TİM’den Yeni Ekonomik Reforma Yeni İhracat Seferberligi
Türkiye İhracatçılar Meclisi(TİM), Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın duyurduğu ekonomi reformu sonrası ihracatta yeni bir seferberlik başlattı. TİM yeni döneme ilişkin, ihracatın en önemli unsurunu oluşturan lojistik konusunda Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu ile bir araya geldi. TİM Başkanı İsmail Gülle, “İhracat ailesi olarak Cumhurbaşkanımızın ekonomide ilan ettiği reform süreci kapsamında yeni ihracat seferberliği başlattık. 2000 yılında 36 milyon ton olan ihracatımız, 2023 yılında da, miktar bazında 200 milyon tona ulaşacağını öngörüyoruz. Özellikle demiryoluyla taşıma kapasitesinin artırılması ve demiryolu altyapısının geliştirilmesi noktasında, desteğinize ihtiyacımız var” dedi.
Bakan Karaismailoğlu, “TİM olarak sizler büyük başarılara imza atıyor, adeta bir tarih yazıyorsunuz. TİM’in, ihracatçılarımızın sorunlarının çözümüne ve dış pazarlarda önlerinin açılmasına yönelik çabaları Türkiye ekonomisinin büyümesine her dönemde büyük katkı sağlamıştır. Ülkemizde, 2002 yılında 36 milyar dolar olan ihracat miktarı, 2019 yılında 180 milyar doların üzerine çıkmıştır. Ulaştırma ve haberleşme hizmetleri için son 18 yılda toplam 900 milyar Lira üzerinde yatırım yaptık.” diye konuştu.
61 ihracatçı birliği, 27 sektörü ile 95 bin ihracatçının Türkiye’de tek çatı kuruluşu olan Türkiye İhracatçılar Meclisi(TİM), Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın duyurduğu ekonomi reformu sonrası ihracatta yeni bir seferberlik başlattı. TİM Genişletilmiş Başkanlar Kurulu, TİM Başkanı İsmail Gülle’nin ev sahipliğinde T.C. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu ve Birlik başkanlarının katılımıyla gerçekleştirildi. Toplantıda ihracatçıların talepleri ve çözüm önerileri dile getirildi.
“TİM her daim alanında bir kanaat önderi olmuştur”
Konuşmasında TİM’in, ihracatçıların sorunlarının çözümüne ve dış pazarlarda önlerinin açılmasına yönelik çabalarının Türkiye ekonomisinin büyümesine her dönemde büyük katkı sağladığını dile getiren Bakan Karaismailoğlu, “Dış ticaretin ülkemiz menfaatine uygun olarak gelişmesini sağlamak üzere faaliyetlerini başarı ile sürdüren Türkiye İhracatçılar Meclisi, her daim alanında bir kanaat önderi olmuştur. Değerli TİM mensupları sizler büyük başarılara imza atıyor, adeta bir tarih yazıyorsunuz TİM’in, ihracatçılarımızın sorunlarının çözümüne ve dış pazarlarda önlerinin açılmasına yönelik çabaları Türkiye ekonomisinin büyümesine her dönemde büyük katkı sağlamıştır. Nitekim hepimizin hizmet ettiği hedef, “gelişmekte olan” değil, “gelişmiş” bir ülke olmak hedefidir. Ve Sayın Cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği gibi, Türkiye’nin dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasında yer almasıdır.18 yıllık iktidarlarımız boyunca Türkiye’nin her noktasını birbiriyle bağlamak, dahası coğrafyamızı dünyanın ve bölgemizin önemli ticaret yollarının geçiş noktası haline getirmek üzere çalıştık. Ulaşım modları kadar, haberleşme konusunda da çağın gereklerine uygun bir sistem kurduk.” dedi.
“ihracatçılarımızın yanında olmaya devam edeceğiz”
Şu anda da salgın nedeni ile uluslararası transit geçişlerde yaşanan sıkıntılardan, sınır kapılarındaki uzun bekleyişlerden, yetki belgeleri konusunda gümrüklerde yaşanan aksaklıklardan haberdar olduklarını belirten Bakan Karaismailoğlu, “Emin olmanızı isterim ki, tüm dikkatimizi bu konuların çözümüne yoğunlaştırdık.Sizlerle şimdi yapacağımız görüşmenin, sizlerden gelecek talep ve önerileri duymak ve birlikte çözüm üretmek hususunda son derece yararlı olacağına inanıyorum. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı olarak her daim yatırımlarımız ile siz değerli ihracatçılarımızın yanında olmaya devam edeceğiz. Hayata geçen her projemiz ile dış ticaret faaliyetlerimize ivme kazandıracak ve ihracatçılarımızın rekabet gücünü arttıracağız. Hep birlikte kazanacağımıza inanıyoruz.” diye konuştu.
“18 yılda toplam 900 milyar Lira üzerinde yatırım yaptık”
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu şöyle devam etti:
“Geçmişte ihmal edilen, göz ardı edilmiş, ertelenmiş ne kadar iş varsa hepsine büyük bir hızla ve sahiplenme duygusuyla başladık. Çünkü biliyorduk ki doğru altyapıyı ve ulaşım sistemini kurmazsak, hedeflediğimiz ekonomik ve sosyal gelişmeyi yakalamamız mümkün değildi. Bölgesel değil, tüm ülke sathında etkisini gösterecek bir bütünsel kalkınmaya omuz verdik. Ulaştırma ve haberleşme hizmetleri için son 18 yılda toplam 900 milyar Lira üzerinde yatırım yaptık. Bir an bile hız kesmedik. Bugün ben bu konuşmayı yaparken, ülke sathında 3000’e yakın aktif şantiyemizde mühendislerimiz, işçilerimiz büyük bir emek veriyorlar. Bugün bölünmüş yollarla Edirne’den Şanlıurfa’ya kesintisiz seyahat imkanımız var. YHT kapsamı her geçen gün genişliyor ve Anadolu’ya yayılıyor. Yeni limanlar, tersaneler ve çağın gereklerine uygun balıkçı barınakları inşa ediyoruz. 2002’den bu yana havaalanlarımızın sayısını 22’den 56’ya çıkardık. Avrupa’nın en çok noktaya uçan havayollarına sahibiz. Daha yaptığımız, yapacağımız pek çok iş var. Bizim de sorumluluğumuz, 18 yıldır süregelen bu benzersiz “Ulaşım ve Altyapı Hamlesi”ni güçlendirerek geleceğe taşımak. Yani çok, etkili ve katma değerli çalışmak.”
“Uzayda da söz sahibi olacağız”
“İşimizi, özetle, yük, insan ve data hareketliliği konusunda ulaşım ve haberleşmenin tüm modlarında maksimum etki ve verimlilik sağlamak olarak görüyoruz.” diyen Karaismailoğlu şunları söyledi:
“Yol, tünel, köprü, demiryolu inşaatları kadar akıllı ulaşım uygulamalarını hayata geçirmek ve dijitalleşmenin bize sunduğu katma değerden yararlanmak için yatırım yapıyoruz. Akıllı otoyollarımızın sayısı artarken, demiryolu hizmetlerinde yönetim ve hizmet süreçlerinde dijitalleşmeyi sağlıyoruz. Diğer yandan haberleşmede uydularımızın sayısını da, yerli ve milli niteliklerini de artırmak istiyoruz. Bu anlamda 2020 yılı sonunda uzaya göndereceğimiz 5A ve devamında 5B, 6A, 6B uydularımızla, uzayda da söz sahibi olacağız. Türkiyemiz, değişen tedarik zincirleri rotaları nedeniyle kuzey-güney ve doğu-batı ekseninde bir lojistik hub olma fırsatıyla karşı karşıya. Yeni İpek Yolu’nun kalbinde, güçlenen bir coğrafyanın merkezindeyiz.Ticari koridorların köprüsüyüz.”
“Yakın gelecekte ülkemizin bir lojistik süper güç olması bizim elimizde”
1915 Çanakkale Köprüsü’nün sadece Marmara’da değil, tüm coğrafyamızda kalkınmayı ateşleyeceğine vurgu yapan Bakan Karaismailoğlu, “Yakın gelecekte ülkemizin bir lojistik süper güç olması bizim elimizde. 18 Mart 2022’de hizmete açacağımız 1915 Çanakkale Köprüsü örneğinden yola çıkarak anlatırsak, dünyaya açılan kapımız ve Türkiye ekonomisinin kalbi olan Marmara Bölgesi’nde kesintisiz, hızlı ve verimli ulaşımın döngüsü 1915 Çanakkale Köprüsü ile tamamlanıyor. Dahası Trakya’yı Ege ile bağlayarak, aslında, Ege, Akdeniz ve İç Anadolu bölgelerimizi Avrupa ile bir kez daha buluşturmuş oluyoruz. Ege Bölge’miz, zengin tarım ürünleri, güçlü sanayisi, eşsiz doğası, tarihi ve kültürel değerleriyle Avrupa’ya artık çok daha yakın. Yeni yatırımlar, yeni iş alanları, istihdam olanakları için gereken canlanmayı sağlayacak. Marmaray da bu anlamda çok iyi bir örnek. Bugün Asya ve Avrupa arasında yük ve yolcu taşıyor ve iki kıtayı ticari olarak birbirine tamamlıyor.Özetle kara, hava, deniz ve demiryollarında reform niteliği taşıyan projelerle ülkemizin her bir noktasını birbirine yaklaştırırken, Avrasya Bölgesi’nin önemli ticaret ve seyahat rotalarını da bağladık. Avrasya Tüneli, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Osmangazi Köprüsü, İzmir Otobanı, Kuzey Marmara Otoyolu gibi projeler sadece Türkiye’yi değil tüm bölgenin ticaret rotalarını hızlandırmış ve konforlu hale getirmiştir.” dedi.
“İhracat miktarımız 2019 yılında 180 milyar doların üzerine çıktı”
Türkiye’nin 2002 yılında 36 milyar dolar olan ihracat miktarının 2019 yılında 180 milyar doların üzerine çıktığına dikkat çeken Bakan Karaismailoğlu, “Bu yıl tüm dünyaya yayılan ve uluslararası ticareti derinden sarsan korona virüs salgınına rağmen ilk 10 ay içerisinde 135 Milyar dolar üzerinde ihracat yapılmıştır. Bu başarılarda hiç şüphesiz 18 yıl önce ortaya koyduğumuz ulaşım ve haberleşme vizyonumuzun da payı var. Çünkü ulaştırmaya yapılan yatırımlar, üreticilerimizin, sanayicilerimizin ürünlerini, yurtiçi ve yurtdışındaki alıcılara en modern, en hızlı, en güvenli şekilde ulaştırması yönünde ciddi katkılar sağlamaktadır. Tasarruflu bir ulaşım aynı zamanda üretim girdisi maliyetlerini de kontrol altına almaktadır. Kısacası, güvenli, hızlı ve kolay ulaşım; ticaretin, üretimin ve ihracatın en önemli bileşenidir.” diye konuştu.
“Türkiyemizin istikbali çok parlak”
Ülkemizin merkezinde bulunduğu kuzey-güney, doğu-batı eksenli yeni ticaret rotaları bizlere oyun kurucu bir rol üstlenme fırsatı tanımaktadır. Bu yüzden ekonomi alanında koyduğumuz büyük hedeflerimize destek olacak ulaştırma ve haberleşme hamlelerimizi de en seri şekilde tamamlamak durumundayız. Böylelikle, bölgemizde bir lojistik süper güç olmamız ve Yeni İpek Yolu’nun kalbinde yer alan coğrafyamızla dünya ticaretine hükmeden bir konuma gelmemiz an meselesi olacaktır.Önümüze çıkacak bu fırsatlara eksiksiz bir şekilde hazır olmamız gerektiğini çok iyi biliyoruz. Ancak hepsinden önemli ve her şeyin üzerinde bir değer var ki o olmazsa hedeflerimize ulaşamayız. Bu değer birlik ve beraberliğimizdir. Hem duyguda hem de akılda birlik. Tek bir üst akıl gibi, ülkemizin geleceğini birlikte projelendirmek, sürekli fikir alışverişi yapmak, her daim el ele, gönül gönüle çalışmak durumundayız. Zira, kaybedecek tek bir günümüz yok.Biz, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı olarak kıymetli ihracatçılarımızdan gelecek, her çağrıya, her ortak çalışma davetine koşa koşa geleceğimizin sözünü bugünden veriyoruz.” şeklinde konuştu.
Başkan Gülle: İhracatın, 200 milyon tona ulaşacağını öngörüyoruz
Toplantının açılışında konuşan TiM Başkanı İsmail Gülle, 2000 yılından bu yana tutar bazında ihracatta rekor artışlar yaşanırken, tonaj bazında da ihracatın katlandığını söyledi. 2000 yılında 36 milyon ton olan ihracatımızın 2019’da ise 146 milyon tona ulaştığını belirten Gülle, “2023 yılında da, miktar bazında ihracatın, 200 milyon tona ulaşacağını öngörüyoruz. Gelişen ihracatımızla, doğal olarak lojistik ihtiyacı da artmakta. Rakip ülkeler bütün stratejisini bunun üzerine kuruyor. Örneğin Çin, kuşak yol projesinde devreye aldığı tren yoluyla dünyanın dört bir yanına ürünlerini 15 günde ulaştırırken, biz henüz 2 bin- 3 bin kilometre ötedeki, Avrupa ülkelerine, 1 haftadan kısa sürede ürünlerimiz ulaştıramıyoruz. Bu yüzden Avrupa Birliği’ne daha hızlı, daha ucuz taşıma yapabilmemiz büyük önem arz ediyor” diye konuştu.
Artan hacimden dolayı, Avrupa’ya açılan sınır kapılarında kimi zaman, ciddi yoğunluklar yaşandığını dile getiren Gülle, “Ülkemiz ihracatının temsilcileri sorunları yerinde gözlemlemek adına, Kapıkule ve Hamzabeyli Sınır kapılarına bir ziyaret gerçekleştirdik. Gördük ki, yoğunluğun aşılması adına, bu kapılar üzerinden karayoluyla ihracat yapan firmalarımızın demiryolu ve denizyoluyla ürünlerini ihraç edebileceği bir altyapının kurulması, yoğunluğun azalmasına büyük katkı sağlayacak. Artık denizyolu ve demiryolunun, ihracatımızda çok daha öne çıkması gerekiyor. İhracatımızda demiryolu ve denizyolunun ağırlığının artması, bilhassa Avrupa’nın Yeşil Mutabakat ve Sıfır Emisyon hedefi gibi, önümüze koyduğu ticari bariyerlere takılmadan ihracatımızı gerçekleştirmemiz noktasında, büyük kolaylık sağlayacaktır” şeklinde konuştu.
Demir yolunun payı yüzde 0,8
İsmail Gülle, lojistikte demiryolu ve havayolunun ağırlığının hızlı bir şekilde artırılması gerektiğini belirtti. Gülle, “2019 yılı toplam ihracatında, Havayolu taşımacılığı yüzde 8,2, Demiryolu taşımacılığı ise sadece yüzde 0,8 seviyesinde. Havayolu taşımacılığının ihracat taşımacılığının içindeki payında, önceki yıllara göre düşüş, demiryolunda ise sabit kalan bir grafik oluşmuş durumda. Özellikle demiryoluyla taşıma kapasitesinin artırılması ve demiryolu altyapısının geliştirilmesi noktasında, desteğinize ihtiyacımız var. Lojistiği maliyet, güvenlik ve hız bakımından kolaylaştıracak demiryolu projelerine yapılacak yatırımlar, ülkemizi güçlü yarınlara taşıyacaktır” dedi.
İhracatçı İzmir’den Ro-Ro seferlerinin başlamasını bekliyor
Denizyolu taşımacılığındaki kazanımlardan son derece memnun olduklarını ifade eden Gülle şunları söyledi: “OSB alanlarının ve Limanların demir yolu ağlarına bağlanmasına dair Bakanlığımızın açıklamış olduğunuz projeleri gönülden destekliyoruz. Türkiye’nin ihracatında denizyolu taşımacılığı, 2014’te yüzde 53,4 iken 2019 yılında yüzde 60,3’e çıktı. Bununla birlikte Denizyolu ile olan ihracatımızın, toplam taşımalarımızdaki payının artırılmasının bir yolu da Ro-Ro taşımacılığının yaygınlaştırılması. Varış limanlarından sonraki rotalar için zincirin hızlı bir şekilde akmasını sağlayan Ro-Ro, ihracatçılarımıza önemli bir esneklik ve maliyet avantajı sağlıyor. Özellikle Alsancak Limanında Ro-Ro seferlerine tekrar başlanması için gerekli işlemlerin hızla tamamlanmasını bekliyoruz”
Kaynak: Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM)
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.