Ana Sayfa Vergi Antrepodan devir alınan ürünler millileştirildiği zaman e-faturası form Ba’da bildirilecek mi?

    Antrepodan devir alınan ürünler millileştirildiği zaman e-faturası form Ba’da bildirilecek mi?

    281
    0

    Antrepodan Transit ticaret olarak devir alınan ürünler millîleştirildiği zaman e-faturası form ba/bs de karşılıklı olarak bildirilmesi hususunda bilgi verebilir misiniz?

    VUK hükümlerine göre e-belge olarak düzenlenen e-fatura veya e-arşiv fatura B formunda bildirilmez.

    ____________________________

    BENZER İÇERİKLER

    Transit ticaretin tanımı nedir?

    Yurt içi bir firmanın, yurt dışından mal alıp yine yurt içi firma adına yurt dışına satması işlemi transit ticaret kapsamına girer mi? Girerse bu kapsamda yurt içi firma, yurt dışına yurt içi firma adına sattığı bu mallar için yurt içi firmaya transit ticaret kapsamında mı fatura kesmesi gerekiyor. 

    TRANSİT TİCARET: Bir malı başka bir ülkeden satın alıp, kendi ülkesinin gümrük sahasına sokmadan başka bir ülkeye satmaktır.

    Bahsettiğiniz “Yurt içi firma adına satış ” diye bir ticaret şekli olmaz. Transit ticaret de alan ve satan ayni mükellef olacak ve Yurt dışı teslim olacak.

    ____________________________________________________________________________________________

    T.C.GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

    İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı

    Gelir Kanunları Usul Grup Müdürlüğü

       

     

    Sayı : 11395140-105[VUK-1-21427]-E.356164 08.05.2020
    Konu : Transit ihracattan elde edilen gelirin vergilendirilmesi ve Ba Bs formlarına dahil edilip edilmeyeceği hk.  

      

    İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda; yurt dışından aldığınız malları yurt içine girmeden (millileşmeden) gümrük antreposundan başka bir ülkeye ihraç ettiğinizden bahisle transit ihracat kapsamında yaptığınız işin niteliğine göre alınan ve satılan malların Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre BA/BS formlarına dahil edilip edilmeyeceği, Kurumlar Vergisi Kanunu ve Katma Değer Vergisi Kanunu açısından nasıl vergilendirileceğiniz hususlarında Başkanlığımız görüşlerine başvurulmuştur.

    I- KURUMLAR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:

    5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun;

    – 1 inci maddesinde, kurumlar vergisine tabi kurumlar sayılmış olup, aynı Kanunun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasında; Kanunun 1 inci maddesinde sayılı kurumlardan kanuni veya iş merkezi Türkiye’de bulunanların, gerek Türkiye içinde gerekse Türkiye dışında elde ettikleri kazançların tamamı üzerinden vergilendirileceği,

    – 6 ncı maddesinin birinci fıkrasında, kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı; ikinci fıkrasında da safi kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı,

    – 32 nci maddesinin ikinci fıkrasında, kurumlar vergisi mükelleflerince, cari vergilendirme döneminin kurumlar vergisine mahsup edilmek üzere Gelir Vergisi Kanununda belirtilen esaslara göre ve cari dönemin kurumlar vergisi oranında geçici vergi ödeneceği

    hükme bağlanmıştır.

    Bunun yanı sıra, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 37 nci maddesinde, her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden doğan kazançların ticari kazanç olduğu belirtilmiş; 38 inci maddesinde de, bilanço esasına göre ticari kazancın, teşebbüsteki öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müspet fark olduğu, bu dönem zarfında sahip veya sahiplerce işletmeye ilave olunan değerlerin bu farktan indirileceği, işletmeden çekilen değerlerin ise farka ilave olunacağı, ticari kazancın bu suretle tespit edilmesi sırasında, Vergi Usul Kanununun değerlemeye ait hükümleri ile bu kanunun 40 ve 41 inci maddeleri hükümlerine uyulacağı hükme bağlanmıştır.

    Ayrıca, Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 120 nci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca; hesaplanan geçici verginin üç aylık dönemi izleyen ikinci ayın ondördüncü günü akşamına kadar bağlı olunan vergi dairesine beyan edilmesi ve onyedinci günü akşamına kadar ödenmesi gerekmektedir.

    Bu hükümlere göre, tam mükellefiyete tabi şirketinizin, yurt dışından aldığı malları yurt içine girmeden gümrük üzerinden başka bir ülkeye ihraç etmesinden dolayı elde ettiği kazancın tamamının, ilgili dönem kurum kazancına ve geçici vergi beyanına dahil edilerek vergilendirilmesi gerekmektedir.

    II- KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:

    3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun,

    – (1/1) maddesinde, Türkiye’de yapılan ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetler ile her türlü mal ve hizmet ithalatının KDV’ye tabi olduğu,

    – 6 ncı maddesinde, işlemlerin Türkiye’de yapılmasının; malların teslim anında Türkiye’de bulunmasını ve hizmetin Türkiye’de yapılmasını veya hizmetten Türkiye’de faydalanılmasını ifade ettiği,

    – (16/1-c) maddesinde, Gümrük Kanunundaki transit ve gümrük antrepo rejimleri ile geçici depolama ve serbest bölge hükümlerinin uygulandığı malların KDV’den istisna olduğu

    hüküm altına alınmıştır.

    Öte yandan, konu ile ilgili olarak 6/6/2006 tarihli ve 26190 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren “İhracat 2006/6” sayılı “Transit Ticarete İlişkin Tebliğ“de gerekli açıklamalara yer verilmiştir.

    Buna göre, şirketiniz tarafından yurt dışından alınan malların henüz millileştirilmeden gümrüklerde başka ülkelere satışının yapılması işlemi KDV’nin konusuna girmemektedir.

    III- VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN:

    213 sayılı Vergi Usul Kanununun 227 nci maddesinin birinci fıkrasında, “Bu kanunda aksine hüküm olmadıkça bu Kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsiki mecburidir.” hükmü yer almakta olup, söz konusu kayıtların ise aynı Kanunun 229 ve müteakip maddelerinde düzenlenen veya Bakanlığımıza verilen yetkiye dayanılarak kullanılması uygun görülen belgelerden herhangi biri ile tevsik edilmesi gerekmektedir.

    Bu kapsamda, Kanunun;

    – 229 uncu maddesinde, faturanın satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesika olduğu,

    – 231 inci maddesinin birinci fıkrasının (5) numaralı bendinde faturanın, malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami yedi gün içinde düzenlenmesi gerektiği, bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturaların hiç düzenlenmemiş sayılacağı,

    – 232 nci maddesinde, birinci ve ikinci sınıf tüccarların, kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilerin; birinci ve ikinci sınıf tüccarlara, serbest meslek erbabına, kazançları basit usulde tespit olunan tüccarlara, defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilere ve vergiden muaf esnafa sattıkları emtia veya yaptıkları işler için fatura vermek ve bunlarda fatura istemek ve almak mecburiyetinde olduğu, bu sayılanlar dışında kalanların, birinci ve ikinci sınıf tüccarlar ile kazancı basit usulde tesbit edilenlerden ve defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilerden satın aldıkları emtia veya onlara yaptırdıkları iş bedelinin 2019 yılı için 1.200 TL’yi (2018 yılı için 1.000 TL’yi) geçmesi veya bedeli 2019 yılı için 1.200 TL’den (2018 yılı için 1.000.-TL’ den) az olsa dahi istemeleri halinde emtiayı satanın veya işi yapanın fatura vermesinin mecburi olduğu

    hükme bağlanmıştır.

    Bunun yanı sıra, 253 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin “B- Yurt Dışında Faaliyette Bulunan Mükelleflere Yaptırılan İş ve Hizmetler Karşılığında Alınan Bedellerle İlgili İşlemler” başlıklı bölümünde, yurt dışında mukim kişi veya kuruluşlara yaptırılan iş veya hizmetler karşılığında ödemede bulunan gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerinin, yurt dışında mukim kişi veya kuruluşlardan aldıkları muteber belgeleri gider olarak defterlerine kaydedebildikleri belirtilerek, yurt dışındaki kişi veya firmalardan belge alan mükelleflerin, bu belgeleri defter kayıtlarında gider olarak göstermeleri sırasında belgelerde yazılı bedelleri, belgelerin düzenlendiği günde Merkez Bankasınca belirlenen döviz alış kuru üzerinden Türk Lirasına çevirerek kayıtlarında gösterecekleri, ancak inceleme sırasında inceleme elemanınca lüzum görülmesi halinde, mükelleflerin bu belgelerini tercüme ettirmek zorunda oldukları açıklanmıştır.

    Dolayısıyla, Vergi Usul Kanunun 227 nci maddesi uygulamasında, yurt dışında mukim olan firmaların düzenlediği belgelerin, ilgili ülke mevzuatına göre geçerli belge sayılması durumunda, mezkur belgeler ispat/tevsik edici belge olarak kabul edilmektedir.

    Diğer taraftan, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 148, 149 ve Mükerrer 257 nci maddelerinin Bakanlığımıza verdiği yetkiye dayanılarak;

    – 350 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğiyle, bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerin belirli bir haddi aşan mal ve hizmet alımlarını “Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Ba)” ile; mal ve hizmet satışlarını ise “Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Bs)” ile bildirmeleri yükümlülüğü getirilmiş,

    – 362 ve 381  Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğleriyle bu yükümlülüğe ilişkin açıklamalar yapılmış,

    – 396 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile de söz konusu yükümlülüğün 2010 yılı ve müteakip yılların aylık dönemlerinde yerine getirilmesinde uygulanacak usul ve esaslar ile bildirim hadleri yeniden belirlenmiştir.

     396 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin “1.2. Bildirime Konu Alış/Satışlar ve Hadler” başlıklı bölümünün (1.2.1) numaralı bendinde, “Bildirim mecburiyeti bulunan mükelleflerce, belirlenen hadler çerçevesinde yapılan her türlü mal ve/veya hizmet alış ve satışları, bunlara ilişkin belgenin türüne (fatura, irsaliyeli fatura, serbest meslek makbuzu, müstahsil makbuzu, gider pusulası, akaryakıt pompalarına bağlı ödeme kaydedici cihaz fişi, sigorta komisyon gider belgesi ve yolcu bileti gibi) bakılmaksızın Ba-Bs bildirim formlarına dahil edilecektir.” açıklamasına yer verilmiştir.

     Aynı Tebliğin (1.2.2) numaralı bendinde ise, mükelleflerin 2010 yılı ve müteakip yılların aylık dönemlerine ilişkin mal ve/veya hizmet alışları ile satışlarına uygulanacak had 5.000 TL olarak yeniden belirlenmiştir. Buna göre, bir kişi veya kurumdan KDV hariç 5.000 TL ve üzerindeki mal ve/veya hizmet alışlarının, “Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Ba)” ile; bir kişi veya kuruma KDV hariç 5.000 TL ve üzerindeki mal ve/veya hizmet satışlarının ise “Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Bs)“nun Tablo II alanında bildirilmesi gerekmektedir.

    Ayrıca, mezkûr Tebliğin;

    – (1.2.3) numaralı bendinde, “Herhangi bir mal ve hizmet alış veya satışına bağlı olarak, ödemenin gecikmesi ve döviz kurlarının değişmesi suretiyle ortaya çıkan ve fatura düzenlenmek suretiyle alıcıya/satıcıya yansıtılan vade veya kur farkı gelirleri/giderleri de haddi aşması halinde bildirimlere dahil edilecektir.“,

    – (2.1) bölümünde, “Yükümlülük kapsamındaki mükelleflerin mal ve/veya hizmet alış/satışlarının aylık dönemler itibariyle bildirilmesi gerekmektedir. Mal ve/veya hizmet alış/satışlarının bildirilecekleri aylık dönemler, bunlara ilişkin belgelerin düzenlenme tarihi dikkate alınarak belirlenir.

    ifadeleri yer almaktadır.

    Diğer taraftan, 8/9/2012 tarih ve 28405 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 418 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin 5 inci maddesi ile 396 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin (3.2.2) numaralı bendi, “İthalat işlemlerinin form Ba ile bildirilmesinde gümrük giriş beyannamesinin kapanış tarihi, ihracat işlemlerinin form Bs ile bildirilmesinde ise, fiili ihracatın gerçekleştiği tarih dikkate alınacaktır…” şeklinde değiştirilmiştir.

    Bu nedenle, transit ticaret kapsamında şirketinizce düzenlenen 5.000 TL ve üzeri faturalar ile yurtdışı mukim firmalar tarafından şirketiniz adına düzenlenen 5.000 TL ve üzeri faturaların (veya ilgili ülke mevzuatına göre muteber belgelerin), 396 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde belirtilen usul ve esaslara göre Form Ba ve Form Bs bildirimine dahil edilmesi gerekmektedir.

    ____________________________________________________________________________________________

    Türkiye Cumhuriyeti sınırlarında kurulmuş bir firmanın yurt dışında bulunan bir firmadan ürünü alıp yurt dışında başka bir firmaya satarsa KDV beyannamesinde bu işlemleri bildirmeli midir?

     Alınan mal Türkiye’ye getirilmeden yine yurt dışındaki bir müşteriye satılması TRANSİT ticarettir. Alınan fatura ve düzenlenen fatura kayıtlara alınır formunda bildirilir. KDV beyannamesinde beyan EDİLMEZ.

    ____________________________________________________________________________________________

    Transit ticaret kapsamında mükellefim Hollanda’daki firma, ABD’deki firmaya direk emtiayı gönderiyor. Faturayı mükellefe kesiyor. Sorum mükellefim fatura düzenleyecek mi? Vergi numarası kısmına ne yazılacaktır? Fatura dip notuna kanun maddesi yazacak mıdır? Ba ya konu olacak mıdır?

    Sizin müşteriniz elbette ABD’deki firmaya fatura düzenleyecektir. 

    Vergi kimlik numarası bölümüne 10 haneli 2222222222 yazılır. 

    Söz konusu transit ticaret teslimini KDV beyannamesine dahil edilmez. 

    Alış ve satış muhasebe kaydında yer alır. Alış ve satış faturaları b formunda bildirilir.

    ____________________________________________________________________________________________

    3 Aralık 2022 CUMARTESİ
    Resmî Gazete
    Sayı : 32032
    TEBLİĞ
    Hazine ve Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı)’ndan:
    VERGİ USUL KANUNU GENEL TEBLİĞİ (SIRA NO: 396)’NDE DEĞİŞİKLİK 
    YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ (SIRA NO: 543)
     
    MADDE 1- 4/2/2010 tarihli ve 27483 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 396)’nde yer alan “149” ibaresinden sonra gelmek üzere “, 170/A” ibaresi eklenmiştir. 
    MADDE 2- Aynı Tebliğin “1-KAPSAM” başlıklı bölümünün 1.2.7. numaralı bendinden sonra gelmek üzere aşağıda yer alan 1.2.8. numaralı bent eklenmiştir.
    “1.2.8. Gelir İdaresi Başkanlığı, Form Ba ve Form Bs bildirimlerine dâhil edilmesi gereken mal ve/veya hizmet alış/satışlarına ilişkin bilgileri, ilgili kurumlardan elektronik ortamda temin ettiği takdirde, resmi internet sitesinde (www.gib.gov.tr) yayımlayacağı duyuru ile bu bilgilerin bildirimlere dâhil edilme zorunluluğunu kaldırmaya yetkilidir.”
    MADDE 3- Aynı Tebliğin “3-BİLDİRİMLERİN VERİLME ŞEKLİ VE DOLDURULMASI” başlıklı bölümünün 3.2.4. numaralı bendi örnekleriyle birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
    “3.2.4. Bildirim verme yükümlülüğü bulunan ancak tüm alış ve/veya satışları belirtilen haddin altında kalan veya elektronik belge olarak düzenlenen belgelerden oluşan mükelleflerin, ilgili dönem Form Ba ve/veya Form Bs bildirimlerini vermelerine gerek bulunmamaktadır.
    Örnek 2. Form Ba ve Form Bs bildirimi verme yükümlülüğü bulunan C firmasına, 2023/Şubat döneminde D firması tarafından elektronik ortamda düzenlenen 4 adet belge tutarı toplamı KDV hariç 4.000 TL, kâğıt ortamda düzenlenen 3 adet belge tutarı toplamı ise KDV hariç 2.500 TL’dir. Ayrıca, C firmasınca aynı dönemde E firmasına elektronik ortamda düzenlenen 2 adet belge tutarı toplamı KDV hariç 6.000 TL’dir. İlgili ayda C firmasının bildirimlere konu başka bir alım-satımı olmamıştır.
    Bu durumda, C firmasının 2023/Şubat dönemi Form Ba bildiriminde, D firmasınca elektronik ortamda ve kâğıt ortamında düzenlenen belgelerin KDV hariç toplam tutarı olan (4.000+2.500) 6.500 TL’nin Tebliğde belirtilen haddi geçtiği göz önünde bulundurulduğunda, sadece kâğıt ortamında düzenlenen 3 adet belge tutarı toplamı olan KDV hariç 2.500 TL’nin bildirime dâhil edilmesi, elektronik ortamda düzenlenen belgelerin ise bildirime dâhil edilmemesi gerekmektedir.
    Diğer taraftan, C firmasının, E firmasına 2023/Şubat döneminde yaptığı satışlara ilişkin düzenlenen belgelerin tamamının elektronik ortamda düzenlenmesi nedeniyle, Form Bs bildirimini vermesine gerek bulunmamaktadır.”
    MADDE 4- Bu Tebliğ, yayımlandığı tarihi takip eden bildirim dönemine ilişkin olarak verilecek bildirim formlarına uygulanmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
    MADDE 5- Bu Tebliğ hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı yürütür.
    Bir sigorta şirketine firmamızın aracını sigorta yaptırdım. Sigorta poliçesini Ba bildirim formunda bildirecek miyim?

    396 Sıra No.lu VUK Genel Tebliğinin (1.2.1.) numaralı bölümünde yer alan “Bildirim mecburiyeti bulunan mükelleflerce, belirlenen hadler çerçevesinde yapılan her türlü mal ve/veya hizmet alış ve satışları, bunlara ilişkin belgenin türüne (Fatura, irsaliyeli fatura, serbest meslek makbuzu, müstahsil makbuzu, gider pusulası, akaryakıt pompalarına bağlı ödeme kaydedici cihaz fişi, sigorta komisyon gider belgesi ve yolcu bileti gibi) bakılmaksızın Ba-Bs bildirim formlarına dahil edilecektir” açıklaması uyarınca sigorta hizmeti alanların poliçe bilgilerini Ba bildirim formuna dahil etmeleri gerekmektedir.

    Ba-Bs bildirim formlarının verilme süresinin son gününün resmi tatile rastlaması halinde, bildirimlerin verilmesine ilişkin süreler nasıl hesaplanır?

    213 sayılı Vergi Usul Kanununun 18 inci maddesi uyarınca, resmi tatil günleri süreye dahil olmakla birlikte, sürenin son günü resmi tatile rastlarsa tatili takibeden ilk iş gününün tatil saatinde biter. Bu bağlamda; bildirim formlarının verilme süresinin son günü resmi tatile rastlarsa, bildirimlerin tatili takibeden ilk iş günü saat 24:00’ten önce gönderilmesi gerekmektedir. Diğer taraftan aynı Kanunun mükerrer 355 inci maddesine göre kesilmesi gereken özel usulsüzlük cezasına ilişkin süre hesabında (bildirimlerin kanuni süresinden sonraki 3 gün içinde verilmesi veya düzeltme bildiriminin kanuni süresinden sonra verilmesi hallerinde) bildirimlerin verilmesi gereken son gün dikkate alınır.

    Örneğin; 2017/Ağustos dönemine ait bildirim formlarının 1/9/2017 tarihinden itibaren en geç 30/9/2017 tarihi akşamı saat 24:00’e kadar verilmesi gerekmektedir. Ancak, son gün resmi tatile (Cumartesi) rastladığından, bildirim formlarının verilme süresi, tatili takip eden ilk iş günü olan 2/10/2017 tarihi (Pazartesi) akşamı saat 24:00’e kadar uzamaktadır.

    Ancak, 3 günlük 1/10 oranında cezalı bildirim, 10 günlük cezasız düzeltme ile 15 günlük 1/5 oranında cezalı düzeltme bildirimi verme tarihleri hesaplanırken, 2/10/2017 tarihi değil, 30/9/2017 tarihi esas alınacaktır.

    Ba-Bs formlarını bildirim süresinden 3 gün sonra verdim. Ceza uygulanacak mı? 3 gün sonra verdiğim için cezaya indirim uygulanır mı?

    Bildirim formlarını süresinde vermeyen mükellefler hakkında Vergi Usul Kanununun mükerrer 355. maddesi hükmü uyarınca özel usulsüzlük cezası kesilir. Ancak, elektronik ortamda verilmesi gereken bildirim formlarını belirlenen sürelerin sonundan itibaren 3 gün içinde veren mükellefler hakkında ilgili hüküm uyarınca ceza miktarı 1/10 oranında uygulanır. Bu durumda kesilecek ceza için söz konusu Kanunun 376. maddesine göre indirim de talep edilebilir.

    Yazar kasa fişlerini Ba bildirim formunda bildirecek miyim ?

    Bir aylık dönem içinde aynı kişi veya kurumdan alınan yazar kasa fişlerinin toplamının Tebliğ ile belirlenen haddi aşması halinde Ba bildirimine dâhil edilmesi gerekmektedir.

    İşyerimiz için ödediğimiz kirayı Ba formunda bildirecek miyiz?

    396 Sıra No.lu VUK Genel Tebliğinin (1.2.1.) numaralı bölümüne göre işyeri kira bedelinin Ba bildirimine dahil edilmesi gerekmektedir. Aynı Tebliğin (1.2.2.) numaralı bölümünde “Belgelerde gelir vergisi tevkifatına da yer verilen hallerde tevkifattan önceki brüt tutarlar dikkate alınacaktır” ifadesi yer almaktadır. Buna göre belgede gelir vergisi tevkifatına da yer verilmesi halinde kesintiden önceki brüt tutarın bildirilmesi gerekmektedir.

    Yabancı bir şahsa Türkiye’de mal sattık. Vergi kimlik numarası bulunmamaktadır. Bu satışı nasıl bildireceğiz?

    Şahsın yabancı uyruklu olması nedeniyle, T.C kimlik numarası ve vergi kimlik numarası alanları boş bırakılarak ad-soyad/unvan bilgileri yazılıp, ülkesi alanına Türkiye seçilerek bildirilmesi gerekmektedir.

    2014/06 dönemine ait Ba formuna düzeltme yapmak istiyorum. Vergi dairem 2015 Ocak ayında değişti. Düzeltme yaparken hangi vergi dairesini seçmeliyim?

    Vergi dairesi değişen mükelleflerin, düzeltme yaparken en son bağlı bulundukları vergi dairesini seçmeleri gerekmektedir. Dolayısıyla şu anda bağlı bulunduğunuz vergi dairesini seçerek düzeltme işlemini yapmanız gerekmektedir.

    Türkiye’de merkezi ve serbest bölgede şubesi olan bir mükellefin hem merkezinden hem de serbest bölgede bulunan şubesinden mal aldık. Bu mal alımını Ba formunda ne şekilde bildireceğiz?

    Türkiye’de bulunan merkezden yapılan alımların, Türkiye’nin kodu seçilerek bir satıra yazılması, ayrı bir satıra da serbest bölgenin kodu seçilerek serbest bölgedeki şubeden yapılan alımların yazılması gerekmektedir. Alış yapılan mükellefin vergi kimlik numarası ve unvan bilgileri her iki satıra da yazılmalıdır.

    Satış yaptığımız firmanın vergi kimlik numarasını sehven hatalı yazdık, sadece vergi kimlik numarasını düzelteceğiz. Bu düzeltme için ceza kesilecek mi?

    Düzeltme işlemlerinin, bildirimlerin verilme süresi içinde veya bildirimlerin verilme süresinin sonundan itibaren 10 gün içinde yapılması halinde özel usulsüzlük cezası kesilmez, takip eden 15 gün içinde yapılması halinde ise kesilmesi gereken özel usulsüzlük cezası 1/5 oranında uygulanır. Bu süre de dolduktan sonra yapılan düzeltmelere ise özel usulsüzlük cezası tam olarak uygulanır.

    Sigorta şirketi olarak faaliyetimizi sürdürmekteyiz. Poliçe ve dekont bilgilerimizi B-trans yolu ile Başkanlığınıza bildiriyoruz. Başka herhangi bir satışımız bulunmamaktadır. Bs formu verme zorunluluğumuz var mı?

    396 Sıra No.lu VUK Genel Tebliğinin (1.) ve (3.2.4.) numaralı bölümleri gereğince bilanço esasına göre defter tutan ve kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunan bütün mükelleflerin, belirlenen haddi aşan herhangi bir alım satımı olmasa dahi Ba-Bs formlarını vermeleri gerekmektedir.

    Şubat ayının 7’sinde nev’i değiştirerek limited şirketten anonim şirkete döndük. Şubat ayına ait Ba-Bs formlarımızı limited şirket adına mı anonim şirket adına mı vermeliyiz?

    396 Sıra No.lu VUK Genel Tebliğinin (2.2.5.) numaralı bölümüne göre Şubat dönemi için, devrin gerçekleştiği tarihe kadar olan Ba-Bs bildirim formlarının limited şirket adına, devrin gerçekleştiği tarihten ay sonuna kadar olan Ba-Bs bildirim formlarının ise anonim şirket adına, takip eden ayın sonuna kadar verilmesi gerekmektedir.

    523 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde, Vergi Usul Kanunu kapsamında elektronik belge olarak düzenlenen belgelerin, 2021 yılının Temmuz ayına ilişkin dönemden itibaren Form Ba ve Form Bs bildirimlerine dâhil edilmeyeceği yönünde düzenleme yapılmıştır. Buna göre, elektronik belge olarak düzenlenen belgelerin Form Ba ve Form Bs bildirimlerine dâhil edilmesi durumunda cezai bir işlemle karşılaşır mıyım?

    396 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin “4- CEZAİ UYGULAMA” başlıklı bölümünün 4.1. numaralı bendinde yer alan, “Bildirim formlarını bu Tebliğde belirlenen süreler içinde vermeyen, eksik veya yanıltıcı bildirimde bulunan mükellefler hakkında 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 355 inci maddesi hükmü uyarınca cezai işlem uygulanacaktır.” hükmü gereği işlem yapılacaktır.

    25 Ocak 2021 PAZARTESİ

    Resmî Gazete Sayı : 31375

    TEBLİĞ

    Hazine ve Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı)’ndan:

    VERGİ USUL KANUNU GENEL TEBLİĞİ (SIRA NO: 396)’NDE 

    DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ

    (SIRA NO: 523)

    MADDE 1 – 4/2/2010 tarihli ve 27483 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 396)’nin “1-KAPSAM” başlıklı bölümünün 1.1.7. numaralı bendinden sonra gelmek üzere aşağıda yer alan 1.1.8. numaralı bent eklenmiştir.

    “1.1.8. Vergi Usul Kanunu kapsamında elektronik belge olarak düzenlenen belgeler, 2021 yılının Temmuz ayına ilişkin dönemden itibaren Form Ba ve Form Bs bildirimlerine dâhil edilmeyecektir.”

    MADDE 2 – Aynı Tebliğin “1.2. Bildirime Konu Alış/Satışlar ve Hadler” başlıklı bölümünün 1.2.2. numaralı bendinin ilk paragrafından sonra gelmek üzere aşağıda yer alan paragraflar eklenmiştir.

    “Bir kişi veya kurumdan yapılan mal ve/veya hizmet alış tutarları ile bir kişi veya kuruma yapılan mal ve/veya hizmet satış tutarlarına ilişkin 5.000 TL tutarındaki haddin belirlenmesinde, elektronik olarak ve kâğıt ortamında düzenlenen tüm belgelerin birlikte değerlendirilmesi gerekmektedir. Söz konusu haddin aşılması halinde sadece kâğıt ortamında düzenlenen belgeler bildirimlere dâhil edilecektir.

    Örnek 1. Form Ba ve Form Bs bildirimi verme yükümlülüğü bulunan A işletmesine 2021/Kasım dönemi içerisinde, B firması tarafından KDV hariç 4.800 TL tutarında e-Arşiv Fatura ve her biri 150 TL tutarında 2 adet kâğıt ortamında fatura düzenlenmiştir. Söz konusu mükellefe, aynı ay içerisinde B firmasınca düzenlenen belge tutarı toplamı KDV hariç (4.800+150+150) 5.100 TL olduğundan, A işletmesi B firmasından yaptığı alımlara ilişkin olarak 2021/Kasım dönemi Form Ba bildiriminde sadece kâğıt ortamında düzenlenen 2 adet belgeyi, KDV hariç toplam 300 TL olarak bildirecektir.

    Diğer taraftan, B firması A işletmesine yaptığı satışlara ilişkin olarak 2021/Kasım dönemi Form Bsbildiriminde elektronik ortamda oluşturduğu belgeyi dikkate almayacak, elektronik ortamda ve kâğıt ortamında düzenlenen belgelerin KDV hariç toplam tutarlarının 5.000 TL’yi geçmesi nedeniyle, sadece kâğıt ortamında düzenlediği 2 adet belgeyi, KDV hariç toplam 300 TL olarak bildirecektir.”

    MADDE 3 – Aynı Tebliğin “3-BİLDİRİMLERİN VERİLME ŞEKLİ VE DOLDURULMASI”  başlıklı bölümünün 3.2.4. numaralı bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

    “3.2.4. Bildirim verme yükümlülüğü bulunan ancak, tüm alış ve satışları belirtilen haddin altında kalan veya elektronik belge olarak düzenlenen belgelerden oluşan mükelleflerin, Form Ba ve/veya Form Bs bildirimlerini “Ba/Bs bildiriminde beyan edilecek bilgim bulunmamaktadır.” kutucuğunu işaretlemek suretiyle vermeleri gerekmektedir.

    Örnek 2. Form Ba ve Form Bs bildirimi verme yükümlülüğü bulunan C firmasına 2021/Eylül döneminde D firması tarafından elektronik ortamda düzenlenen belge tutarı toplamı KDV hariç 4.000 TL, kâğıt ortamda düzenlenen belge tutarı toplamı KDV hariç 500 TL’dir. C firmasına D firmasınca düzenlenen belge tutarı toplamı KDV hariç (4.000+500) 4.500 TL olduğundan, Tebliğde belirtilen haddin altında kalmaktadır.  İlgili ayda C firmasının bildirime konu başka bir alımı da olmamıştır. Bu durumda C firmasının 2021/Eylül dönemi mal ve/veya hizmet alımları Tebliğde belirtilen haddin altında kaldığından Form Ba bildirimini “Ba bildiriminde beyan edilecek bilgim bulunmamaktadır.” kutucuğunu işaretlemek suretiyle vermesi gerekmektedir.

    Diğer taraftan, bildirim verme yükümlülüğü bulunan D firmasının 2021/Eylül döneminde C firmasına yaptığı satışlar toplamı KDV hariç 4.500 TL olduğundan, belirtilen haddin altında kalmaktadır. D firmasının ilgili dönemde bildirime konu başka mal ve/veya hizmet satışı olmamıştır. Bu halde D firmasının 2021/Eylül dönemi mal ve/veya hizmet satışları Tebliğde belirtilen haddin altında kaldığından Form Bs bildirimini “Bs bildiriminde beyan edilecek bilgim bulunmamaktadır.” kutucuğunu işaretlemek suretiyle vermesi gerekmektedir.

    Örnek 3. K Ltd.Şti. 2021/Kasım döneminde Z firmasına elektronik belge düzenlemek suretiyle KDV hariç toplam 50.000 TL’lik satış yapmıştır. K Ltd.Şti.’nin Z firmasına ve/veya herhangi bir kişi veya kuruma, ilgili dönemde düzenlediği kâğıt fatura ise bulunmamaktadır. Bu durumda K Ltd.Şti.’nin 2021/Kasım dönemi Form Bs bildirimini “Bs bildiriminde beyan edilecek bilgim bulunmamaktadır.” kutucuğunu işaretlemek suretiyle vermesi gerekmektedir.

    Z firması ise 2021/Kasım döneminde N firmasından elektronik belge tutarı toplamı KDV hariç 7.000 TL, K Ltd. Şti.’den ise elektronik belge tutarı toplamı KDV hariç 50.000 TL mal alımında bulunmuş, ilgili dönemde başka bir mal/hizmet alımı da olmamıştır. Bu durumda Z firmasının 2021/Kasım dönemi Form Ba bildirimini “Ba Bildiriminde beyan edilecek bilgim bulunmamaktadır.” kutucuğunu işaretlemek suretiyle vermesi gerekmektedir.”

    MADDE 4 – Bu Tebliğ 1/7/2021 tarihinde yürürlüğe girer.

    MADDE 5 – Bu Tebliğ hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı yürütür.



    Kaynak: İSMMMO
    Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


    Önceki İçerik2023 Yılı için Bordrolu (Bağımlı) çalışan meslek mensupları önerilen bir asgari ücret tarifesi var mıdır?
    Sonraki İçerikKDV dahil 2.000 TL için tevkifat uygulamasındaki tutarda bir değişiklik oldu mu?

    CEVAP VER

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz