Ana Sayfa YAZARLAR-YENİ Yatırımcının yeni kamburu: Ek mali yükümlülük

Yatırımcının yeni kamburu: Ek mali yükümlülük

800
0

Dr. Numan Emre ERGİN
Avukat, YMM, E. Hesap Uzmanı
n.emre.ergin@hotmail.com


İthalatta ödenen vergilerin başında gümrük vergisi gelir. Bu türden vergiler (koruma önlemleri) serbest ticaretin önünde bir engel olduğundan Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) tarafından belli kurallara bağlanmıştır. Türkiye ayrıca Gümrük Birliği’nin de parçasıdır. Bu nedenle, Avrupa Birliği (AB) ülkelerinden yapılan ithalata tek taraflı gümrük vergisi uygulama imkanı yoktur. Bu durum, AB dışındaki ülke menşeli malların AB üzerinden ithal edilmesi halinde bir zaafiyet yarattığından Türkiye de haklı olarak bu mallar için menşe belgesi aramakta ve bu malların ithalatında uygulanmak üzere adı gümrük vergisi olmayan ama onu telafi etmeye yönelik çeşitli mali yükümlülükler ihdas etmektedir. Bu türden mali yükümlülükler konulması, DTÖ Koruma Önlemleri Anlaşması’ndaki şartlar dahilinde tolere edilmektedir.

Anayasamızda mali yükümlülükler konulmasına izin veren iki madde mevcuttur. Anayasa’nın 73. maddesinde “Vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülükler kanunla konulur, değiştirilir veya kaldırılır. Vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülüklerin muaflık, istisnalar ve indirimleriyle oranlarına ilişkin hükümlerinde kanunun belirttiği yukarı ve aşağı sınırlar içinde değişiklik yapmak yetkisi Cumhurbaşkanına verilebilir.” hükmü; 167. maddesinde ise “Dış ticaretin ülke ekonomisinin yararına olmak üzere düzenlenmesi amacıyla ithalat, ihracat ve diğer dış ticaret işlemleri üzerine vergi ve benzeri yükümlülükler dışında ek mali yükümlülükler koymaya ve bunları kaldırmaya kanunla Cumhurbaşkanına yetki verilebilir.” hükmü yer almaktadır. İşte Anayasanın 167. maddesindeki bu hükme dayanılarak çıkartılan 2976 sayılı Dış Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanunun Cumhurbaşkanı’na verdiği yetkiye istinaden, dış ticaret faaliyetlerinden vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülükler dışında, fon, kesinti, vergi, pay gibi isimlerle ek mali yükümlülükler alınmaktadır.

Son dönemlerde, Cumhurbaşkanı Kararları ile çok sayıda ülkeden yapılan binlerce ürüne “ilave gümrük vergisi” veya “ek mali yükümlülük” getirilmiştir. Her ne kadar söz konusu Cumhurbaşkanı Kararları iki farklı yükümlülük türü getirse de, bu Kararların aynı kanun maddelerine (1567 sayılı Kanunun 1 inci, 474 sayılı Kanunun 2 nci, 3283 sayılı Kanunun 2 nci, 4458 sayılı Kanunun 16 ncı, 22 nci ve 55 inci maddeleri ile 2976 sayılı Kanun hükümlerine dayanılarak) çıkarıldığı görülmektedir. Bu durum ise bu iki tür yükümlülüğün aslında aynı familyaya ait olduğunu göstermektedir. Yani, aynı ana-babadan doğma iki kardeş…

Bununla birlikte, Devlet bu iki mali yükümlülük arasında ayırım yaparak birine öz, diğerine üvey evlat muamelesi yapmaktadır. Bu ayırım nedeniyle, özellikle yatırım teşvik belgesi kapsamında gümrük muafiyetinden yararlanarak yapılan ithalata ilişkin olarak Gümrük İdaresi, ek mali yükümlülüğün gümrük vergisi olmadığı, dolayısıyla muafiyete girmediği gerekçesiyle ek tarhiyatlar yapmakta ve Gümrük Kanunu’nun 234. maddesi uyarınca 3 kat ceza kesmektedir. Bu nedenle, yatırımcılar haksız yere cezalandırılmaktadır. İdarenin görüş yazıları aşağıdaki şekilde gelişmiştir.

Gümrükler Genel Müdürlüğü 24.03.2016 tarih ve 14793290 sayılı ve 05.10.2017 tarih, 28447926 sayılı yazılarısında, Ekonomi Bakanlığı (şimdiki Ticaret Bakanlığı) İthalat Genel Müdürlüğü de 26.08.2015 tarih ve 56067857-249-103580 sayılı yazısında ilave gümrük vergisinin müstakil bir vergi olmaması ve mevcut gümrük vergisi oranlarında artış yapılması niteliğinde olmasından dolayı teşvik belgesi kapsamında gümrük muafiyeti sağlanan ürünlerin ithalatında ilave gümrük vergisine yönelik bir tahsilatın yapılamayacağını ifade etmiştir. Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu da 2018 yılında verdiği bir kararda, ilave gümrük vergisinin yeni bir vergi olmadığı, mevcut gümrük vergisi oranlarında değişiklik yapılması niteliğinde olduğu yönünde içtihat etmiştir.

Bununla birlikte, Gümrük Genel Müdürlüğü, 13.11.2019 tarih ve 48900138 sayılı yazısı ile “Konuya ilişkin olarak, Genel Müdürlüğümüze muhtelif firmalarca intikal ettirilen dilekçeler üzerine Sanayi ve Teknoloji Bakanlığına muhatap yazımıza cevaben alınan 06.09.2018 tarihli ve E.9 sayılı yazıda, 2012/3305 sayılı Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkındaki Karar’da ithalat işlemlerine yönelik olarak sadece gümrük vergisi ve KDV muafiyetinin düzenlenmekte olduğundan bahisle ek mali yükümlülüklere ilişkin bir muafiyetin bulunmadığı bildirilmiştir. Bu itibarla, ilgili mevzuat kapsamında sadece İthalat Rejimi Kararı gereğince ödenmesi gereken gümrük vergisine muafiyet tanındığından ek mali yükümlülüğün gümrük vergisi olarak değerlendirilemeyeceği hususu dikkate alındığında, yatırım teşvik kapsamı ithal işlemlerinde ek mali yükümlülükten muafiyet uygulanması mümkün olmamaktadır.” şeklinde görüş bildirmiş; 29.6.2020 tarih ve 55276730 sayılı yazısında da aynı görüşü devam ettirmiştir.

Peki, gerek “ilave gümrük vergisi”, gerek “ek mali yükümlülük” gümrük vergisi midir? Yatırım teşvik belgesine tanınan gümrük vergisi muafiyetinden yararlanır mı?

2012/3305 sayılı Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Karar’ın 9. maddesinde yatırım teşvik belgesi kapsamında yapılan ithalatlarda uygulanacak gümrük vergisi muafiyeti düzenlenmiş; ancak muafiyeti düzenlenen gümrük vergisinin kapsamı, ne söz konusu Karar’da, ne de Karara ilişkin ikincil mevzuatta tanımlanmıştır. Bu nedenle, teşvik belgeli yatırımlarda uygulanan gümrük vergisi muafiyetinin kapsamını belirlemek için Gümrük Kanunu ve ilgili mevzuata bakmak gerekir.

4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 8.a maddesinde gümrük vergilerinin “ilgili mevzuat uyarınca eşyaya uygulanan ithalat vergilerinin ya da ihracat vergilerinin tümünü” ifade ettiği belirtildikten sonra, 9. maddesinde ithalat vergilerinin “a) Eşyanın ithalinde ödenecek gümrük vergisi ile diğer eş etkili vergiler ve mali yükleri, b) Tarım politikası veya tarım ürünlerinin işlenmesi sonucu elde edilen bazı ürünlere uygulanan özel düzenlemeler çerçevesinde ithalatta alınacak vergileri ve diğer mali yükleri” ifade ettiği hükmedilmiştir. Gümrük Kanunu’nun bu hükümlerinden görüleceği üzere, ithalatta uygulanan ek mali yükümlülükler bir ithalat vergisi olarak gümrük vergisinin tanımı ve kapsamı içerisindedir.

Nitekim, Gümrük Uzlaşma Yönetmeliği Ek-1’de uzlaşmaya konu olabilecek gümrük vergileri, Ek-2’de ise para cezaları sayılmıştır. Söz konusu Yönetmeliğin Ek-1’inde gümrük vergisi kapsamında belirtilen unsurlardan bir tanesi de Ek Mali Yükümlülüktür. Bu durumda, ek mali yükümlülükler Gümrük Kanunu ile Gümrük Uzlaşma Yönetmeliği’ndeki tanımlamalar uyarınca gümrük vergisi kapsamındadır. Bu durumda, bir çeşit gümrük vergisi olan ek mali yükümlülüğün yatırım teşvik belgesine tanınan gümrük vergisi muafiyetinden de yararlanması gerekir.

Gümrük mevzuatında bir gümrük vergisi olduğu açıkça belli olan ek mali yükümlülüklerin yorum yoluyla gümrük vergisinin kapsamında olmadığını söyleyip gümrük vergisi muafiyetinin kapsamı dışında tutulmasının hakkaniyete ve hukuka aykırı olduğunu düşünüyorum. İdarenin bu yükümlülüğü, yorum yoluyla muafiyet kapsamı dışında tutma yetkisi bulunmamaktadır. Hele, eksik beyan verildiği gerekçesiyle 3 kat ceza kesilmesi tamamen hukuka aykırıdır. Herşeyden önce, sonradan yapılan ek mali yükümlülük tahakkukları açısından 3 kat ceza için dayanak gösterilen Gümrük Kanunu’nun 234/1. maddesindeki şartların oluşmadığını düşünüyorum. İlla bir ceza kesilecekse bu maddeye göre değil, 2976 sayılı Kanun’un 4. maddesine göre kesilmelidir. Ancak yukarıda izah ettiğim üzere, yatırım teşvik belgesi kapsamındaki ithalatta, ek mali yükümlülüğün gümrük vergisinden muaf olması gerektiğinden herhangi bir ceza kesilmemesi gerekir.

Ayrıca, yatırımcılar ilgi ülkelerden bu makineleri ithal etseler zaten gümrük vergisi muafiyetinden yararlanacaklardı. Bu nedenle, yatırımcının eksik vergi ödemek gibi bir niyeti, kastı veya taksiri söz konusu değildir. Araya üçüncü bir AB ülkesinin girmesi bu muafiyeti etkilememelidir. Devletin gümrük vergisinin aşınmasını önlemek için bu tür ek mali yükümlülükler ihdas etmesi anlaşılır bir durumdur; ancak bunu yaparken yatırımcıyı haksız yere mağdur etmemek gerekir. Bu durumda bulunan yatırımcıların yapılan ek tarhiyatlara ve kesilen cezalara karşı dava yoluna gitmelerini öneririm.

Sözün özü: Modifiye Şahin, Doğan olmaz.

Düzeltme ve Açıklama:

Bir önceki yazımda, Gelir İdaresi Başkanlığı’nın ATM alanı kiralamalarının taşınmaz kiralaması olduğu yönündeki görüşünü değiştirerek 25.09.2020 tarihli özelgede bu kiralamanın taşınmaza bağlı işletme hakkı kirası olduğu gerekçesiyle işyeri kiraları için getirilen KDV oranı indiriminden yararlanamayacığı yönünde görüş bildirdiğini yazmıştım. Söz konusu yazımdan sonra Gelir İdaresi yetkilileri irtibata geçip İdarenin görüş değiştirmediğini, ATM alanı kiralamalarının taşınmaz kiralaması olduğunu, ancak işyeri kiralaması olmadığından KDV oranı indiriminden yararlanamayacağını, özelgeden bu durumun tam anlaşılamamış olabileceğini izah ettiler. Bu düzeltme ve açıklamayı siz değerli okurlarıma iletiyorum.

Bununla birlikte, İdarenin ATM alanı kiralamalarının işyeri kiralaması olmadığı yönündeki görüşüne katılmıyorum. Söz konusu makineler, bankaların ticari faaliyetleri için kiralanmaktadır ve bu nedenle de KDV oranı indirimi açısından işyeri olarak değerlendirilmeli ve oran indiriminden yararlandırılmalıdır. Başta AVM’ler olmak üzere kiraya verenler bu özelge nedeniyle %18 üzerinden KDV hesaplayacaklardır. Bankalar KDV mükellefi olmadığından bu vergi bir gider/maliyet unsuru olarak bankaların üzerinde kalacaktır. Bu nedenle, bankaların yüksek uygulanan KDV’ye karşı dava açabileceklerini düşünüyorum.


Kaynak: Dr. Numan Emre ERGİN, Avukat, YMM, E. Hesap Uzmanı. İçerik, Sayın Numan Emre ERGİN’in Dunya.com’daki Perspektif isimi köşesinden Yazarın ve Dunya.com’un sahibi olan şirketin özel izni ile yayınlanmıştır. Yazının tüm hakları ve sorumluluğu yazara ve Dunya.com’a aittir.
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


YAZARIN DİĞER YAZILARI

Taşınmaz kirası mı, işletme hakkı kirası mı? (6.10.2020)

Zaman aşımına uğrayan kâr paylarının vergilendirilmesinde mükerrerlik var mı? (28.09.2020)

Online reklam hizmetlerinde stopaj bilmecesi (22.09.2020)

Hukuk belirsizlik kaldırmaz (16.09.2020)

Maliye, yurt dışında parası olanların peşinde, ya gurbetçiler? (14.09.2020)
Vergiye uyumlu mükellefler cezalandırılıyor mu? (07.09.2020)
Binek otomobilde ÖTV artışı, özel okul ücretlerinde KDV indirimi (02.09.2020)
Transfer fiyatlandırması raporlamasında yeni dönem (31.08.2020)
KDV ve iş yeri kira stopaj oranı indiriminde son durum (27.08.2020)
İkinci el motorlu taşıt satışında yeni dönem (24.08.2020)
Maliyeden bayram hediyesi: KDV ve stopaj indirimi, ama kime? (21.08.2020)
Ar-Ge teşviğinde vergi indirimi kısıtlanıyor mu (17.08.2020)
Spor kulüplerinin yeni sporcu sözleşmelerindeki vergisel riski  (10.08.2020)
Uçtu uçtu altın uçtu! Ya vergisi? (07.08.2020)
Anayasa Mahkemesi’nin VTR kararı (30.7.2020)
Erken seçim, aday tartışmaları ve cumhurbaşkanı seçimindeki Anayasal boşluk
(27.7.2020)
Yurt dışındaki taşınmaz ve iştirak satışları vergiden istisna mı? (25.7.2020)
Gayrimenkul ve iştirak satış kazancı istisnası – 3 (22.7.2020)
Gayrimenkul ve iştirak satış kazancı istisnası – 2 (17.7.2020)
Mali yapıyı güçlendirmede vergisel bir teşvik: gayrimenkul ve iştirak satış kazancı istisnası (16.7.2020)
Sezonluk ev kiralayanlar: Vergi sürpriziyle karşılaşmayın! (13.7.2020)
Pandemi, maliye politikası ve vergi barışı
Şirket kuruluşunda sicilde imza zorunluluğu değiştirilmelidir.
Köprüden önce son çıkış: Varlık Barışı
Kamu özel iş birliğine şeffaf bir alternatif: Altyapı Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı
Gayrimenkul yatırımında avantajlı bir yöntem: Gayrimenkul Yatırım Fonu
Gayrimenkulde rant vergisi
Gayrimenkul piyasası hareketleniyor ama vergiye dikkat!
KVKK kararlarının yargı denetimi
Kişisel verilerin korunması ve ateş ölçümü
İnternetten otomobil satanların dikkatine
Makam aracı sadece özel sektörde mi ücrettir?
Makam aracı ücret midir?
Şirket araçlarına vergi ayarı
ABD’nin dijital hizmet vergisi misillemesi ve Türkiye
Sanat ve icat vergisi
Altın: Elma dersem çık, armut dersem çıkma!
Önceki İçerikÇalışana aynı ayda iki kez ödenmesi sonrası SGK tavanın geçerse sonraki aylarda geçen kısmı ayrıca SGK matrahına ekleyecek miyiz?
Sonraki İçerikTeknokentteki şirketin e-ticaret sitesinde sanal mağaza kira geliri Kurumlar vergisinden ve KDV’den istisna mıdır?

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz