Ana Sayfa YAZARLAR-YENİ Anonim Şirketler Sermaye Azaltımı Şirketin Kendi Paylarını İktisabı

Anonim Şirketler Sermaye Azaltımı Şirketin Kendi Paylarını İktisabı

719
0

Stj. Av. Delal Roza Doğan
info@ozgunlaw.com


Türk Ticaret Kanunu uyarınca; anonim şirket, sermayesi belirli ve paylara bölünmüş ve borçlarından dolayı yalnız malvarlığıyla sorumlu bulunan şirkettir. Sermaye ise, bir şirketin harcamalarını karşılamak için ortakların koydukları para veya paraya çevrilebilecek malların tamamıdır.

Şirket sermayesinin şirket faaliyet hacminin çok üzerinde olması, şirkette büyük zararların olması ve bu zararların yedeklerle karşılanamaması gibi nedenlerle anonim şirketlerde sermaye azaltımı yapılabilir. [1]

Anonim şirketlerde sermaye azaltımı, Türk Ticaret Kanunu’nun 473 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Anonim şirketlerde sermaye azaltımında üç usul vardır; hisse senetlerinin nominal değerlerini indirmek, eski hisse senetlerini yeni ve daha düşük nominal bedelli hisse senetleri ile değiştirmek ve belli sayıda hisse senedini satın alarak iptal etmek. [2]

TTK madde 473 uyarınca; bir anonim şirket sermayesini azaltarak, azaltılan kısmın yerine geçmek üzere bedelleri tamamen ödenecek yeni paylar çıkarmıyorsa, genel kurul, esas sözleşmenin gerektiği şekilde değiştirilmesini karara bağlar. Ancak, hiçbir şekilde esas sermaye 50.000 TL’den ve kayıtlı sermaye sistemini kabul etmiş bulunan halka açık olmayan anonim şirketlerde başlangıç sermayesi 100.000 TL’den aşağı olamaz. [3]

Genel kurul esas sermayenin azaltılmasına karar verdiği takdirde, yönetim kurulu, bu kararı şirketin internet sitesinde yayımladıktan sonra Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde esas sözleşmede öngörüldüğü şekilde, yedişer gün arayla, üç defa ilan eder. İlanda alacaklılara, Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’ndeki üçüncü ilandan itibaren iki ay içinde alacaklarını bildirerek bunların ödenmesini veya teminat altına alınmasını isteyebileceklerini belirtir. Şirketçe bilinen alacaklılara ayrıca çağrı mektupları gönderilir.

Sermaye, ancak alacaklılara verilen sürenin sona ermesinden ve beyan edilen alacakların ödenmesinden veya teminat altına alınmasından sonra azaltılabilir; aksi hâlde alacaklılar şirketin merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinde sermayenin azaltılması işleminin tescilinin ilan edilmesinden itibaren iki yıl içinde sermayenin azaltılmasının iptali davası açabilirler.

Şirketlerin kendi paylarını iktisap etmesi ise bir nevi esas sermaye azaltılmasıdır. Bu husus 6102 sayılı Kanun’un 379-389. maddeleri arasında yer alan maddelerde düzenlenmiştir. Böylece, bu makalenin konusunu oluşturan hususlara yasal düzenleme getirilmiştir.

Paylar iktisap edilip, itfa edilerek esas sermayeden düşülebilir. Bu yolla esas sermaye azaltılabilir. Şirketin kendi paylarını edinmesi, alacaklılara çağrı, teminat gösterilmesi, tescil, ilan gibi prosedürleri olan sermaye azaltılmasına kıyasla çok daha pratik bir yöntemdir.

6102 sayılı Kanun ile getirilen bu düzenlemeler, eski TTK’da düzenlenmemiştir. Hatta, şirketin kendi paylarını iktisap etmesi söz konusu olduğunda, bu işlemin geçersiz sayılacağı eski TTK’da hüküm altına alınmıştır. Her ne kadar Sermaye Piyasası Kanunu uyarınca çıkarılan tebliğler ile söz konusu iktisaplar mümkün görülmüş olsa da (%10 oranını aşmamak üzere) TTK ile geçersiz sayılması sebebiyle uygulamada söz konusu işlemler yapılamaz durumda bulunmaktaydı. Yeni TTK ile getirilen bu düzenlemeler, şirketlerin kendi paylarını iktisap etmesini yasal bir zemine oturtmuştur.

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda şirketin kendi paylarını genel kurul kararı ile iktisap etmesi belli kurallara bağlanmıştır. Öncelikle şirketin kendi paylarını iktisap etmesi yönünde bir genel kurul kararı alınması gerekir. Bu genel kurul kararı ile yönetim kurulu şirketin kendi paylarını iktisap etmesi hususunda en çok beş yıllık süre için yetkilendirilmelidir. Aynı zamanda, genel kurul kararında, yönetim kurulunun iktisap edeceği veya rehin alacağı paylarının toplam itibari değerleri ve paylara ödenebilecek en yüksek ve en düşük bedel belirlenmelidir. [4]

Bunların yanı sıra, şirketin malvarlığının kendi paylarını iktisap etmeye yeterli olması gerekir. Şirketin net aktifinin, iktisap edilecek payların bedelleri düşüldükten sonra, en az esas sermaye veya çıkarılmış sermaye ile kanun ve ana sözleşme uyarınca dağıtılmasına izin verilmeyen yedek akçelerin toplamı kadar olması gerekmektedir. Başka bir ifade ile şirket pay iktisabı için yapacağı ödemeyi, bağlı malvarlığı unsurlarından değil, bilanço kârı ve serbest yedek akçelerden oluşan serbest malvarlığından yapmalıdır. [5]

Ancak şirketin serbest malvarlığı ne kadar fazla olursa olsun yapılabilecek en fazla iktisap esas veya çıkarılmış sermayenin onda birine karşılık gelen miktarla sınırlıdır. Şirket, yasal sınırı aşacak şekilde kendi paylarını iktisap edemez. Yasal sınırı aşan iktisaplar ve 379. maddedeki koşullara aykırı olarak yapılan iktisapların, altı ay içinde elden çıkarılması gerekir. Yönetim kurulu altı aylık süre içinde bu payları satamazsa, sermaye azaltılması yoluyla bu paylar derhal itfa edilmelidir.

Bir diğer husus ise, şirketin iktisap edebileceği payların bedellerinin tamamen ödenmiş olması gereğidir.

Şirket paylarını iktisap ettikten sonra, iktisap bedelini karşılayacak miktarda yedek akçe ayırmakla yükümlüdür. Bu yedek akçeler, ancak iktisap edilerek tekrar elden çıkarılır veya itfa edilirse çözülürler.

Anonim şirketlere bu hakkın tanınmasında, halka açık, özellikle borsaya kote olan anonim şirketlerden gelen talepler ve yabancı hukuklardaki gelişmeler etkili olmuştur. Anonim şirketler, kâr dağıtımının alternatifi olarak kullanma, borsada kendi paylarının alım satımı ile kâr elde etme, kur dengeleme, yönetim kurulunun gücünü artırma, şirketi kötü niyetli devralmalara karşı koruma gibi amaçlarla kendi paylarını iktisap etmek istemektedirler.

Şirketin kendi paylarını iktisap etmesinin yararlı sonuçları olduğu kadar, sakıncalı yönleri de bulunmaktadır. Şirketin kendi paylarını iktisap etmesi, şirketin borsa manipülasyonu yapabilmesi, şirketin mali durumunun bozulması hâlinde şirketin iktisap ettiği payların değerlerinin düşmesi ile çifte zararın oluşması, mevcut yönetim kurulunun konumunu korumak veya güçlendirmek için muhalif kişilerin paylarını yüksek değerden iktisap etmesi, pay iktisabında eşitlik ilkesine uyulmaması, yönetime yakın kişilerin paylarının değerinden yüksek bedellerle iktisap edilmesi gibi tehlikeleri ortaya çıkarabilmektir. İşbu sebeple, yabancı hukuklardaki düzenlemeleri ve şirketin kendi paylarını iktisabının yararları ve sakıncalı yönleri dikkate alınarak sınırlı serbesti sistemi benimsenmiştir. [6]

Stj. Av. Delal Roza Doğan

Kaynakça:

1- Yalkın, Yüksel Koç (1992). Şirketler Muhasebesi İlkeler ve Uygulama. Ankara: Turhan Kitabevi.

2- Savaç, M.Arif (1992). Ticaret Şirketleri Uygulaması ve Muhasebesi. İstanbul: Temel Yayınları.

3- Yeni Türk Ticaret Kanunu İle Anonim Şirketlerde Sermaye İle İlgili Getirilen Yenilikler- Dr. Evren Dilek Şengür Ocak-Şubat 2011- Mali Çözüm-İSMMMO

4- Anonim Şirketin Genel Kurul Kararı İle Kendi Paylarını İktisap Etmesi Veya Rehin Almasının Koşulları (Ttk 379), Özge Ayan

5- TTK’ ya Göre Anonim Şirketlerin Kendi Paylarını İktisap Etmesi ve Muhasebeleştirilmesi, Fikret OTLU, İsmail BEKÇİ, Özlem Nilüfer KARATAŞ

6- DERBENTLİ, Y., Anonim Şirketlerde Sermaye Azaltması, Hasan Kalyoncu Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 5(10), 107-155

7- ALTAŞ, S., Yeni TürkTicaret Kanununa Göre Anonim Şirketin Kendi Paylarını İktisap Etmesi, Terazi Hukuk Dergisi, 7(75), 28-34

8- Sermayenin Azaltılmasına İlişkin Güncel Sorunlar TBB Dergisi 2016 (116) sf-305-315, Alp Tanrıverdi


Kaynak: Stj. Av. Delal Roza Doğan- İçerik, Özgun Law firmasının özel izni ile yayınlanmıştır. Yazıya ilişkin tüm hak ve sorumluluk yazara aittir.
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


Önceki İçerikSerbest meslek çalışanları bir firmada bağımlı olarak çalışabilir mi?
Sonraki İçerik7 Nakdi Sosyal Destek Programı Kapsamında Eylül Ayında 184,3 Milyon TL Ödeme Yapıldı

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz