SORU
Adi ortaklığın faaliyetinde kullanmak üzere aldığı iş yerine ilişkin belge düzeni ile KDV indirim konusu yapılıp yapılamayacağı
…iki ortaklı (%50 hisseli) adi ortaklığınızın ticari faaliyetinde kullanmak üzere alınacak işyerinin, tapuda ortaklığınız adına tescil edilememesi nedeniyle ortaklardan birisi adına veya hisseli olarak tescil edilmesi durumunda, faturanın ortaklık adına düzenlenip düzenlenemeyeceği, düzenlenebilmesi halinde faturada yazılı katma değer vergisinin indirim konusu yapılıp yapılmayacağı
CEVAP
Buna göre, ortaklığınızın faaliyetinde kullanmak üzere alacağınız işyerinin tapu siciline yukarıda belirtilen şekilde tescil edilmesi ve ortakların isimlerine ayrı ayrı yer verilmesi suretiyle faturanın ortaklık adına düzenlenmesi şartıyla, söz konusu işyeri alımına ait fatura muhteviyatı KDV’nin adi ortaklık tarafından indirim konusu yapılması mümkündür.
Özelgeyi veren Kurum : T.C. GİB – TRABZON V.D. BAŞKANLIĞI Mükellef Hizmetleri Grup Müd.
Özelge Tarihi : 11 Nisan 2017
Sayı : 26468226-105[ÖZG-14-2014]-3011.04.2017
Konu : Adi ortaklığın faaliyetinde kullanmak üzere aldığı işyerine ilişkin belge düzeni ile KDV indirim konusu yapılıp yapılamayacağı
İlgide kayıtlı özelge talep formunuz ile iki ortaklı (%50 hisseli) adi ortaklığınızın ticari faaliyetinde kullanmak üzere alınacak işyerinin, tapuda ortaklığınız adına tescil edilememesi nedeniyle ortaklardan birisi adına veya hisseli olarak tescil edilmesi durumunda, faturanın ortaklık adına düzenlenip düzenlenemeyeceği, düzenlenebilmesi halinde faturada yazılı katma değer vergisinin indirim konusu yapılıp yapılmayacağı hususunda Başkanlığımız görüşü sorulmaktadır.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun;
– 29 uncu maddesinde, mükelleflerin yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan KDV’den, faaliyetlerine ilişkin olarak kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen KDV’yi indirebilecekleri, indirim hakkının vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılı aşılmamak şartıyla, ilgili vesikaların kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde kullanılabileceği,
– 34 üncü maddesinde, yurt içinden sağlanan veya ithal olunan mal ve hizmetlere ait KDV’nin, alış faturası veya benzeri vesikalar ve gümrük makbuzu üzerinde ayrıca gösterilmek ve bu vesikalar kanuni defterlere kaydedilmek şartıyla indirilebileceği,
– 53 üncü maddesinde ise, bu kanunda geçen fatura ve benzeri vesikalar tabirinin Vergi Usul Kanununda düzenlenen vesikaları ifade ettiği hüküm altına alınmıştır.
Bunun yanı sıra, KDV Genel Uygulama Tebliğinin (I/B-7) “Adi Ortaklıklarda Vergileme” başlıklı bölümünde; KDV uygulamasında adi ortaklıkların bağımsız işletme birimleri olarak ayrı vergi mükellefiyetine sahip olduğu; adi ortaklıklarca defter tutma, belge düzenleme, muhafaza ve ibraz gibi vergi ödevleri ile beyanname verme ve vergi ödeme gibi mükellefiyetlerin ortaklardan ayrı olarak yerine getirilmesi, ortaklığın KDV ile ilgili hesaplarının, ortakların varsa şahsi işletmelerindeki işlemlerden ayrı yapılması gerektiği açıklanmıştır.
Ayrıca, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 227 nci maddesinde, bu kanunda aksine hüküm olmadıkça, bu kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsikinin mecburi olduğu hükme bağlanmış olup, mükellefler tarafından satılan mal ve yapılan işlere ilişkin olarak düzenlenmesi öngörülen belgelere ilişkin hükümlere mezkûr Kanunun 229 ve müteakip maddelerinde yer verilmiştir.
Mezkûr Kanunun 229 uncu maddesinde de fatura, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesika olarak tanımlanmıştır.
Diğer taraftan, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 620 ve müteakip hükümlerine göre, birden çok kişinin bir taşınmaz satın alıp bunun adi şirket adına tescilini istemesi halinde, bu taşınmaz adi ortaklık adına değil ortakları adına elbirliği mülkiyeti esasına göre tescil edilmektedir. Diğer bir ifade ile adi şirketin tüzel kişiliği bulunmadığından taşınmazı satın alan gerçek veya tüzel kişilerin adları tapu kütüğüne yazılarak pay oranları gösterilmeksizin, elbirliği halini oluşturan neden “adi şirket” şeklinde tapu kütüğüne tescil edilmektedir. Elbirliği halinde tescil hali, birlikte mülkiyet hali değil, esasında şirket adına tek mülkiyetin tescil halidir. Ayrıca, ortakların taşınmazdaki tasarrufları elbirliği mülkiyet hükümlerine göre yapılabilmekte olup, ortaklar paylarını ancak birbirlerine temlik edebilmekte üçüncü bir kişiye temlik edememektedirler. Bu itibarla, adi şirket adına tapu siciline tescil edilmek istenen taşınmaz, elbirliği mülkiyeti olarak tescil edilmekte ve adi şirket olduğu belirtilmektedir.
Buna göre, ortaklığınızın faaliyetinde kullanmak üzere alacağınız işyerinin tapu siciline yukarıda belirtilen şekilde tescil edilmesi ve ortakların isimlerine ayrı ayrı yer verilmesi suretiyle faturanın ortaklık adına düzenlenmesi şartıyla, söz konusu işyeri alımına ait fatura muhteviyatı KDV’nin adi ortaklık tarafından indirim konusu yapılması mümkündür.
Kaynak: Gelir İdaresi Başkanlığı
Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.
BENZER İÇERİKLER
Adi ortaklık adına fatura edilen franchise bedeli ortaklara fatura edilebilir mi?