Ana Sayfa Muhasebe Seramik sanatçısının müzelere verdiği eserlerin vergilendirilmesi hakkında

    Seramik sanatçısının müzelere verdiği eserlerin vergilendirilmesi hakkında

    467
    0

    T.C.
    GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
    İZMİR VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
    Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü

    Sayı

    :

    B.07.1.GİB.4.35.16.01-176200-215

    22/02/2012

    Konu

    :

    Serbest Meslek Kazanç İstisnası

    İlgide kayıtlı özelge talep formunda, seramik sanatçısı olduğunuz, İzmir Resim ve Heykel Müzesi Müdürlüğü tarafından söz konusu çalışmalarınızın eser olarak kabul edildiği belirtilerek, mükellefiyet durumunuzun Katma Değer Vergisi, Vergi Usul Kanunu ve Gelir Vergisi Kanunu açısından değerlendirilerek, Gelir Vergisi Kanununun 18 inci maddesinde yer alan istisnadan yararlanıp yararlanamayacağınız hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

    GELİR VERGİSİ KANUNU

    193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 65 inci ve 66 ncı maddelerine göre, her türlü serbest meslek faaliyetinden doğan kazançlar serbest meslek kazancı olup, serbest meslek faaliyetini mutad meslek halinde ifa edenler de serbest meslek erbabıdır. Aynı Kanunun 66 ncı maddesinde ve 221 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği’nde, serbest meslek faaliyeti yanında başka bir iş veya görev ile devamlı olarak uğraşılmasının bu vasfı değiştirmeyeceği belirtilmiştir.

    Aynı Kanunun 18 inci maddesinde, “Müellif, mütercim, heykeltraş, hattat, ressam, bestekâr, bilgisayar programcısı ve mucitlerin bunların kanuni mirasçılarının şiir, hikaye, roman, makale, bilimsel araştırma ve incelemeleri, bilgisayar yazılımı, röportaj, karikatür ,fotoğraf, film, video band, radyo ve televizyon senaryo ve oyunu gibi eserlerini gazete, dergi, bilgisayar ve internet ortamı, radyo, televizyon ve videoda yayınlamak veya kitap, CD, disket, resim, heykel ve nota halindeki eserleri ile ihtira beratlarını satmak veya bunlar üzerindeki mevcut haklarını devir ve temlik etmek veya kiralamak suretiyle elde ettikleri hasılat Gelir Vergisinden müstesnadır.

    Eserlerin neşir, temsil, icra ve teşhir gibi suretlerle değerlendirilmesi karşılığında alınan bedel ve ücretler istisnaya dahildir.

    Yukarıda yazılı kazançların arızî olarak elde edilmesi istisna hükmünün uygulanmasına engel teşkil etmez.

    Serbest meslek kazançları istisnasının, bu Kanunun 94’üncü maddesi uyarınca tevkif suretiyle ödenecek vergiye şümulü yoktur.” hükmü yer almaktadır.

    Yine aynı Kanunun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasında, “Kamu idare ve müesseseleri, iktisadî kamu müesseseleri, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadî işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai kazançlarını bilanço veya ziraî işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçiler aşağıdaki bentlerde sayılan ödemeleri (avans olarak ödenenler dahil) nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecburdurlar” hükmüne yer verilmiş ve aynı maddenin 2/a bendinde de, 18 inci madde kapsamına giren serbest meslek işleri dolayısıyla yapılan ödemelerden (2009/14592 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı gereğince) %17 oranında gelir vergisi tevkifatı yapılması öngörülmüştür.

    Başkanlığımıza verilen özelge talep formunuzun ekinde yer alan İzmir Kültür ve Turizm Müdürlüğü Devlet Resim ve Heykel Müzesi Müdürlüğü’nün … tarih ve … sayılı yazısı ve eki … tarihli raporda, söz konusu çalışmalarınızın 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu hükümlerine göre eser niteliği taşıdığının kabul edildiği anlaşılmaktadır.

    Buna göre, seramik kullanılarak meydana getirilen eserlerin Gelir Vergisi Kanununun 18 inci maddesinde sayılan eserlerden olması halinde bu çalışmalarınızdan elde edeceğiniz hasılata münhasır olmak üzere Gelir Vergisi Kanununun 18 inci maddesinde yer alan istisnadan faydalanmanız mümkün bulunmakta olup, anılan madde de sayılanlar dışında üretilen eserler ise istisna kapsamı dışında tutulmaktadır Ayrıca, söz konusu istisna kapsamında bulunan faaliyetlerinizden dolayı Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasına istinaden tevkifat yapmak mecburiyetinde olanlarca ödeme yapılması halinde, tarafınıza yapılacak ödemelerden gelir vergisi tevkifatı yapılacağı ve bu kazançlar için yıllık beyanname verilmeyeceği tabiidir.

    VERGİ USUL KANUNU

    213 Sayılı Vergi Usul Kanunun 236 ncı maddesinde “Serbest meslek erbabı, mesleki faaliyetlerine ilişkin her türlü tahsilatı için iki nüsha serbest meslek makbuzu tanzim etmek ve bir nüshasını müşteriye vermek, müşteri de bu makbuzu istemek ve almak mecburiyetindedir.” hükmü yer almaktadır.

    Diğer taraftan, 224 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde, münhasıran Gelir Vergisi Kanununun 18 inci maddesinde belirtilen türden faaliyetlerde bulunan ve eserlerini sadece aynı Kanunun 94 üncü maddesinde belirtilen kişi veya kurumlara teslim eden serbest meslek erbabından isteyenlerin, defter tasdik ettirme ve tutma ile belge düzenleme zorunluluklarının kaldırıldığı,  eserleri satın alan mükelleflerin harcamalarını gider pusulası imzalatmak suretiyle tevsik edecekleri belirtilmiştir. Bu şekilde alınan belgeler serbest meslek erbabınca gerektiğinde ibraz edilmek üzere zamanaşımı süresince saklanacaktır.

    Bu çerçevede, mutad bir şekilde münhasıran istisna kapsamındaki faaliyetlerde bulunan ve sadece Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinde sayılan kişi ve kuruluşlara hizmet ifa edenlerin defter tasdik ettirme ve tutma ile belge düzenleme zorunlulukları bulunmamaktadır.

    Öte yandan, mutad olarak serbest meslek faaliyetinde bulunup da anılan Kanunun 94 üncü maddesinde sayılan kişi ve kuruluşlar dışındakilere de eser satan serbest meslek erbabının Vergi Usul Kanununun 153, 172, 210 ve 236 ncı maddeleri uyarınca işe başlama bildiriminde bulunma, serbest meslek kazanç defteri tutma ve serbest meslek makbuzu düzenleme mecburiyeti bulunmaktadır.

    KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU

    224 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği’nin 5 inci bölümünde; Gelir Vergisi Kanununun 18 inci maddesinde belirtilen teslim ve hizmetleri, münhasıran aynı Kanunun 94 üncü maddesinde sayılan kişi ve kurumlara yapanların katma değer vergisi yükümlülüklerinin hasılatlarına bağlı olmaksızın, 19 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliği’nde açıklandığı şekilde, tevkifat yapmakla sorumlu olanlarca yerine getirileceği açıklamasına yer verilmiştir.

    19 Seri No.lu KDV Genel Tebliği’nin “A- Gelir Vergisi Kanunu’nun 18’inci Maddesi Kapsamına Giren İşlemlerde Sorumluluk Uygulaması” başlıklı bölümünde;

    “Katma Değer Vergisi kanununun 1/l. maddesine göre serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetler vergiye tabidir.Buna göre, sözü edilen faaliyetleri mutad ve sürekli bir şekilde yapanlar gerçek usulde katma değer vergisine tabi olacak, arızi nitelik taşıyan serbest meslek faaliyetlerinde ise vergi uygulanmayacaktır.

    Gelir Vergisi Kanununun 3239 sayılı Kanunla değişik 18. maddesi kapsamına giren faaliyetlerde de yukarıdaki hüküm geçerli olacaktır. Sözü edilen 18. madde kapsamına giren faaliyetlerin mutad ve sürekli bir çerçevede sürdürülmesi gerçek usulde katma değer vergisi mükellefiyetini gerektirmektedir. Bu faaliyetlerin arızi olarak yapılması halinde yukarıdaki açıklama çerçevesinde vergi aranılmayacaktır.

    Öte yandan, Katma değer Vergisi Kanununun 9. maddesinde; Maliye ve Gümrük Bakanlığının, gerekli görülen hallerde, vergiye tabi işlemlere taraf olanları verginin ödenmesinden sorumlu tutabileceği hükme bağlanmıştır. Bu yetkiye dayanılarak, Gelir Vergisi Kanununun sözü edilen 18. maddesi kapsamına giren teslim ve hizmetleri münhasıran aynı Kanunun 94. maddesinde zikredilen kişi ve kuruluşlara yapanların katma değer vergisinin bu kişi veya kuruluşlar tarafından sorumlu sıfatıyla beyan edilmesi uygun görülmüştür.

    Serbest meslek erbabının bu uygulamadan faydalanabilmesi için gerçek usulde katma değer vergisi mükellefiyetlerinin sadece Gelir Vergisi Kanununun 18. maddesi kapsamına giren işlemlerden ibaret olması ve işlemlerinin tamamının aynı Kanunun 94. maddesine göre gelir vergisi stopajına tabi bulunması gerekmektedir. Buna göre 18. madde kapsamına giren teslim veya hizmeti 94. maddede sayılan kişi ve kuruluşlar yanında maddede yer almayanlara da yapanlar bu uygulamadan faydalanamayacaktır.

    Gelir Vergisi Kanununun 94. maddesinde sayılan kişi veya kuruluşlar, aynı Kanunun 18. maddesi kapsamına giren kişilere yapacakları ödemeler ile ilgili olarak gelir vergisi stopajına esas olan miktar üzerinden % 10 nispetinde (Yürürlükteki oran %18) katma değer vergisini hesaplayıp vergi sorumlularına ait katma değer vergisi beyannamesi ile sorumlu sıfatıyla beyan edip ödeyeceklerdir. Ancak bu şekilde işlem yapılabilmesi için Gelir Vergisi Kanununun 18. maddesi kapsamına giren kişilerin bu durumu önceden vergi sorumlusuna bildirmesi gerekmektedir. İşlemlerine ait verginin beyan ve ödeme mükellefiyeti sorumlular tarafından yerine getirilen serbest meslek mensupları ise ayrıca katma değer vergisi beyannamesi vermeyecek ve defter tutmayacaklardır. İşlemin belgelenmesi ise Vergi Usul Kanununun genel hükümlerine göre gerçekleştirilecektir.

    Sorumluluk uygulamasını tercih etmeyenler ile esasen bu kapsama girmesi mümkün olmayan mükelleflerin, Gelir Vergisi Kanununun 94. maddesinde sayılan kişi ve kuruluşlara yaptıklan teslim ve hizmet ifaları sebebiyle hesaplanan katma değer vergisi kendileri tarafından mükellef sıfatıyla beyan edilip ödenecektir. Bu mükellefler genel hükümler çerçevesinde defter tutacak, belge düzenleyecek ve katma değer vergisi beyannamesi vereceklerdir. 94. maddede sayılan kişi ve kuruluşların bu işlemler sebebiyle vergi sorumlulukları söz konusu değildir.” şeklinde düzenleme yer almaktadır.

    Yukarıda yer alan açıklamalar doğrultusunda, önceden ilgili vergi dairesine başvurmak ve durumu vergi sorumlularına bildirmek şartıyla mutad ve sürekli meslek olarak yürütülen Gelir Vergisi Kanununun 18 inci maddesinde belirtilen teslim ve hizmetlerin, münhasıran aynı Kanunun 94 üncü maddesinde sayılan kişi ve kurumlara yapılması durumunda, KDV yükümlülükleri satın alan kişi ve kuruluşlar tarafından yerine getirilecek olup, yukarıda belirtilmiş olan teslim ve hizmetlerin Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinde belirtilen kişi ve kuruluşlar dışındakilere yapılması durumunda Katma Değer Vergisi mükellefiyetinin tesisi gerekmektedir.


    Kaynak: GİB Özelge
    Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


    Önceki İçerikVarlık barışı kapsamında yurt dışından getireceğimiz varlıklarımız için nereye başvuru yapmalıyız?
    Sonraki İçerikSahte Belge Düzenlediği Emareleri Olanların Mükellefiyetleri Hangi Kriterlere Göre Kapatılır?

    CEVAP VER

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz