Ana Sayfa Vergi İşletme defterine tabi olan bir kişi adi ortaklık firmasına ortak olabilir mi?

    İşletme defterine tabi olan bir kişi adi ortaklık firmasına ortak olabilir mi?

    İnşaat işi yapan adi ortaklıklarda vergileme

    872
    0

    20.01.2022 itibarıyla bir mükellefimize şahış firması kurduk. Aynı zamanda başka bir kişi ile ayrı bir adi ortaklık firması kurulmak isteniyor. Böyle durumda yeni kurulan gerçek kişi için vergisel açıdan herhangi bir sorun veya kısıtlama olur mu?

    Yeni kurulan gerçek kişi için vergisel açıdan herhangi bir sorun veya kısıtlama olmaz. 

    Ortaklık dan elde edilen kar ile şahsi mükellefiyetten elde edilen kazanç birleştirilerek beyan edilir.


    Adi ortaklı şahıs firması kurmuş bulunmaktayım. Türmob üzerinden muhasebe sözleşmesi yapmam gerekiyor. Adi ortaklı ile ilgili muhasebe sözleşmesi yaparken defter türünü işletme seçerek devam ediyorum.  Her ortak için ayrıca sözleşme mi imzalanmalıdır?

    Adi ortaklık için sözleşme yapılır. Alınacak hizmet bedeli için ise e-smm Adi ortaklık adına düzenlenecektir. GİB sözleşmesi ise adi ortaklık ve her ortak için ayrı ayrı düzenlenecektir. 


    Adi Ortaklık işlemleri ile ilgili. Gelir Vergisi mükellefi olan 2 ayrı mükellef Halk Otobüs İşletmeciliği ile ilgili bir adi ortaklık kurmak istiyor.

    1-Ortaklardan biri Bilanço diğeri işletme defterine tabi. Kurulacak Adi Ortaklıkta hangi defter tutulacak?

    2-Devir Alacakları halk Otobüsün Noter Satış Sözleşmesi dolayısı ile Satış Faturası Adi Ortaklık adına mı olmalı yoksa ortaklardan her birinin ayrı ayrı kendi adına mı olmalı? 

    1-Ortakların mevcut ticari faaliyetleri yeni kurulacak adi ortaklık ile ilgisi olmaz. Adi ortaklık işletme defteri veya isterse bilanço defteri kullanabilir. 

    2-Önce adi ortaklık kurulacak. Adi ortaklık vergi sicil kimlik numarası alınacak. Fatura adi ortaklık adına düzenlenecektir.


    İki gerçek kişi adi ortaklığında taraflarca imzalanan sözleşmenin noterde onaylanması gerekli midir? Vergi dairesi noter onaylı sözleşmeyi ister mi? 

    BORÇLAR KANUNU ADİ ORTAKLIĞI AŞAĞIDAKİ GİBİ TANIMLAMIŞTIR.

    “MADDE 620- Adi ortaklık sözleşmesi, iki ya da daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir. Bir ortaklık, kanunla düzenlenmiş ortaklıkların ayırt edici niteliklerini taşımıyorsa, bu bölüm hükümlerine tabi adi ortaklık sayılır.” Borçlar Kanunu’na göre kurulan ADİ ORTAKLIK sözleşmesinin noterden onaylatma zorunluğu yoktur. Vergi dairesinden noter onaylı sözleşme istenip istenmediği konusunda bilgimiz yok. 

    VD ile görüşünüz.


    Adi ortaklık defteri bilanço esasına döndüğünde ortakların (bu ortaklık dışında başka işletmeleri yok) onlarda bilanço esasına mı döner yoksa defter beyandan sadece geçici ve yıllık beyan verilmeye devam eder mi?

    Adi ortaklıkta ORTAKLIK ADINA BİLANÇO ESASINA GÖRE DEFTER tutulur.

    Ortaklar ayrıca defter tutmaz.

    Her ortak için ortaklık payına göre Geçici vergi ve yıllık GV beyannamesi verilir Muhtasar ve KDV beyannameleri ortaklık numarası ile verilir.


    Birden Fazla Takvim Yılına Sirayet Eden İnşaat ve Onarma İşleri

    T.C.

    SİVAS VALİLİĞİ

    Defterdarlık Gelir Müdürlüğü

    Sayı:67630374-120.01.02.08[2017/12]-9205.01.2021
    Konu:Birden Fazla Takvim Yılına Sirayet Eden İnşaat ve Onarma İşleri 
    İlgi:27.03.2017 tarih ve 5305 sayılı özelge talep formunuz.

    İlgide kayıtlı özelge talep formunda; …..Vergi Dairesi Müdürlüğünün … vergi kimlik numaralı mükellefi … İş Ortaklığı’nın %51 nispetinde ortağı olduğunuz, iş ortaklığının üstlendiği taahhüt işinin geçici ve kesin kabule tabi yıllara sari inşaat işi olduğu, söz konusu işin 2016 yılında geçici kabulünün yapıldığı, bu işle ilgili olarak ortaklığa ait geçici vergi beyannamesinin verildiği; ancak iş ortaklığı tarafından 2016 yılında kar dağıtımı yapılmadığı belirtilerek 2016 takvim yılına ait yıllık gelir vergisi beyannamesinde iş ortaklığıyla ilgili beyanınızın nasıl olacağı ve kar dağıtımında vergilemenin nasıl yapılacağı hususlarında Defterdarlığımız görüşü talep edilmektedir.

    193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 42 nci maddesinde;

    “Birden fazla takvim yılına sirayet eden inşaat (dekapaj işleri de inşaat işi sayılır) ve onarma işlerinde kar veya zarar işin bittiği yıl kati olarak tespit edilir ve tamamı o yılın geliri sayılarak, mezkûr yıl beyannamesinde gösterilir.

    …”

    hükmü yer almaktadır.

    Aynı Kanunun “İnşaat ve onarma işlerinde işin bitimi” başlıklı 44 üncü maddesinde; inşaat ve onarma işlerinde geçici ve kesin kabul usulüne tabi olan hallerde geçici kabulün yapıldığını gösteren tutanağın idarece onaylandığı tarihin; diğer hallerde işin fiilen tamamlandığı veya fiilen bırakıldığı tarihin bitim tarihi olarak kabul edileceği ve bitim tarihinden sonra bu işlerle ilgili olarak yapılan giderler ve her ne nam ile olursa olsun elde edilen hasılat, bu giderlerin yapıldığı veya hasılatın elde edildiği yılın kâr veya zararının tespitinde dikkate alınacağı belirtilmiştir.

    Mezkur Kanunun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının (2) numaralı bendinde; iştirak hisselerinden doğan kazançların (Limited Şirket ortaklarının, iş ortaklıklarının ortakları ve komanditerlerin kâr payları ile kooperatiflerin dağıttıkları kazançlar bu zümreye dahildir. Kooperatiflerin ortakları ile yaptıkları muamelelerden doğan kârların ortaklara, kooperatifle yaptıkları muameleler nispetinde tevzii, kazanç dağıtımı sayılmaz.) menkul sermaye iradı sayıldığı hükme bağlanmıştır.

    Anılan Kanunun 22 nci maddesinin üçüncü fıkrasında;

    “Tam mükellef kurumlardan elde edilen, 75 inci maddenin ikinci fıkrasının (1), (2) ve (3) numaralı bentlerinde yazılı kâr paylarının yarısı gelir vergisinden müstesnadır. İstisna edilen tutar üzerinden 94 üncü madde uyarınca tevkifat yapılır ve tevkif edilen verginin tamamı, kâr payının yıllık beyanname ile beyan edilmesi durumunda yıllık beyanname üzerinden hesaplanan vergiden mahsup edilir.”

    hükmü yer almaktadır.

    Yine aynı Kanunun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasında kimlerin tevkifat yapacağı belirtilmiş olup, anılan maddenin 6/b-i bendinde, tam mükellef kurumlar tarafından; tam mükellef gerçek kişilere, gelir ve kurumlar vergisi mükellefi olmayanlara ve gelir vergisinden muaf olanlara dağıtılan, 75 inci maddenin ikinci fıkrasının (1), (2) ve (3) numaralı bentlerinde yazılı kâr paylarından (kârın sermayeye eklenmesi kâr dağıtımı sayılmaz.) % 15 oranında gelir vergisi tevkifatı yapılacağı hüküm altına alınmıştır.

    Buna göre, elde edilen kâr payının yarısı gelir vergisinden istisna olup, kalan tutarın ilgili yıl için belirlenen beyan haddini aşması halinde, tamamı yıllık beyanname ile beyan edilecektir. Beyan edilen tutar üzerinden hesaplanan gelir vergisinden, kurum bünyesinde kârın dağıtımı aşamasında yapılan vergi kesintisinin tamamı mahsup edilecektir.

    Kanunun 98 inci maddesinde de;

    94 üncü madde gereğince vergi tevkifatı yapmaya mecbur olanlar bir ay içinde yaptıkları ödemeler veya tahakkuk ettirdikleri kârlar ve iratlar ile bunlardan tevkif ettikleri vergileri, ertesi ayın yirmiüçüncü günü akşamına kadar ödeme veya tahakkukun yapıldığı yerin bağlı olduğu vergi dairesine bildirmeye mecburdurlar…

    hükmüne yer verilmiştir.   

    Öte yandan, 19.01.1996 tarih ve 22528 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 191 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinin “İş Ortaklıklarında Kâr Dağıtımı” başlıklı bölümünde; kurumlar vergisi mükellefi olarak kabul edilen iş ortaklıklarının belirli bir süre içinde belirli bir işi sonuçlandırmak üzere kuruldukları, işin bitiminde yasal yükümlülükler yerine getirildikten sonra mükellefiyetin sona erdirileceği, işin bitiminde ortaya çıkan kazancın, işin bittiği yılın kazancı olarak iş ortaklığınca beyan edileceği ve bu kazancın kurumlar vergisi beyannamesi verme süresi içinde ortaklara dağıtıldığının kabul edilmesi dolayısıyla, söz konusu dönem itibariyle de gelir vergisi beyannamesine dahil edilmesi gerektiği ifade edilmiştir.

    Yukarıdaki hüküm ve açıklamalar çerçevesinde; iş ortaklıklarının gerçek kişi ortaklarının ortaklıktan almış olduğu kâr paylarının menkul sermaye iradı olarak değerlendirileceği ve bu kâr paylarının iş ortaklığına ait kurumlar vergisi beyannamesinin verilme süresi içerisinde ortaklara dağıtıldığının kabul edileceği anlaşılmakta olup, ortağı olduğunuz iş ortaklığının yapmış olduğu yıllara sari inşaat işinin 2016 yılı içinde geçici kabulünün yapılması nedeniyle, bu işe ait kazançları ihtiva eden ortaklığa ait kurumlar vergisi beyannamesinin Nisan/2017 dönemi içerisinde verilmesi, kâr paylarının da bu süre içerisinde dağıtıldığı kabul edilerek, ortaklar tarafından bu kâr paylarının 2017 yılı gelirlerine dahil edilerek 2018 yılında beyan edilmesi gerekmektedir.

    Diğer taraftan, anılan iş ortaklığının kar dağıtımını 2017 hesap döneminde yapması halinde, kâr dağıtımına bağlı vergi kesintisinin, dağıtımın yapıldığı döneme ait muhtasar beyanname ile beyan edilerek ödenmesi gerekmektedir.

    Bilgi edinilmesini rica ederim.


    Kaynak: ismmmo,GİB
    Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


    Önceki İçerikNevi değişikliğinde devreden KDV’yi kullanabilir miyiz?
    Sonraki İçerikYurt dışından sağlık turizmi kapsamında getirilen kişilere düzenlenecek fatura KDV’den istisna olabilir mi?

    CEVAP VER

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz