Ana Sayfa YAZARLAR-YENİ Uluslararası Sözleşmelerde Mücbir Sebep Maddelerinin Gözden Geçirilmesi Gerekli Midir?

Uluslararası Sözleşmelerde Mücbir Sebep Maddelerinin Gözden Geçirilmesi Gerekli Midir?

830
0

Hikmet KASAROĞLU
Avukat
hikmet@kasaroglu.av.tr


Yeni tip koronavirüsün tüm dünyayı etki altına alması ile birlikte, salgının ekonomideki ve ticari hayattaki etkileri de hissedilmeye başlandı. Gerek Covid-19 salgınının yayılmasının engellenmesi amacıyla alınan işyerlerinin kapatılması, uluslararası seyahatin engellenmesi gibi önlemler gerekse küresel ekonomideki olumsuz hava sözleşmelerden doğan yükümlülüklerin gereği gibi yerine getirilememesine neden oluyor. Sözleşmelerden doğan yükümlülüklerin gereği gibi yerine getirilememesi nedeniyle yaptırım mekanizmalarının işlemesi tehdidi ile karşı karşıya kalan ticari hayatın aktörleri için ise mücbir sebep, aşırı ifa güçlüğü gibi çözüm yollarının uygulanıp uygulanmayacağı hususu önem arz ediyor.

Günümüzde pek çok hukuk sistemi mücbir sebebe ilişkin çeşitli hükümler içeriyor. Bununla birlikte, mücbir sebep hükümlerinin kapsamının yerel hukuk sistemleri arasında farklılık göstermesi özellikle çok uluslu sözleşmelerde mücbir sebep hükümlerinin detaylı olarak düzenlenmesini bir zorunluluk haline getiriyor. Bu kapsamda, tarafların sözleşmenin konusu, tarafların yükümlülükleri, ifa yeri gibi özellikleri göz önüne almak suretiyle sözleşmede yer alan mücbir sebep hükümlerini düzenleme altına almaları, daha önce akdedilen sözleşmelerin ilgili hükümlerinde gerekli tadilatları yapmaları büyük önem arz ediyor.

Yeni tip korona virüs salgınının devam eden etkileri ile birlikte, mücbir sebep hükümlerinin gerekli korumayı sağlamasının önemine vurgu yapan Milletlerarası Ticaret Odası (“MTO”) tarafların bu tür maddeleri hazırlamalarına ve müzakere etmelerine yardımcı olmak amacıyla “Uzun Form” ve “Kısa Form” olmak üzere iki mücbir sebep maddesi hazırladı. Söz konusu maddeler ise, özellikle yeni tip koronavirüs salgınının yarattığı sorunlar göz önüne alınarak mücbir sebep maddelerinde hangi hususlara dikkat edilmesi gerektiği konusunu gündeme getiriyor.

Mücbir Sebep Tanımı Yapılırken Hangi Hususlara Dikkat Edilmelidir?

MTO tarafından hazırlanan madde, mücbir sebebi söz konusu engelden etkilenen tarafın;

  • söz konusu engelin kendisinin makul kontrolü dışında olduğunu; ve
  • söz konusu engelin sözleşmenin kurulması sırasında makul olarak öngörülemeyeceğini; ve
  • Etkilenen tarafın engelin etkilerinden makul olarak kaçınamayacağını veya bu etkilerin üstesinden gelemeyeceğini kanıtlaması halinde ve kanıtladığı ölçüde, bir tarafın sözleşmesel yükümlülüklerinden bir veya daha fazlasını yerine getirmesini önleyen veya engelleyen bir olay ya da durumun ortaya çıkması

şeklinde tanımlamıştır.

Görüldüğü üzere, mücbir sebep kabul edilebilecek olay veya olayların sözleşmeden doğan yükümlülüğünü yerine getiren tarafın kusurundan kaynaklanmayan ve öngörülmesi mümkün olmayan bir olay olarak tanımlanması gerektiği kadar söz konusu olayın etkilerinin engellenmesinin de mümkün olmaması önem arz etmektedir. Zira tıpkı yeni tip koronavirüs salgınında olduğu gibi, dünya çapında tarafların kontrolünde olmayan bir salgın meydana gelmesi ve bunun küresel olarak ticari hayatı etkilemesi mümkündür. Ancak her sözleşme özelinde, söz konusu olayın mücbir sebep olarak kabul edilmesi sözleşmeden doğan borcun ifasına gerçekten engel teşkil edip etmeyeceğine bağlanmalıdır. Aksi yönde bir yorum, gerçekte ifa güçlüğü bulunmayan bir tarafından salgın gibi küresel olaylardan yararlanmak suretiyle sözleşmeden doğan yükümlülüklerinden kurtulması sonucunu doğurabilecektir.

Sözleşmelerde Hangi Hususlar Mücbir Sebep Kabul Edilmelidir?

MTO tarafından hazırlanan mücbir sebep maddeleri bir mücbir sebep sayılan olaylar listesi yayımlayarak söz konusu listenin her sözleşmeye göre uyarlanması gerektiğini belirtmiştir. Buna göre; savaş, ticari kısıtlamalar, ölümcül salgın hastalık, epidemi gibi birtakım olaylar listelenerek söz konusu olayların mücbir sebep sayıldığı belirtilmiştir. Burada dikkat edilmesi gereken husus, bir sözleşme içerisinde mücbir sebep sayılan olayların ayrıca listelenmesi halinde, olaydan etkilenen tarafından mücbir sebep sayılan olayın kontrolü dışında ve öngörülemez bir olay olduğunu kanıtlama yükümlülüğünden kurtulmasıdır. Dolayısıyla, sözleşmelerin hazırlanmasında mücbir sebep olayları sözleşmenin niteliği ve taraflar arasındaki güç dengesi gibi hususlar gözetilerek uzman hukukçular tarafından belirlenmelidir.

Sözleşmelerde Mücbir Sebebin Sonuçlarının Düzenlenmesinde Hangi Hususlara Dikkat Edilmelidir?

Yeni tip koronavirüs salgını ile birlikte, sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerin askıya alınıp alınamayacağı; sözleşmenin Covid-19 salgını nedeniyle sona erdirilmesinin mümkün olup olmadığı konusu da gündeme gelmiştir. Buna göre, taraflar arasındaki sözleşmenin mücbir sebebin sonuçlarına ilişkin bir hüküm içermesi halinde söz konusu hükümlerin öncelikli olarak uygulama alanı bulacağı şüphesizdir.

Sözleşmede mücbir sebebin sonuçları düzenlenirken, tarafların özellikle ne kadar süre ile mücbir sebep sayılan olayın sonuçlarına katlanmayı beklediği; olaydan etkilenen tarafın uzun süre borcunu ifa edememesi halinde sözleşmenin durumunun ne olacağı gibi hususlar dikkate alınmalıdır. Mücbir sebep nedeniyle sözleşmeden doğan ifa borcunun askıya alınması, sözleşmenin gerekliliklerinin yerine getirilemediği istisnai bir hal olduğundan, mücbir sebebin sonuçlarının sözleşmenin niteliği ve tarafların iradelerine uygun şekilde düzenlenmesi önem arz etmektedir.

Sonuç olarak, yeni tip koronavirüs salgını beklenmeyen olayların tüm dünyada ticari hayatı etkisi altına alabileceği gerçeğini bir kez daha gündemimize getirmiştir. Bu kapsamda, bu süreçte yaşanan olumsuz deneyimler göz önüne alınarak mevcut sözleşmelerin mücbir sebep maddelerinin gözden geçirilmesi, bundan sonra akdedilecek sözleşmelerde bu hususların dikkate alınması gerekmektedir.

Makalelerin tamamına http://www.kasaroglu.av.tr/tr/27985/Yayinlar adresinden ulaşabilirsiniz.


Kaynak: İşbu içerik, Avukat Hikmet KASAROĞLU’nun özel izni ile yayınlanmıştır. Yazının tüm hakları ve sorumluluğu yazara aittir.
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


YAZARIN DİĞER YAZILARI

Türk Hukukunda Yabancı Para Alacaklarının Tahsilinden Doğan Uyuşmazlıklarda Nelere Dikkat Edilmelidir?
Önceki İçerikYeni açılan tesislerle İstanbul’da çöp gazından elektrik üretimi arttı
Sonraki İçerikFinansman gider kısıtlamasında detaylar netleşiyor, ama…

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz