Ana Sayfa Vergi Belediye tarafından düzenlenen alındı belgesinin fatura gibi tevsik edici belge olarak kullanılıp...

    Belediye tarafından düzenlenen alındı belgesinin fatura gibi tevsik edici belge olarak kullanılıp kullanılamayacağı

    İlgide kayıtlı özelge talep formlarınız ve dilekçeniz ile eklerinin incelenmesinden; Belediyeniz ile ... Başkanlığı arasında bu kuruma ait reklam ve tanıtım işlemlerinin gerçekleştirilmesi amacıyla bir sözleşme imzalandığı ve söz konusu sözleşmede, reklam/tanıtım hizmetiniz için fatura düzenlendiği takdirde doğacak olan katma değer vergisinin Belediyenize ödeneceği hususunun yer aldığından bahisle, Mahalli İdareler Harcama Belgeleri Yönetmeliği, Merkezi Yönetim Harcama Belgeleri Yönetmeliği ile Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliğinde belirtilen "Alındı Belgesi"nin 213 sayılı Vergi Usul Kanunu uygulamasında fatura yerine geçen belge olarak kabul edilip edilemeyeceği hakkında Başkanlığımız görüşünün talep edildiği anlaşılmıştır.

    2
    0

    T.C.
    GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

    İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı
    Gelir Kanunları Usul Grup Müdürlüğü

    Sayı : E-11395140-105[VUK1-24529]-231758 16.03.2021
    Konu :Belediye tarafından düzenlenen alındı belgesinin fatura gibi tevsik edici belge olarak kullanılıp kullanılamayacağı

    İlgi : a)  10/06/2020 tarih ve … sayılı dilekçeniz.

    b)  13/07/2020 tarih ve … evrak kayıt numaralı özelge talep formunuz.

    c)  19/10/2020 tarih ve … evrak kayıt numaralı özelge talep formunuz.

    ç)  19/10/2020 tarih ve … evrak kayıt numaralı özelge talep formunuz.

    İlgide kayıtlı özelge talep formlarınız ve dilekçeniz ile eklerinin incelenmesinden; Belediyeniz ile … Başkanlığı arasında bu kuruma ait reklam ve tanıtım işlemlerinin gerçekleştirilmesi amacıyla bir sözleşme imzalandığı ve söz konusu sözleşmede, reklam/tanıtım hizmetiniz için fatura düzenlendiği takdirde doğacak olan katma değer vergisinin Belediyenize ödeneceği hususunun yer aldığından bahisle, Mahalli İdareler Harcama Belgeleri Yönetmeliği, Merkezi Yönetim Harcama Belgeleri Yönetmeliği ile Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliğinde belirtilen “Alındı Belgesi”nin 213 sayılı Vergi Usul Kanunu uygulamasında fatura yerine geçen belge olarak kabul edilip edilemeyeceği hakkında Başkanlığımız görüşünün talep edildiği anlaşılmıştır.

    I- KURUMLAR VERGİSİ KANUNU UYGULAMASI

    5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 2 nci maddesinin üçüncü fıkrası ile vergi mükellefiyeti kapsamına alınmış olan iktisadi kamu kuruluşları, Devlete, il özel idarelerine, belediyelere, diğer kamu idarelerine ve kuruluşlarına ait veya bağlı olup faaliyetleri devamlı bulunan ve birinci ve ikinci fıkralar dışında kalan ticari, sınaî ve zirai işletmeler olduğu; bu maddenin altıncı fıkrasında ise iktisadi kamu kuruluşları ile dernek veya vakıflara ait iktisadi işletmelerin kazanç amacı gütmemelerinin, faaliyetlerinin kanunla verilmiş görevler arasında bulunmasının, tüzel kişiliklerinin olmamasının bağımsız muhasebelerinin ve kendilerine ayrılmış sermayelerinin veya iş yerlerinin bulunmamasının mükellefiyetlerini etkilemeyeceği, mal veya hizmet bedelinin sadece maliyeti karşılayacak kadar olmasının, kâr edilmemesi veya kârın kuruluş amaçlarına tahsis edilmesinin bunların iktisadi niteliğini değiştirmeyeceği hükme bağlanmıştır.

    Anılan Kanunun uygulanmasına ilişkin açıklamaları içeren 1 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin (2.3.1) bölümünde iktisadi kamu kuruluşunun ticari, sınai veya zirai bir işletme oluşturup oluşturmadığı hususunda, Tebliğin (2.4) bölümünde yapılan açıklamaların dikkate alınması gerektiği belirtilmiştir.

    Söz konusu Tebliğin (2.4) bölümünde, iktisadi işletmenin belirlenmesinde işletmelerin belirgin özelliklerinin bağlılık, devamlılık ve faaliyetin ticari, sınai veya zirai bir mahiyet arz etmesinin, diğer bir anlatımla iktisadi işletmenin unsurlarının ticari faaliyetin de temel özelliklerinden olan, bir organizasyona bağlı olarak piyasa ekonomisi içerisinde bedel karşılığı mal alım-satımı, imalatı ya da hizmet ifaları gibi faaliyetler olduğu, Kanunun bu gibi halleri tek tek saymak yerine, dernek ya da vakıf tarafından piyasa ekonomisi içerisinde icra edilen tüm iktisadi faaliyetleri kapsamına aldığı, satılan mal veya hizmete ait bedelin sadece maliyeti karşılayacak kadar olmasının, kâr edilmemesinin, kârın kuruluş amaçlarına tahsis edilmesinin bunların iktisadi işletme olma vasfını değiştirmeyeceği açıklanmıştır.

    Öte yandan, ilgide kayıtlı başvurular ve eklerinde, Belediyeniz ile Spor Toto Teşkilat Başkanlığı arasında “Reklam Sözleşmesi” imzalandığı, söz konusu sözleşmede, 10 adet prefabrik fitnes salonu yaptırılabilmesi amacıyla tesislerde Teşkilat Başkanlığının reklamlarının yer alması karşılığında Belediyenize reklam bedeli ödeneceği ve Belediyenize sözleşme kapsamında ödenen reklam bedelinin de münhasıran sözleşme konusu işler için harcanacağı hususlarına yer verilmiştir.

    Yukarıda yer alan hüküm ve açıklamalar çerçevesinde, Belediyeniz tüzel kişiliği itibarıyla kurumlar vergisi mükellefi olmamakla birlikte, devamlılık arz eden ticari, sınai ve zirai faaliyetlerinin bulunması halinde, Belediyeye bağlı oluşacak iktisadi kamu kuruluşu nezdinde kurumlar vergisine tabi olacaktır.

    Buna göre, Belediyenizin Spor Toto Teşkilat Başkanlığı ile yaptığı sözleşme kapsamında 10 adet prefabrik fitnes salonu yaptırılması işi dolayısıyla anılan Başkanlığın bu tesislerde belirleyeceği yerlerde reklamlarının beş yıl süre ile yer alması karşılığında Belediyeye yapılan ödeme nedeniyle, bir organizasyon dahilinde yürütülen ticari, sınai veya zirai bir faaliyetten söz edilemeyeceğinden, Belediyenize bağlı bir iktisadi kamu kuruluşu oluşmayacaktır.

    Ancak, söz konusu tesislerde piyasa ekonomisi içerisinde giriş ücreti, kullanım ücreti vb. adlar altında bedel mukabilinde ve devamlı olarak faaliyet yürütülüyor olması halinde Belediyeniz bünyesinde iktisadi kamu kuruluşu oluşacağından, söz konusu tesislerde yer alacak Spor Toto Teşkilat Başkanlığına ait reklamlardan elde edilecek gelirlerin de bu iktisadi kamu kuruluşunun kazancına dahil edilip vergilendirilmesi gerekeceği tabiidir.

    II- KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU UYGULAMASI

    3065 sayılı KDV Kanununun; 

    1/1 inci maddesinde, Türkiye’de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin KDV’ye tabi olduğu,

    1/3-f maddesinde, Gelir Vergisi Kanununun 70 inci maddesinde belirtilen mal ve hakların kiralanması işlemlerinin KDV’ye tabi olduğu,

     9/1 inci maddesinde, mükellefin Türkiye içinde ikametgâhının, işyerinin, kanunî merkezi ve iş merkezinin bulunmaması hallerinde ve gerekli görülen diğer hallerde Hazine ve Maliye Bakanlığının, vergi alacağının emniyet altına alınması amacıyla, vergiye tabi işlemlere taraf olanları verginin ödenmesinden sorumlu tutabileceği,

     29/1 inci maddesinde, mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan KDV’den, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça, faaliyetlerine ilişkin olarak kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen KDV’yi indirebilecekleri,

     29/3 üncü maddesinde, indirim hakkının vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılını takip eden takvim yılı aşılmamak şartıyla, ilgili vesikaların kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde kullanılabileceği, 

    34/1 inci maddesinde, yurt içinden sağlanan veya ithal olunan mal ve hizmetlere ait KDV’nin, alış faturası veya benzeri vesikalar ve gümrük makbuzu üzerinden ayrıca gösterilmesi ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedilmesi şartıyla indirilebileceği,

    53 üncü maddesinde, bu Kanunda geçen fatura ve benzeri vesikalar tabirinin Vergi Usul Kanununda düzenlenen vesikaları ifade ettiği

    hüküm altına alınmıştır. 

    Ayrıca, KDV Genel Uygulama Tebliğinin “I/C-2.1.2.4.Reklam Verme İşlemleri” başlıklı bölümünde, 

    “KDV mükellefi olan gerçek veya tüzel kişiler (sadece sorumlu sıfatıyla KDV ödeyenler bu kapsama dahil değildir), KDV mükellefiyeti olmayan; 

    – Amatör spor kulüplerine, oyuncularının formalarında gösterilmek,

    – Şahıslara veya kuruluşlara ait bina, arsa, arazi gibi yerlerde duvarlara yazılmak, pano olarak yerleştirilmek,

    – Gerçek veya tüzel kişiler tarafından yayımlanan dergi, kitap gibi yazılı eserlerde yayınlanmak, suretiyle ve bunlara benzer şekillerde reklâm vermektedirler.

    Bu şekilde reklâm verme işlemleri ile ilgili KDV, reklâm hizmeti verenlerin KDV mükellefi olmaması halinde, reklâm hizmeti alanlar tarafından sorumlu sıfatıyla beyan edilecektir. Ayrıca, bu bölüm kapsamındaki reklam hizmetini alanların;

     – Gelir Vergisi Kanununa göre basit usulde vergilendirilenler (istisnadan vazgeçerek KDV mükellefi olmasalar dahi),

    – Banka ve sigorta şirketleri gibi faaliyetleri KDV’den istisna olan işletmeler, – Sadece KDV’ye tabi işlemlerinin bulunduğu dönemlerde KDV mükellefiyeti tesis ettirerek beyanname vermeleri uygun görülenler,

    – 5018 sayılı Kanuna ekli cetvellerde yer alan idare, kurum ve kuruluşlar olması hallerinde de reklam hizmetine ait KDV, hizmeti alanlar tarafından bu bölüm kapsamında tevkifata tabi tutulacaktır….”

    açıklamalarına yer verilmiştir.

    Buna göre; Belediyeniz tarafından Spor Toto Teşkilatı Başkanlığına verilen reklam hizmeti nedeniyle Belediyeniz bünyesinde iktisadi kamu kuruluşu oluşmaması halinde, ilgili Belediye tarafından Spor Toto Teşkilatı Başkanlığına verilen reklam hizmetine ilişkin hesaplanan KDV’nin Spor Toto Teşkilatı Başkanlığı tarafından 2 No.lu KDV Beyannamesi ile sorumlu sıfatıyla beyan edilerek ödenmesi gerekmektedir. Spor Toto Teşkilatı Başkanlığı tarafından 2 No.lu KDV Beyannamesi ile beyan edilerek ödenen KDV’nin, aynı dönem 1 No.lu KDV Beyannamesi ile indirim konusu yapılabilmesi mümkün bulunmaktadır.

     Ancak, Belediyenizin tesislerinde piyasa ekonomisi içerisinde giriş ücreti, kullanım ücreti vb. adlar altında bedel mukabilinde ve devamlı olarak faaliyet yürütülüyor olması halinde Belediyeniz bünyesinde iktisadi kamu kuruluşu oluşacağından, söz konusu reklam hizmetine ilişkin hesaplanan KDV’nin ilgili Belediyeniz bünyesinde oluşan iktisadi kamu kuruluşu tarafından beyan edilip ödenmesi gerekmektedir.

     III- VERGİ USUL KANUNU UYGULAMASI

    213 sayılı Vergi Usul Kanunu uygulamasında mükelleflerin ödevleri (bildirim, defter tutma, belge düzeni gibi) Kanunun ikinci kitabında yer almakta olup, mezkûr Kanun uyarınca düzenlenmesi/kullanılması zorunlu olan vesikalar, Kanunun 229 ve müteakip maddelerinde düzenlenmiştir.

    Ayrıca, mezkûr Kanunun “İspat edici kâğıtlar” başlıklı 227 nci maddesinde, “Bu kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, bu kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsiki mecburidir.” hükmü yer almakta olup, söz konusu kayıtların ise esas itibariyle, aynı Kanunun 229 ve müteakip maddelerinde veya Bakanlığımıza verilen yetkiye dayanılarak kullanılması uygun görülen belgeler ile tevsik edilmesi gerekmektedir.

    Diğer taraftan;

    – Vergi Usul Kanunu Uyarınca Vergi Mükellefleri Tarafından Kullanılan Belgelerin Basım ve Dağıtımı Hakkında Yönetmeliğin (13/e) maddesinde, “e) Genel ve Katma Bütçeli İdarelere, İl Özel İdarelerine, Belediyeler ve Köyler ile bunların teşkil ettikleri birliklere ait veya tabi olan veyahut bunlar tarafından kurulan veya işletilen müesseseler ile 233 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 2 nci maddesinde tanımı yapılan teşebbüs, teşekkül, kuruluş, müessese, bağlı ortaklık, iştirak ve işletmeler kullanacakları belgeleri Vergi Usul Kanununun ilgili hükümlerinde belirtilen bilgileri taşıması kaydıyla anlaşmalı matbaalar dışındaki matbaalara da bastırabilirler.

    Ancak, bu şekilde belge bastırılması halinde, belgenin üzerine “Vergi Usul Kanunu Yönetmelik hükümlerine tabi değildir.” ibaresinin yazılması zorunludur.”,

    – 164 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin (III.) bölümünde, “Genel ve Katma Bütçeli İdarelere, İl Özel İdarelerine, Belediyeler ve Köyler ile bunların teşkil ettikleri birliklere ait veya tabi olan veyahut bunlar tarafından kurulan veya işletilen müesseseler ile 233 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 2 nci maddesinde tanımı yapılan Teşebbüs, Teşekkül, Kuruluş, Müessese, Bağlı Ortaklık, İştirak ve İşletmeler tasdik mecburiyetine tabi olmaksızın Vergi Usul Kanununun ilgili hükümlerine göre yukarıda sayılan belgeleri düzenleyeceklerdir.

    Ancak bu kuruluşlar kullanacakları belgelerin üzerine ‘Vergi Usul Kanunu Yönetmelik Hükümlerine Tabi Değildir’ ibaresini kaşe ile basacaklar veya matbaa baskısı ile belirleyeceklerdir.”

    açıklamalarına yer verilmiştir.

    Söz konusu açıklamalardan anlaşılacağı üzere, mezkûr Yönetmeliğin (13/e) maddesinde sayılan mükellefler tarafından Vergi Usul Kanunu kapsamında düzenlenmesi gereken belgelerin ilgili Yönetmelik hükümlerine göre anlaşmalı matbaalara bastırılma veya mezkûr Genel Tebliğ uyarınca notere tasdik ettirilme şartı aranmamakta, ancak zorunlu asgari bilgileri taşıması gerekmektedir.

    Öte yandan, mezkûr Tebliğ ile Yönetmeliğin verdiği izin gereği bu tür belgeleri kullanan işletmelerden kurumlar vergisinden muaf olanların, kullanacakları belgelere “Kurumlar Vergisinden Muaftır” şerhi koymaları gerektiği 206 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde açıklanmıştır.

    Bu bağlamda, mezkûr Kanun ve ilgili ikincil mevzuatta öngörülenler (birinci ve ikinci sınıf tüccarlar, kazancı basit usulde tespit edilenler, defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçiler, serbest meslek erbapları gibi) haricindekilerin işlemlerinde, bu Kanun uyarınca kullanılma zorunluluğu bulunan belgeleri/vesikaları düzenleme yükümlülüğü bulunmamaktadır.

    Dolayısıyla, Belediyelerin, faaliyetlerine ilişkin olarak iktisadi işletme oluşmaması durumunda, Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre belge düzenleme ve diğer ödevlerin yerine getirilmesi zorunluluğu bulunmamaktadır. Ancak, faaliyetlerine ilişkin olarak bünyelerinde iktisadi işletme oluşmasına bağlı olarak, kurumlar vergisi veya KDV mükellefiyeti tesis edilmesi halinde, iktisadi işletme tarafından birinci sınıf tüccar kapsamında anılan Kanun hükümlerine göre belge düzenleme ve diğer yükümlülüklerin yerine getirilmesi gerekmekte olup, bu durumda, Vergi Usul Kanunu gereğince düzenlenecek/kullanılacak belgelerin yukarıda yer verilen düzenlemeler ve usuller dahilinde düzenlenmesi/kullanılması gerekmektedir.

    Ayrıca, Belediyelerin, kurumlar vergisi mükellefiyetini gerektirecek bir faaliyetinin bulunmaması halinde ise, KDV’ye tabi işlemleri ile ilgili olarak fatura düzenlemesi mümkün bulunmakta olup, fatura düzenlenmemesi durumunda, bu işlemlerini tabi olduğu ilgili mevzuata göre geçerli olan ve faturada bulunması gerekli asgari bilgileri ihtiva eden bir belge düzenleyerek de tevsik etmeleri mümkün bulunmaktadır.

    Buna göre, somut durumda;

     1- Belediyeniz ile … Başkanlığı arasında yapılan sözleşme kapsamında, 10 adet prefabrik fitness salonu yaptırılması işi dolayısıyla … Başkanlığı reklamlarının tesislerde yer alması karşılığında … Başkanlığı tarafından Belediyenize yapılan ödeme nedeniyle Belediyeniz nezdinde iktisadi kamu kuruluşu oluşmadığından, Belediyenizin söz konusu işlemler için fatura düzenleme yükümlülüğü bulunmamakta olup, bu işlemlerinize ilişkin olarak tabi olduğunuz mevzuata göre geçerli olan bir belgenin 213 sayılı Kanun uygulamasında tevsik edici belge olarak kullanılması mümkün bulunmaktadır. Bu durumda, Belediyenizin KDV’ye tabi işlemleri için fatura düzenlemesi mümkün bulunmakla birlikte, fatura düzenlememeniz durumunda, faturada bulunması gerekli asgari bilgileri ihtiva edecek şekilde, tabi olduğunuz mevzuat dahilinde düzenlenecek bir belgenin adı geçen Başkanlık tarafından kayıtlarının tevsikinde kullanılması mümkündür.

    2- Söz konusu tesislerde piyasa ekonomisi içerisinde giriş ücreti, kullanım ücreti vb. adlar altında bedel mukabilinde ve devamlılık arz edecek şekilde faaliyetlerin yürütülmesi halinde, Belediyeniz bünyesinde oluşacak iktisadi kamu kuruluşu tarafından belge düzeni başta olmak üzere 213 sayılı Kanun ve ilgili ikincil mevzuatta öngörülen yükümlülüklere/ödevlere riayet edilmesi gerekmekte olup, bu durumda, ifa edilen reklam ve tanıtım hizmetlerinize ilişkin olarak Belediyeniz bünyesinde oluşan iktisadi kamu kuruluşu tarafından .. Başkanlığı adına fatura düzenlenmesi icap etmektedir.


    Kaynak: GİB Özelge Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


    Önceki İçerikUnlu Mamul Üreten Fırının Ürettiği Mamullerin Diğer Şubelere Gönderilmesi Halinde Fatura Düzenlenecek Mi?
    Sonraki İçerikGayrimenkul Değerleme (Ekspertizlik) faaliyetinin vergilendirilmesi ve belge düzeni

    CEVAP VER

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz