniden açılacağı, hesap döneminin normal olarak takvim yılı olduğu hükmüne yer verilmiştir. Anılan Kanunun 183 üncü maddesinde ise yevmiye defterinin, kayda geçirilmesi icap eden muamelelerin tarih sırasıyla ve madde halinde tertipli olarak yazıldığı defter olduğu, yevmiye defterinin ciltli ve sahifeleri müteselsil sıra numaralı olacağı hüküm altına alınmıştır.

Aynı Kanunun mükerrer 257 nci maddesinin birinci fıkrasının (3) numaralı bendinde, Maliye Bakanlığının, tutulması ve düzenlenmesi zorunlu defter, kayıt ve belgelerin mikro film, mikro fiş veya elektronik bilgi ve kayıt araçlarıyla yapılması veya bu kayıt ortamlarında saklanması hususunda izin vermeye veya zorunluluk getirmeye, bu şekilde tutulacak defter ve kayıtların kopyalarının Maliye Bakanlığında veya muhafaza etmekle görevlendireceği kurumlarda saklanması zorunluluğu getirmeye, bu konuda uygulama usul ve esaslarını belirlemeye yetkili olduğu hükme bağlanmıştır.

Anılan Kanunun mükerrer 242 nci maddesi ile Maliye Bakanlığının, elektronik defter, belge ve kayıtlar için diğer defter, belge ve kayıtlara ilişkin usul ve esaslardan farklı usul ve esaslar belirlemeye yetkili olduğu hükme bağlanmıştır.

Konuya ilişkin olarak yayımlanan 397 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile anonim ve limited şirketlerin elektronik fatura oluşturmalarına, alıcısına iletmelerine, muhafaza ve istenildiğinde ibraz etmelerine izin verilmiş, 421 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile de bazı mükellef gruplarına elektronik defter tutma ve elektronik fatura uygulamasına dahil olma zorunluluğu getirilmiştir. 20/06/2015 tarih ve 29392 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 454 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile söz konusu uygulamaların kapsamı genişletilmiştir.

397 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile getirilen e-Fatura uygulaması haricinde     “e-Arşiv Uygulaması”na yönelik olarak 433 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği yayımlanmış olup, 443 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile güncellenen söz konusu Tebliğde; e-Arşiv fatura uygulamasına kayıtlı bulunan satıcılar tarafından sunulan mal veya hizmetler karşılığında düzenlenen faturaların, alıcının e-Fatura sistemine kayıtlı olmayan mükellef veya nihai tüketici durumunda olması halinde dahi elektronik ortamda (e-arşiv uygulaması aracılığı ile) e-Arşiv faturası olarak düzenlenebilmesine ve alıcılarının talebi doğrultusunda kağıt veya elektronik ortamda alıcılarına iletilebilmesine ilişkin usul ve esaslar belirlenmiştir. Anılan Tebliğ ile Vergi Usul Kanunu uyarınca kâğıt ortamında düzenlenmek, muhafaza ve ibraz edilmek zorunluluğu bulunan faturanın, elektronik ortamda düzenlenmesi ve ikinci nüshasının elektronik ortamda muhafaza ve ibraz edilmesine imkân tanıyan e-Arşiv uygulaması mükelleflerin kullanımına açılmıştır.

Öte yandan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun “Defter Tutma Mükellefiyeti” başlıklı 64 üncü maddesinde; yevmiye defteri, defteri kebir, envanter defteri, karar ve işletme defterinin elektronik ortamda veya dosyalama suretiyle tutulabileceği ve bu defterlerin açılış ve kapanış onaylarının şekli ve esasları ile bu defterlerin nasıl tutulacağının Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ile Maliye Bakanlığınca çıkarılacak müşterek bir tebliğle belirleneceği hükme bağlanmış olup, bu kapsamda yayımlanan 1 Sıra No.lu Elektronik Defter Genel Tebliği ile Vergi Usul Kanunu kapsamında tutulması zorunlu olan defterlerden www.edefter.gov.tr internet adresinde format ve standardı yayımlanan defterlerin elektronik ortamda oluşturulmasına ilişkin usul ve esaslar belirlenerek elektronik defter kullanımına izin verilmiştir.

Diğer taraftan, elektronik defter uygulamasına ilişkin olarak www.edefter.gov.tr de yayımlanan “e-Defter Uygulama Kılavuzu V 1.4” ün “18. Belge Tipi (documentType)” bölümünde;

“… Yapılacak olan muhasebe kayıtlarında kaynak belgeye ait detay bilgileri, e-Defter uygulamasında istenilmektedir.

Ayrıca 19 Aralık 2012 tarih ve 28502 Sayılı Resmi gazetede yayımlanan ‘Ticari Defterlere İlişkin Tebliğ’de yevmiye maddelerinin en az aşağıdaki bilgileri içermesi şarttır:

a) Madde sıra numarası,

b) Tarih,

c) Borçlu hesap,

ç) Alacaklı hesap,

d) Tutar,

e) Her kaydın dayandığı belgelerin türü ile varsa tarihleri ve sayıları.

Dolayısıyla elektronik defter uygulamasında her bir belgeye ait bilgilerin, tek bir yevmiye kaydında gösterilmesi esastır. e-Defter uygulamasında kullanılan standartların gereği olarak belge bilgisine ilişkin detaylar (belge tipi, numarası ve tarihi) elektronik defterlerde gösterilmelidir.” açıklamaları yer almaktadır.

“18. Belge Tipi (documentType)” bölümünün “Fatura kaydına istinaden açıklama” kısmında ise;

“Bilindiği üzere e-Defter uygulamasında faturaların, ’18. Belge Tipi’ başlığında açıklandığı gibi her bir fatura ayrı bir yevmiye maddesinde olacak şekilde kaydedilmesi gerekmektedir. Ancak e-Arşiv kullanıcısı olmak şartıyla abonelik esasına göre çalışan firmalar ve kargo şirketleri ile yazılı talep üzerine Başkanlıkça uygun görülen sektörlerde faaliyet gösteren mükellefler e-defter uygulaması ile ilgili belirlenmiş olan diğer düzenlemelere uymak koşulu ile birden fazla faturayı kapsayacak şekilde yevmiye kaydı düzenleyebileceklerdir. Bu şekilde yapılan kayıtta belge tipi ‘other’, belge açıklaması ‘e-Arşiv fatura icmali’ olacaktır ve bu icmalin numarası ve tarih bilgisinin de yevmiye maddesinde gösterilmesi zorunludur. Ayrıca, bu icmalin e-arşiv raporu formatında ve aynı içerikte olması ayrıca mali mühür ya da elektronik imza ile imzalanarak elektronik ortamda muhafaza edilmesi zorunludur.

Bununla birlikte, muhasebe kaydına konu edilecek faturaların aynı mahiyette olacak şekilde gruplandırılması (Örneğin Mal ve Hizmet Satış Faturaları, Mal ve Hizmet Alış Faturaları, Genel Gider Faturaları, vb şekilde gruplandırılması) en fazla 10’ar günlük muhasebe kayıt periyodunun dikkate alınması, en fazla 50 adet faturaya yer verilmesi ve her bir faturanın ait olduğu hesabın altında ayrı ayrı gözükecek şekilde belgenin türü, tarihi ve numarasına yer verilmesi kaydıyla, bir yevmiye maddesi içinde kaydedilmesi mümkün bulunmaktadır.” açıklamasına yer verilmiştir.

            Yukarıda yer alan hüküm ve açıklamalara göre;

         e-Defter uygulamasında, her bir faturanın ayrı bir yevmiye maddesinde olacak şekilde kaydedilmesi esas olmakla birlikte; faturaların, mezkur Kılavuzda belirtildiği şekilde gruplandırılarak (alış faturaları, satış faturaları, genel gider faturaları vb.) en fazla 10’ar günlük muhasebe kayıt periyodunun dikkate alınması, en fazla 50 adet faturaya yer verilmesi ve her bir faturanın ait olduğu hesabın altında ayrı ayrı gözükecek şekilde belgenin türü, tarihi ve numarasına yer verilmesi kaydıyla, bir yevmiye maddesi içinde kaydedilmesi mümkün bulunmaktadır.

            Öte yandan, e-Fatura kullanıcısı olan şirketinizin, aynı zamanda e-Arşiv Fatura uygulamasına dahil olması ve abonelik esasına göre fatura düzenlemesi halinde; anılan Kılavuzda belirtildiği şekilde   “e-Arşiv Fatura İcmali” düzenlenmek ve yevmiye maddesine bu icmali other belgesi ve e-Arşiv İcmali açıklamasıyla ilişkilendirmek suretiyle,  birden fazla faturanın aynı yevmiye maddesine kaydedilmesi de mümkün bulunmaktadır.

TAVSİYE EDİLEN İLAVE İÇERİK


Kaynak: GİB Özelge
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/e-deftere-kayit-yaparken-faturalari-ayni-yevmiye-maddesine-isleyebilir-miyiz/feed/ 0
Mesleki Yeterlilik Sınav ve Belgelendirme Ücretlerinde KDV Uygulamaları https://www.muhasebenews.com/mesleki-yeterlilik-sinav-ve-belgelendirme-ucretlerinde-kdv-uygulamalari/ https://www.muhasebenews.com/mesleki-yeterlilik-sinav-ve-belgelendirme-ucretlerinde-kdv-uygulamalari/#respond Mon, 02 Dec 2024 07:20:34 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=158573 T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

Erzurum Vergi Dairesi Başkanlığı

Gelir Kanunları Grup Müdürlüğü

   
Sayı:88342184-130-E.161427.01.2020
Konu:Mesleki Yeterlilik Sınav ve Belgelendirme Ücretlerinde KDV Uygulamaları 
İlgi:02/02/2018 tarihli özelge talep formu.

İlgide kayıtlı özelge talep formunda, Şirketinizin Mesleki Yeterlilik Kurumundan almış olduğu yetkiye istinaden mesleki yeterlilik belgesini alması zorunlu olan işçileri çalıştıran firmalara sınav ve belgelendirme hizmeti verdiği, talepte bulunan firmaya sınava katılan işçi sayısına göre belgelendirme ve sınav ücretinin fatura edildiği, sınavda başarılı olan kişilerin belgelendirme ücretlerinin Türkiye İş Kurumu tarafından Mesleki Yeterlilik Kurumu aracılığıyla karşılandığı, talepte bulunan firmaya daha önce toplam işçi sayısına göre fatura edilen belgelendirme bedelinden sınav sonucu başarılı olan işçilere isabet eden tutarlar için Mesleki Yeterlilik Kurumunca karşılanacak bedele istinaden hizmeti alan firmadan iade faturası alındığı, alınan iade faturasının kayıtlara gider olarak kaydedildiği ve katma değer vergisinin (KDV) indirim konusu yapıldığı, iade faturasının bir örneği ile ilgili firmaya iade edilen bedele ilişkin ödeme dekontunun Mesleki Yeterlilik Kurumuna gönderildiği ve iade faturasının KDV dahil toplam bedelinin anılan Kurum tarafından Şirketinize ödendiği belirtilerek, Mesleki Yeterlilik Kurumunca Şirketinize ödenen tutarın KDV’nin konusuna girip girmeyeceği ile bu tutarın Ba-Bs formlarına dahil edilip edilmeyeceği sorulmaktadır.

VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN

a) Belge Düzeni Yönünden:

213 sayılı Vergi Usul Kanununun;

-229 uncu maddesinde, faturanın, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesika olduğu,

-231 inci maddesinin beşinci fıkrasında faturanın malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami yedi gün içinde düzenleneceği ve bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturaların hiç düzenlenmemiş sayılacağı,

-232 nci maddesinde, birinci ve ikinci sınıf tüccarlar kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilerin; birinci ve ikinci sınıf tüccarlara, serbest meslek erbabına, kazançları basit usulde tespit olunan tüccarlara, defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilere ve vergiden muaf esnafa sattıkları emtia veya yaptıkları işler için fatura vermek ve bunların da fatura istemek ve almak mecburiyetinde olduğu; yukarıdakiler dışında kalanların, birinci ve ikinci sınıf tüccarlar ile kazancı basit usulde tespit edilenlerden ve defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilerden satın aldıkları emtia veya onlara yaptırdıkları iş bedelinin (1.1.2018’den itibaren) 1.000,-TL’yi geçmesi veya bedeli (1.1.2018’den itibaren) 1.000,-TL’den az olsa dahi istemeleri halinde emtiayı satanın veya işi yapanın fatura vermesinin mecburi olduğu,

hükme bağlanmıştır.

Buna göre, fatura düzenlenmesi ödemeye bağlı olmayıp mal teslimine ve/veya hizmet ifasına bağlı olduğundan, faturanın esas olarak mal teslimi ve/veya hizmet ifasından itibaren en geç yedi gün içinde düzenlenmesi gerekmektedir.

Bu itibarla, Mesleki Yeterlilik Kurumundan aldığınız yetkiye istinaden, Şirketinize başvuran firmaların işçilerinin belgelendirilmesi hizmetine ilişkin faturanın Şirketiniz tarafından hizmetten yararlanan firma adına düzenlenmesi gerekmektedir.

Diğer taraftan, yapılan sınav sonucunda başarılı olan işçilerin belgelendirme ücretlerinin Türkiye İş Kurumu tarafından karşılanması ve bu bedelin Mesleki Yeterlilik Kurumu aracılığıyla Şirketinize aktarımına ilişkin teşviki alan firma tarafından Şirketinize, Şirketiniz tarafından da Mesleki Yeterlilik Kurumuna iade faturası düzenlenmesine gerek bulunmamaktadır.

Bununla birlikte, söz konusu ödemelerin tevsikinin sözleşme, makbuz, dekont vb. evrak ile yapılabilmesi mümkün bulunmakta olup, Vergi Usul Kanununun ilgili hükümleri gereğince bu belgelerin muhafaza ve istenildiğinde ibraz edilmesi gerektiği tabiidir.

b) Form Ba-Bs Bildirimi Yönünden:

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 148, 149 ve mükerrer 257 nci maddelerinin Bakanlığımıza verdiği yetkiye dayanılarak, bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerin belirli bir haddi aşan mal ve hizmet alımlarını “Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Ba)” ile, mal ve hizmet satışlarını ise “Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Bs)” ile bildirmeleri yükümlülüğüne yönelik uyulacak usul ve esaslar sırasıyla 350, 362, 381 ve 396 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğleri ile duyurulmuştur.

Söz konusu yükümlülüğün 2010 yılı ve müteakip yılların aylık dönemlerinde yerine getirilmesinde uyulacak usul ve esaslar ile bildirim hadleri 396 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde açıklanmış olup Tebliğin “1.2. Bildirime Konu Alış/Satışlar ve Hadler” başlıklı bölümünün;

– (1.2.1) maddesinde; “Bildirim mecburiyeti bulunan mükelleflerce, belirlenen hadler çerçevesinde yapılan her türlü mal ve/veya hizmet alış ve satışları, bunlara ilişkin belgenin türüne (Fatura, irsaliyeli fatura, serbest meslek makbuzu, müstahsil makbuzu, gider pusulası, akaryakıt pompalarına bağlı ödeme kaydedici cihaz fişi, sigorta komisyon gider belgesi ve yolcu bileti gibi) bakılmaksızın Ba-Bs bildirim formlarına dahil edilecektir.”

– (1.2.2.) maddesinde; “Mükelleflerin 2010 yılı ve müteakip yılların aylık dönemlerine ilişkin mal ve/veya hizmet alışları ile mal ve/veya hizmet satışlarına uygulanacak had 5.000 TL olarak yeniden belirlenmiştir. Buna göre, bir kişi veya kurumdan katma değer vergisi hariç 5.000 TL ve üzerindeki mal ve/veya hizmet alışları, “Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Ba)” ile; bir kişi veya kuruma katma değer vergisi hariç 5.000 TL ve üzerindeki mal ve/veya hizmet satışları ise “Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Bs)” nun Tablo II alanında bildirilecektir.”

– (1.2.4.) maddesinde ise “Bir kişi veya kurumdan yapılan alışların kısmen veya tamamen iade edilmesi durumunda, bu iadeler söz konusu kişi ve kuruma yapılan satış olarak dikkate alınacaktır.

Aynı şekilde, bir kişi veya kuruma yapılan satışlardan bir kısmının veya tamamının iade alınması durumunda, bu iadeler söz konusu kişi ve kurumdan yapılan alış olarak dikkate alınacaktır.”

açıklamaları yer almaktadır.

Bu kapsamda, Şirketinize başvuran firmaların işçilerinin belgelendirilmesi hizmetine ilişkin olarak Şirketiniz tarafından hizmetten yararlanan firma adına düzenlenen faturaların Bs bildirim formu ile bildirileceği tabiidir.

Diğer taraftan, yapılan sınav sonucunda başarılı olan işçilerin belgelendirme ücretlerinin Türkiye İş Kurumu tarafından karşılanması ve bu bedelin Mesleki Yeterlilik Kurumu aracılığıyla Şirketinize aktarımına ilişkin teşviki alan firma tarafından Şirketinize, Şirketiniz tarafından da Mesleki Yeterlilik Kurumuna Vergi Usul Kanunu uygulamasında iade faturası düzenlenmesine gerek bulunmadığından, fatura düzenlenmemesi halinde bu bedellerin Ba-Bs bildirim formlarına dahil edilmesine gerek bulunmamaktadır.

Ancak fatura düzenlenmesi halinde düzenlenen faturaların 396 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde Ba-Bs bildirim formlarına dahil edilmesi gerekmektedir.

KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:

3065 sayılı KDV Kanununun;

– 1/1 inci maddesinde; ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde Türkiye’de yapılan teslim ve hizmetlerin KDV ye tabi olduğu,

– 4/1 inci maddesinde; hizmetin, teslim ve teslim sayılan haller ile mal ithalatı dışında kalan işlemler olduğu ve bu işlemlerin; bir şeyi yapmak, işlemek, meydana getirmek, imal etmek, onarmak, temizlemek, muhafaza etmek, hazırlamak, değerlendirmek, kiralamak, bir şeyi yapmamayı taahhüt etmek gibi, şekillerde gerçekleşebileceği

hüküm altına alınmıştır.

Buna göre, Şirketiniz tarafından verilen sınav ve belgelendirme hizmetine ilişkin düzenlenen faturalarda 3065 sayılı Kanunun 1/1 inci maddesi gereğince KDV hesaplanması gerekmekte olup, hizmet bedelinin bir kısmının veya tamamının Türkiye İş Kurumu tarafından Mesleki Yeterlilik Kurumu aracılığıyla Şirketinize ödenmesinin bu duruma etkisi bulunmamaktadır. Dolayısıyla, daha önce Şirketinizden belgelendirme hizmeti talebinde bulunan firmalara düzenlenen faturalarda hesaplanan KDV’nin, iade faturası almak suretiyle düzeltilmesi (bu faturalardaki KDV’nin indirim konusu yapılması) mümkün değildir. Bu kapsamda, Mesleki Yeterlilik Kurumundan tahsil edilen tutarlara ilişkin olarak da tekrar KDV hesaplanmayacaktır.

TAVSİYE EDİLEN BENZER İÇERİKLER


Kaynak: GİB Özelge Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Karen Audit veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/mesleki-yeterlilik-sinav-ve-belgelendirme-ucretlerinde-kdv-uygulamalari/feed/ 0
Yıllara sari inşaat işi ile ilgili fazla ve yersiz ödenen hak edişler üzerinden hesaplanan tevkifata ilişkin düzeltme işleminin yapılması https://www.muhasebenews.com/yillara-sari-insaat-isi-ile-ilgili-fazla-ve-yersiz-odenen-hak-edisler-uzerinden-hesaplanan-tevkifata-iliskin-duzeltme-isleminin-yapilmasi/ https://www.muhasebenews.com/yillara-sari-insaat-isi-ile-ilgili-fazla-ve-yersiz-odenen-hak-edisler-uzerinden-hesaplanan-tevkifata-iliskin-duzeltme-isleminin-yapilmasi/#respond Mon, 02 Dec 2024 07:17:28 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=158574
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
ANKARA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
(Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü) 
  
Sayı:B.07.1.GİB.4.06.16.01-2011-KVK-34-4-11125/01/2012
Konu:Yıllara sari inşaat işi ile ilgili fazla ve yersiz ödenen hak edişler üzerinden hesaplanan tevkifata ilişkin düzeltme işleminin yapılması 

İlgide kayıtlı dilekçe ve ekinde yer alan özelge talep formunda, …Vergi Dairesi Müdürlüğünün … vergi numaralı mükellefi olduğunuz, … Vergi Dairesi Müdürlüğünün … vergi kimlik numaralı mükellefi … A.Ş.’nin yüklenimindeki … Üniversitesi … Fakültesi İnşaatı işinin taşeronu olduğunuz, yüklenici firma tarafından 2009-2010 yıllarında ödenen hakediş toplamının 915.980,00 TL olduğu, bu tutar üzerinden 27.479,42 TL vergi kesintisi yapıldığı, yüklenici firmanın hakediş hesaplarının yeniden değerlendirildiği ve 414.566,34 TL’nin fazla ödendiğinin belirlenmesi üzerine bu tutar için iade faturası düzenlendiği ve söz konusu işin 25.12.2010 tarihli tasfiye protokolü ile sonlandırıldığı belirtilerek, bu tutar üzerinden hesaplanan tevkifata ilişkin düzeltme işleminin nasıl yapılacağı hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 42 nci maddesinde, birden fazla takvim yılına sirayet eden inşaat (dekapaj işleri de inşaat işi sayılır) ve onarma işlerinde kar veya zararın işin bittiği yıl kati olarak tespit edileceği ve tamamının o yılın geliri sayılacağı hükme bağlanmıştır.

Bir işin bu madde kapsamında değerlendirilebilmesi için, inşaat ve onarma işi olması, işin taahhüde bağlı olarak başkaları hesabına yapılması ve birden fazla takvim yılına sirayet etmesi gerekmektedir.

Aynı Kanunun 44 üncü maddesinde, inşaat ve onarma işlerinde geçici ve kesin kabul usulüne tabi olan hallerde geçici kabulün yapıldığını gösteren tutanağın idarece onaylandığı tarihin; diğer hallerde işin fiilen tamamlandığı veya fiilen bırakıldığı tarihin bitim tarihi olarak kabul edileceği belirtilmiştir.

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 15 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde, Gelir Vergisi Kanununda belirtilen esaslara göre birden fazla takvim yılına yaygın inşaat ve onarım işleri ile uğraşan kurumlara bu işleri ile ilgili olarak yapılan hakediş ödemeleri üzerinden istihkak sahiplerinin kurumlar vergisine mahsuben vergi kesintisi yapmak zorunda oldukları hükme bağlanmış olup söz konusu kesinti tutarı 2009/14594 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile 03.02.2009 tarihinden itibaren %3 olarak belirlenmiştir.

213 sayılı Vergi Usul Kanununun “İspat edici kağıtlar” başlıklı 227 nci maddesinin birinci fıkrasında; “Bu kanunda aksine hüküm olmadıkça, bu kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsiki mecburidir.” hükmü yer almakta olup söz konusu kayıtların Vergi Usul Kanununa göre düzenlenen veya bu Kanunun Maliye Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak düzenlenme mecburiyeti getirilen belgelerden herhangi biri ile tevsiki zorunludur.

Anılan Kanunun 229 uncu maddesinde; faturanın, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesika olduğu, 231 inci maddesinin birinci fıkrasının (5) numaralı bendinde de; faturanın, malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami yedi gün içinde düzenleneceği, bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturanın hiç düzenlenmemiş sayılacağı, 232 nci maddesinde ise birinci ve ikinci sınıf tüccarlar ile kazancı basit usulde tespit edilenler ve defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilerin sattıkları emtia veya yaptıkları işler için fatura vermek, satın aldıkları emtia ve hizmetler için de fatura istemek ve almak zorunda oldukları hüküm altına alınmıştır.

Buna göre; yıllara sâri inşaat işi kapsamında faturası düzenlenen ve ödemesi yapılan hakediş bedellerinde, hesapların yeniden değerlendirilmesi sonucu fazla ve yersiz ödeme yapıldığının tespit edilmesi halinde, yüklenici tarafından fazla ve yersiz ödenen hakedişler karşılığında iade edilmesi gereken tutar kadar fatura düzenlenmesi, söz konusu faturanın da hakedişe ilişkin kabul tutanakları, sözleşmeler ve önceden düzenlenen fatura ile ilişkilendirilmesi ve hakediş hesaplarında hata yapıldığının faturada açıkça belirtilmesi suretiyle düzeltilmesi mümkün bulunmaktadır.

Bu hüküm ve açıklamalar çerçevesinde, şirketinizin taşeron olarak üstlendiği ve 25.12.2010 tarihinde tasfiye protokolü ile sona erdirilen … Üniversitesi … Fakültesi İnşaatı işi için yüklenici firmanın fazla ödemiş olduğu hakediş bedelleri şirketinizce iade edilmiş olduğundan, iade edilen kısımlar üzerinden yapılan vergi kesintisi fazla ve yersiz ödenen vergi niteliği kazanacak olup verginin ödenmiş olması şartıyla yüklenici firmanın muhtasar beyanname yönünden bağlı bulunduğu vergi dairesinden şirketinizce talep edilmesi halinde düzeltme talebinizin Vergi Usul Kanununun 116 ncı ve 123 üncü maddeleri ile 252 seri no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde yapılan açıklamalar çerçevesinde ilgili vergi dairesince yerine getirilmesi mümkün bulunmaktadır.

Öte yandan, iade edilecek olan söz konusu vergi kesintilerinin şirketinizce kurumlar vergisi beyannamesinde mahsuba konu edilemeyeceği de tabiidir.

TAVSİYE EDİLEN BENZER İÇERİKLER


Kaynak: GİB Özelge Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Karen Audit veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/yillara-sari-insaat-isi-ile-ilgili-fazla-ve-yersiz-odenen-hak-edisler-uzerinden-hesaplanan-tevkifata-iliskin-duzeltme-isleminin-yapilmasi/feed/ 0
Adi ortaklığın e-Tebligat kullanma zorunluluğu https://www.muhasebenews.com/adi-ortakligin-e-tebligat-kullanma-zorunlulugu/ https://www.muhasebenews.com/adi-ortakligin-e-tebligat-kullanma-zorunlulugu/#respond Mon, 02 Dec 2024 07:14:30 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=158576
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
ANKARA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü 
  
Sayı:27575268-105[107/A-2017-453]-49512811.12.2017
Konu:Adi ortaklığın e-Tebligat kullanma zorunluluğu hk. 

İlgide kayıtlı özelge talep formunda, … Vergi Dairesi Müdürlüğünün … vergi kimlik numaralı mükellefi olarak “Adi Ortaklık” şeklinde faaliyet gösterdiğiniz ve yalnızca gelir stopaj, KDV ve damga vergisi yönünden mükellefiyetinizin bulunduğu belirtilerek, e-Tebligat kullanma zorunluluğunuzun olup olmadığı hususunda Başkanlığımızdan görüş talep ettiğiniz anlaşılmaktadır.

Bilindiği üzere, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 107/A maddesinde; “Bu Kanun hükümlerine göre tebliğ yapılacak kimselere, 93 üncü maddede sayılan usullerle bağlı kalınmaksızın, tebliğe elverişli elektronik bir adres vasıtasıyla elektronik ortamda tebliğ yapılabilir.

Elektronik ortamda tebligat, muhatabın elektronik adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda yapılmış sayılır.

Maliye Bakanlığı, elektronik ortamda yapılacak tebliğle ilgili her türlü teknik altyapıyı kurmaya veya kurulmuş olanları kullanmaya, tebliğe elverişli elektronik adres kullanma zorunluluğu getirmeye ve kendisine elektronik ortamda tebliğ yapılacakları ve elektronik tebliğe ilişkin diğer usul ve esasları belirlemeye yetkilidir. ” hükmüne yer verilmiştir.

Diğer taraftan konuya ilişkin olarak yayımlanan 456 sıra no.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’nin “Elektronik Tebligat Yapılacak Kişiler” başlıklı 4 üncü maddesinde; “Kanunun 107/A maddesinin Bakanlığımıza verdiği yetkiye istinaden, elektronik ortamda yapılacak tebliğle ilgili teknik altyapı kurulmuş ve tebliğe elverişli elektronik tebligat adresi, Başkanlık tarafından internet vergi dairesi bünyesinde oluşturulmuştur.

Kanun hükümlerine göre tebliği gereken elektronik imzalı evrak, elektronik tebligat sistemi kullanılmak suretiyle muhatabın elektronik tebligat adresine tebliğ edilebilecektir.

Bu Tebliğ ile tebliğe elverişli elektronik adres kullanma zorunluluğu getirilen ve kendisine elektronik ortamda tebliğ yapılabilecek olanlar aşağıda belirtilmiştir.

a) Kurumlar vergisi mükellefleri

b)Ticari, zirai ve mesleki kazanç yönünden gelir vergisi mükellefiyeti bulunanlar (Kazançları basit usulde tespit edilenlerle gerçek usulde vergiye tabi olmayan çiftçiler hariç)

c) İsteğe bağlı olarak kendilerine elektronik tebligat yapılmasını talep edenler

Kendisine elektronik ortamda tebliğ yapılabilecek olanlar, tebliğle belirlenen sürelerde bildirimde bulunarak elektronik tebligat adresi almak ve elektronik tebligat sistemini kullanmak zorundadır.

Bu mükelleflerin dışında kendilerine elektronik tebligat yapılmasını talep eden kişiler de sistemden isteğe bağlı olarak yararlanabileceklerdir.” denilmektedir.

Bu itibarla, adi ortaklıkların tüzel kişiliği olmadığı gibi gelir (kurumlar) vergisi mükellefi olmaları da söz konusu değildir. Adi ortaklık olarak faaliyette bulunulması halinde ortaklığa stopaj ve katma değer vergisi mükellefiyeti tesis ettirilmekte olup, adi ortaklıklarda ortaklık adına tarh edilen stopaj, KDV ve diğer vergilerin ödenmesinden ortaklar müteselsilen sorumlu olmaktadır.

Ayrıca adi ortaklığın ortağı eğer tüzel kişiliğe sahipse elde ettiği kazanç kurumlar vergisine, eğer gerçek şahıssa gelir vergisine tabi olacaktır. 456 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin “Elektronik Tebligat Yapılacak Kişiler” başlıklı 4 üncü bölümünde, tebliğe elverişli elektronik adres kullanma zorunluluğu getirilen ve kendisine elektronik ortamda tebliğ yapılabilecek kurumlar vergisi mükellefleri; ticari, zirai ve mesleki kazanç yönünden gelir vergisi mükellefiyeti bulunanlar (Kazançları basit usulde tespit edilenlerle gerçek usulde vergiye tabi olmayan çiftçiler hariç) olarak belirlendiğinden adi ortaklığın ortakları adına gelir ve/veya kurumlar vergisi mükellefiyetlerinden dolayı e-tebligat aktivasyonu yapılması gerekmektedir.

Öte yandan, 456 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde tebliğe elverişli elektronik adres kullanma zorunluluğu getirilenler arasında adi ortaklıklar sayılmadığından e-tebligat sistemine dahil olma zorunlulukları bulunmamakla birlikte ortaklık adına elektronik tebligat yapılmasını talep etmeleri halinde sistemden isteğe bağlı olarak yararlanabilecekleri tabiidir.       

TAVSİYE EDİLEN BENZER İÇERİKLER


Kaynak: GİB Özelge Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Karen Audit veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/adi-ortakligin-e-tebligat-kullanma-zorunlulugu/feed/ 0
Tutarı 30.000 TL üstünde olan satışın tahsilatı parça parça nakit olarak tahsil edilebilir mi? https://www.muhasebenews.com/tutari-30-000-tl-ustunde-olan-satisin-tahsilati-parca-parca-nakit-olarak-tahsil-edilebilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/tutari-30-000-tl-ustunde-olan-satisin-tahsilati-parca-parca-nakit-olarak-tahsil-edilebilir-mi/#respond Mon, 02 Dec 2024 07:04:15 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=157536 Tutarı 30.000 TL üstünde olan satışın tahsilatı parça parça nakit olarak tahsil edilebilir mi?

30 Kasım 2024 Tarihinden itibaren 7.000 TL’lik nakit ödeme ve tahsilat sınırı 30.000 TL’ye çıkarılmıştır.

Fatura tutarı 30 Bin TL’nin üzerindeyse taksit tutarları 30 Bin TL’nin altında olsa bile nakit tahsilat yapılamaz.

Yasal düzenleme ile ilgili VUK 459 no.lu Tebliğ’in ilgili bölümü aşağıda verilmiştir. 

4.1.2. Kısım Kısım Yapılan Tahsilat ve Ödemeler

Tahsilat ve ödemeye konu işlem tutarının tevsik zorunluluğu kapsamında bu Tebliğin (4.1.) bölümünde belirlenen haddi aşması halinde, bedelin
farklı tarihlerde kısım kısım ödenmesinde işlemin toplam tutarı dikkate alınacak ve her bir tahsilat ve ödeme, tevsik zorunluluğu kapsamında aracı finansal kurumlar kanalıyla gerçekleştirilecektir.

Örnek: Avukatlık mesleğini icra eden mükellef (T), (K) A.Ş.’ye bir yıl süreyle vereceği hukuk danışmalığı hizmeti karşılığında 160.000 TL alacaktır. Aralarındaki anlaşma gereği (K) A.Ş., hizmet bedelini 15.000 TL’lik taksitler halinde ödeyecektir. Bu durumda serbest meslek makbuzunun, taksitlerin ödendiği tarihlerde 15.000 TL üzerinden düzenlenmesi tevsik zorunluluğunu ortadan kaldırmayacak, sözleşmenin toplam tutarı belirlenen haddi aştığından kısım kısım yapılan her bir tahsilat ve ödeme de aracı finansal kurumlar kanalıyla tevsik edilecektir.

Söz konusu tahsilat ve ödemelerde tevsik zorunluluğuna uyulmaması durumunda serbest meslek erbabı (T) ile (K) A.Ş.’ye ayrı ayrı ceza uygulanacaktır.

TAVSİYE EDİLEN İÇERİKLER

7.000 TL’lik nakit tahsilat ve ödeme sınırı 30.000 TL oldu

Araç satış kazancını özel fonlara almak için karar alınmasına gerek var mı?


Kaynak: https://www.mevzuat.gov.tr/File/GeneratePdf?mevzuatNo=21303&mevzuatTur=Teblig&mevzuatTertip=5
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/tutari-30-000-tl-ustunde-olan-satisin-tahsilati-parca-parca-nakit-olarak-tahsil-edilebilir-mi/feed/ 0
Çalışanın onayı alınmadan başka bir şubeye gönderilmesi mümkün müdür? https://www.muhasebenews.com/calisanin-onayi-alinmadan-baska-bir-subeye-gonderilmesi-mumkun-mudur-2/ https://www.muhasebenews.com/calisanin-onayi-alinmadan-baska-bir-subeye-gonderilmesi-mumkun-mudur-2/#respond Sun, 01 Dec 2024 13:17:20 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=157547  

İşçinin başka bir şubeye gönderilmesi mümkün müdür?

İşveren, iş sözleşmesi veya iş sözleşmesinin eki niteliğindeki personel yönetmeliği, işyeri uygulamaları ve benzeri kaynakların sağladığı çalışma koşullarında esaslı bir değişikliği ancak durumu işçiye yazılı olarak bildirmek suretiyle yapabilir. Bu şekle uygun olarak yapılmayan ve işçi tarafından altı işgünü içinde yazılı olarak kabul edilmeyen değişiklikler işçiyi bağlamaz. İşçi değişiklik önerisini bu süre içinde kabul etmezse, işveren değişikliğin geçerli bir nedene dayandığını veya fesih için başka bir geçerli nedenin bulunduğunu yazılı olarak açıklamak ve bildirim süresine uymak suretiyle iş sözleşmesini feshedebilir. İşçi bu durumda arabulucuya başvurma şartını yerine getirmiş olmak kaydıyla dava açabilir. Taraflar aralarında anlaşarak çalışma koşullarını her zaman değiştirebilir. Öte yandan sözleşmede iş değişikliklerinin çalışan tarafından kabul edileceği yönünde bir madde bulunması, işverene bu konuda istediği değişiklikleri yapabilme olanağı vermektedir. İşçinin yapılan değişiklikleri kabul etmemesi durumunda, sözleşmede yer alan bu hükme dayanılarak “sözleşmeye aykırılık” gerekçesiyle iş sözleşmesi feshedilebilir.

İşverenle işçi anlaşarak iş koşullarını değiştirebilir mi?

Değiştirebilir. 4857 sayılı İş Kanununun 22 nci maddesinde tarafların anlaşarak çalışma koşullarını her zaman değiştirebileceği belirtilmektedir.

Çalışma koşullarında yapılan değişiklikler geçmişe etkili olarak yürürlüğe konulur mu?

Çalışma koşullarında yapılan değişiklikler geçmişe etkili olarak yürürlüğe konulamaz. 4857 sayılı İş Kanununun 22 nci maddesinde çalışma koşullarında yapılan değişikliklerin geçmişe etkili olarak yürürlüğe konulamayacağı belirtilmektedir.

***

TAVSİYE EDİLEN İLAVE İÇERİKLER

 

 

 

 

 


Kaynak: T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Karen Audit veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/calisanin-onayi-alinmadan-baska-bir-subeye-gonderilmesi-mumkun-mudur-2/feed/ 0
KDV Tevkifatlı faturanın iadesi nasıl olacak? https://www.muhasebenews.com/kdv-tevkifatli-faturanin-iadesi-nasil-olacak/ https://www.muhasebenews.com/kdv-tevkifatli-faturanin-iadesi-nasil-olacak/#respond Sun, 01 Dec 2024 13:09:22 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=157544 ÖRNEK

Nakliye Bedeli= 10.000 TL
Hesaplanan KDV (%20)= 2.000 TL
Tevkif edilen KDV 2/10= 400 TL
Tahsil edilecek KDV= 1.600 TL
Fatura toplamı= 11.600 TL

İade faturasını satıcıya düzenleyen alıcı şirketin muhasebe kayıt örneği

______________________ / ______________________

320 (B)                                        11.600 TL

770 (A)                                      10.000 TL

391 (A)                                         1.600 TL

______________________ / ______________________

İade faturasını alıcıdan alan satıcı şirketin muhasebe kayıt örneği

______________________ / ______________________

610 (B)                                           10.000 TL

191 (B)                                             1.600 TL

120 (A)                                                11.600 TL

______________________ / ______________________

KDV Tevkifatı uygulanmış faturaların iadesine İlişkin Açıklamalar

KDV GUT

2.1.4.1. Mal İadeleri

Mal iadelerinde düzeltme, işlem bedeli üzerinden hesaplanan verginin tevkifata tabi tutulmayan kısmı üzerinden gerçekleştirilir.

Örnek: Pamuk toptancısı (A), 14/4/2024 tarihinde tekstil firması (B)’ye 500.000 TL karşılığında pamuk teslim etmiş, hesaplanan (500.000 x 0,10=) 50.000 TL KDV’nin (50.000 x 0,10 =) 5.000 TL’lik kısmı (A)’ya ödenmiş ve onun tarafından beyan edilmiş, (50.000 x 0,90 =) 45.000 TL’lik kısmı ise (B) tarafından tevkifata tabi tutulmuş ve Nisan/2024 dönemi beyannamesi ile sorumlu sıfatıyla beyan edilip ödenmiştir.

İşleme ilişkin fatura (B) tarafından 21/4/2024 tarihinde yasal kayıtlara alınmıştır. (B), (A)’ya ödediği 5.000 TL ile sorumlu sıfatıyla beyan edip 23/5/2024 tarihinde ödediği 45.000 TL’yi Nisan/2024 dönemine ait 1 No.lu KDV Beyannamesinde indirim konusu yapmıştır.

Söz konusu pamuğun (1/5)’i 10/6/2024 tarihinde (A)’ya iade edilmiştir.

Bu durumda (B), (A)’dan 101.000 TL geri alacak, mal iadesinin gerçekleştiği dönemde, 1.000 TL’yi 1 No.lu KDV Beyannamesi ile beyan edecektir.

(A) ise, aynı dönemde 1.000 TL’yi l No.lu KDV Beyannamesinde indirim konusu yapacaktır.

Bu işlemler nedeniyle defter kayıtlarında KDV’nin sadece tevkifata tabi tutulmayan 1.000 TL’lik kısmı için düzeltme işlemi yapılacak, tevkifata tabi tutularak sorumlu sıfatıyla beyan edilip ödenmiş ve indirim konusu yapılmış olan tutar için düzeltme işlemi yapılmayacaktır.

Tevkifat uygulaması kapsamında bulunan hizmetlerde düzeltme, ifa edilen hizmetin iadesi söz konusu olmayacağından, faturanın hizmetin ifasından önce düzenlendiği durumlarda hizmetten tamamen vazgeçilmesi ya da hizmetin sözleşme şartlarına uygun olarak gerçekleştirilmemesi nedeniyle işlemin matrahında bir değişiklik meydana gelmesi halinde yapılabilecektir.

Genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri dışında KDV mükellefi olmayan alıcıların tevkifat uyguladığı işlemlerde düzeltme aşağıdaki şekilde gerçekleştirilir.

Alıcı tarafından, işlem bedeli ve tevkif edilmeyen KDV kısmını ayrıca göstermek suretiyle iade amaçlı bir belge (fatura, dekont vb.) düzenlenir. Söz konusu belgede gösterilen tutarlar alıcı ve satıcı tarafından ilgili iade işlemini gösterecek şekilde mevzuata uygun olarak kayıtlara alınır.

Düzeltmenin bu şekilde yapıldığının tevsik edilmesine istinaden, işleme ilişkin tevkif edilen KDV, bu vergiyi vergi dairesine beyan ederek ödeyen alıcıya iade edilir.

Diğer taraftan, satıcının tevkifat uygulamasından kaynaklanan iade talebi sonuçlandırıldıktan sonra KDV iadesini ortaya çıkaran işleme ilişkin olarak yukarıda belirtilen şekilde düzeltme yapılmasının gerekmesi durumunda aşağıdaki şekilde hareket edilir:

-Düzeltme yapılması gereğinin ortaya çıktığı vergilendirme döneminde, yukarıda belirtildiği şekilde düzeltmeyi yapan mükellefin ilgili beyannamede de düzeltme yaptıktan sonra vergi dairesine yazılı olarak müracaat edip, daha önce iadesini aldığı tutarı iade etmesi halinde bu tutar, gecikme faizi ve vergi ziyaı cezası uygulanmaksızın mükelleften geri alınır.

-Mükellefin, bu şekilde düzeltme işlemini yapmaması halinde, tevkifat nedeniyle iade edilen KDV, değişikliğin vuku bulduğu dönemden düzeltmenin yapıldığı döneme kadar gecikme faiziuygulanarak vergi ziyaı cezası ile birlikte mükelleften aranır.

2.1.4.2. Matrahta Değişiklik

Fiyat farkı, kur farkı ve benzeri nedenlerle tevkifata tabi işlemin bedelinde sonradan bir artış ortaya çıkması halinde, bu artış ile ilgili olarak fatura düzenlenerek KDV hesaplanır ve hesaplanan KDV üzerinden (tevkifat alt sınırı dikkate alınmaksızın) tevkifat uygulanır. Bu şekilde işlem yapılabilmesi için fiyat farkı, kur farkı ve benzerinin ait olduğu asıl işleme ait KDV dahil bedelin tevkifat alt sınırını geçmiş ve tevkifata tabi tutulmuş olması gerekmektedir.

Alıcı lehine, ödemenin yapıldığı tarihte kur farkı oluşması halinde ise kur farkı tutarı üzerinden alıcı tarafından satıcıya bir fatura düzenlenerek, teslim ve hizmetin yapıldığı tarihteki oran üzerinden KDV hesaplanması gerekmektedir. Böylece, matrahta oluşan azalma tutarı, tevkifata tabi tutulmayan KDV tutarı ile birlikte, satıcı tarafından alıcıya iade edilir. Ayrıca, söz konusu KDV tutarı alıcı tarafından 1 No.lu KDV beyannamesi ile beyan edilir.

Malların kısmen iade edilmesi, hizmetin bir kısmının tamamlanmaması, malların ve hizmetin sözleşmede belirtilen evsafa uymaması ve benzeri nedenlerle tevkifata tabi işlem bedelinde sonradan bir azalma meydana gelmişse, azalma miktarı ile ilgili olarak mal iadelerine ilişkin açıklamaların yer aldığı Tebliğin (I/C-2.1.4.1.) bölümü çerçevesinde işlem yapılır

Örnek: Satıcı (A) Firması, (7/10) oranında tevkifata tabi bir işlem için alıcı (B) Firmasına, 2024/Nisan döneminde bu işle ilgili olarak 1.000.000 TL’lik fatura düzenlemiş, faturada gösterilen (1.000.000 x 0,20 =) 200.000 TL KDV’nin (200.000 x 0,30=) 60.000 TL’si (A)’ya ödenmiş, (200.000 x 0,70=) 140.000 TL’lik kısmı ise (B) tarafından tevkifata tabi tutularak sorumlu sıfatıyla beyan edilip ödenmiştir.

Satıcı (A), bu işin bir kısmını tamamlayamadığından bedelde 200.000 TL’lik bir azalma meydana gelmiştir

2024/Mayıs döneminde ortaya çıkan bu değişiklik nedeniyle tarafların karşılıklı düzeltme yapması gerekmektedir.

Buna göre satıcı (A), alıcı (B)’ye 200.000 TL ile birlikte bu tutara ait (200.000 x 0,20=) 40.000 TL KDV’nin tevkifata tabi tutulmayan (40.000 x 0,30=) 12.000 TL’sini (toplam 212.000 TL) iade edecek, 2024/Nisan döneminde beyan ettiği 12.000 TL’yi 2024/Mayıs dönemine ait 1 No.lu KDV Beyannamesinde indirim konusu yapacaktır.

Alıcı (B) ise 2024/Nisan döneminde indirim konusu yaptığı 12.000 TL’yi, 2024/Mayıs döneminde 1 No.lu KDV Beyannamesi ile beyan edecektir.

Alıcı (B)’nin bu işlem nedeniyle tevkifata tabi tutarak beyan edip ödediği verginin, 200.000 TL’ye isabet eden kısmı olan (40.000 x 0,70=) 28.000 TL’si aynı zamanda indirim konusu yapılmış olduğundan, bir düzeltme işlemine konu olmayacaktır.

***

***

TAVSİYE EDİLEN İLAVE İÇERİKLER


Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/kdv-tevkifatli-faturanin-iadesi-nasil-olacak/feed/ 0
Araç satış kazancını özel fonlara almak için karar alınmasına gerek var mı? https://www.muhasebenews.com/arac-satis-kazancini-ozel-fonlara-almak-icin-karar-alinmasina-gerek-var-mi/ https://www.muhasebenews.com/arac-satis-kazancini-ozel-fonlara-almak-icin-karar-alinmasina-gerek-var-mi/#respond Sun, 01 Dec 2024 12:49:54 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=157546 Araç satış kazancını özel fonlara almak için karar alınmasına gerek var mı?

Evet karar alınması gerekiyor. Şirket aktifine kayıtlı aracın satış kazancının özel fonlar hesabına alınması için limited şirketlerde müdürler kurulu veya ortaklar kurulu kararı ile anonim şirketlerde yönetim kurulu kararı alınması gerekiyor.

İktisadi kıymetin yenilenmesi işin mahiyetine göre zorunlu olmalı veya idare edenlerce bu kapsamda karar alınmalı ve teşebbüse geçilmelidir. İşin niteliği, ilgili varlığın kullanımı, hasar ve teknolojik değişimler gibi bazı durumların işin mahiyetine göre yenileme zorunluluğunu doğurduğu açık olsa da idareye karşı ispat edilebilirlik açısından yetkili organlarca karar alınması ve 549-Özel Fonlar hesabında takip edilmesi yerinde olur. Burada karar alacak olan organ, anonim şirketlerde yönetim kurulu, limitet şirketlerde de müdür veya müdürler kuruludur. Ancak iktisadi kıymetlerin satışının genel kurul kararı ile gerçekleştiği hallerde, kanaatimizce yenileme iradesinin yine genel kurul kararı ile ortaya konulması gerekmektedir. Bu karar ve fon, en geç bilanço tarihinde (satışın yapıldığı tarihi kapsayan geçici vergi dönemi sonu itibariyle) oluşturulmalıdır.

***

Yenileme fonuna ilişkin detaylı açıklamalara, yasal dayanaklara ve dikkat edilmesi gereken hususlara aşağıdaki içeriğimizden ulaşabilirsiniz.

Bilanço esasına tabi olanlar yenileme fonu uygulamasından yararlanabilir mi?

İçerikte yer alan bazı başlıklar;

3.YENİLEME FONU AYRILABİLME KOŞULLARI

3.1-Bilanço Esasına Göre Defter Tutulması

3.2-Satılan İktisadi Kıymetin Yenilenmesinin Zaruri Bulunması veya İşletmeyi İdare Edenlerce Karar Verilip Teşebbüse Geçilmiş Olması

3.3-Satın Alınacak İktisadi Kıymetin Daha Önce Satılan Kıymetle Aynı Nitelikte Olması

3.4-Satılan ve Yenilenecek İktisadi Kıymetin Amortismana Tabi İktisadi Kıymet Olması

3.5-Yenileme Fonunun Pasifte Bekleme Süresi

***

TAVSİYE EDİLEN İLAVE İÇERİKLER


Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/arac-satis-kazancini-ozel-fonlara-almak-icin-karar-alinmasina-gerek-var-mi/feed/ 0
Çalışanın izinli olduğu günlerde geçirdiği kaza, iş kazası kapsamına girer mi? https://www.muhasebenews.com/calisanin-izinli-oldugu-gunlerde-gecirdigi-kaza-is-kazasi-kapsamina-girer-mi/ https://www.muhasebenews.com/calisanin-izinli-oldugu-gunlerde-gecirdigi-kaza-is-kazasi-kapsamina-girer-mi/#respond Sun, 01 Dec 2024 08:58:11 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=157686 İşçinin izin alıp işe gelmediği gün geçirdiği kaza iş kazası olarak mı değerlendirilir?

İş Kazası Nedir?

İş kazası, kişinin çalışma hayatında 5510 sayılı Kanunda sayılan hallerden birinde meydana gelen ve sigortalıyı bedenen veya ruhen engelli hale getiren olaydır.

5510 sayılı Kanunda sayılan iş kazası halleri ise şunlardır:

> Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada, 
> İşveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle
> Bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalının, görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda,
> Hizmet akdi ile çalışan emziren kadın sigortalının, iş mevzuatı gereğince çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda,
> Sigortalıların, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında, 
> Kendi adına ve hesabına bağımsız çalışıyorsa yürütmekte olduğu iş nedeniyle
meydana gelen olaylardır.

Örneğin; havai fişek üretimi yapılan atölyede çalışan sigortalının meydana gelen patlama sonucu yaralanması veya vefat etmesi iş kazasıdır.

İş Kazası Sigortası Kapsamında Bulunan Sigortalılar Kimlerdir?

> Hizmet akdi ile çalışanlar (4/a)
> Kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlar ile köy ve mahalle muhtarları (4/b)
> Ceza İnfaz Kurumları ile Tutukevlerinde çalışanlar
> Aday çırak, çırak ve stajyerler,
> Harp Malulleri ile Vazife Malullüğü aylığı bağlanmış malullerden Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamında çalışanlar
> Türkiye İş Kurumu kursiyerleri
> Sosyal güvenlik sözleşmesi olmayan ülkelerde iş üstlenen işverenlerce yurt dışındaki işyerlerinde çalıştırılmak üzere götürülen Türk işçileri
> İntörn öğrenciler
> Tarım ve orman işlerinde hizmet akdiyle süreksiz olarak çalışan sigortalılar

Ek 9 uncu maddede belirtilen şartlarda ev hizmetlerinde çalışan sigortalılar

 Bir Olayın İş Kazası Sayılabilmesi için Hangi Unsurları Taşıması Gerekmektedir?

Kurumumuzca bir olayın iş kazası olup olmadığının değerlendirilebilmesi için öncelikle iş kazası geçiren kişinin,

-Sigortalı olması,

-Mutlaka bir olay ile karşılaşmış olması,

-Meydana gelen olay nedeniyle bedenen veya ruhen engelli hale gelmesi,

hallerinin bir arada bulunması gerekmektedir.

Hizmet Akdine Tabi Çalışan Sigortalılarının(4/a) İş Kazası Durumları Kim Tarafından, Nasıl Bildirilmelidir?

Hizmet akdine tabi çalışan sigortalıların iş kazası hallerinin bildirimi işverenleri tarafından yapılmalıdır. İşverenlerin iş kazasını;

Kolluk kuvvetlerine ——–>  Derhal
Kurumumuza ————–>  Olayın olduğu tarihten sonraki üç işgünü içerisinde bildirmeleri gerekmektedir.

Örneğin, Pazartesi günü iş kazası geçiren sigortalının Kuruma yapılacak iş kazası bildiriminin en geç Perşembe günü, Çarşamba günü iş kazası geçiren sigortalının ise Kuruma yapılacak iş kazası bildiriminin en geç Pazartesi günü yapılması gereklidir.

Hizmet akdine tabi çalışan sigortalıların iş kazası bildirimleri;

>  e-sigorta uygulaması ile (uygulama için tıklayınız: http://uyg.sgk.gov.tr/IsvBildirimFormu/welcome.do) veya

> “İş Kazası ve Meslek Hastalığı Bildirgesi”  ile doğrudan ya da posta yoluyla Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü / Sosyal Güvenlik Merkezine gönderilerek yapılabilir. Belirtilen form, http://eski.sgk.gov.tr/wps/portal/sgk/tr/calisan/form_ve_dilekceler/formlar adresinden  “SGK-032-İş Kazası ve Meslek Hastalığı Bildirim Formu” linki tıklanarak excel formatında bilgisayara indirilebilir.

Kendi Adına ve Hesabına Bağımsız Çalışanlar İle Köy ve Mahalle Muhtarlarının (4/b) İş Kazası Durumları Kim Tarafından, Nasıl Bildirilmelidir?

Kendi adına ve hesabına bağımsız çalışan sigortalıların iş kazası hallerinin bildirimi kendileri tarafından yapılmalıdır. (4/b) sigortalıları iş kazasını;

Kurumumuza ———->  Bir ayı geçmemek şartıyla rahatsızlığının bildirim yapmaya engel olmadığı günden sonraki üç işgünü içinde bildirmeleri gerekmektedir.

İş kazası bildirimleri;

>  e-sigorta uygulaması ile (uygulama için tıklayınız: http://uyg.sgk.gov.tr/IsvBildirimFormu/welcome.do) veya

> “İş Kazası ve Meslek Hastalığı Bildirgesi”  ile doğrudan ya da posta yoluyla Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü / Sosyal Güvenlik Merkezine gönderilerek yapılabilir. Belirtilen form, http://eski.sgk.gov.tr/wps/portal/sgk/tr/calisan/form_ve_dilekceler/formlar adresinden  “SGK-032-İş Kazası ve Meslek Hastalığı Bildirim Formu” linki tıklanarak excel formatında bilgisayara indirilebilir.

Tarım veya Orman İşlerinde Hizmet Akdiyle Süreksiz Olarak Çalışanların İş Kazası Durumları Kim Tarafından, Nasıl Bildirilmelidir?

Tarım veya orman işlerinde hizmet akdiyle süreksiz olarak çalışan sigortalıların iş kazası hallerinin bildirimi kendileri veya işverenleri tarafından yapılmalıdır. Kendilerinin/işverenlerin iş kazasını;

Kolluk kuvvetlerine ———->  Derhal
Kurumumuza —————->  Olayın olduğu tarihten sonraki üç işgünü içerisinde bildirmeleri gerekmektedir.

Örneğin, Pazartesi günü iş kazası geçiren sigortalının Kuruma yapılacak iş kazası bildiriminin en geç Perşembe günü, Çarşamba günü iş kazası geçiren sigortalının ise Kuruma yapılacak iş kazası bildiriminin en geç Pazartesi yapılması gerekir.

İş kazası bildirimleri;

“İş Kazası ve Meslek Hastalığı Bildirgesi” ile doğrudan ya da posta yoluyla Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü / Sosyal Güvenlik Merkezine gönderilerek yapılabilir. Belirtilen form, http://eski.sgk.gov.tr/wps/portal/sgk/tr/calisan/form_ve_dilekceler/formlar adresinden  “SGK-032-İş Kazası ve Meslek Hastalığı Bildirim Formu” linki tıklanarak excel formatında bilgisayara indirilebilir.

Tarım veya Orman İşlerinde Hizmet Akdiyle Süreksiz Olarak Çalışanların İş Kazası Sigortasından Yararlanması için Şartlar Nelerdir?

Tarım veya orman işlerinde hizmet akdiyle süreksiz olarak çalışanların, iş kazası sigortasından sağlanan yardımlardan yararlanabilmeleri için iş kazasının olduğu tarihten en az on gün önce tescil edilmiş olmaları, sigortalılıklarının sona ermemiş olması ve geçici iş göremezlik ödeneğinin ödeneceği tarihte prim ve prime ilişkin her türlü borçlarının ödenmiş olması gerekmektedir.

İş Kazası Bildirim Süresine Uymamanın Yaptırımı Nedir?

4/a sigortalılık statüsüne tabi sigortalıların iş kazası geçirmeleri hâlinde, belirtilen sürelerde işverence bildirim yapılmaması durumunda, bildirimin Kuruma yapıldığı tarihe kadar sigortalıya ödenecek geçici iş göremezlik ödeneği Kurumca işverenden tahsil edilir. Ayrıca bildirimi süresinde yerine getirmeyen işverenlere idari para cezası uygulanmaktadır. Söz konusu idari para cezaları, işyerinde çalışan sigortalı sayısı ve işyerinin az tehlikeli, tehlikeli, çok tehlikeli sınıfta yer alması durumuna göre farklılaştırılmış olup her takvim yılı başından geçerli olmak üzere yeniden değerleme oranında artırılarak uygulanmaktadır.

4/b sigortalılık statüsüne tabii sigortalıların iş kazası geçirmeleri ve belirtilen sürelerde bildirim yapılmaması hâlinde ise, bildirim tarihine kadar geçen süre için yapılacak geçici iş göremezlik ödeneği ödenmez. Bildirim tarihinden sonraki sürelere ait geçici iş göremezlik ödeneği ödenir.

İş Kazası Sigortasından Sağlanan Haklar Nelerdir?

İş kazası sigortasından doğan haklardan yararlanabilmek için herhangi bir prim günü sınırı bulunmamakta olup, iş kazası sigortasından sağlanan haklar şunlardır:

> Geçici İş Göremezlik Ödeneği
> Sürekli İş Göremezlik Geliri
> Ölüm Geliri
> Evlenme Ödeneği
> Cenaze Ödeneği

Geçici İş Göremezlik Ödeneği Nedir?

Geçici iş göremezlik; sigortalının iş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık hallerinde Kurumca yetkilendirilen hekim veya sağlık kurulu raporlarında belirtilen istirahat süresince geçici olarak çalışamama halidir.

Geçici iş göremezlik ödeneği; sosyal sigortacılık bakımından, iş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık sigorta kollarından istirahatli bulunan sigortalıya işten kaldığı günler için Kurumca ödenen parasal yardımdır.

Geçici iş Göremezlik Ödeneği Hangi Oranlarda Ödenmektedir?

Geçici iş göremezlik ödeneği; Kurumca yetkilendirilen hekim veya sağlık kurullarından istirahat raporu alınmış olması şartıyla iş kazası veya meslek hastalığı nedeniyle iş göremezliğe uğrayan sigortalıya her gün için ödenir.

İş kazası- meslek hastalığı halinde verilecek geçici iş göremezlik ödeneği,

> Yatarak tedavilerde günlük kazancının yarısı,
> Ayaktan tedavilerde ise günlük kazancın üçte ikisidir.

Ancak, 4/b sigortalılık statüsüne tabi sigortalılara, iş kazası ve meslek hastalığı halinde geçici iş göremezlik ödeneği yatarak tedavi süresince veya yatarak tedavi sonrası bu tedavinin gereği olarak istirahat raporu aldıkları sürede ödenir.

Geçici İş Göremezlik Ödeneğinden Faydalanmak İçin Şartlar Nelerdir?

İş kazası sonucu ödenen geçici iş göremezlik ödeneğinden yararlanma koşulları arasında belli bir sigortalılık süresi, prim ödeme gün sayısı ve yaş gibi faktörler yer almaz. Sigortalılık niteliği devam eden sigortalının iş kazası sonucu iş göremez hale gelmesi durumunda Kurumca geçici iş göremezlik ödeneği ödenir.

Ancak, 4/b sigortalıları ile tarım ve orman işlerinde hizmet akdiyle süreksiz olarak çalışan sigortalılarının geçici iş göremezlik ödeneği hakkından yararlanabilmeleri için genel sağlık sigortası dahil prim ve prime ilişkin her türlü borçlarının ödenmiş olması gerekmektedir.

Sigortalılık Niteliği Ne Zaman Sona Erer?

İş kazası açısından sigortalılık niteliği;

Hizmet akdine tabi çalışan sigortalılar için hizmet akdinin sona erdiği tarihten,

Kendi nam ve hesabına çalışan sigortalılar için terk tarihinden itibaren sona erer.

Sigortalılık niteliğinin sona erdiği tarihten sonra iş kazası nedeniyle alınan istirahat raporlarına, ilk istirahat raporu ya da devam raporu olup olmadığına bakılmaksızın geçici iş göremezlik ödeneği ödenmez.

Geçici iş Göremezlik Ödemeleri Nereden Yapılmaktadır?

Geçici iş göremezlik ödenekleri anlaşmalı banka şubeleri aracılığı ile yapılmaktadır.

Yapılan yeni düzenleme ile sigortalılara ait geçici iş göremezlik ödenekleri banka hesaplarına gönderildiğinde, kişilere cep telefonları üzerinden SMS mesajı yollanması sağlanmıştır. Söz konusu SMS mesajının alınabilmesi için sigortalıların, SGK web sayfası “E-SGK/SMS Bilgilendirme” butonu altında  yer alan  SMS Hizmetleri için “Bilgi Giriş ve Güncelleme” seçeneğinden giriş yaparak cep telefonlarını sisteme tanımlatmaları  gerekmektedir.

http://e.sgk.gov.tr/wps/portal/vatandas/Ilgili+Diger+Uygulamalar/esgkSMS

Geçici İş Göremezlik Ödeneğimin Bankaya Aktarılıp Aktarılmadığını Nasıl Öğrenebilirim?

4/a ve 4/b sigortalılık statüsüne sahip sigortalılar “İş Göremezlik Ödeme” durumlarını ve ödenen miktarı, https://www.turkiye.gov.tr/4ab-isgoremezlik-odemesi-gorme linkine tıklayarak sorgulayabilirler.

Geçici iş Göremezlik Ödeneğinden Faydalanmak İçin Nasıl Müracaat Edilir?

4/a ve 4/b sigortalılık statüsüne tabii sigortalıların geçici iş görmezlik ödeneğine ilişkin işlemleri e-ödenek programı ile elektronik ortamda yapılmaktadır. 4/b sigortalılık statüsüne tabi sigortalıların istirahat süresince çalışmadıklarını e-Devlet https://www.turkiye.gov.tr/sosyal-guvenlik-is-goremezlik-raporu-calismazlik-beyan-islemleri üzerinden beyan etmeleri gereklidir.

4/a sigortalılarının istirahatli olduğu dönemde işyerinde çalışıp çalışmadığının işverenlerince Kuruma elektronik ortamda bildirilmesi gerekmektedir. Ancak 4/a sigortalılarının geçici iş göremezlik ödeneklerini alabilmeleri için işyerinde çalışmadıklarına dair işverenlerince bildirimde bulunulması şartı aranmaz. Bildirim süresi geçtikten sonra bildirimin yapılıp yapılmadığına bakılmaksızın  sigortalının geçici iş göremezlik ödeneği ödenmektedir. Ödeme işlemi gerçekleştirildikten sonra sigortalının hak ettiği geçici iş göremezlik ödeneği anlaşmalı bankanın herhangi bir şubesinden çekilebilecek şekilde hesaba aktarılır.

(Çalışılmadığına dair bildirim ekranına ulaşmak için tıklayınız.
(  http://uyg.sgk.gov.tr/vizite/welcome.do  )

Sürekli İş Göremezlik Geliri Nedir?

Sürekli iş göremezlik geliri, iş kazası veya meslek hastalığı sonucu oluşan hastalık ve engellilik nedeniyle Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurulları tarafından verilen raporlara istinaden Kurum sağlık kurulunca meslekte kazanma gücü en az % 10 oranında azalmış bulunduğu tespit edilen sigortalıya bağlanmaktadır.

 Sürekli iş göremezlik geliri sigortalının;

  • Tam iş göremezliği halinde; Günlük kazanç  x 30 x % 70 ,
  • Kısmi iş göremezliği halinde ise Günlük kazanç  x 30 x % 70 x SİD (sürekli iş göremezlik derecesi),

formüllerine göre hesaplanmaktadır.

Kanuna göre bağlanacak sürekli iş göremezlik geliri;

– Geçici iş göremezlik ödeneğinin sona erdiği tarihi,

– Geçici iş göremezlik tespit edilemeden sürekli iş göremezlik durumuna girilmişse, buna ait Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurulları tarafından verilen raporun tarihini,

takip eden ay başından başlatılmaktadır.

***

TAVSİYE EDİLEN BENZER İÇERİKLER


Kaynak: https://www.sgk.gov.tr/Content/Post/7b0b48c6-ceba-472b-8011-c4a9b3125133/Is-Kazasi-2022-07-21-09-56-51
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/calisanin-izinli-oldugu-gunlerde-gecirdigi-kaza-is-kazasi-kapsamina-girer-mi/feed/ 0
Vergi dairesi hangi vergiler ödenmezse mükellefin banka hesaplarına bloke koyabilir? https://www.muhasebenews.com/vergi-dairesi-hangi-vergiler-odenmezse-mukellefin-banka-hesaplarina-bloke-koyabilir/ https://www.muhasebenews.com/vergi-dairesi-hangi-vergiler-odenmezse-mukellefin-banka-hesaplarina-bloke-koyabilir/#respond Sun, 01 Dec 2024 07:36:50 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=158506 Geçici vergi ödenmezse vergi dairesi banka hesaplarına bloke koyabilir mi?

6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanun hükümleri uyarınca vergi dairesine ve diğer Kamu kurumlarına olan borçlar için vergi dairesi ve ve diğer kurumlar e-haciz uygulayabilir. Duruma göre vergi mükellefine ve ilgili Kanunu uyarınca borçtan müşterek sorumlu olan firma sahibi, ortakları ve yöneticilerinin mal varlıklarını da haciz veya e-haciz uygulayabilir. Mükelleften tahsil edilemeyen borcu yasal temsilcilerinden isteyebilir.

***


Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/vergi-dairesi-hangi-vergiler-odenmezse-mukellefin-banka-hesaplarina-bloke-koyabilir/feed/ 0