Ana Sayfa YAZARLAR-YENİ Anonim Şirketlerde Genel Kurul Kararının İptali Şartları

Anonim Şirketlerde Genel Kurul Kararının İptali Şartları

972
0

Erol TÜRK
Avukat
eturk@3ehukuk.com


Özet: Anonim şirketlerin en yetkili organı genel kuruldur. Olağan genel kurul her faaliyet döneminin bitiminden itibaren üç ay içinde yapılır. Gerektiğinde genel kurul olağanüstü toplantıya çağrılabilir. Genel kurulda şirketin yönetimi ve geleceği ile ilgili kararlar alınır. Genel kurul kararları bazı istisnalar dışında değiştirilemez. İptal edilemez. Ancak bazı şartların gerçekleşmesi halinde anonim şirket genel kurul kararları iptal edilebilir.

1-Yasal düzenleme:

Ticaret yasasına göre pay sahipleri şirket işlerine ilişkin haklarını genel kurulda kullanırlar. Murahhas üyelerle en az bir yönetim kurulu üyesinin genel kurul toplantısında hazır bulunmaları şarttır. Diğer yönetim kurulu üyeleri genel kurul toplantısına katılabilirler. Denetçiler genel kurulda hazır bulunmak zorundadır. Üyeler ve denetçiler genel kurulda şirket ile ilgili olmak üzere görüş bildirebilirler. Ayrıca şirketlerin genel kurul toplantılarında Gümrük ve Ticaret Bakanlığının temsilcisi de yer alır. Bakanlık temsilcisinin toplantıya katılma giderleri ve ücretleri ilgili şirket tarafından karşılanır.

2-Genel kurulun görev ve yetkileri:

Genel kurulda, kanunda ve esas sözleşmede açıkça öngörülmüş bulunan hâllerde karar alınır. Ticaret yasasında düzenlenmiş olan çeşitli hükümlerde öngörülmüş bulunan devredilemez görevler ve yetkiler saklı kalmak üzere, genel kurula ait görevler ve yetkiler devredilemez. Genel kurul esas sözleşmenin değiştirilmesine ilişkin haklarını devredemez. Yönetim kurulu üyelerinin seçimi, süreleri, ücretleri ile huzur hakkı, ikramiye ve prim gibi haklarının belirlenmesi, ibraları hakkında karar verilmesi ve görevden alınmalarına ilişkin haklarını da devredemezler. Ticaret yasasında öngörülen istisnalar dışında denetçinin seçimi ile görevden alınmasına ait haklarını devredemezler. Finansal tablolara, yönetim kurulunun yıllık raporuna, yıllık kâr üzerinde tasarrufa, kâr payları ile kazanç paylarının belirlenmesine, yedek akçenin sermayeye veya dağıtılacak kâra katılması dâhil, kullanılmasına dair kararların alınmasına ait haklarını devredemezler. Ticaret yasasında öngörülen istisnalar dışında şirketin feshine ait haklarını devredemeyecekleri gibi önemli miktarda şirket varlığının toptan satışına ait haklarını da devredemezler.

Tek pay sahipli anonim şirketlerde bu pay sahibi genel kurulun tüm yetkilerine sahiptir. Tek pay sahibinin genel kurul sıfatıyla alacağı kararların geçerlilik kazanabilmeleri için yazılı olmaları şarttır.

3-Genel kurulun toplanması:

Anonim şirketlerde genel kurulların olağan ve olağanüstü olmak üzere iki türlü toplanacağı Ticaret yasasında düzenlenmiştir. Olağan toplantı her faaliyet dönemi sonundan itibaren üç ay içinde yapılır. Bu toplantılarda, organların seçimine, finansal tablolara, yönetim kurulunun yıllık raporuna, kârın kullanım şekline, dağıtılacak kâr ve kazanç paylarının oranlarının belirlenmesine, yönetim kurulu üyelerinin ibraları ile faaliyet dönemini ilgilendiren ve gerekli görülen diğer konulara ilişkin görüşme yapılır, karar alınır.

Gerektiği takdirde genel kurul olağanüstü toplantıya çağrılır. Genel kurul şirket merkezinin bulunduğu yerde toplanır.

4-Genel Kurulu toplantıya çağrı yetkisi:

Genel kurulu toplantıya çağırma yetkisi yönetim kurulunundur. Yönetim kurulunun görev süresi dolmuş olsa bile, genel kurulu toplantıya çağırabilir. Şirketin tasfiyeye girmesi halinde tasfiye memurları da, görevleri ile ilgili konular için, genel kurulu toplantıya çağırabilirler. Yönetim kurulunun, devamlı olarak toplanamaması, toplantı nisabının oluşmasına imkân bulunmaması veya mevcut olmaması durumlarında, ticaret mahkemesinin izniyle, tek bir pay sahibi de genel kurulu toplantıya çağırabilir. Mahkemenin kararı kesindir.

Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 25.02.2014 tarihli kararı:

Şirketin yönetim kurulunun görev süresi bittiği, bu sebeple şirketin organsız kaldığı iddiasına dayalı kayyım tayini istemine ilişkin davada:

Anonim şirketlerde görev süresi biten yönetim kurulu üyelerinin bu sıfatlarının kendiliğinden düşeceğine dair bir hüküm bulunmaması sebebiyle yönetim kurulunun yeni yönetim seçilene kadar olağanüstü ve acil durumlar için görevlerine devam edeceklerinin kabulü gerekir. Bu nedenle, yönetim kurulu üyelerinin görev süresinin bitmesiyle şirketin kendiliğinden organsız kaldığından söz edilemez. Ticaret yasasının ilgili hükmü gereğince görev süresi dolmuş olan yönetim kurulu genel kurulu toplantıya çağırabilecektir. Bu durumda davacının da yönetim kurulu üyesi olması sebebiyle genel kurulu toplantıya davet yetkisi olduğu halde, bu yetkisini kullanmadan işbu davayı açmasında hukuki yararı yoktur. Bu itibarla, mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekir.(1)

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 15.12.2014 tarihinde:

Olağan üstü genel kurul toplantısının yapılmasının tedbiren engellenmesine karar verilmesini isteyen davacının talebini ret ederek, Ticaret yasası gereğince ortağın genel kurulu toplantıya çağrı izni talebi üzerine verilen kararın kesin olduğunu ve tedbir istemine ilişkin karar bakımından temyizi mümkün olmadığından davacının temyiz isteminin reddine karar vermiştir. (2)

Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 24.04.2017 tarihli kararı:

Dava, şirket genel kurul kararlarının iptali istemine ilişkindir. Karar önerisinin tüm yönetim kurulu üyelerine yapılmış olması bu yolla alınacak kararın geçerlilik şartıdır. Ticaret yasasına göre çağrısız yönetim kurulu toplantısı yapılması mümkün ise de, önerinin tüm yönetim kurulu üyelerine yapılması alınacak kararın geçerlilik şartıdır. Mahkemece, geçersiz yönetim kurulu kararına dayalı olan ve toplanmadığı da sabit bulunan davalı şirketin ilgili olağanüstü genel kurulunda alınan kararların da geçersiz olduğunun kabulüyle davanın kabulüne karar verilmesi gerekir. (3)

Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 09.05.2017 tarihli kararı:

Dava,  şirket genel kurulu toplantısında alınan kararların iptali istemine dair olup, davacı çağrının usulsüz olduğunu iddia etmiştir. Somut olayda toplantıya çağrı hususunda yönetim kurulu tarafından herhangi bir karar alınmadığı hususu tartışmasızdır. Her ne kadar şirket müdürü, davacı müdür ile toplanamadıklarını ve bu sebeple çağrının kendisi tarafından yapıldığını savunmuş ise de Ticaret yasasına göre böyle bir durumda çağrının ne şekilde yapılabileceği düzenlenmiştir.  Yasada düzenlenen usule uyulmadığı da dosya kapsamıyla sabittir. Yönetim kurulunun genel kurul toplantısı yapılmasına yönelik bir kararı olmadan yetkisi olmayan bir müdür tarafından yapılan çağrı ile toplantının yapılması, toplantı esnasında davacının itirazda bulunduğu ve itirazını muhalefet şerhi olarak tutanağa derç ettirdiği anlaşıldığından bu toplantıda alınan tüm kararlar batıl olup mahkemece alınan kararların butlanına karar verilmesi gerekir. (4)

5-Azlık hakları:

Sermayenin en az onda birini, halka açık şirketlerde yirmide birini oluşturan pay sahipleri, yönetim kurulundan, yazılı olarak gerektirici sebepleri ve gündemi belirterek, genel kurulu toplantıya çağırmasını veya genel kurul zaten toplanacak ise, karara bağlanmasını istedikleri konuları gündeme koymasını isteyebilirler. Esas sözleşmeyle, çağrı hakkı daha az sayıda paya sahip pay sahiplerine tanınabilir. Gündeme madde konulması istemi, çağrı ilanının Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde yayımlanmasına ilişkin ilan ücretinin yatırılması tarihinden önce yönetim kuruluna ulaşmış olmalıdır. Çağrı ve gündeme madde konulması istemi noter aracılığıyla yapılır. Yönetim kurulu çağrıyı kabul ettiği takdirde, genel kurul en geç kırk beş gün içinde yapılacak şekilde toplantıya çağrılır, aksi hâlde çağrı istem sahiplerince yapılır. (5)

6-Mahkeme izni ile:

Pay sahiplerinin çağrı veya gündeme madde konulmasına ilişkin istemleri yönetim kurulu tarafından reddedildiği veya isteme yedi iş günü içinde olumlu cevap verilmediği takdirde, aynı pay sahiplerinin başvurusu üzerine, genel kurulun toplantıya çağrılmasına şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesi karar verebilir. Mahkeme toplantıya gerek görürse, gündemi düzenlemek ve kanun hükümleri uyarınca çağrıyı yapmak üzere bir kayyım atar. Kararında, kayyımın, görevlerini ve toplantı için gerekli belgeleri hazırlamaya ilişkin yetkilerini gösterir. Zorunluluk olmadıkça mahkeme dosya üzerinde inceleme yaparak karar verir. Karar kesindir. (6)

7-Gündemin belirlenmesi ve çağrı yapılması:

Gündem, genel kurulu toplantıya çağıran tarafından belirlenir. Gündemde bulunmayan konular genel kurulda müzakere edilemez ve karara bağlanamaz. Kanuni istisnalar saklıdır.

Yönetim kurulu üyelerinin görevden alınmaları ve yenilerinin seçimi yılsonu finansal tablolarının müzakeresi maddesiyle ilgili sayılır.

Çağrının şekli: Genel kurul toplantıya, esas sözleşmede gösterilen şekilde, şirketin internet sitesinde ve Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde yayımlanan ilanla çağrılır. Bu çağrı, ilan ve toplantı günleri hariç olmak üzere, toplantı tarihinden en az iki hafta önce yapılır. Pay defterinde yazılı pay sahipleriyle önceden şirkete pay senedi veya pay sahipliğini ispatlayıcı belge vererek adreslerini bildiren pay sahiplerine, toplantı günü ile gündem ve ilanın çıktığı veya çıkacağı gazeteler, iadeli taahhütlü mektupla bildirilir.

Çağrısız genel kurul: Bütün payların sahipleri veya temsilcileri, aralarından biri itirazda bulunmadığı takdirde, genel kurula katılmaya ve genel kurul toplantılarının yapılmasına ilişkin hükümler saklı kalmak şartıyla, çağrıya ilişkin usule uyulmaksızın, genel kurul olarak toplanabilir ve bu toplantı nisabı var olduğu sürece karar alabilirler. Çağrısız toplanan genel kurulda, gündeme oybirliği ile madde eklenebilir, aksine esas sözleşme hükmü geçersizdir.

8-Toplantı ve karar nisabı:

Genel kurula katılabilecekler listesi, yönetim kurulu başkanı tarafından imzalanır ve toplantıdan önce genel kurulun yapılacağı yerde bulundurulur. Listede özellikle, pay sahiplerinin ad ve soyadları veya unvanları, adresleri, sahip oldukları pay miktarı, payların itibarî değerleri, grupları, şirketin esas sermayesi ile ödenmiş olan tutar veya çıkarılmış sermaye toplantıya aslen ve temsil yoluyla katılacakların imza yerleri gösterilir. Genel kurula katılanların imzaladığı liste “hazır bulunanlar listesi” adını alır.

Genel kurullar, Ticaret yasasında veya esas sözleşmede, aksine daha ağır nisap öngörülmüş bulunan hâller hariç, sermayenin en az dörtte birini karşılayan payların sahiplerinin veya temsilcilerinin varlığıyla toplanır. Bu nisabın toplantı süresince korunması şarttır. İlk toplantıda anılan nisaba ulaşılamadığı takdirde, ikinci toplantının yapılabilmesi için nisap aranmaz. Kararlar toplantıda hazır bulunan oyların çoğunluğu ile verilir. Genel kurulda alınan kararlar toplantıda hazır bulunmayan veya olumsuz oy veren pay sahipleri hakkında da geçerlidir.

9-Genel kurul tutanakları:

Genel kurulda tutanaklar, pay sahiplerini veya temsilcilerini, bunların sahip oldukları payları, gruplarını, sayılarını, itibarî değerlerini, genel kurulda sorulan soruları, verilen cevapları, alınan kararları, her karar için kullanılan olumlu ve olumsuz oyların sayılarını içerir. Tutanak, toplantı başkanlığı ve Bakanlık temsilcisi tarafından imzalanır; aksi hâlde geçersizdir. Yönetim kurulu, tutanağın noterce onaylanmış bir suretini derhâl ticaret sicili müdürlüğüne vermek ve bu tutanakta yer alan tescil ve ilana tabi hususları tescil ve ilan ettirmekle yükümlüdür; tutanak ayrıca hemen şirketin internet sitesine konulur.

10-Paydaşların bilgi alma ve inceleme hakkı:

Finansal tablolar, konsolide finansal tablolar, yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporu, denetleme raporları ve yönetim kurulunun kâr dağıtım önerisi, genel kurulun toplantısından en az on beş gün önce, şirketin merkez ve şubelerinde, pay sahiplerinin incelemesine hazır bulundurulur. Bunlardan finansal tablolar ve konsolide tablolar bir yıl süre ile merkezde ve şubelerde pay sahiplerinin bilgi edinmelerine açık tutulur. Her pay sahibi, gideri şirkete ait olmak üzere gelir tablosuyla bilançonun bir suretini isteyebilir.

Pay sahibi genel kurulda, yönetim kurulundan, şirketin işleri; denetçilerden denetimin yapılma şekli ve sonuçları hakkında bilgi isteyebilir. Bilgi verme yükümü, çerçevesinde şirketin bağlı şirketlerini de kapsar. Verilecek bilgiler, hesap verme ve dürüstlük ilkeleri bakımından özenli ve gerçeğe uygun olmalıdır. Pay sahiplerinden herhangi birine bu sıfatı dolayısıyla genel kurul dışında bir konuda bilgi verilmişse, diğer bir pay sahibinin istemde bulunması üzerine, aynı bilgi, gündemle ilgili olmasa da aynı kapsam ve ayrıntıda verilir. Bu hâlde yönetim kurulu bu maddenin üçüncü fıkrasına dayanamaz.

Bilgi verilmesi, sadece, istenilen bilgi verildiği takdirde şirket sırlarının açıklanacağı veya korunması gereken diğer şirket menfaatlerinin tehlikeye girebileceği gerekçesi ile reddedilebilir.

Şirketin ticari defterleriyle yazışmalarının, pay sahibinin sorusunu ilgilendiren kısımlarının incelenebilmesi için, genel kurulun açık izni veya yönetim kurulunun bu hususta kararı gerekir. İzin alındığı takdirde inceleme bir uzman aracılığıyla da yapılabilir. Bilgi alma veya inceleme istemleri cevapsız bırakılan, haksız olarak reddedilen, ertelenen ve bu fıkra anlamında bilgi alamayan pay sahibi, reddi izleyen on gün içinde, diğer hâllerde de makul bir süre sonra şirketin merkezinin bulunduğu asliye ticaret mahkemesine başvurabilir. Başvuru basit yargılama usulüne göre incelenir. Mahkeme kararı, bilginin genel kurul dışında verilmesi talimatını ve bunun şeklini de içerebilir. Mahkeme kararı kesindir.

Bilgi alma ve inceleme hakkı, esas sözleşmeyle ve şirket organlarından birinin kararıyla kaldırılamaz ve sınırlandırılamaz. (7)

Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 28.09.2017 tarihli kararı:

Anonim şirketlerde bilanço, kâr ve zarar hesaplarının onaylanması konusunda özel bir nisap aranmamaktadır. Toplantıda yeterli nisapla karar alındığı; bilgi alma ve inceleme hakkı davaya konu yapılabilir ancak bilgi alma hakkının ihlali sebebiyle genel kurul toplantısında yanlış bir karar alınmış olması bir başka deyişle bilgi vermeme ile alınan kararlar arasında illiyet bağının bulunması halinde kararların iptali söz konusu olabilir.  Şirket ana sözleşme tadil tasarılarının ilanı gerekli olup, ancak ilan edilmemesine dair yaptırımı çağrıda usulsüzlük niteliğindedir.  Çağrıda usulsüzlük, tek başına genel kurulda alınan kararın iptalini gerektirmemektedir. (8)

Bilgi alma ve inceleme istemleri cevapsız bırakılan, haksız olarak reddedilen, ertelenen ve bilgi alamayan pay sahibinin, reddi izleyen on gün içinde, diğer hallerde de makul bir süre sonra şirketin merkezinin bulunduğu Asliye Ticaret Mahkemesine başvurabilecektir. Mahkeme basit yargılama usulüne göre inceleme yapar.  Mahkeme kararı, bilginin genel kurul dışında verilmesi talimatını ve bunun şeklini de içerebileceği gibi verilen kararının kesin olduğu hükmü de getirilmiştir. Maddenin gerekçesinde mahkeme kararının hızla verilmesini sağlamak ve temyizi de kısa sürede sonuçlandırmak amacına yöneliktir.

Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 07.12.2017 tarihli kararı:

Dava, ortağın bilgi alma ve inceleme hakkının kullanılması hususunda izin verilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece verilen kararlar kesin nitelikte olduğundan bu karara dair izahat talebine yönelik mahkemece verilen izahat kararının da temyiz kabiliyeti yoktur. Temyizi kabil olmayan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, Yargıtay tarafından da bir karar verilebileceği öngörüldüğünden, davacının temyiz isteminin reddine karar verilmesi uygundur. (9)

11-Genel kurul kararlarının iptali:

Kimler iptal davası açabilir:

*Toplantıda hazır bulunup da karara olumsuz oy veren ve bu muhalefetini tutanağa geçirten pay sahibi iptal davası açabilir.

*Toplantıda hazır bulunsun veya bulunmasın, olumsuz oy kullanmış olsun ya da olmasın, çağrının usulüne göre yapılmadığını, gündemin gereği gibi ilan edilmediğini, genel kurula katılma yetkisi bulunmayan kişilerin veya temsilcilerinin toplantıya katılıp oy kullandıklarını, genel kurula katılmasına ve oy kullanmasına haksız olarak izin verilmediğini ve yukarıda sayılan aykırılıkların genel kurul kararının alınmasında etkili olduğunu ileri süren pay sahipleri de iptal davası açabilir.

*Yönetim kurulu üyeleri,  genel kurul kararların yerine getirilmesi, kişisel sorumluluklarına sebep olacaksa yönetim kurulu üyelerinden her biri, kişiler, kanun veya esas sözleşme hükümlerine ve özellikle dürüstlük kuralına aykırı olan genel kurul kararları aleyhine, karar tarihinden itibaren üç ay içinde, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinde iptal davası açabilirler.

Genel kurulun, özellikle;

*Pay sahibinin, genel kurula katılma, asgari oy, dava ve kanundan kaynaklanan vazgeçilemez nitelikteki haklarını sınırlandıran veya ortadan kaldıran,

*Pay sahibinin bilgi alma, inceleme ve denetleme haklarını, kanunen izin verilen ölçü dışında sınırlandıran,

*Anonim şirketin temel yapısını bozan veya sermayenin korunması hükümlerine aykırı olan, kararları batıldır. Yok hükmündedir.

Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 19.12.2017 tarihli kararı:

Ana sözleşme değişikliğinin eski ve yeni metinlerinin Ticaret Sicil Gazetesi’nde ilan edilmemesi ve davacıya iadeli taahhütlü mektupla bildirilmemesi çağrıya dair bir eksiklik olup, tek başına alınan kararın iptali sonucunu doğurmaz. Davacıya iptal davası açma hakkı verir. Bu itibarla, Ticaret yasasındaki düzenleme koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği irdelenerek ve anılan kararın müktesep bir hakkı ihlal edici mahiyette olup olmadığı da değerlendirilerek hâsıl olacak sonuca göre bir karar vermek gerekirken yanılgılı değerlendirmeye dayalı, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır. (10)

Yönetim kurulu iptal veya butlan davasının açıldığını ve duruşma gününü usulüne uygun olarak ilan eder ve şirketin internet sitesine koyar. İptal davasında üç aylık hak düşüren sürenin sona ermesinden önce duruşmaya başlanamaz. Birden fazla iptal davası açıldığı takdirde davalar birleştirilerek görülür. Mahkeme, şirketin istemi üzerine muhtemel zararlarına karşı davacıların teminat göstermesine karar verebilir. Teminatın nitelik ve miktarını mahkeme belirler.

Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 07.12.2017 tarihli kararı:

Dava; davalı şirketin belirtilen tarihli olağan genel kurulunun anılan gündem maddeleriyle alınan kararların iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, bilançonun gerçeği yansıtmaması, bazı konuların bilançoda bulunmaması sebebiyle davaya konu genel kurulun finansal tabloların onaylanmasına dair gündem maddesinin ve yönetim kurulu üyelerinin ibrasına dair gündem maddesinin iptali koşullarının oluştuğu gerekçesiyle anılan 3 ve 4. maddelerde alınan kararların iptaline karar verilmiştir. Ancak, gerek bilirkişi raporlarında gerekse mahkeme gerekçesinde bilançonun hangi kısmının gerçeği yansıtmadığı veya hangi kaydın bilançoda bulunmadığı açıklanmamış, davacının bilançonun gerçeği yansıtmadığı iddiasının doğruluğu hakkında delil ve verilerle karşılaştırılarak değerlendirme yapılmamıştır. Bu suretle, mahkemece bilançonun nasıl ve hangi yönlerden gerçeği yansıtmadığı belirlenmeksizin eksik incelemeyle yazılı şekilde davaya konu şirket genel kurulunda 3 ve 4 numaralı maddelerde alınan kararların iptaline karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın davalı yararına bozulması gerekmiştir.

Dava konusu davalı şirket genel kurul toplantısında 14. gündem maddesiyle alınan yönetim kurulu üyelerinin ücretlerinin belirlenmesine dair bölümünün, yönetim kurulu üyeleri için öngörülen ücretin makul miktarda olmadığı, bunun da dürüstlük kurallarına aykırı bulunduğu gerekçesiyle iptaline karar verilmiştir. Yönetim kurulu üyeleri için belirlenen ücretlerin fahiş olup olmadığı değerlendirilirken genel kurulun yapıldığı dönemde şirketin ortaklık yapısı, finansal durumu, şirketin geçmiş uygulamaları ve mali durum açısından davacı şirketle aynı-benzer durumda bulunan şirketlerin yöneticilerinin aldığı emsal ücretler göz önünde bulundurulup karşılaştırılmak suretiyle yönetim kurulunun harcadığı emek ve mesai ile orantılı, pay sahiplerinin vazgeçilmez nitelikteki kârdan pay alma haklarını da ihlal etmeyecek şekilde tespiti gerekmektedir. Bu itibarla mahkemece, davalı şirketin defter ve kayıtları celp edilip açıklanan şekilde araştırma ve değerlendirme yapılıp sonucuna göre karar verilmek gerekirken yetersiz bilirkişi raporlarına göre yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

Dava konusu davalı şirket genel kurul toplantısında 15. gündem maddesiyle alınan şirkete ait taşınmazların satışı için yönetim kuruluna izin verilmesi kararının iptaline karar verilmiştir. Anılan karar genel kurul ve dava tarihinde yürürlükte bulunan Ticaret yasasında düzenlenen iptal davasının koşullarına tabi olmakla söz konusu karar yönünden iptal koşullarının bulunup bulunmadığının incelenmesi gerekmektedir. Kararların iptalini düzenleyen anılan madde hükümlerine göre toplantıda hazır bulunup da alınan karara olumsuz oy veren ve bu muhalefetini toplantı tutanağına geçiren ortağın söz konusu kararlara karşı iptal davası açma hakkının olduğu belirtilmiştir.

Somut olayda, davacı ortağın genel kurulda iptali istenen 15. maddeye yönelik olarak daha karar alınmadan önce karşı çıktığı, bu şekilde muhalefet durumunun öneriye karşı olup, kararın alınmasından sonra yapılmış bir karşı çıkmanın bulunmadığı, bu durumda iptal davası açabilmek için kanunun aradığı koşulun yerine getirilmediği anlaşıldığından davaya konu genel kurulun 15. maddesinde alınan karar yönünden yapılan iptal isteminin dava koşulu yerine getirilmediğinden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde iptaline karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu sebeple de bozulması gerekmiştir. (11)

Genel kurul kararı aleyhine iptal veya butlan davası açıldığı takdirde mahkeme, yönetim kurulu üyelerinin görüşünü aldıktan sonra, dava konusu kararın yürütülmesinin geri bırakılmasına karar verebilir.

Kararın etkisi: Genel kurul kararının iptaline veya butlanına ilişkin mahkeme kararı, kesinleştikten sonra bütün pay sahipleri hakkında hüküm ifade eder. Yönetim kurulu bu kararın bir suretini derhâl ticaret siciline tescil ettirmek ve internet sitesine koymak zorundadır.

Genel kurulun kararına karşı, kötü niyetle iptal veya butlan davası açıldığı takdirde, davacılar bu sebeple şirketin uğradığı zararlardan müteselsilen sorumludurlar.

Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 13.11.2017 tarihli kararı:

Dava; genel kurulda alınan kararın iptali istemine ilişkindir. Davacıların genel kurul toplantısına katılmadığı hazürun cetvelinden anlaşılmaktadır. Genel kurul kararının iptali davası açılabilmesi için genel kurul toplantısına katılıp, iptali istenen genel kurul kararına muhalefetin tutanağa geçirilmesi gerekir. Bu bakımdan, davacının işbu davadaki aktif dava ehliyeti tartışılmadan bu davacı yönünden davanın esasına girilerek karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.(12)

İstanbul BAM 12. Hukuk Dairesinin 24.01.2019 tarihli kararı:

Sahte olduğu ileri sürülen Hisse Devir Sözleşmesi altındaki imzanın davacı eli ürünü olup olmadığının tespiti için bilirkişi tarafından belge asılları üzerinde yapılan incelemede imzanın davacıya ait olduğu tespit edilmiştir. Davacı tarafça sunulan aksi yöndeki bilirkişi raporu ile mahkemece alınan rapor arasında çelişki oluştuğundan ve pay defterindeki imzanın incelenmediğinden bahisle Adli Tıp Kurumu’ndan yeni bir rapor alınması talep edilmiş ise de, hem davacı tarafça sunulan raporun fotokopi belgeye dayalı olarak hazırlanmış oluşu, hem de mahkemece alınan raporun denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli oluşu nedeniyle bu talep yerinde görülmemiştir. Davacının hisse devrinin geçersizliği yönündeki iddiası sübuta ermemiştir. Ancak şirkette pay sahibi olanlar genel kurul kararının iptali davası açabileceğinden davalı şirkette pay sahibi olduğunu kanıtlayamayan davacının, genel kurul kararlarının iptali isteminin de yerinde olmadığı anlaşılmakla; mahkemece davalı ticaret sicil müdürlüğüne yönelik davanın pasif husumet yokluğundan, diğer davalılara yönelik davanın esastan reddinde bir isabetsizlik görülmemiştir. (13)

12-Sonuç:

Anonim şirket genel kurulunda alınan kararların hangi hallerde iptal edileceğine ilişkin yasal düzenlemeleri, iptal şartlarını ve kimlerin anonim şirket genel kurulunda alınan kararların iptalini dava edebileceğini örnek Yargıtay kararları ile açıklamaya çalıştık.

YAKLAŞIM EYLÜL 2019 SAYISINDA YAYINLANDI.

Kaynakça:

(1)Yargıtay 11.H.D. 2012-13135 E. 2014-3515 K.

(2)Yargıtay 11.H.D. 2014-12405 E. 2014-19708 K.

(3)Yargıtay 11.H.D. 2015-14750 E. 2017-2344 K.

(4)Yargıtay 11.H.D. 2015-15527 E. 2017-2736 K.

(5)Tic. Yasası Md.411

(6) Tic. Yasası Md.412

(7) Tic. Yasası Md.437

(8)Yargıtay 11.H.D. 2016-5401 E. 2017-4832 K.

(9) Yargıtay 11.H.D. 2016-4320 E. 2017-7047 K.

(10) Yargıtay 11.H.D. 2016-3299 E. 2017-7390 K.

(11) Yargıtay 11.H.D. 2017-3253 E. 2017-7015 K.

(12) Yargıtay 11.H.D. 2016-3872 E. 2017-6126 K.

(13)İSTANBUL BAM 12.H.D. 2018-589 E. 2019-091 K.


Kaynak: İşbu içerik, Avukat Erol TÜRK’ün özel izni ile yayınlanmıştır. Yazının tüm hakları ve sorumluluğu yazara aittir.
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


YAZARIN DİĞER YAZILARI

Anonim Şirketlere Kayyum Atanması

Yabancı İşçilerin Çalışma İzinleri

Anonim Şirketlerin Denetimi

İşçinin Tedavisi Mümkün Olmayan Hastalığa Yakalanması

Anonim Şirkette Hisse Devri

Ticari Şirketlerin Bölünmesi

Ticari Şirketlerin Birleşmesi

Vergi Tekniği Raporu Mükellefe Tebliğ Edilmelidir

Ayıplı Mal Satışında Tüketicinin Hakları

Anonim Şirkette Hisse Devri

Anonim Şirketi Temsil Yetkisi

Bağış Sözleşmesi Kurulması

Mal Değişim Sözleşmeleri

Belirsiz Alacak Davaları

Arabuluculuk

Derhal Fesih Hakkını Kullanma Süresi

Anonim Şirketlerin Denetimi

Önceki İçerikMesleki Eğitimde 1000 Okul Projesine 287 milyon liralık destek verilecek
Sonraki İçerikYargıtay İçtihatları Işığında Sürpriz Karar Yasağı

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz