Ana Sayfa Vergi İştirak amacıyla elde tutulan aynı kuruma ait iştirak hisselerinin bir kısmının satılması...

    İştirak amacıyla elde tutulan aynı kuruma ait iştirak hisselerinin bir kısmının satılması durumunda 2 yıllık sürenin tespiti

    1
    0

    T.C.

    GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

    Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı

    Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü

     

    Sayı

    :

    E-64597866-125-2798

    02.02.2024

    Konu

    :

    İştirak amacıyla elde tutulan aynı kuruma ait iştirak hisselerinin bir kısmının satılması durumunda 2 yıllık sürenin tespiti.

     

    İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda;

    – Holding olarak faaliyette bulunan şirketinizin uzun dönemli yönetim amacıyla çeşitli şirketlerin iştirak hisselerini farklı şekillerde (satın alma, bölünme/devir, sermaye artırımı vb.), farklı tarihlerde ve farklı alış bedelleriyle iktisap ettiği,

    – İktisap edilen söz konusu iştirak hisselerinin farklı tarihlerde, farklı satış bedelleriyle de elden çıkarılabildiği,

    – Farklı tarihlerde iktisap edilen iştirak hisselerinin bir kısmının elden çıkarılmasının; kazancın tespiti, kazanca ilişkin istisna şartlarının oluşup oluşmadığının belirlenmesi ve 2023 yılı sonunda aktifte yer alan enflasyon düzeltmesine tabi tutulacak olan iştirak hisselerin tespiti açısından önem arz ettiği

    belirtilmiş olup, aynı kuruma ait olup farklı tarihlerde iktisap edilen iştirak hisselerin bir kısmının sonradan satılması halinde, satışa ilişkin kazancın tespitinde hangi yöntemin uygulanacağı hususunda Başkanlığımız görüşü sorulmuştur.

    213 sayılı Vergi Usul Kanununun;

    – 258 inci maddesinde, “Değerleme, vergi matrahlarının hesaplanmasıyla ilgili iktisadi kıymetlerin takdir ve tespitidir.”

    – 259 uncu maddesinde, “Değerlemede, iktisadi kıymetlerin vergi kanunlarında gösterilen gün ve zamanlarda haiz oldukları kıymetler esas tutulur.”

    – 263 üncü maddesinde, “Borsa rayici, gerek menkul kıymetler ve kambiyo borsasına, gerekse ticaret borsalarına kayıtlı olan iktisadi kıymetlerin değerlemeden evvelki son muamele gününde borsadaki muamelelerin ortalama değerlerini ifade eder. Normal temevvüçler dışında fiyatlarda bariz kararsızlıklar görülen hallerde, son muamele günü yerine değerlemeye takaddüm eden 30 gün içindeki ortalama rayici esas olarak aldırmaya Maliye Bakanlığı yetkilidir.”

    – 268/A maddesinde, “Alış bedeli, bir iktisadi kıymetin satın alma bedelidir. İktisadi bir kıymetin iktisap edilmesi ile ilgili diğer giderler alış bedeline dâhil değildir.”

    – 279 uncu maddesinde, “Hisse senetleri ile fon portföyünün en az % 51’i Türkiye’de kurulmuş bulunan şirketlerin hisse senetlerinden oluşan yatırım fonu katılma belgeleri alış bedeliyle, bunlar dışında kalan her türlü menkul kıymet borsa rayici ile değerlenir. Borsa rayici yoksa veya borsa rayicinin muvazaalı bir şekilde oluştuğu anlaşılırsa değerlemeye esas bedel, menkul kıymetin alış bedeline vadesinde elde edilecek gelirin (kur farkları dahil) iktisap tarihinden değerleme gününe kadar geçen süreye isabet eden kısmının eklenmesi suretiyle hesaplanır. Ancak, borsa rayici bulunmayan, getirisi ihraç edenin kar ve zararına bağlı olarak doğan ve değerleme günü itibariyle hesaplanması mümkün olmayan menkul kıymetler, alış bedeli ile değerlenir.”

    hükümleri yer almaktadır.

    Bu hükümlere göre alış bedeli, bir iktisadi kıymetin satın alınması karşılığında ödenen veya borçlanılan bedeli ifade etmekte olup, sadece iktisadi kıymetin alış değerini kapsamakta, alışla ilgili diğer masrafları kapsamamaktadır.

    5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 1 inci maddesinin ikinci fıkrasında, kurum kazancının gelir vergisinin konusuna giren gelir unsurlarından oluştuğu, aynı Kanunun 6 ncı maddesinde, kurumlar vergisinin mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı ve safi kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır.

    Anılan Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde kurumların, en az iki tam yıl süreyle aktiflerinde yer alan iştirak hisseleri ile aynı süreyle sahip oldukları kurucu senetleri, intifa senetleri, rüçhan hakları ve bu fıkranın (a) bendi kapsamında istisna kazançlarına kaynak oluşturan yatırım fonlarının katılma paylarının satışından doğan kazançların %75’lik kısmının kurumlar vergisinden istisna olduğu hükmüne yer verilmiştir.

    1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin “5.6.2.3.1.4. Aynı kuruma ait iştirak hisselerinin iktisabında 2 yıllık sürenin tespiti” başlıklı bölümünde, “Kurumlar vergisi mükelleflerinin, aynı kuruma ait değişik tarihler itibarıyla iktisap ettikleri iştirak hisselerinin bir kısmını satmaları durumunda, söz konusu iştirak hisselerinin iki tam yıl aktifte yer alma şartını sağlayıp sağlamadığının tespitinde ilk giren ilk çıkar (FİFO) yönteminin kullanılması gerekmektedir…” açıklamasına yer verilmiştir.

    Diğer taraftan, 257 seri no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinin  “2.4.1.2. Aynı menkul kıymet veya diğer sermaye piyasası aracından değişik tarihlerde alımlar yapıldıktan sonra bunların bir kısmının elden çıkarılması” başlıklı bölümünde, “Aynı menkul kıymet veya diğer sermaye piyasası aracından değişik tarihlerde alımlar yapıldıktan sonra bunların bir kısmının elden çıkarılması durumunda ilk giren ilk çıkar yöntemi kullanılmak suretiyle, tevkifat matrahının tespitinde dikkate alınacak alış bedeli belirlenecektir…” açıklaması yer almaktadır.

    Bu hüküm ve açıklamalara göre, şirketiniz tarafından aynı kuruma ait değişik tarihlerde iktisap edilen iştirak hisselerinin bir kısmının satılması durumunda, elden çıkarılan hisse senetlerinin maliyet bedelinin ilk giren ilk çıkar (FİFO) yöntemine göre belirlenmesi gerekmektedir.

     

     


    Kaynak: GİB Özelge
    Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


    Önceki İçerikEmisyon primi nakdi sermaye artışındaki faiz indiriminde dikkate alınır mı?

    CEVAP VER

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz