Ticaret Bakanlığı’nın desteği, TİM’in koordinasyonu ve İstanbul İhracatçı Birlikleri’nin organizasyonunda, 28-29 Eylül tarihlerinde gerçekleşecek “Çin Halk Cumhuriyeti-Kuru Meyve Sanal Ticaret Heyeti” ile, iki ülke arasında ticarete hız kazandırılması planlanıyor.
İstanbul İhracatçı Birlikleri’nin organizasyonu ile kuru meyve ve mamulleri sektörüne yönelik düzenlenen “Çin Halk Cumhuriyeti Kuru Meyve Sanal Ticaret Heyeti”nin çevrimiçi yapılan açılış töreni; İstanbul Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (KUMİB) Başkanı Muhsin Çakıcı’nın moderatörlüğünde, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı İsmail Gülle, Türkiye’nin Guangzhou Başkonsolosu Mehmet Kurtuluş Aykan, Guangzhou Ticaret Ataşesi Serdar Afşar ile Pekin Ticaret Başmüşaviri Hakan Kızartıcı’nın katılımları ile yapıldı.
Açılış töreninde konuşma yapan KUMİB Başkanı Muhsin Çakıcı, sektörün 2020 ve 2021 yılı ihracat rakamlarına değinerek, 2020 yılında kuru meyve ve mamulleri sektörünün ihracatının 1.4 milyar dolara ulaştığını söyledi. 2021 Ocak-Ağustos döneminde ise sektör ihracatının yüzde 12 artışla, yaklaşık 871 milyon dolar olduğunu kaydeden Çakıcı, “Küresel salgına rağmen bu başarılı performans kuşkusuz ihracatçılarımızın azminin eseridir” dedi.
Çakıcı: 14 ihracatçı firma, Çin Halk Cumhuriyeti’nden 33 ithalatçı firmanın temsilcileri ile görüşecek
Çakıcı, sektörün hedef pazarlarından Çin’deki konumunu güçlendirmek ve ihracatını artırmaya yönelik tanıtım çalışmalarına ağırlık verdiklerini belirterek, pandemiden sonra hızlanan dijitalleşme süreci ile beraber sanal heyetlerin ve fuarların ayrı bir önem taşıdığını vurguladı. Çakıcı, “Düzenlediğimiz Sanal Ticaret Heyeti programımız kapsamında, kuru meyve ve mamulleri sektöründeki 14 ihracatçı firmamızın temsilcileri Çin’den 33 firmanın temsilcileriyle 100’den fazla ikili iş görüşmesi yapacak” dedi.
Çakıcı: Sektörün Çin’e ihracatı 2021 yılında yüzde 105 oranında arttı
KUMİB Başkanı Muhsin Çakıcı, Çin pazarının sektör için önemine değinerek, “Bugün sanal ticaret heyeti gerçekleştirdiğimiz Çin, sektörümüz açısından hedef ülke ve ihracatımız için önemli bir potansiyel barındırıyor. 2020 yılında kuru meyve sektörü olarak Çin’e, yüzde 21 artışla, 28,5 milyon dolar ihracat yaptık ve ihracatımızda Çin, onuncu sırada yer aldı. 2021 yılının ilk sekiz aylık döneminde ise Çin’e sektör olarak ihracatımız yüzde 105 oranında artışla 11,7 milyon dolar oldu” dedi.
Çakıcı: Çin pazarında geleneksel ürünlerimizin önemli bir yeri var
Çakıcı, belirtilen dönemde Çin pazarında öne çıkan ürünlerin 2,8 milyon dolarlık ihracat ile Antep Fıstığı ile 4,7 milyon dolarlık ihracat ile kuru kayısı olduğunu bildirdi.
Çakıcı, “Küresel salgının getirdiği anormal ve olumsuz etkilere rağmen Çin pazarında başta Antep fıstığı olmak üzere, kuru kayısı ve kuru incir gibi geleneksel ürünlerimizin önemli bir yeri var. İlgili bakanlıklarımız tarafından Çin ile yapılan protokol çerçevesinde hâlihazırda 64 adet Yetkilendirilen Depo ve İşleme Tesisi’nde üretilen Antep Fıstıkları Çin’e ihraç edilebilmektedir. Bu sayı önümüzdeki günlerde açıklanacak yeni liste ile daha da artacak. Yetkilendirilen tesislerde üretilen Antep fıstıkları tüm ihracatçılarımız tarafından ihraç edilebilir. Ayrıca badem ihracımızın artırılmasını da önemsiyoruz. Bu bağlamda, başta badem olmak üzere bazı ürünlerimizin pazara girişindeki bazı engel ve kısıtlamaların aşılmasına yönelik bakanlıklarımızın çalışmalarını çok değerli ve gerekli buluyoruz” dedi.
Gülle: Bu büyük pazara olan ilgimizi artırmamız gerekiyor
Çakıcı’nın ardından söz alan Türkiye İhracatçıları Meclisi (TİM) Başkanı İsmail Gülle, Çin Halk Cumhuriyeti’nin nüfusu, ekonomisi ile ihracatçılar için önemli ve büyük bir pazar olduğunu belirterek, yılda 2 trilyon dolardan fazla ithalat yapan Çin Halk Cumhuriyeti’nde Türkiye’nin daha aktif rol alması gerektiğinin altını çizdi. Gülle, “Üretim kapasitemiz, ürün kalitemiz, ürün çeşitliliğimiz Çin pazarında daha etkin olmaya müsait. Ayrıca Çin’de orta sınıf yükseldikçe kaliteli ürüne olan talep de artıyor. Bizim bu fırsatı mutlaka çok iyi değerlendirip bu büyük pazara olan ilgimizi artırmamız gerekiyor” şeklinde konuştu.
Gülle’nin ardında söz alan Türkiye’nin Guangzhou Başkonsolosu Mehmet Kurtuluş Aykan, artan uluslararası rekabet ve yeni pazar arayışları çerçevesinde, Çin’in Türkiye’nin ihracatı açısından çok önemli bir potansiyele sahip olduğunu belirterek sözlerine başladı. Aykan, “Sadece gıda ithalatını ele aldığımızda, Çin Halk Cumhuriyeti’nin 2019 yılındaki ithalatı, bir önceki yıla kıyasla yüzde 23.4 oranında artarak, 91 milyar dolar olarak gerçekleşti. Toplam 198 ülke ve bölgeden gerçekleşen bu ithalat rakamı, gıda sektörü açısından pazarın önemini anlatmaya yeterlidir” dedi.
Açılış konuşmalarının ardından Guangzhou Ticaret Ataşesi Serdar Afşar ile Pekin Ticaret Başmüşaviri Hakan Kızartıcı, Çin pazarı hakkında bilgiler verdi.
Sanal ticaret heyeti programı kapsamında, iki gün boyunca Türkiye’den 14 ihracatçı firma, Çin Halk Cumhuriyeti’nden 33 ithalatçı firma ile ikili iş görüşmeleri gerçekleştirecek.
Kaynak: İstanbul İhracatçı Birlikleri
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.