Ana Sayfa Vergi Kurumlar Vergisi İştirak Kazançları İstisnası

    Kurumlar Vergisi İştirak Kazançları İstisnası

    Kurumların; 1) Tam mükellefiyete tabi başka bir kurumun sermayesine katılımlarından elde ettikleri kazançlar, 2) Tam mükellefiyete tabi başka bir kurumun kârına katılma imkanı veren kurucu senetleri ile diğer intifa senetlerinden elde ettikleri kâr payları, 3) Tam mükellefiyete tabi girişim sermayesi yatırım fonu katılma payları ile girişim sermayesi yatırım ortaklıklarının hisse senetlerinden elde ettikleri kâr payları kurumlar vergisinden istisna edilmiştir.

    608
    0

    1 SERİ NO’LU KURUMLAR VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ

    5.1. İştirak kazançları istisnası

    Kurumlar Vergisi Kanununun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde, iştirak kazançları istisnası düzenlenmiştir.

    Buna göre kurumların;

    1) Tam mükellefiyete tabi başka bir kurumun sermayesine katılımlarından elde ettikleri kazançlar,

    2) Tam mükellefiyete tabi başka bir kurumun kârına katılma imkanı veren kurucu senetleri ile diğer intifa senetlerinden elde ettikleri kâr payları,

    3) Tam mükellefiyete tabi girişim sermayesi yatırım fonu katılma payları ile girişim sermayesi yatırım ortaklıklarının hisse senetlerinden elde ettikleri kâr payları
    kurumlar vergisinden istisna edilmiştir.

    Ancak, diğer fon ve yatırım ortaklıklarının katılma payları ve hisse senetlerinden elde edilen kâr payları bu istisnadan yararlanamaz.

    Tam mükellefiyete tabi girişim sermayesi yatırım fonu ve ortaklıklarının katılma payları ile hisse senetlerinden elde edilen kâr payları, 6322 sayılı Kanunun 34 üncü maddesiyle Kurumlar Vergisi Kanununun 5 inci maddesinde yapılan değişikliğin yürürlüğe girdiği 1/1/2013 tarihinden itibaren uygulanmak üzere kurumlar vergisinden istisna edilmektedir.

    Bu maddedeki düzenleme, yalnızca tam mükellefiyete tabi kurumların sermayelerine iştirak edilmesi suretiyle kurumlarca elde edilen kâr paylarını kapsamaktadır. Kâr payını alan kurumun tam veya dar mükellefiyete tabi olmasının istisnanın uygulanmasında bir önemi bulunmamaktadır.

    Dar mükellef bir kurumdan, bir başka ifadeyle kanuni ve iş merkezi Türkiye dışında bulunan bir kurumdan kâr payı alan kurumlar ise bu bent ile düzenlenen iştirak kazançları istisnasından yararlanamayacaktır.

    Bu istisna ile mükerrer vergilemenin önlenmesi amaçlanmaktadır. İstisnaya konu kazanç, esas itibarıyla kazancın elde edildiği ilk kurumda kurumlar vergisine tabi tutulduğundan, kazancın kâr dağıtımı yoluyla intikali sağlanan diğer kurumlarda da kurumlar vergisine tabi tutulmasının önüne geçilmek istenmiştir.

    Tam mükellef bir kurumdan elde edilen iştirak kazancının, bu kurumda genel vergi rejimi uyarınca vergilenmiş veya kurumlar vergisinden istisna edilmiş kazançlardan oluşması veya kâr dağıtımına bağlı vergi kesintisinin kapsamı dışında bırakılmış veya düşük oranda vergi kesintisi yapılmış olması, istisna uygulamasına engel teşkil etmeyecektir.

    Kurucu senetleri ile diğer intifa senetlerinden elde edilen kâr payları da kazancın elde edildiği ilk kurumda vergilendirilmektedir. Bu şekilde kâr payı elde eden kurumlarda da mükerrer vergilemenin önüne geçmek için öteden beri uygulandığı üzere kurucu senetleri ile diğer intifa senetlerinden elde edilen kâr payları Kanunda iştirak kazançları arasında sayılmıştır. Aksi uygulama, aynı kazanç üzerinden mükerrer vergi alınma olasılığı ortaya çıkartır ki bu istisnaya Kurumlar Vergisi Kanununun lafzında da yer verilmek suretiyle konuya açıklık kazandırılmış olunmaktadır.

    Aynı şekilde, Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının (3) numaralı bendinde, idare meclisi başkan ve üyelerine verilen kâr payları menkul sermaye iradı sayılmıştır. Dolayısıyla, kurumların başka bir kuruma iştirak etmeleri nedeniyle bu kurumun yönetim kurulunda bulunan temsilcileri vasıtasıyla elde etmiş oldukları kâr payları da iştirak kazancı istisnasından yararlanabilecektir.

    İştirak kazançları istisnası uygulaması açısından, kurumlar vergisi mükelleflerinin iştirak ettikleri tam mükellef kuruma hangi oranda iştirak ettiklerinin bir önemi bulunmamaktadır. İştirak oranına bakılmaksızın tam mükellef kurumlardan elde edilen kâr paylarının tamamı kurumlar vergisinden istisna edilecektir. Ayrıca, kâr payını elde eden kurumun tam mükellef kuruma belli bir süre iştirak etme şartı da aranılmamaktadır.

    Öte yandan, tam mükellefiyete tabi girişim sermayesi yatırım fonu ve ortaklıklarının katılma payları ile hisse senetlerinden elde edilen kâr payları hariç olmak üzere diğer fon ve yatırım ortaklıklarının katılma payları ve hisse senetlerinden elde edilen kâr payları iştirak kazancı istisnasından yararlanamayacaktır.


    T.C.
    GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
     İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
    KDV ve ÖTV Anlaşmalar Uygulama Müdürlüğü

    Sayı

    :

    39044742-KDV.17-201021

    09.11.2016

    Konu

    :

    İştirak hisseleri ile tersane alanına ilişkin yatırım harcamalarının satışından elde edilen kazancın vergilendirilmesi

    İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, Şirketiniz aktifinde en az iki tam yıl süreyle kayıtlı bulunan …A.Ş. hisselerinin yanı sıra … A.Ş. tarafından hissedarlarına payları nispetinde tahsis edilen tersane alanına, firmanız tarafından yapılan yatırım harcamalarının satılmasından elde edilen kazancın %75’lik kısmına kurumlar vergisi ve katma değer vergisi (KDV) istisnası uygulanıp uygulanmayacağı, tersane alanı üzerinde yapılmış olan yatırım harcamalarının devri için ayrı bir fatura düzenlenip düzenlenmeyeceği, fatura düzenlenmeyecek ise yatırım harcamalarının iştirak hissesinin satışında maliyet olarak mı dikkate alınacağı ya da tamamlanmayan yatırım kapsamında faaliyet gideri olarak mı değerlendirileceği, fatura düzenlenecek ise devredilecek yatırım harcamaları bütünleyici parça niteliğinde olduğundan ve KDV istisnasından yararlanılamaz ise devredilecek harcamalara ait faturalarda hesaplanan KDV oranları farklılık arz edeceğinden harcama nispetine göre ayrı oran uygulamanın mümkün olup olmayacağı hususlarında görüş talep edilmektedir.

    1.Kurumlar Vergisi Kanunu Yönünden: 

    5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun “İstisnalar” başlıklı 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde; kurumların, en az iki tam yıl süreyle aktiflerinde yer alan taşınmazlar ve iştirak hisseleri ile aynı süreyle sahip oldukları kurucu senetleri, intifa senetleri ve rüçhan haklarının satışından doğan kazançların %75’lik kısmının kurumlar vergisinden istisna olduğu, bu istisnanın, satışın yapıldığı dönemde uygulanacağı ve satış kazancının istisnadan yararlanan kısmının satışın yapıldığı yılı izleyen beşinci yılın sonuna kadar pasifte özel bir fon hesabında tutulacağı, satış bedelinin, satışın yapıldığı yılı izleyen ikinci takvim yılının sonuna kadar tahsil edilmesinin şart olduğu, bu süre içinde tahsil edilmeyen satış bedeline isabet eden istisna nedeniyle zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergilerin ziyaa uğramış sayılacağı, menkul kıymet veya taşınmaz ticareti ve kiralanmasıyla uğraşan kurumların bu amaçla ellerinde bulundurdukları değerlerin satışından elde ettikleri kazançların istisna kapsamı dışında olduğu hükme bağlanmıştır.

    Bu bentte belirtilen koşulların sağlanması halinde söz konusu taşınmazlar ve iştirak hisseleri ile kurucu senetleri, intifa senetleri ve rüçhan haklarının satışından doğan kazançların %75’lik kısmının istisnadan yararlanması mümkün bulunmakta olup, faaliyet konuları arasında menkul kıymet ve taşınmaz ticareti ve kiralanması bulunan kurumların bu amaçla ellerinde bulundurdukları değerlerin satışından elde ettikleri kazançların ise istisnadan yararlanması mümkün bulunmamaktadır.

    1 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin “5.6.2.3.1. İki tam yıl süre ile aktifte bulundurulma” başlıklı bölümünde, istisna uygulamasına konu olacak taşınmazların ve iştirak hisseleri ile kurucu senetlerinin, intifa senetlerinin ve rüçhan haklarının en az iki tam yıl (730 gün) süreyle kurumun aktifinde yer alması, diğer bir ifadeyle kurumun bu değerlere iki tam yıl süreyle bilfiil sahip olması gerektiği ifade edilmiştir.

    Bu hüküm ve açıklamalara göre, …. hisselerinin, aktifte iki yıl bulundurulmuş olması ve diğer şartların da sağlanması koşuluyla, Şirketiniz tarafından söz konusu hisse satışından elde edilen kazancın %75 lik kısmı kurumlar vergisinden istisna edilebilecektir.

    Ancak, … A.Ş. tarafından tahsis edilen tersane alanına ilişkin yapılan yatırım harcamalarının satılmasından elde edilen kazancın istisna kapsamında değerlendirilmesi mümkün bulunmamaktadır.

    2.Katma Değer Vergisi Kanunu Yönünden: 

    3065 sayılı KDV Kanununun 1/1 inci maddesine göre, Türkiye’de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetler KDV ye tabidir.

    Aynı Kanunun 17/4-r maddesinde,

    “Kurumların aktifinde veya belediyeler ile il özel idarelerinin mülkiyetinde, en az iki tam yıl süreyle bulunan iştirak hisseleri ile taşınmazların satışı suretiyle gerçekleşen devir ve teslimler ile bankalara borçlu olanların ve kefillerinin borçlarına karşılık taşınmaz ve iştirak hisselerinin (müzayede mahallerinde yapılan satışlar dahil) bankalara devir ve teslimleri.

    Bu fıkranın (u) bendi kapsamında varlık kiralama şirketlerine ve (y) bendi kapsamında finansal kiralama şirketleri, katılım bankaları ile kalkınma ve yatırım bankalarına devredilen taşınmaz ve iştirak hisselerinin, kaynak kuruluş ve kiracı tarafından üçüncü kişilere satışına ilişkin en az iki tam yıl aktifte bulundurma süresinin hesabında, bu taşınmaz ve iştirak hisselerinin varlık kiralama şirketleri, finansal kiralama şirketleri, katılım bankaları ile kalkınma ve yatırım bankalarının aktifinde bulunduğu süreler de dikkate alınır.

    İstisna kapsamındaki kıymetlerin ticaretini yapan kurumların, bu amaçla aktiflerinde bulundurdukları taşınmaz ve iştirak hisselerinin teslimleri istisna kapsamı dışındadır.

    İstisna kapsamında teslim edilen kıymetlerin iktisabında yüklenilen ve teslimin yapıldığı döneme kadar indirim yoluyla giderilemeyen katma değer vergisi, teslimin yapıldığı hesap dönemine ilişkin gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınır.”

    hükmü yer almaktadır.

    KDV Genel Uygulama Tebliğinin “II/F-4.16.” bölümünde iki tam yıl süreyle sahip olunan iştirak hisseleri ve taşınmazların satışı ile ilgili açıklamalara yer verilmiştir.

    Buna göre, … A.Ş. hisselerinin, şirket aktifinde iki yıl süreyle kayıtlı bulunması ve diğer şartların da sağlanması koşuluyla, Şirketiniz tarafından söz konusu hisse satış işleminin KDV den istisna olması mümkün bulunmaktadır. Ancak, … A.Ş. tarafından Şirketinize tahsis edilen alan üzerinde yapılan yatırımların satışı genel oranda (%18) KDV ye tabidir.

    3.Vergi Usul Kanunu Yönünden: 

    213 sayılı Vergi Usul Kanununun;

    227 nci maddesinde; “Bu kanunda aksine hüküm olmadıkça bu kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsiki mecburidir.” hükmü,          

    229 uncu maddesinde“Fatura, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır.” hükmü,          

    231/5 inci maddesinde de; “Fatura, malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azamî yedi gün içinde düzenlenir. Bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturalar hiç düzenlenmemiş sayılır.” hükmü

    yer almaktadır.

    Buna göre, … A.Ş. hisselerinin Şirketiniz tarafından satışı halinde satış tarihinden itibaren 7 gün içinde fatura düzenlenmesi gerekmektedir.

    Diğer taraftan, … A.Ş. tarafından Şirketinize tahsis edilen ve üzerinde yatırım yapılan tersane alanının iştirak hissesini satın alacak kişi ya da kuruma devri halinde fatura düzenlenmesi gerekmektedir.

    Bilgi edinilmesini rica ederim.

     


    Kaynak: 1 SERİ NO’LU KURUMLAR VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ
    Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


    Önceki İçerikKurumlar Vergisinde Zarar Mahsubu
    Sonraki İçerikŞirket aktifinde iki yıldan uzun süre kalan taşınmazın kat karşılığı devrinde kurumlar vergisi uygulaması

    CEVAP VER

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz