Ana Sayfa Vergi Belediyelerle anlaşarak tiyatro, opera, bale, müzikal, konser vb. yapımların sahneye konulması faaliyetlerinin...

    Belediyelerle anlaşarak tiyatro, opera, bale, müzikal, konser vb. yapımların sahneye konulması faaliyetlerinin vergilendirilmesi

    13
    0

    T.C. 

    GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

    İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı

    Gelir Kanunları Gelir Ve Kurumlar Vergileri Grup Müdürlüğü

    Sayı

    :

    62030549-120[65-2018/1167]-E.87595

    23.01.2020

    Konu

    :

    Tiyatro, opera, bale, müzikal, konser vb. yapımların sahneye konulması faaliyetlerinin vergilendirilmesi

     

    İlgide kayıtlı özelge talep formu ve ekli dilekçenin incelenmesinden;12/10/2018 tarihi itibariyle … “900114- Canlı tiyatro, opera, bale, müzikal, konser vb. yapımların sahneye konulması” faaliyet koduyla adınıza mükellefiyet tesis edildiğini, belediye ve diğer kurumlarda tiyatro oyunu oynatmak, kurum ve kuruluşların özel etkinliklerini organize etme faaliyetleriyle iştigal ettiğinizi ve ayrıca tiyatro oyuncusu olarak sahne aldığınızı belirterek, yaptığınız iş ile seçtiğiniz faaliyet kodunun uyumlu olup olmadığı ve faaliyet koduna göre serbest meslek kazanç defteri mi, yoksa işletme hesabı defteri mi tutmanız gerektiği hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

    GELİR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN

    193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 37 nci maddesinde, “Her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden doğan kazançlar ticari kazançtır.

    38 inci maddesinde; Bilanço esasına göre ticari kazanç, teşebbüsteki öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müspet farktır. 

    Bu dönem zarfında sahip veya sahiplerce: 

    1.İşletmeye ilave olunan değerler bu farktan indirilir; 

    2.İşletmeden çekilen değerler ise farka ilave olunur. 

    39 uncu maddesinde;

    İşletme hesabı esasına göre ticari kazanç, bir hesap dönemi içinde elde edilen hasılat ile giderler arasındaki müspet farktır. (Elde edilen hasılat, tahsil olunan paralarla tahakkuk eden alacakları; giderler ise, tediye olunan ve borçlanılan meblağları ifade eder.) 

    Emtia alım ve satımı ile uğraşanlarda ticari kazancın bulunması için hesap dönemi sonundaki emtia mevcudunun değeri hasılata, dönem başındaki emtia mevcudunun değeri ise giderlere ilave olunur.

    Ticari kazancın bu suretle tespit edilmesi sırasında Vergi usul Kanunu’nun değerlemeye ait hükümleri ile bu kanunun 40 ve 41’inci maddeleri hükümlerine uyulur.”

    hükümlerine yer verilmiştir.

    Aynı Kanunun 65 inci maddesinde her türlü serbest meslek faaliyetinden doğan kazançlar serbest meslek kazancı olduğu, serbest meslek faaliyetinin; sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılması olduğu hüküm altına alınmıştır.

    Ticari kazanç, esas itibariyle sermaye-emek karışımı bir kaynağa bağlı olarak doğmaktadır. Bu kaynağa bağlı olarak ve devamlı bir organizasyon çerçevesinde yapılan her türlü faaliyet ticari faaliyettir. Serbest meslek faaliyetinin ticari bir organizasyon içinde yapılması, sağlanan gelirin yapısını değiştirmez. Sadece, elde edenler yönünden ticari kazanç sayılmasını gerektirir ve ticari kazanca ait esas ve hükümlere tabi olur.

    Bir faaliyetin serbest meslek faaliyeti olup olmadığı, faaliyetin; sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanması, bir işverene bağlı olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılması ve devamlı olması, unsurlarını taşıyıp taşımadığına bağlı bulunmaktadır.

    Bu hüküm ve açıklamalara göre, şahsınız tarafından yürütülen belediye ve diğer kurumlarda tiyatro oyunu oynatmak, kurum ve kuruluşların özel etkinliklerini organize etme faaliyetleri şahsi mesaiden ziyade devamlı bir ticari organizasyona dayandığından, bu faaliyetler nedeniyle elde edilen kazancın serbest meslek kazancından ziyade Gelir Vergisi Kanununun ticari kazancın tespitine ilişkin hükümlere göre vergilendirilmesi gerekmektedir.

     

    VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN

    1.Defter Türü ve Belge Düzeni Açısından:

    213 sayılı Vergi Usul Kanunu uygulamasında mükelleflerin ödevlerine ilişkin hükümler, aynı Kanunun ikinci kitabında (153 ve müteakip maddelerinde) yer almakta olup, söz konusu maddelerde düzenlenen ödevlerin (bildirim, defter tutma, kayıt nizamı, defter tasdiki, belge düzeni, muhafaza ve ibraz) öngörülen usul ve esaslar dahilinde yükümlüler tarafından yerine getirilmesi, aksi halde mezkûr Kanunun ilgili ceza hükümleri çerçevesinde ilgililer hakkında işlem tesis edilmesi gerekmektedir.

    Bu kapsamda, mezkûr Kanunun 176 ila 181 inci maddelerinde defter tutma bakımından tüccarlara ilişkin hükümlere yer verilmiş olup, bu kapsamda 177 nci maddesinde 6 bent halinde sayılan şartlardan birinin taşınması halinde bilanço esasına göre, 178 inci maddesinde 177 nci maddede yazılı olanların dışında kalanlar ile kurumlar vergisi mükelleflerinden işletme hesabı esasına göre defter tutmalarına Hazine ve Maliye Bakanlığınca müsaade edilenlerin işletme hesabı esasına göre defter tutacağı hüküm altına alınmıştır. Aynı Kanunun 182 nci ve müteakip maddelerinde de bilanço ve işletme esasına göre defter tutmaya ilişkin hükümlere yer verilmiştir.

    Yine aynı Kanunun 227 nci maddesinde, “Bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça, bu Kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsiki mecburidir.” hükmü yer almakta olup, söz konusu kayıtların ise, esas itibariyle, aynı Kanunun 229 ve müteakip maddelerinde düzenlenen veya Bakanlığımıza verilen yetkiye dayanılarak düzenlenmesi uygun görülen belgelerden uygun olanı ile tevsik edilmesi gerekmektedir.

    Buna göre, belediye ve diğer kurumlarda tiyatro oyunu oynatma, kurum ve kuruluşların özel etkinliklerini organize etme faaliyetleriniz ile organize ettiğiniz tiyatro oyunları ve etkinliklerde oyuncu olarak sahneye çıkmanız nedeniyle yürüttüğünüz oyunculuk faaliyetinizden elde edilen kazançlarınız Gelir Vergisi Kanunu uygulamasında ticari kazanç kapsamında değerlendirildiğinden, söz konusu faaliyetlerinize uygun olarak ticari kazanç yönünden mükellefiyetinizin tesis edilmesi ve Vergi Usul Kanunu uygulamasında ticaret erbabı olarak defter ve belge düzeni başta olmak üzere mükellefin ödevlerine ilişkin hükümlere riayet etmeniz icap etmektedir.

    Bu bağlamda, 12/10/2018 tarihi itibariyle ticari kazanç mükellefi olarak tesis edilecek mükellefiyetinize ilişkin olarak, ihtiyari olarak bilanço esasına göre defter tutma tercihinde bulunmamanız kaydıyla, mezkûr Kanunun 177 nci maddesi maddesinde öngörülen yıllık iş hacimlerine göre sınıflandırılıncaya kadar II nci sınıf tüccarlar gibi hareket etmeniz (dolayısıyla mezkûr Kanun uygulamasında, Kanunen tutmanız mecburi olan defterleri hiç tutmadığınızın kabul edilmesi) gerekmekte olup, izleyen dönemlerde, Kanunun 180 inci maddesindeki şartların tahakkukunu takip eden hesap döneminden itibaren I inci sınıf tüccar sınıfına geçmeniz ve bilanço esasına göre defter tutmanız gerektiği tabiidir.

    Öte yandan, söz konusu faaliyetleriniz kapsamında gerçekleştirdiğiniz mal teslimi ve hizmet ifalarına ilişkin olarak, genel hükümler çerçevesinde fatura veya fatura yerine geçen belge düzenlemeniz icap etmektedir. Dolayısıyla, söz konusu işlemlerinize ilişkin olarak serbest meslek makbuzu düzenlenmiş olması halinde, bu belgeler mezkûr Kanun uygulaması bakımından hiç düzenlenmemiş sayılacağı gibi, Kanunun (231/5) maddesinde öngörülen süreden sonra düzenlenecek belgelerin de aynı şekilde mezkûr Kanun uygulaması bakımından hiç düzenlenmemiş sayılacağı tabiidir.

    Bunun yanı sıra, Kanunda öngörülen ödevlere ilişkin hükümlere riayet edilmemiş olması halinde, aynı Kanunun ilgili ceza hükümleri çerçevesinde işlem tesis edileceği tabiidir.

    2.Defter Beyan Sistemi ve Faaliyet (Nace Kodu) Açısından:

    Diğer taraftan, faaliyet (NACE) kodları, Avrupa Topluluğunda Ekonomik Faaliyetlerin İstatistiki Sınıflaması NACE (Altılı Faaliyet) olarak adlandırılmakta olup, Avrupa’da ekonomik faaliyetlerle ilgili istatistiklerin üretilmesi ve yayılmasına yönelik bir başvuru kaynağı olarak kullanılmaktadır. NACE kodlamasında faaliyet kodlarına göre iş yerlerine/işletmelere altı haneli bir kod verilmektedir. Ülkemizde bir çok alanda yürütülen Avrupa Birliğine uyum çalışmaları kapsamında NACE kodu uygulaması da kullanılmaya başlanmış olup, Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından da NACE kodları kullanılmaktadır.

    NACE kodu, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) tarafından belirlenir. 19/01/2005 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanmış olan Odalarda Mesleklerin Gruplandırılması Hakkında Yönetmeliğe göre anılan Birlik (TOBB) rehberde yer alan mesleklerin gerektiğinde değiştirilmesine, çıkarılmasına veya ticaret ve sanayide meydana gelen gelişmeler sonucunda teşkiline lüzum görülen yeni mesleklerin rehbere eklenmesine yetkilidir.

    Bu itibarla, E-vdo sistemi üzerinde görünen faaliyet kodunuzun “900114-Canlı tiyatro, opera, bale, müzikal, konser vb. yapımların sahneye konulması faaliyetleri (illüzyon gösterileri, kukla gösterileri ve kumpanyalar dahil)” fiilen yaptığınız işinize uygun bir faaliyet kodu olduğu değerlendirilmekle birlikte, bu hususta bir tereddüdünüzün bulunması halinde buna ilişkin olarak Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğine müracaatta bulunmak suretiyle faaliyet (NACE) kodunuzun belirlenmesini talep edebileceğiniz tabiidir.

     


    Kaynak: GİB Özelge
    Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


    Önceki İçerikİşsizlik ödeneği ödenmesinde hak düşürücü nedenler
    Sonraki İçerikÇağrı üzerine çalıştırılmak için belirlenen sürede işçi çalıştırılsın veya çalıştırılmasın ücrete hak kazanır.

    CEVAP VER

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz