Ana Sayfa YAZARLAR-YENİ Anonim ve Limited Şirket Hisse Devirlerinde Vergi Uygulamaları Nasıldır?

Anonim ve Limited Şirket Hisse Devirlerinde Vergi Uygulamaları Nasıldır?

717
0

Hikmet KASAROĞLU
Avukat
hikmet@kasaroglu.av.tr


Anonim ve Limited Şirket Hisse Devirlerinde Gelir Vergisine İlişkin Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar Nelerdir?

Bilindiği üzere, yabancı sermayenin gelişmekte olan Türkiye ekonomisine yatırım yapmasının teşvik edilmesi ve bu suretle ülke ekonomisine katkı sağlanması amacıyla son dönemde çok sayıda finansal düzenlemeye yer verilmiştir. Bu kapsamda, ülkemizde faaliyet gösteren yerli şirket ve yatırımcıların ekonomik faaliyetlerine katkı sağlamak amacıylayabancı sermaye arayışında oldukları bilinen bir gerçektir. Ancak, yabancı sermayenin ülke ekonomisine dahil edilmesinin birincil yollarından biri olan Türk şirketlerinin bir kısım hisselerinin yabancı kişi veya şirketlere devri hususunda birtakım zorluklarla karşı karşıya kalınmaktadır.

Nitekim Gelir İdaresi Başkanlığı’nın limited şirketten anonim şirkete dönüşen şirketlerdeki hisselerin devri konusundaki görüş değişikliği, Türk hissedarların anonim şirketlerde sahip oldukları hisseleri devretmeleri hususunda tereddütlere yol açmaktadır. Bu kapsamda, bu makalede limited şirketten anonim şirkete nev’i değiştiren şirket hisselerinin devrinde son dönemde değişen gelir vergisi uygulaması açıklanacaktır.

I.LİMİTED ŞİRKETLERE AİT HİSSE DEVRİNDE GELİR VERGİSİ UYGULANMAKTA MIDIR?

193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun “Değer artışı kazancı” başlıklı mükerrer 80. Maddesi uyarıca, menkul kıymetler ile ortaklık haklarının veya hisselerinin elden çıkarılmasından doğan kazançların değer artış kazancı olarak kabul edileceği hükme bağlanmıştır. İlgili maddenin devamında “elden çıkarma” deyimi, ilgili mal ve hakların satılması, bir ivaz karşılığında devir ve temliki, trampa edilmesi, takası, kamulaştırılması, devletleştirilmesi, ticaret şirketlerine sermaye olarak konulması şeklinde tanımlanmıştır.

Buna göre, “ortaklık hakkı veya hissesi” deyimi her türlü sermaye ve şahıs şirketindeki hisseleri ifade etmekte olup; bu kapsamda limited şirket ortaklık hakkını temsil eden hisselerin devrinden doğan kazançlar mükerrer 80. Madde uyarınca “değer artışı kazancı” kabul edilmekte ve gelir vergisine tabi tutulmaktadır.

Ayrıca, aşağıda açıklanacağı üzere, Gelir Vergisi Kanunu’nun mükerrer 80. Maddesinde birtakım istisnalar öngörülmüşse de, limited şirket ortaklık paylarının hisse senedine bağlanamaması nedeniyle bir limited şirket ortağının hisse devri halinde elde ettiği kazanç herhangi bir istisna öngörülmeksizin değer artışı kazancı olarak kabul edilmektedir. Buna göre, bir limited şirket hissesinin iktisabı üzerinden ne kadar süre geçerse geçsin ilgili hissenin devrinden doğan kazanç üzerinden gelir vergisi ödenmesi gerekecektir.

II.ANONİM ŞİRKETLERE AİT HİSSE DEVRİNDE GELİR VERGİSİ İSTİSNALARI NELERDİR?

Gerçek kişilerin anonim şirketlerde sahip oldukları hisselerin devrinden elde edilen kazançlar da, kural olarak Gelir Vergisi Kanunu’nun mükerrer 80. Maddesine tabidir. Buna göre, bir gerçek kişinin anonim şirkette sahip olduğu payların devrinden elde edeceği kazanç kural olarak gelir vergisinin konusuna girmektedir.

Mükerrer 80. Maddenin (1) numaralı bendi “İvazsız olarak iktisap edilenler ile tam mükellef kurumlara ait olan ve iki yıldan fazla süreyle elde tutulan hisse senetleri hariç, menkul kıymetlerin veya diğer sermaye piyasası araçlarının elden çıkarılmasından sağlanan kazançları” değer artış kazancı olarak tanımlamıştır. İlgili madde kapsamında, iki yıldan fazla süre ile “elde tutulan” hisse senetleri için istisna getirilmiş ve elden çıkartılmasından doğan kazancın, tutar sınırlaması olmaksızın gelir vergisine tabi olmayacağı hükme bağlanmıştır. Buna göre, gerçek kişilerin anonim şirketlerde iki yıldan fazla süreyle elde tuttukları hisse senetlerinin elden çıkarılmasından sağladıkları kazançlar gelir vergisine tabi değildir.

Bununla birlikte, mevcut durumda, limited şirketten anonim şirkete nev’i değiştiren şirket hisselerinde söz konusu “iki yıldan fazla süreyle elde tutma” süresinin hangi tarihten itibaren başlayacağı hususunda Gelir İdaresi Başkanlığı’nın 2018 yılınnda vermiş olduğu ve tereddüde yol açan bir görüşü bulunmakta olup; gelinen noktada söz konusu görüş değişikliği dolayısıyla pay sahipleri,limited şirketlerin anonim şirkete dönüştürülmesi suretiyle önceden faydalandıkları gelir vergisi istisnasından faydalanamamaktadır.

III.LİMİTED ŞİRKETTEN ANONİM ŞİRKETE AİT HİSSE DEVRİNDE GELİR VERGİSİ UYGULANMAKTA MIDIR?

1.Gelir Vergisi Uygulanması Konusunda Gelir İdaresi Başkanlığı’nın Yerleşik Görüşü Nasıldı?

Yukarıda açıklandığı üzere, hisse devrinde gelir vergisi istisnasından faydalanılabilmesi için ilgili hisselerin anonim şirket hissesi olması zorunluluğu bulunmaktadır. Bununla birlikte, Türkiye’de geleneksel olarak limited şirket kurma eğiliminin yüksek olduğu bu nedenle kurulan limited şirket sayısının anonim şirket sayısına kıyasen oldukça yüksek olduğu bilinmektedir.

Bu kapsamda, yakın tarihe kadar uygulamada özellikle yüksek tutarlı hisse devrinin öngörüldüğü projelerde anonim şirket hisse devrinde gelir vergisi istisnasından yararlanılabilmesi için hisse satış yapılacak limited şirketlerin ivedi suretle anonim şirkete dönüştürülmesi yolu benimsenmekteydi.

Gelir İdaresi Başkanlığı’nın yakın tarihe kadar olan görüşü de, mevzuata uygun olarak limited şirketten anonim şirkete dönüşen şirketlerde satışa konu hisselerin iki yıllık elde tutma süresinin limited şirkette geçen hissedarlık sürelerinin de hesaba katılması suretiyle hesaplanacağı yönündeydi.

Buna göre, halen Gelir İdaresi Başkanlığı’nın resmi internet sitesinde yer alan mukteza havuzundaki Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 11/11/2011 tarih ve B.07.1.GİB.4.06.16.01-125[19-11/3]-983 sayılı muktezası, İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 18/05/2010 tarih ve B.07.1.GİB.4.34.16.01-KVK 19-106 sayılı muktezası gibi pek çok muktezadaaçıkça belirtildiği üzere, mevcut yasal düzenlemeler uyarınca nev’i değiştiren limited şirketin ortaklarının, nev’i değişikliği sonucu anonim şirketten elde edecekleri hisse senetlerinin iktisap tarihi olarak ilgili ortağın limited şirketin sermayesine iştirak ettiği tarihin dikkate alınması gerektiği kabul edilmekteydi. Ancak, aşağıda ayrıca açıklanacağı üzere Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından son dönemde söz konusu görüşte değişikliğe gidildiği görülmektedir.

2.Limited Şirket Döneminde Geçen Hissedarlık Süresinin Dikkate Alınacağı Görüşünün Hukuki Dayanağı Nedir?

Yukarıda açıklandığı üzere, Gelir İdaresi Başkanlığı’nın limited şirket döneminde geçen hissedarlık süresinin anonim şirketteki hisse devrinde dikkate alınacağı yönündeki yerleşik görüşü mevcut yasal düzenlemelere de uygundur. Zira 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 19. Maddesi uyarınca;

“(1) Bu Kanunun uygulanmasında aşağıdaki şartlar dahilinde gerçekleşen birleşmeler devir hükmündedir:

  1. a) Birleşme sonucunda infisah eden kurum ile birleşilen kurumun kanunî veya iş merkezlerinin Türkiye’de bulunması.
  2. b) Münfesih kurumun devir tarihindeki bilânço değerlerinin, birleşilen kurum tarafından bir bütün halinde devralınması ve aynen bilânçosuna geçirilmesi.

(2) Kurumların yukarıdaki şartlar dahilindetür değiştirmeleri de devir hükmündedir.”

düzenlemesine yer verilmiştir. Ayrıca, konuyla ilgili olarak yayınlanan 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği’nin “19.3.3. Devir ve bölünmelerde elde edilen hisselerin iktisap tarihi” başlıklı bölümündedevir ve bölünme (kısmi bölünme dahil) hallerinde, devir olan veya bölünen şirketin ortaklarına verilen hisselerin iktisap tarihi olarak, bu yeni hisselerin verilmesine neden olan devir olan veya bölünen şirketin hisselerinin iktisap edildiği tarihin esas alınması gerektiği belirtilmiştir.

Buna göre, Gelir Vergisi Kanunu’nun mükerrer 80. Maddesi, Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 19. Maddesi ve 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği’nin 19.3.3. maddesinin birlikte değerlendirilmesi neticesinde, limited şirketin ortaklarının, nev’i değişikliği sonucu anonim şirketten elde edecekleri hisse senetlerini limited şirket sermayesine iştirak ettikleri tarihten itibaren elinde tuttuklarının kabulü gerekmektedir. Dolayısıyla, limited şirket hissedarlık tarihinden itibaren anonim şirket hissesinin devredileceği tarihe kadar iki yıllık süreyi tamamlayan hissedarın Gelir Vergisi Kanunu’nun mükerrer 80. Maddesi uyarınca öngörülen istisnadan yararlanabileceği kabul edilmelidir.

Ne var ki, muhtemel bir vergi incelemesi sırasında gerek vergi inceleme elemanları gerekse Rapor Değerlendirme Komisyonları en son tarihli görüşü dikkate aldığı bilindiğinden, Gelir İdaresi Başkanlığı’nın konu ile ilgili 2018 yılında vermiş olduğu son görüşü, limited şirketten anonim şirkete nev’i değiştiren şirket hisselerinin devrinde gelir vergisi istisnasından yararlanılamamasına yol açmaktadır.

IV.GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI’NIN YENİ GÖRÜŞÜ KAPSAMINDA NEV’İ DEĞİŞİKLİĞİ İLE GELİR VERGİSİ İSTİSNASINDAN FAYDALANILABİLİR Mİ?

Yukarıda açıklandığı üzere, mevcut yasal düzenlemeler ve Gelir İdaresi Başkanlığı’nın 2018 tarihine kadar uygulaması limited şirketten anonim şirkete nev’i değiştiren şirketlerde, limited şirketteki ilk iktisap tarihinden itibaren iki yıllık geçmesi ile gelir vergisi istisnasından yararlanılabileceği yönündedir.

Ancak, İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 14/02/2018 tarih ve  B.07.1.GİB.4.34.16.01-120-154561 sayılı muktezası ile yerleşik görüş değiştirilmiş; nev’i değişikliği dolayısıyla anonim şirkete dönüşen şirkette nev’i değişikliği nedeniyle ortaklara verilen hisse senetlerinin iktisap tarihi olarak anonim şirket hisse senetlerininbastırıldığı tarihin esas alınması gerektiği belirtilmiştir. Buna göre, Gelir İdaresi Başkanlığı’nın gerek önceki görüşleri gerekse mevcut yasal düzenlemeler ile çelişen 2018 tarihli görüşü uyarınca, limited şirketten anonim şirkete dönüşen bir şirket hissedarının değer artış kazancı istisnasından faydalanarak hisselerini devredebilmesi için anonim şirket hisselerinin basıldığı tarihten başlayarak iki yıl süre beklemesi gerekecektir.

Oysa, yukarıda atıfta bulunulan mevzuat uyarınca ticaret şirketlerinin tür değiştirmeleri devir hükmünde kabul edilmekte olup; devir halinde hisselerin iktisap tarihi devir olan şirketin hisselerinin iktisap edildiği tarihtir. Dolayısıyla, limited şirketten nev’i değiştiren anonim şirketlerde iktisap tarihinin limited şirket hisselerinin iktisap edildiği tarih olarak kabul edilmesi mevcut yasal düzenlemelere ve yerleşmiş görüşe uygun olacaktır.

V.SONUÇ

Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında, ülkemizde çok sayıda limited şirket bulunduğu göz önüne alındığında, İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 14/02/2018 tarihve B.07.1.GİB.4.34.16.01-120-154561 sayılı muktezası ile mevzuata aykırı olarak ortaya konan görüş değişikliği neticesinde, Gelir Vergisi Kanunu’nun mükerrer 80. Maddesi ile anonim şirket hisselerinin devri bakımından tanınan değer artış kazancı istisnasından yararlanılması imkanı büyük ölçüde zorlaştırılmıştır. Oysa, mevcut yasal düzenlemelerin limited şirketten anonim şirkete dönüşen şirket hisselerinin devri halinde, limited şirket hisselerinin iktisap tarihinin esas alınması suretiyle iki yıl elde tutma süresinin hesaplanmasına cevaz verdiği görülmekte olup; normlar hiyerarşisi uyarınca kanuna ve tebliğe aykırı görüşün uygulanmaması gerekmektedir.

Makalelerin tamamına http://www.kasaroglu.av.tr/tr/27985/Yayinlar adresinden ulaşabilirsiniz.


Kaynak: İşbu içerik, Avukat Hikmet KASAROĞLU’nun özel izni ile yayınlanmıştır. Yazının tüm hakları ve sorumluluğu yazara aittir.
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


YAZARIN DİĞER YAZILARI

Türk Ticaret Kanunu Madde 198 Kapsamında Bildirim, Tescil ve İlan Yükümlülüğü
Yeni Tip Koronavirüs Salgını Nedeniyle Sözleşmelerin Uyarlanması Mümkün müdür?
Uluslararası Sözleşmelerde Mücbir Sebep Maddelerinin Gözden Geçirilmesi Gerekli Midir?
Türk Hukukunda Yabancı Para Alacaklarının Tahsilinden Doğan Uyuşmazlıklarda Nelere Dikkat Edilmelidir?
Önceki İçerikCovid-19 Aşıları Nasıl İthal Edilecek?
Sonraki İçerikAlmanya’da ikamet eden T.C. vatandaşları Türkiye’de elde ettikleri hangi gelirleri için Türkiye’de vergi ödeyeceklerdir?

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz