(GİB – ÖZELGE)
Konu: TUGS’a kayıtlı gemiler kullanılarak yapılan deniz inşaat işlerinden elde edilen kazancın istisna olup olmadığı, su tesviye cihazının bedelinin maliyete eklenip eklenmeyeceği, amortisman oranları.
İlgide kayıtlı özelge talep formunda; Türkiye ve uluslararası sularda her türlü gemi ve deniz taşıtı işletme, kiralama, gemi kurtarma ile liman ve köprü gibi deniz inşaat faaliyetlerinde bulunduğunuzu, deniz inşaat faaliyetlerini zorunlu olarak işletmenin aktifinde yer alan Türk Uluslararası Gemi Siciline kayıtlı gemilerle yaptığınızı belirterek bahse konu gemiler olmadan yapılamayacak olan liman, köprü gibi deniz inşaat hizmetlerinden elde edilen gelirlere kurumlar vergisi istisnası uygulanıp uygulanmayacağı, alt taşeron firma olarak İzmit Körfez Köprüsü işinde kullanılmak üzere sadece bu iş için özel olarak imal edilmiş olan ve bu proje tamamlandıktan sonra başka bir faaliyette kullanılması söz konusu olmayan su tesviye cihazının maliyetini doğrudan proje maliyetine dahil edip edemeyeceğinizi, dahil edilemeyecek ise amortisman süresinin kaç yıl olacağı, ayrıca Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde yer almayan, motorlu araçlarla çekilen, kendi başına hareket imkanı bulunmayan ve deniz yüzeyinde kullanılan dubanın kullanım süresinin kaç yıl olacağı hususlarında bilgi talep edildiği anlaşılmış olup konuya ilişkin Başkanlığımız görüşü aşağıda açıklanmıştır.
KURUMLAR VERGİSİ KANUNUNA GÖRE
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6’ncı maddesinde; “(1) Kurumlar vergisi, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanır.
(2) Safî kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergisi Kanununun ticarî kazanç hakkındaki hükümleri uygulanır…”
hükümleri yer almaktadır.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 37’nci maddesinde; “Her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden doğan kazanç ticari kazançtır.”
hükmüne yer verilmiştir.
4490 sayılı Türk Uluslararası Gemi Sicili Kanununun “Tanımlar” başlıklı 2’nci maddesinde, gemi kavramının, ticari amaçla kullanılan her türlü yük, yolcu ve açık deniz balıkçı gemilerini ifade ettiği ve aynı kanunun “Mali Hükümler” başlıklı 12 nci maddesinin birinci fıkrasında; “Bu Kanun uyarınca oluşturulan Türk Uluslararası Gemi Siciline kayıtlı gemilerin ve yatların işletilmesinden ve devrinden elde edilen kazançlar, gelir ve kurumlar vergileriyle fonlardan istisnadır.”
hükmü yer almaktadır.
Öte yandan, 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin “5.12.1. Türk Uluslararası Gemi Siciline Kayıtlı Gemilerin İşletilmesinden ve Devrinden Elde Edilecek Kazançlara İlişkin İstisna” başlıklı bölümünün “5.12.1.1. Yasal Düzenleme ve İstisnanın Kapsamı” adlı alt başlığında ise;
“4490 sayılı Türk Uluslararası Gemi Sicili Kanunu ile 491 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 5266 sayılı Kanunun 3 üncü maddesiyle değişik 12’nci maddesinin birinci fıkrasında, “Bu Kanun uyarınca oluşturulan Türk Uluslararası Gemi Siciline kayıtlı gemilerin ve yatların işletilmesinden ve devrinden elde edilen kazançlar, gelir ve kurumlar vergileriyle fonlardan istisnadır.” hükmü yer almaktadır.
Bu hükme göre, 4490 sayılı Kanunla oluşturulan Türk Uluslararası Gemi Siciline kayıtlı gemilerin ve yatların işletilmesinden elde edilen kazançlar, faaliyetin gelir vergisi mükelleflerince (dar mükellefler dâhil) yapılması halinde gelir vergisinden, kurumlar vergisi mükelleflerince (dar mükellefler dâhil) yapılması halinde kurumlar vergisinden; Türk Uluslararası Gemi Siciline kayıtlı gemilerin devrinden elde edilecek kazançlar da gelir ve kurumlar vergisinden istisna olacaktır.
Bu istisna, gerçek ve tüzel kişilerin Türk Uluslararası Gemi Siciline kayıt ettirdikleri gemilerin ve yatların işletilmesinden ve devrinden elde ettikleri kazançları ile sınırlıdır…”
düzenlemelerine yer verilmiştir.
Bu hüküm ve açıklamalar çerçevesinde, Türk Uluslararası Gemi Siciline kayıtlı gemilerin liman, köprü gibi inşaatların yapımında kullanılmasından elde edilen kazançlar için 4490 sayılı Kanunun 12’nci maddesinde yer alan istisnadan yararlanmanız mümkün değildir. Dolayısıyla istisna kapsamında olmayan kazancın kurum kazancına dahil edilmesi gerekmektedir.
VERGİ USUL KANUNUNA GÖRE
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 5024 sayılı Kanunla değişen 315’inci maddesinde, mükelleflerin amortismana tabi iktisadi kıymetlerini Maliye Bakanlığının tespit ve ilan edeceği oranlar üzerinden itfa edecekleri ve ilan edilecek oranların tespitinde iktisadi kıymetlerin faydalı ömürlerinin dikkate alınacağı hükme bağlanmış olup, anılan maddenin Bakanlığımıza verdiği yetkiye istinaden, amortismana tabi iktisadi kıymetler için uygulanacak “Faydalı Ömür ve Amortisman Oranları” tespit edilmiş ve bu oranlar 333, 339, 365, 389, 399, 406, 418 ve 439 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğleri ile açıklanmıştır.
333 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin “4. Listelerde Bulunmayan İktisadi Kıymetler” bölümünde ise, listedeki herhangi bir sınıflamada yer almayan amortismana tabi iktisadi kıymetlere uygulanacak amortisman oranları için mükelleflerin müracaatları üzerine Maliye Bakanlığınca belirlenecek süre ve oranlar üzerinden amortisman ayrılabileceği ifade edilmektedir.
Bu itibarla, 333 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ekinde sayılan amortismana tabi iktisadi kıymetler içerisinde yer almayan bahse konu makina ve dubanın bu listeye eklenmesi için Gelir İdaresi Başkanlığına müracaatta bulunmanız gerekmektedir.
Kaynak: İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı
11 Haziran 2015 Tarih ve 62030549-125[5-2014/295]-60324 Sayılı Özelge
Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.