Yurt dışına çıktığım avansları 159 hesaba kayıt ediyorum bu hesaba kur değerlemesi yapılıyor mu?
159 Verilen sipariş avansları ve 340 Alınan sipariş avansları hesabındaki dövizli tutarlar için dönem sonlarında kur farkı değerlemesi yapılmalıdır.
Vergi Usul Kanunu’nun 280’inci maddesi uyarınca, yabancı paralar borsa rayici ile değerlenir. Eğer borsa rayicinde muvazaa olduğu anlaşılırsa alış bedeli esas alınır. Yabancı paranın borsada rayici yoksa, Maliye Bakanlığı’nın tespit ettiği kur kullanılır. Bu hüküm, yabancı para ile olan alacak ve borçlar için de geçerlidir.
Avanslar, gelecekte yapılacak mal veya hizmet teslimleri karşılığında peşin alınan veya verilen değerlerdir. Alıcı tarafından verilen avanslar, mal veya hizmet teslim hakkını temsil eder ve emtianın veya hizmetin maliyetine dönüşür. Satıcı tarafından alınan avanslar ise gelecekte yapılacak teslimler için peşin tahsil edilen bedellerdir ve teslim edilen mal veya hizmetin bedelinden mahsup edilir.
Yabancı para cinsinden alınan veya verilen avanslar, yabancı para cinsinden borç ve alacak hükmündedir. Dönem sonlarında bu avanslar, Vergi Usul Kanunu’nun 263’üncü maddesi uyarınca borsa rayici ile, borsa rayici yoksa Maliye Bakanlığı’nın belirlediği kur ile değerlenmelidir. Ortaya çıkan kur farkları, gelir veya gider olarak dikkate alınarak dönem kazancıyla ilişkilendirilmelidir.
Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 6’ncı maddesi gereğince, kurumlar vergisi mükelleflerinin safi kurum kazancı üzerinden hesaplanır ve Gelir Vergisi Kanunu’nun ticari kazanç hükümleri uygulanır. Gelir Vergisi Kanunu’nun 38’inci maddesi de, ticari kazancın teşebbüsteki öz sermayenin hesap dönemi başı ve sonu arasındaki müspet fark olduğu ve Vergi Usul Kanunu’nun değerleme hükümlerinin uygulanacağını belirtir.
Bu nedenle, gelecekte yapılacak mal veya hizmet teslimleri için alınan veya verilen avanslar, yabancı para cinsinden olduğunda dönem sonlarında kur farkları hesaplanarak kazancın tespitinde dikkate alınmalıdır.
İLGİLİ İÇERİK
T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI KOCAELİ VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü
|
||||
|
||||
Sayı |
: |
B.07.1.GİB.4.41.15.02-190-3/8-18 |
24/02/2011 |
|
Konu |
: |
KUR FARKI |
İlgi dilekçeniz ile; alınan ve verilen yabancı para cinsinden sipariş avanslarının dönem sonunda Maliye Bakanlığı tarafından ilan edilen kurlara göre değerlenmek suretiyle ortaya çıkan kur farklarının dönem kazancıyla ilişkilendirilmesi uygulaması ile görüş talep ettiğiniz anlaşılmıştır.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 280’inci maddesinde, yabancı paraların borsa rayici ile değerleneceği, borsa rayicinin takarrüründe muvazaa olduğu anlaşılırsa bu rayiç yerine alış bedelinin esas alınacağı, yabancı paranın borsada rayici yoksa, değerlemeye uygulanacak kurun Maliye Bakanlığınca tespit olunacağı; bu madde hükmünün yabancı para ile olan senetli veya senetsiz alacaklar ve borçlar hakkında da cari olduğu hüküm altına alınmıştır.
Avanslar gelecekte yapılacak olan mal veya hizmet teslimleri karşılığında peşin alınan veya verilen değerleri ifade eder, bu itibarla, alıcı tarafından satıcıya verilen avanslar, belirli bir malın teslimini veya belirli bir hizmetin yerine getirilmesini isteme hakkını temsil etmekte ve sonuç olarak emtianın veya hizmetin maliyetine dönüşmekte, emtianın/hizmetin toplam bedelinden ise mahsup edilmektedir. Satıcının alıcıdan aldığı avanslarda, satış amacıyla gelecekte yapılacak mal ve hizmet teslimleri ile ilgili olarak peşin tahsil edilmekte ve teslim edilecek mal veya görülecek hizmetin bedelinden mahsup edilerek işlem yapılmaktadır.
Buna göre, yabancı para cinsinden alınan veya verilen avanslar yabancı para cinsinden olan borç ve alacak hükmünde olduğundan, dönem sonlarında Vergi Usul Kanununun 263’üncü maddesine göre borsa rayici ile, yabancı paranın borsada rayici yoksa, Maliye Bakanlığınca tespit edilen kur esas alınmak suretiyle değerlemeye tabi tutulması ve ortaya çıkan kur farkının, gelir veya gider olarak dikkate alınarak dönem kazancıyla ilişkilendirilmesi gerekmektedir.
Öte yandan, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6 ıncı maddesinde, kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı, safi kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir.
Gelir Vergisi Kanununun 38 nci maddesinde de, bilanço esasına göre ticari kazancın, teşebbüsteki öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müspet fark olduğu ve ticari kazancın bu suretle tespit edilmesi sırasında Vergi Usul Kanununun değerlemeye ait hükümlerinin uygulanacağının belirtilmiştir.
Bu itibarla, avanslar gelecekte yapılacak olan mal veya hizmet teslimleri karşılığında peşin alınan veya verilen değerleri ifade ettiğinden ve anılan avans gemi inşaat işi kapsamındaki işle ilgili olarak alındığından, bahse konu avans hesaplarının değerlemesinden kaynaklanan kur farklarının bu işe ait kazancın tespitinde dikkate alınması gerekmektedir.
…
Kaynak: GİB Özelge, İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.