Ana Sayfa YAZARLAR-YENİ Aracı Hizmet Sağlayıcının Hukuki Sorumluluğuna İlişkin Olarak Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin E....

Aracı Hizmet Sağlayıcının Hukuki Sorumluluğuna İlişkin Olarak Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin E. 2017/5834 K. 2018/12148 Kararının İncelenmesi

1154
0

Stj. Av. Sezer Emre
s.emre@ozgunlaw.com


Aracı hizmet sağlayıcı, 6563 sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun’da tanımlandığı üzere, başkalarına ait iktisadi ve ticari faaliyetlerin yapılmasına elektronik ticaret ortamını sağlayan gerçek ve tüzel kişilerdir.

Hizmet sağlayıcı ise, yine 6563 sayılı Kanun’da tanımlandığı üzere, elektronik ticaret faaliyetinde bulunan gerçek ya da tüzel kişilerdir. Kanunda yer alan hizmet sağlayıcı tanımının lafzen yapılan yorumunda, elektronik ticari faaliyeti gerçekleştirmek için kurulan hukuki işlemlerin her iki tarafının da hizmet sağlayıcı olarak nitelendirilmesi neticesi çıkarılabilmektedir. Ancak hizmet sağlayıcı tanımından anlaşılması gereken, hizmet sağlayıcının, e-ticarete konu mal veya hizmeti sunan/arz eden gerçek ya da tüzel kişi olduğudur. [1] [2]

Bu kapsamda, pazar yeri iş modelini gerçekleştirenler aracı hizmet sağlayıcıyken hizmet sağlayıcı ise, aracı hizmet sağlayıcı sitesi üzerinden hizmet veren veya ürün satanlardır. [3]

6563 sayılı Kanun’da ve Elektronik Ticarette Hizmet Sağlayıcı ve Aracı Hizmet Sağlayıcılar Hakkında Yönetmelik’te, aracı hizmet sağlayıcı ve hizmet sağlayıcının tanımlarının yapılmamasının yanı sıra hukuki sorumlukları da belirtilmiştir.

6563 sayılı Kanun’un 3. maddesi gereğince, hizmet sağlayıcının, elektronik ticari faaliyetini gerçekleştirmesinden önce bilgi verme yükümlülüğü bulunmaktadır.

Hizmet sağlayıcı, elektronik iletişim araçlarıyla bir sözleşmenin yapılmasından önce;

a) Alıcıların kolayca ulaşabileceği şekilde ve güncel olarak tanıtıcı bilgilerini,

b) Sözleşmenin kurulabilmesi için izlenecek teknik adımlara ilişkin bilgileri,

c) Sözleşme metninin sözleşmenin kurulmasından sonra, hizmet sağlayıcı tarafından saklanıp saklanmayacağı ile bu sözleşmeye alıcının daha sonra erişiminin mümkün olup olmayacağı ve bu erişimin ne kadar süreyle sağlanacağına ilişkin bilgileri,

ç) Veri girişindeki hataların açık ve anlaşılır bir şekilde belirlenmesine ve düzeltilmesine ilişkin teknik araçlara ilişkin bilgileri,

d) Uygulanan gizlilik kuralları ve varsa alternatif uyuşmazlık çözüm mekanizmalarına ilişkin bilgileri

sunar.

Yönetmeliğin 5. maddesinin 4. fıkrası uyarınca, satış yapan tacir veya esnafsa,

a) Ticaret unvanı, işletme adı veya tescilli marka adı bilgilerinden en az biri,

b) Tebligata elverişli KEP adresi,

c) Esnaflar için vergi kimlik numarası, tacirler için MERSİS numarası,

ç) Merkez adresi ve onaylanmış telefon numarasının aracı hizmet sağlayıcıda bulunduğuna ilişkin bilgileri aracı hizmet sağlayıcı tarafından kendine tahsis edilen alanda eksiksiz ve doğru olarak bulundurmakla yükümlüdür.

Aynı Yönetmeliğin 5. maddesinin 5. fıkrası uyarınca, aracı hizmet sağlayıcı üzerinden satış yapan ve tacir veya esnaf olmayan hizmet sağlayıcı ise, aracı hizmet sağlayıcı tarafından kendisine tahsis edilen alanda,

a) Adı ve soyadına,

b) İkametgâhının bulunduğu ile,

c) Merkez adresi ve onaylanmış telefon numarasının aracı hizmet sağlayıcıda bulunduğuna ilişkin bilgileri eksiksiz ve doğru olarak bulundurmakla yükümlüdür.

Aracı hizmet sağlayıcının ise bu noktadaki yükümlülüğü, hizmet sağlayıcının, Yönetmeliğin 5. maddesinin 4. ve 5. fıkralarında yer alan yükümlülüklerini eksiksiz olarak yerine getirmesini sağlamaktır.

Nitekim, Yargıtay 13. Hukuk Dairesi, 13. HD., E. 2017/5834 dosyasında vermiş olduğu K. 2018/12148 ve 14.12.2018 tarihli kararında, hizmet sağlayıcı bilgilerini eksiksiz şekilde doldurmadığı takdirde, aracı hizmet sağlayıcının hizmetinin ayıplı olduğu ve sorumluluğuna gidilebileceğine kanaat getirmiştir. [4]

Somut uyuşmazlıkta, davacı, davalı şirkete ait internet sitesi üzerinden satın aldığı telefonlarda arızalar oluştuğunu, telefonlardan birini servise gönderdiği halde telefonun kendisine iade edilmediğini, diğer telefonlar bakımından da muhatap bulamadığını, ürün bedelinin iadesine yönelik tüketici hakem heyetine yaptığı müracaatın reddedildiğini ileri sürerek; … Kaymakamlığı Tüketici Hakem Heyeti’ne ait 09.10.2015 tarih 19/748 sayılı kararın itirazen incelenerek iptaline karar verilmesini istemiştir.

Davalı şirket vekili, müvekkili şirketin 6563 sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesine Dair Kanun kapsamında aracı hizmet sağlayıcı konumunda olup, sorumluluk atfedilemeyeceğini savunarak; davanın reddini dilemiştir.

Mahkemece, davanın kabulü ile anılan hakem heyeti kararının iptaline, 415,00 TL’nin davalı internet şirketinden tahsiline karar verilmiş; miktar itibariyle kesin olan hüküm Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kanun yararına temyiz edilmiştir.

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin vermiş olduğu karar, hizmet sağlayıcının bilgi verme yükümlülüğünü yerine getirmediğinde aracı hizmet sağlayıcının hukuki sorumluluğunun kapsamını belirleyip ayıplı hizmete esas teşkil ettiğini tespit etmesi nedeniyle emsal olması ve öneminden ötürü tamamına yer veriyoruz:

“Dava, internet sitesi üzerinden alınan üründeki ayıp nedeniyle muhatap bulunamadığı iddiasına dayalı, bedel iadesine ilişkin talebin reddine dair Tüketici Hakem Heyeti kararının iptali isteğine ilişkindir. Mahkemece, güven sorumluluğundan hareketle ” … davalının kontrolsüz bir alan olan internet ortamında alışveriş sitesi olarak faaliyet gösterdiği, tüketicilerin davalının isim ve ünvanına güvenerek o portal üzerinden alışveriş yaptıkları, bu nedenle davalının basiretli bir tacir gibi davranması ve kötüniyetli, dolandırıcılık kastı ile hareket edenlere yer sağlamak suretiyle tüketicileri mağdur etmemesi gerektiği, somut olayda olduğu gibi sahte ticari ünvan ya da isimler altında satış yapılmasına imkan tanınması halinde bundan sorumlu olacağı… ” gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 11.maddesine göre, satıcı, üretici ve ithalatçının ayıplı maldan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumluluğunun bulunduğu, satıcı ve acente konumunda olmayan aracı hizmet sağlayıcının sorumluluğuna gidilemeyeceği gerekçesi ile mahkeme hükmünün kanun yararına bozulması talep edilmiştir.

Hemen belirtmek gerekir ki, satıcı, ithalatçı ve üretici konumunda olmayan davalı internet şirketinin sorumluluğun, 6502 sayılı Kanun’un Üçüncü Kısım Birinci Bölümde “Ayıplı Mallar” başlığıyla yer alan 8 ve devamı maddelere göre ele alınması olanaklı değildir.

Dosya kapsamına göre, taraflar arasında, internet ağı üzerinden elektronik ticarete imkan sağlayan davalı şirkete ait internet sitesinin kullanımına ilişkin “Gittigidiyor Kullanıcı Sözleşmesi” başlıklı bir hizmet sözleşmesi yapıldığı görülmekle, somut olayda, davalı şirketin, tüketiciye hizmet sunan sağlayıcı konumunda olduğu sonucuna varılmaktadır. O halde, davalı tarafından sunulan hizmetin ayıplı olup olmadığı hususu şüpheye yer vermeyecek şekilde netleştirilmelidir.

6502 sayılı Kanunu’n 13. maddesinin birinci fıkrasına göre; “Ayıplı hizmet, sözleşmede belirlenen süre içinde başlamaması veya taraflarca kararlaştırılmış olan ve objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan hizmettir.”.

Öte yandan, 01.05.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6563 sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun hükümleri ve bu kanunun verdiği yetkiye göre çıkartılan Elektronik Ticarette Hizmet Sağlayıcı ve Aracı Hizmet Sağlayıcıları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre, davalı internet şirketi, aracı hizmet sağlayıcısı konumunda olup, anılan Kanunu’nun 9. maddesi birinci fıkrasına göre “Aracı hizmet sağlayıcılar, hizmet sundukları elektronik ortamı kullanan gerçek ve tüzel kişiler tarafından sağlanan içerikleri kontrol etmek, bu içerik ve içeriğe konu mal veya hizmetle ilgili hukuka aykırı bir faaliyetin ya da durumun söz konusu olup olmadığını araştırmakla yükümlü değildir.”, ikinci fıkrasına göre “Bu Kanunun 3, 4, 5, 6, 7 ve 8 … maddelerinde düzenlenen yükümlülüklerin aracı hizmet sağlayıcılarına uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle belirlenir.”. Sözü edilen yönetmeliğin 6. maddesinin 3. fıkrasında “Aracı hizmet sağlayıcı, hizmet sağlayıcının elektronik ticaret faaliyetine başlamasından önce 5 … maddenin dördüncü ve beşinci fıkralarındaki yükümlülüklerini yerine getirmesini sağlar.” düzenlemesine yer verilmiş; yönetmeliğin atıf yapılan 5. maddesinin dördüncü ve beşinci fıkraları ile de, elektronik ticaret faaliyetinde bulunan gerçek ya da tüzel kişi hizmet sağlayıcılarının tacir veya esnaf olup olmamalarına göre, kendilerine ait bir takım bilgileri tahsis edilen alanlarda eksiksiz olarak bulundurma zorunluluğu getirilmiştir.

Bu kapsamda dosya ele alındığında, dava dışı hizmet sağlayıcısının tüzel kişi veya esnaf olup olmadığı anlaşılamadığı gibi, yönetmeliğin 5. maddesinin anılan fıkralarında ve özellikle de 6563 sayılı Kanunu’nun 3. maddesinde belirtilen güncel tanıtıcı bilgilerinin “Üyelik Bilgileri” olarak dosyaya kazandırılan belge içeriğinde yer almadığı, bu haliyle sunulan hizmetin ayıplı olup, sorumluluk gerektireceği, sonuç olarak, mahkemece verilen kararda bu nedenle bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın kanun yararına bozma talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın kanun yararına temyiz talebinin REDDİNE, 14/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.”

Kararda görüleceği üzere; Yargıtay 13. Hukuk Dairesi, öncelikle aracı hizmet sağlayıcının sorumluluğunun Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un Üçüncü Kısım Birinci Bölümde “Ayıplı Mallar” başlığıyla yer alan 8 ve devamı maddelere göre ele alınamayacağını tespit etmiştir. Akabinde ise Mahkeme, aracı hizmet sağlayıcı internet ağı üzerinden elektronik ticarete imkân sağlaması sebebiyle tüketiciye hizmet sunduğu tespitiyle ve hizmetin ayıplı olup olamayacağının tartışılması gerektiğine kanaat getirmiştir.

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi, işbu tespitlerinin ardından yukarıda bahsini geçirdiğimiz mevzuat hükümlerine de atıf yaparak hizmet sağlayıcının bilgilerini eksiksiz doldurmaması ve bilgi verme yükümlülüğünü ihlal etmesi sebebiyle, hizmet sağlayıcının bu yükümlülüklerin yerine getirilmesini sağlamayan aracı hizmet sağlayıcının hizmetinin ayıplı olduğuna karar vermiştir.

Stj. Av. Sezer Emre

Kaynakça:

1. Elektronik Ticaretin Hukuksal Boyutu, HAMAMCIOĞLU, Kocaeli Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, KOSBED, 2018, 35

2. Demirbaş, Harun (2015). 6563 Sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun Kapsamında Hizmet Sağlayıcılar ve Aracı Hizmet Sağlayıcılarının Yükümlülükleri, Ankara: Seçkin.

3. Aracı Hizmet Sağlayıcılar Ve Kişisel Veriler, Av. Şebnem Ahi, http://eticaretcagi.com/

4. https://www.lexpera.com.tr/ictihat/yargitay/13-hukuk-dairesi-e-2017-5834-k-2018-12148-t-14-12-2018

5. https://www.mevzuat.gov.tr/


Kaynak: Stajyer Av. Sezer Emre – İçerik, Ozgun Law firmasının özel izni ile yayınlanmıştır.
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


YAZARIN DİĞER YAZILARI

Türk Hukukunda Unutulma Hakkı

Covid-19’un Mevcut Konkordato Projelerine Etkisi
Hakim Şirketin Güvenden Doğan Sorumluluğu
7249 Sayılı Avukatlık Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun Anayasaya Aykırılık Tartışması Üzerine
Arazi ve Arsa Düzenlemeleri Hakkında Yönetmelikle Gelen Değişiklikler ve Yapılan Düzenlemeler
Arazi ve Arsa Düzenlemeleri-Düzenleme Ortaklık Payı
Ticari Elektronik İleti Yönetim Sisteminin Kapsamı ve Uygulamaya İlişkin Esasları 
Sponsorluk Sözleşmelerinin Genel Hatlarıyla Hukuki İncelenmesi 
Önceki İçerikİstanbul’da toplu ulaşım için bazı tedbirler alındı
Sonraki İçerik5736 sayılı Kanuna Göre Uzlaşılmış Alacaklar için vergi yapılandırmasından yararlanılabilir mi?

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz