Her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden doğan kazançlar ticari kazanç olup, aşağıda sayılan faaliyetlerden elde edilecek gelirler her durumda ticari kazanç olarak vergilendirilir,
- Maden,taşvekireçocakları,kumveçakılistihsalyerleriiletuğlavekiremitharmanlarnın işletilmesinden;
- Coberlik işlerinden;
- Özel okul ve hastanelerle benzeri yerlerin işletilmesinden;
- Gayrimenkullerin alım, satım ve inşa işleriyle devamlı olarak uğraşanların bu işlerinden;
- Kendinamvehesaplarınamenkulkıymetalım-satımıiledevamlıolarakuğraşanlarınbu faaliyetlerinden;
- Satınalınanveyatrampasuretiyleiktisapolunanarazininiktisaptarihindenitibaren5yıl içinde parsellenerek bu müddet içinde veya daha sonraki yıllarda kısmen veya tamamen satılmasından;
- Diş protezciliğinden;
elde edilen kazançlar.
Kolektif ortaklıklarda ortakların, adi veya eshamlı komandit ortaklıklarda komandite ortak- ların ortaklık karından aldıkları paylar da şahsi ticari kazanç hükmündedir. (Ancak serbest meslek faaliyetinde bulunan kollektif ve adi şirketlerde ortakların, adi komandit şirketlerde komandite ortakların elde etmiş oldukları kazanç serbest meslek kazancı niteliğindedir GVK 66/3).
Ticari Faaliyetin Özellikleri
Bir faaliyetin ticari faaliyet olarak değerlendirilebilmesi için taşıması gereken bazı özellikler bulunmaktadır. Bu özellikler aşağıdaki gibidir.
– Faaliyetin yerine getirilmesinin sermaye ve emeğe dayanıyor olması gerekmektedir
- – Faaliyetin devamlı olması gerekmektedir. (Maliye Bakanlığınca bir takvim yılı içerisinde birden fazla tekrarlanan veya birden fazla takvim yılında tekrarlanan işlemlerde devam- lılık olduğu kabul edilmektedir).
- – Gelir getirici faaliyetlerin bir organizasyon dahilinde yapılmış olması gerekmektedir (İşye- ri açma, işçi çalıştırılması, ticaret siciline kaydolunması vb.)
- – Müessesenin, ticari ve sınai bir müessese şekil ve mahiyetinde olması gerekmektedir.
Ticari Kazancın Vergilendirilmesi
Ticari kazanç, gerçek ve basit usulde olmak üzere iki şekilde vergilendirilmektedir. GVK’nın 47’nci maddesinde yazılı genel şartlar ile 48’inci maddesinde yazılı özel şartları topluca taşıyanlar, “Basit Usulde”, bunların dışında kalanlar ise “Gerçek Usulde” vergilendiril- mektedir. Gerçek usulde vergilendirilen ticari kazanç sahiplerinin ticari kazançları kanunen
tutmak zorunda oldukları defterler bakımından, işletme hesabı esası veya bilanço esasına göre tespit edilmektedir.
Aşağıda yazılı tüccarlar birinci sınıf tacir olup; bilanço esasına göre defter tutarlar,
- ● Satın aldıkları malları olduğu gibi veya işledikten sonra satanlardan yıllık alımları veya satışları tutarları Vergi Usul Kanunu 177 nci maddesinde belirtilen miktarlardan fazla olanlar (2021 yılı için yıllık alımlarda 300.000 TL veya yıllık satışlarda 420.000 TL, 2022 yılı için yıllık alımlarda 400.000 TL veya yıllık satışlarda 570.000 TL),
- ● Diğer işlerle uğraşanlardan bir yıl içinde elde ettikleri gayri safi iş hasılatı Vergi Usul Ka- nunu 177 nci maddesinde belirtilen miktarı aşanlar (2021 yılı için 150.000 TL, 2022 yılı için 200.000 TL),
- ● Yukarıda yazılı işleri beraber yapanlardan iş hasılatının beş katı ile yıllık satış tutarının toplamı Vergi Usul Kanunu 177 nci maddesinde belirtilen miktarı aşanlar (2021 yılı için 300.000 TL, 2022 yılı için 400.000 TL),
- ● Her çeşit ticaret şirketleri,
- ● Kurumlar vergisine tabi diğer tüzel kişiler,
- ● Kendi istekleri ile bilanço esasına göre defter tutanlar.
Birinci sınıf tacirlerle ilgili şartları taşımayanlar, ikinci sınıf tacir sayılırlar ve işletme hesabına göre defter tutarlar.
Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından Birliğimize hitaben gönderilen 28.08.2019 tarihli ve E.121077 sayılı yazıda; 2021 yılına ilişkin tüccar sınıfının (tutulacak defter türünün) belir- lenmesi açısından 2020 yılı faaliyetlerine ilişkin iş hacminin, Vergi Usul Kanunu’nun 177 nci maddesine ilişkin olarak 1/1/2021 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere mezkûr Kanu- nun mükerrer 414 üncü maddesi kapsamında yayımlanacak hadlerle kıyaslanması gerektiği açıklanmıştır. Buna göre; öteden beri işletme hesabı esasında defter tutmakta olan bir mü- kellefin 2021 yılında tutması gereken defterlerin tespitinde 2020 yılı alış, satış ve gayrisafi iş hasılatı tutarları 2021 yılı için yayımlanan 522 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile açıklanan ve 1 Ocak 2021 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiş olan hadler ile karşılaştırılarak karar verilmelidir.
Benzer şekilde öteden beri işletme hesabı esasında defter tutmakta olan bir mükellefin 2022 yılında tutması gereken defterlerin tespitinde 2021 yılı alış, satış ve gayrisafi iş hasılatı tutar- ları 2022 yılı için yayımlanan 534 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile açıklanan ve 1 Ocak 2022 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiş olan hadler ile karşılaştırılarak karar verilmelidir.
Ticari kazançları bilanço esası ve işletme hesabı esasına göre tespit edilenler için yıl içinde hiçbir gelir elde edilmemiş veya zarar edilmiş olsa dahi yılık gelir vergisi beyannamesinin kanuni süresinde verilmesi gerekmektedir.
Kaynak: türmob, 2021 Gelir Vergisi Beyanname Düzenleme Rehberi
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.