2008 yılı Şubat ayında fiilen başlanan ve e-fatura’ya geçişte ara bir çözüm olarak uygulanan Elektronik Fatura Kayıt Sistemi (EFKS) uygulamasından, gereken koşulları sağlayan ve maliye bakanlığı ile protokol imzalayan 6 şirket (Türk Telekom, Avea, TTnet, Turkcell, Vodafone, Bursa Şehiriçi Doğalgaz Dağıtım) yararlanmaya devam etmektedir.
Uzunca bir süredir altyapı yatırımları ciddiyetle devam eden e-devlet projesinin en önemli ayaklarından biri Merkezi Nüfus İdaresi Sistemi Kısaca MERNİS projesi, ikincisi ise Vergi Dairesi Otomasyon Projesidir. (VEDOP)
VEDOP Projesinin 1’nci ve 2’nci fazlarında getirilen en önemli yenilik, hiç kuşkusuz ki mükelleflere ait vergi beyannamelerinin Serbest Muhasebeci, Serbest Muhasebeci Mali Müşavir ve Yeminli Mali Müşavirler kanalıyla internetten verilmesini sağlayan sistemin devreye girmesidir. Bu sistem sayesinde Meslek mensuplarının ve maliye çalışanlarının üzerindeki iş yükü hafiflemiş, ayrıca vergi beyannamelerinin mesai saati başlangıç ve bitimine bağlı kalmadan internet vergi dairesi üzerinden e-beyanname ile 24 saat kesintisiz verilebilmesi imkanı getirilmiştir.
E-fatura uygulamasına geçiş için ara bir çözüm olarak hayata geçirilen EFKS (Elektronik fatura kayıt sistemi) ile faturayı düzenleyen Satıcı’ya ait 2. nüshaların dökümünün alınması zorunluluğu ortadan kalmıştır. Bu sayede 21.01.2009 tarihi itibariyle maliye ile protokol imzalayan 6 firma tarafından 2 nüshası basılmayan fatura adedi 410 milyon adedi geçmiştir. Bu sayede Kağıt israfı azaltılmış hem çevreye hem de ekonomiye katkı sağlanmıştır. Uygulamanın zaman içerisinde yaygınlaşması sayesinde bu katkıların oranının çok ciddi rakamlara ulaşacağı net bir şekilde ortaya çıkmaktadır. Aynı zamanda vergi kayıp ve kaçağına neden olan, naylon, sahte veya muhteviyatı açısından yanıltıcı belge vb. kullanımının önlenmesi açısından da caydırıcı bir mekanizma olacaktır.
VEDOP-3 projesi kapsamında Maliye Bakanlığı ve Bürokratları tarafından 2009 Yılı Nisan ayı içinde Meclise sunulması beklenen e-tahsilat ve e-haciz sistemi ile Vergi Dairesine Borcu olan mükelleflerin, borç miktarlarının, Bankalar ile yapılacak anlaşmalar sonrasında hesaplarından maliye kasasına aktarılması uygulamasına başlanılacaktır. Maliye Bakanlığı bu sistem ile daha önceki uygulamalarda mükellef aleyhine yaşanan sorunları ortadan kaldırmak istemektedir. daha önceki uygulamalarda Vergi Dairesine borcu olan mükellefin borç tutarının üzerinde bir mevduatın banka hesaplarında olmasına ve bazen bir hesaptan bile vergi alacağının tahsil edebilmesine rağmen tüm banka hesaplarına blokaj işlemi yapılıyor ve bazen aynı borç mükerrer olarak tahsil edilebiliyordu. Vergi Dairesi tarafından fazladan yapılan tahsilat ve banka hesaplarına konulan blokaj işlemi mükellefi ticari işlem ve ilişkilerinde çok zor durumlarda bırakıyor, yapılan hata düzeltilinceye kadar geçen süreç içerisinde, mükellefin çeklerinin yazılmasına, maaşlarının ödenememesine, söz verilen zamanda ticari borçlarının ödenememesine dolayısıyla gerek ticari çevresi gerekse bankalar nezdinde kredibilitesinin düşmesine neden olmaktaydı. Maliye Bakanlığının e-tahsilat ve e-haciz uygulamasından en büyük beklentisi vergi alacaklarını daha hızlı bir şekilde tahsil etmektir.
Temelde Devletle ilgili işlemlerin e-devlet sistemi ile çözülebilmesinin gerek mükellefler gerekse devlet açısından çok önemli artıları vardır, Devlet ve Mükellef gereksiz bürokrasiden, zaman kaybından ve kırtasiyeden kurtulmakta aynı zamanda işgücü istihdamından tasarruf edilmekte ve uygulama birlikteliği sayesinde birçok yanlışlığın önüne geçilebilmektedir. Sistemin uygulamaya başlaması ile birlikte geçiş sürecinde bir takım hatalı işlemler ve hak kayıpları olacağı kaçınılmaz bir gerçek olup, geçiş süreci içerisinde Mükellefler aleyhine oluşabilecek hak kaybı ve zararların önlenmesi için gerekli hassasiyetin ve toleransın gösterilmesi konusu çok önemlidir.
Bu Projenin 2009 Yılı Mayıs veya Haziran ayına kadar yürürlüğe konulması düşünülmektedir. Yürürlüğe konulmadan önce Mükellef aleyhine oluşabilecek mağduriyetlerin önlenebilmesi için vergi dairelerinde bekleyen düzeltme ve mahsup işlemlerinin vergi dairesi tarafından yapılarak, varsa mükellefin borç kayıtlarının kapatılması veya e-haciz ve e-tahsilat ile Mükellefin banka hesaplarına blokaj uygulamadan veya tahsilat yapmadan önce mükellefe yazı ile durumun bildirilmesi, varsa hatalı borç kayıtlarının düzeltilmesi için belirli bir süre tanınması hususu çok önemlidir, aksi halde uygulama hedefine ulaşmayacak ve yeni mağduriyetlere yol açacaktır.
Her yıl sürekli büyüyen toplam borç stokumuz nedeniyle oldukça kırılgan hale gelen ekonomimiz, kriz ortamlarının daha sıklıkla yaşanmasına neden olmaktadır.
Ülkedeki tüm kesimleri derinden etkileyen kriz ortamlarından en az zararla kurtulmak ise toplumsal dayanışma sayesinde mümkün olmaktadır. Bu tür ortamlarda Devlet Kurumlarının alacakları olsa bile, hangi yöntemle olursa olsun iyi niyetli olan kişi ve kurumları korumaları gerekmekte olup, bu projede uygulanırken, bu çerçevede değerlendirilerek, oldu bitti ile mükelleflerin zor durumda kalmalarının önüne geçilmelidir.
VEDOP projesi kapsamında bugüne kadar yapılan uygulamalara bakıldığında, herhangi bir sistem ile ilgili yapılan değişiklik önceleri isteyen mükelleflerin yararlanacağı şekilde uygulamaya geçirilmiş, zamanla belirli hadleri geçen mükelleflere zorunluluklar getirilmiş, sistemden beklenen fayda sağlandığında ve mükellefler sisteme tam olarak adapte oldukları zaman ise zorunluluk uygulamasına geçilmiştir. Bu uygulamalarda da benzer süreçlerin işlemesi kaçınılmaz gibi görünmektedir. Önemli olan bu sürecin doğru bir biçimde ve kaliteli bir biçimde yönetilebilmesidir.
Ülkemizdeki Kayıt dışı ekonominin çok ciddi hacimlerde olması nedeniyle ve kayıt dışı ekonomi ile kaybedilen gelirlerin geliştirilen yeni yöntemler ile en aza indirilmesi sayesinde oluşacak yeni vergi gelirlerinin, vergi oranlarının indirilmesi beklentisini de beraberinde getireceği söylenebilir, ayrıca kullanımı özendirmek açısından bu sistemleri uygulayacak kişi ve kurumların vergi yükünü hafifletici ilave bir takım vergi oran ve tarifelerinde geçici bir süreliğine de olsa indirim imkanı getirilebilir. Vergi kaybının aza indirilmesi ile vergi gelirlerinin arttırılması sağlanacak, bu da Mükellefleri, ileride, özellikle de kriz ortamlarında, bir çıkış yolu olarak görülen ilave vergi yüklerinden koruyacaktır.