Çalışırken emekli olup ayrılan ve daha sonra tekrar emekli statüsünde aynı işyerine başlayanların; Kıdem izin başlangıç tarihinin emekli olmadan önceki tarihten başlayarak oluşacak kıdem süresine göre mi hesaplanması gerekir?
Emekli olup, bir süre sonra tekrar aynı işyerinde emekli statüsünde başlaması aşamasında arada geçen boş zaman aralığının yıllık izin süresine, hesaplama şekline ve emekli olmadan önceki izin hakkına yetecek kadar iş süresi oluşamadığı son çalışmasının yıllık izin kaybına sebep olur mu?
İşçi daha önceki çalışmaları sırasında kıdem tazminatı almayı hak edecek şekilde işten çıkmış veya çıkarılmış, ancak kendisine herhangi bir kıdem tazminatı ödemesi yapılmamışsa, bu işçi o işyerine tekrar girdiğinde daha önceki çalışma süreleri de kıdemine dahil edilecektir.
Konuyla ilgili bir Yargıtay kararında da aynen; “1475 sayılı yasanın 14/2. maddesi, işçinin aynı işverene bağlı olarak bir ya da değişik işyerlerinde çalıştığı sürelerin kıdem hesabı yönünden birleştirileceğini hükme bağlamıştır.
O halde kıdem tazminatına hak kazanmaya dair sürenin hesabında da işçinin daha önceki fasılalı çalışmaları dikkate alınır. Bununla birlikte, her bir fesih şeklinin kıdem tazminatına hak kazanacak şekilde gerçekleşmesi hizmet birleştirmesi için gerekli bir koşuldur.” açıklamalarına yer verilmiştir. (22. Hukuk Dairesi – 2017/11325 E., 2018/5256)
İşçi önceki çalışması sırasında kıdem tazminatı almayı hak edecek şekilde işten ayrılmış ve kendisine hak ettiği kıdem tazminatı ödenmişse, bu durumda o işçi aynı işyerinde tekrar işe başladığında kıdem tazminatı yönüyle kıdemi yani çalışma süresi sıfırdan başlatılır, önceki çalışma süreleri dikkate alınmaz, dolayısıyla o işçi o işyerinde ilk defa işe girmiş gibi işlem yapılır.
Yıllık Ücretli İzin Yönetmeliğinin 4’üncü maddesinin ikinci fıkrasında aynen; “Yıllık izin süresinin ve izne hak kazanmak için gerekli sürenin hesabında işçinin aynı işverene ait işyerlerinde çalıştığı süreler birleştirilir. Şu kadar ki, bir işverenin bu Kanun kapsamına giren işyerinde çalışmakta olan işçilerin aynı işverenin işyerlerinde bu Kanun kapsamına girmeksizin geçirmiş bulundukları süreler de hesaba katılır. ” hükmüne yer verilmiştir.
Aynı şekilde Yargıtay 7. Hukuk Dairesi de bazı kararlarında; “4857 sayılı Kanunun 54. maddesinde, yıllık ücretli izine hak kazanmak için gerekli sürenin hesabında, işçinin aynı işverenin bir veya çeşitli işyerlerinde çalıştığı sürelerin birleştirilerek göz önüne alınacağı hükme bağlanmıştır. Bu durumda, işçinin daha önce aynı işverenin bir ya da değişik işyerlerinde geçen hizmetlerinin yıllık izne hak kazanma ve izin süreleri hesabı yönlerinden dikkate alınması gerekir.” ifadelerini kullanmıştır.
Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.