İlgide kayıtlı özelge talep formunuzun incelenmesinden, Şirketinizin Alman Hükümetine ait olup kalkınmakta olan ülkelere finansman sağlayan kalkınma bankası niteliğindeki KfW tarafından kurulduğu, Türkiye, Almanya, ABD, BAE, Hollanda, İtalya, Birleşik Krallık, Japonya, Kuveyt, Danimarka, İsveç, Finlandiya ve Fransa hükümetleri tarafından sağlanan fonların Suriyeli uygulayıcı firmaların Suriye’deki muhalifler tarafından tutulan alanlara ilişkin yeniden yapılandırma projelerini finanse etmek üzere kullanılacağı, finanse edilen tüm projelerin Türkiye Hükümeti de dahil, bahsi geçen hükümetlerin onayları dikkate alınarak gerçekleştirileceği, bağışta bulunanlar tarafından sağlanan fonların Almanya’da KfW bünyesinde bir hesapta tutulduğu,
Suriye’de uygulanacak yeniden yapılandırma projelerinin yürütülmesi, Türkiye ve diğer tedarikçi ülkeler tarafından Suriye’ye mal ve hizmet tedarikini düzenlemek amacıyla kurulan Şirketinizin kar amacı gözetmesine Suriye Kalkındırma Fonu (SKF) tarafından izin verilmediği, Şirketinizin gelir karşılığında hizmet tedariki sağlamak veya ürün satmak gibi ticari aktiviteler ifa etmeyeceği belirtilerek, bağışta bulunanlar tarafından sağlanan fonların tutulduğu KfW’deki hesaptan Şirketiniz hesaplarına
– yalnızca tedarikçi/taşeron firmalara yapılacak ödemelerin karşılanması amacıyla gerçekleştirilen fon aktarımlarının,
– Şirketinizin SKF tarafından onaylanan bütçesi kapsamında yapılan operasyonel harcamalarının karşılanması amacıyla gerçekleştirilen fon aktarımlarının,
– doğrudan uygulayıcı firmalara nakit veya banka havalesi şeklinde yapılacak ödemeleri karşılamak üzere gerçekleştirilen fon aktarımlarının
veraset ve intikal vergisi kapsamında mı kurumlar vergisi kapsamında mı değerlendirileceği hususunda bilgi talep edildiği anlaşılmaktadır.
KURUMLAR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRİLMESİ
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6 ncı maddesinin birinci fıkrasında kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safî kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı, ikinci fıkrasında ise safî kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergisi Kanununun ticarî kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 38 inci maddesinde yer alan “Bilanço esasına göre ticari kazanç, teşebbüsdeki öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müsbet farktır. Bu dönem zarfında sahip veya sahiplerce:
- İşletmeye ilave olunan değerler bu farktan indirilir;
- İşletmeden çekilen değerler ise farka ilave olunur.
Ticari kazancın bu suretle tespit edilmesi sırasında, Vergi Usul Kanununun değerlemeye ait hükümleri ile bu kanunun 40 ve 41 inci maddeleri hükümlerine uyulur.” hükmü uyarınca tespit edilecek kurum kazancından Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesi ile Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinde yer alan giderler indirilebilecektir.
Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde, ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerin safi kazancın tespitinde gider olarak indirim konusu yapılacağı hükme bağlanmıştır.
Konuya ilişkin olarak bağlı bulunduğunuz Beşiktaş Vergi Dairesi Müdürlüğünden alınan 06/03/2015 tarihli 5971 sayılı yazı ve eklerinden, 11/02/2014 tarihli kuruluş ana sözleşmenizin 24/03/2014 tarihinde tescil edilerek Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde yayımlandığı, Şirketinizin kuruluş amacı ve konusunun yönetim ve danışmanlık hizmetleri sunmak olduğu anlaşılmıştır.
Bu hüküm ve açıklamalara göre, bağışta bulunanlar tarafından sağlanan fonların tutulduğu KfW’deki hesaptan Şirketiniz hesaplarına, tedarikçi/taşeron firmalara yapılacak ödemelerin karşılanması amacıyla gerçekleştirilen fon aktarımları; Şirketinizin SKF tarafından onaylanan bütçesi kapsamında yapılan operasyonel harcamalarının karşılanması amacıyla gerçekleştirilen fon aktarımları ile doğrudan uygulayıcı firmalara nakit veya banka havalesi şeklinde yapılacak ödemeleri karşılamak üzere gerçekleştirilen fon aktarımlarının, Şirketiniz tarafından kurum kazancına dahil edilerek beyan edilmesi gerekmektedir.
Diğer taraftan, Şirketiniz hesaplarına aktarılan bahse konu fon tutarından uygulayıcı firmalara ya da mal veya ürün sağlayan tedarikçi/taşeron firmalara aktarılan tutar ile Şirketinizin SKF tarafından onaylanan bütçesi kapsamında yapılan operasyonel harcama tutarının, Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendi gereğince Şirketiniz tarafından kurum kazancının tespitinde gider olarak indirim konusu yapılması mümkün bulunmaktadır.
VERASET VE İNTİKAL VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRİLMESİ
7338 sayılı Veraset ve İntikal Vergisi Kanununun 1 inci maddesiyle, Türkiye Cumhuriyeti uyruğunda bulunan şahıslara ait mallar ile Türkiye’de bulunan malların veraset yoluyla veya herhangi bir suretle olursa olsun ivazsız bir tarzda bir şahıstan diğer şahsa intikali veraset ve intikal vergisine tabi tutulmaktadır.
Aynı Kanunun 2 nci maddesinin (a) fıkrasında da “Şahıs” tabirinin, hilafına sarahat olmadıkça hakiki ve hükmü şahısları; (b) fıkrasında, “Mal” tabirinin, mülkiyete mevzu olabilen menkul ve gayrimenkul şeylerle mameleke girebilen sair bütün hakları ve alacakları, (d) fıkrasında ise ivazsız intikal tabirinin, hibe yoluyla veya herhangi bir tarzda olan ivazsız iktisapları ifade edeceği belirlenmiştir.
Bu hükümlere göre, malların veraset yoluyla veya her ne suretle olursa olsun ivazsız bir şekilde bir şahıstan diğer şahsa intikalinin veraset ve intikal vergisine tabi tutulması gerekmektedir.
Diğer taraftan, kurumlar vergisinin konusuna giren ödemeler, karşılıksız olsa dahi veraset ve intikal vergisine tabi tutulmamaktadır.
Bu itibarla, bağışta bulunanlar tarafından sağlanan fonların tutulduğu KfW’deki hesaptan Şirketiniz hesaplarına gerçekleştirilen fon aktarımlarının Şirketiniz tarafından kurum kazancı kapsamında değerlendirilmesi gerektiğinden, söz konusu fon aktarımları Veraset ve İntikal Vergisi Kanununun konusuna girmemektedir.
Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.