Sayı: B.07.1.GİB.4.07.16.01-KVK.ÖZ.2011.48-133
Tarih: 23/02/2012
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
ANTALYA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
MÜKELLEF HİZMETLERİ GELİR GRUP MÜDÜRLÜĞÜ
Sayı | : | B.07.1.GİB.4.07.16.01-KVK.ÖZ.2011.48-133 | 23/02/2012 |
Konu | : | Birleşmeden dolayı ödenen miktarın Şerefiye olarak aktifleştirilip gider yazılıp yazılmayacağı |
İlgide kayıtlı özelge talep formunda, … Vergi Dairesi Müdürlüğünün … vergi kimlik numarasında kayıtlı mükellef olduğunuzu, aynı Vergi Dairesi Müdürlüğünün … vergi kimlik numaralı mükellefi ve kayıtlı sermayesi 1.500.000,00.-TL olan … San. ve Tic. A.Ş.’nin hisselerinin 43.179.989,17.-TL’ye satın alındığı ve bu bedelin şirketin eski ortaklarına ödendiğini, ancak, hisse senetlerinin şirketiniz tarafından iştirak olarak aktifleştirilmesini müteakiben iştirakinizle birleşme kararı alındığı, birleşme için mahkemece tayin edilen bilirkişi tarafından anılan şirketin değerinin 10.800.000.-TL olarak belirlendiği belirtilerek, bu durumda anılan şirketin hisselerinin satın alınması nedeniyle aradaki değer farkının şerefiye ya da peştamallık olarak kabul edilip edilemeyeceği hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 19 uncu maddesinin birinci fıkrasında, birleşme sonucunda infisah eden kurum ile birleşilen kurumun kanuni ve iş merkezlerinin Türkiye’de bulunması ve münfesih kurumun devir tarihindeki bilânço değerlerinin, birleşilen kurum tarafından bir bütün halinde devralınması ve aynen bilânçosuna geçirilmesi şartıyla gerçekleşen birleşmelerin devir hükmünde olduğu hüküm altına alınmıştır.
Aynı Kanunun “Devir, bölünme ve hisse değişimi hallerinde vergilendirme” başlıklı 20 nci maddesinde de, devirlerde maddede belirtilen şartlara uyulduğu takdirde münfesih kurumun sadece devir tarihine kadar elde ettiği kazançların vergilendirileceği; birleşmeden doğan karların ise hesaplanmayacağı ve vergilendirilmeyeceği; ayrıca, birleşilen kurumun, münfesih kurumun tahakkuk etmiş ve edecek vergi borçlarını ödeyeceğini ve diğer ödevlerini yerine getireceğini münfesih kurumun birleşme sebebiyle verilecek olan kurumlar vergisi beyannamesinin ekinde vereceği bir taahhütname ile taahhüt edeceği hükme bağlanmıştır.
Bununla beraber, 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin “19.1. Devir” başlıklı bölümünde;
Bir kurumun kendisinde iştiraki bulunan veya iştirak ettiği başka bir kurumu kül halinde devralması nedeniyle kurum bünyesinde yapacağı sermaye artışının söz konusu iştirak paylarına isabet eden tutarda daha az gerçekleşmesi Kurumlar Vergisi Kanununun 19 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen şartların ihlali anlamına gelmemektedir.
İştirakler hesabında yer alan değerin, iştirak hisselerinin itibari değerine eşit olmaması halinde aradaki müspet veya menfi farkın kurumun vergiye tabi kazancının tespiti ile ilgilendirilmeksizin geçici hesaplarda izlenmesi mümkün olup bu geçici hesapların vergiye tabi kurum kazancının tespiti ile ilişkilendirilmeksizin kurum kayıtlarında sona erdirilmesi de mümkün bulunmaktadır.
açıklamalarına yer verilmiştir.
Öte yandan, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 279 uncu maddesinde, hisse senetleri ile fon portföyünün en az yüzde 51’i Türkiye’de kurulmuş bulunan şirketlerin hisse senetlerinden oluşan yatırım fonu katılma belgelerinin alış bedeliyle, bunlar dışında kalan her türlü menkul kıymetin borsa rayici ile değerleneceği belirtilmiştir.
Bu hüküm ve açıklamalar çerçevesinde;
– Hisse senetleri alış bedeli ile değerlendiğinden, kayıtlı sermayesi 1.500.000,00.-TL olan … San. ve Tic. A.Ş.’ye ait hisse senetlerinin alış bedeli olan 43.179.989,17.-TL üzerinden aktifinize kaydedilmesi gerekmektedir.
– … San. ve Tic. A.Ş.’nin şirketinize devir işleminin 5520 sayılı Kanunun 19 ve 20 nci maddeleri çerçevesinde yapılması halinde, birleşmeden doğan kârlar hesaplanmayacak ve vergilendirilmeyecektir.
– İştirak ettiğiniz … San. ve Tic. A.Ş.’yi kül halinde devralmanız nedeniyle yapacağınız sermaye artışının söz konusu iştirak paylarına isabet eden tutarda daha az gerçekleşmesi 5520 sayılı Kanunun 19 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen şartların ihlali anlamına gelmeyecektir.
– İştirakler hesabında yer alan değer ile iştirak hisselerinin itibari değerinin eşit olmaması nedeniyle oluşan farkın ise kurumun vergiye tabi kazancının tespiti ile ilgilendirilmeksizin geçici hesaplarda izlenmesi ve vergiye tabi kurum kazancının tespiti ile ilişkilendirilmeksizin kurum kayıtlarında sona erdirilmesi mümkündür.
– Dolayısıyla, şirketinizin iştirakler hesabında kayıtlı değer ile iştirak hisselerinin itibari değeri arasındaki farkın, şerefiye olarak nitelendirilmesi ve kurum kazancı ile ilişkilendirilerek kurumlar vergisi matrahından indirim konusu yapılması mümkün bulunmamaktadır.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.
Kaynak:GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.