Mahmut ESEN
E.Mülkiye Başmüfettişi
Özü: Genel yönetim kapsamındaki kamu idarelerinde işçi statüsü dışında çalışan kamu görevlilerine uygulanacak olan “Kamu Görevlilerinin Geneline ve Hizmet Kollarına Yönelik Mali ve Sosyal Haklara İlişkin 2022 ve 2023 Yıllarını Kapsayan 6. Dönem Toplu Sözleşme” nin yeni mali ve sosyal haklar getiren hükümleri incelenmekte; mevcut toplu sözleşme düzeninin aksayan yanlarına ve kamu görevlileri sendikalarının performanslarına da vurgu yapılmaktadır.
I-GİRİŞ
1-4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu uyarınca düzenlenen, genel yönetim kapsamındaki kamu idarelerinde[1] işçi statüsü dışında çalışan kamu görevlilerine uygulanacak olan, “Kamu Görevlilerinin Geneline ve Hizmet Kollarına Yönelik Mali ve Sosyal Haklara İlişkin 2022 ve 2023 Yıllarını Kapsayan 6. Dönem Toplu Sözleşme,” 25.08.2021 gün ve 31579 sayılı R.G. de yayımlanmıştır.
01.01.2022 tarihinden itibaren yürürlüğe girecek ve iki takvim yılında uygulamada kalacak olan 6.Dönem Toplu Sözleşmenin (memur aylıklara uygulanacak katsayıların belirlenmesi başta olmak üzere) bazı mali hükümleri; kamu idarelerinde istihdam edilen kamu personelinin yanı sıra, bu idarelerden emekli (4/1-c’li ) olanlar başta olmak üzere, çeşitli yasalara göre (2022 sayılı Kanuna göre yaşlılık ve özürlü aylığı alanlar, 2828 sayılı Kanuna uyarınca muhtaç engellilerin bakım ödemeleri vb.) aylık/ödenek/sosyal yardım almakta olan da dahil asgari 8 milyonu aşkın kişiyi doğrudan etkilemektedir.[2]
Belirtilen nedenlerle, toplumun büyük bir kesimini kapsadığı görülen toplu sözleşme hükümlerinin etraflıca incelenmesinde/değerlendirilmesinde yarar bulunmaktadır.
II-TOPLU SÖZLEŞME
2-4688 sayılı Kamu Görevlileri ve Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu uyarınca düzenlenmekte olan toplu sözleşmeler veya toplu sözleşme imzalanmaması halinde verilen Kamu Görevlileri Hakem Kurulu kararları; “Kamu görevlilerinin mali ve sosyal haklarını düzenleyen mevcut mevzuat hükümleri dikkate alınarak kamu görevlilerine uygulanacak katsayı ve göstergeler, aylık ve ücretler, her türlü zam ve tazminatlar, ek ödeme, toplu sözleşme ikramiyesi, fazla çalışma ücreti, harcırah, ikramiye, doğum, ölüm ve aile yardımı ödenekleri, cenaze giderleri, yiyecek ve giyecek yardımları ve diğer mali ve sosyal hakları,” kapsamaktadır. (4688 /28.md.)
2022 ve 2023 Yıllarını Kapsayan 6. Dönem Toplu Sözleşme görüşmeleri uzlaşma ile sonuçlanmış, dolayısıyla Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna gerek kalmamıştır.
Toplu sözleşme kamu idaresi adına Kamu İşveren Heyeti Başkanı (Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı) tarafından imzalanmıştır. Kamu görevlileri adına ise sözleşmenin kamu görevlilerinin geneline yönelik ikinci kısmı Kamu Görevlileri Sendikaları Heyeti Başkanı (Memur-Sen Genel Başkanı), hizmet kollarına yönelik üçüncü üçüncü kısmındaki sözleşmeler ise ilgili sendika temsilcilerince ayrı ayrı imzalanmıştır.
4888 sayılı Kanuna göre kamu idarelerinde on bir adet iş kolu (büro, bankacılık / eğitim/ sağlık/yerel yönetim/basın, yayın/ kültür/ bayındırlık/ulaştırma/tarım/enerji/Diyanet ve vakıf hizmetleri ) oluşturulmuştur.
II-KAMU GÖREVLİLERİNİN GENELİNE YÖNELİK MALİ ve SOSYAL HAKLAR
Katsayıların belirlenmesi ve ücretlerin artırılması
3-Toplu sözleşmede memur aylıklarına uygulanan katsayılar ve sözleşmeli personel ücretleri yeniden tespit edilmiştir.
Bu bağlamda memur aylıklarının hesaplamalarında kullanılan aylık katsayısı, taban aylık katsayısı, yan ödeme katsayısı ve sözleşmeli personel ücretleri:
a)- 1/1/2022-30/6/2022 döneminde geçerli olmak üzere % 5 oranında artış,
b)- 1/7/2022-31/12/2022 döneminde geçerli olmak üzere % 7 oranında artış,
c)- 1/1/2023-30/6/2023 döneminde geçerli olmak üzere % 8 oranında artış,
d)- 1/7/2023-31/12/2023 döneminde geçerli olmak üzere % 6 oranında artış,
Olacak şekilde yeniden belirlenmiştir. (Top. Söz. II. Kısım 5.md.)
Enflasyon farkı ödenmesi
4-Toplu Sözleşme ile altı aylık dönemler için tespit edilmiş artış oranlarının, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan 2003=100 Temel Yıllı Tüketici Fiyatları Endeksindeki değişim oranının altında kalması halinde, aradaki fark enflasyon farkı olarak ayrıca ödenecektir. (Top. Söz. II. Kısım 8.md.)
Diğer mali ve sosyal haklar
5-Kamu görevlilerinin genelini ilgilendiren mali ve sosyal haklara ilişkin kısmında, önceki toplu sözleşme hükümleri/hakem kurulu kararlarına bağlı kalındığı, mevzuattan da kaynaklanan bazı maddelerdeki küçük değişiklikler dışında, 5. Döneme İlişkin Hakem Kurulu Kararlarının konuya ilişkin maddelerinin noktası/virgülüyle aynen alındığı görülmektedir.
Bu yüzden sözü edilen/ değişiklik yapılmamış maddelerin ayrıntısına girilmesine gerek görülmemiştir.
Toplu Sözleşmede (önceki göre) ek/değişiklik yapılmış konular aşağıda özet halinde açıklanmıştır.
- Memurlara olduğu gibi sözleşmeli personele de emekliliklerinde 2.560 TL (yol) tazminatı ödenmesi kabul edilmiştir.
- Hizmet tahsisli kamu konutlarının belirlenmesi için komisyon oluşturulması ve sendika temsilcisinin katılımı koşulu getirilmiştir.
- KİT vb. yerlerde istihdam edilen itfaiyecilerin Özel Hizmet Tazminatları (ÖHT) %5 zamlı ödenecektir.
- Sendika üyesi olan kamu personeline aylık 135 TL olarak ödenen toplu sözleşme ikramiyesi, katsayı artışıyla birlikte 400 TL yükseltilmiştir. Bu tazminattan yararlanabilmek için iş kolundaki kamu görevlilerinin (en az) %1’ den fazla üyeye sahip sendikaya üye olunması koşulu getirilmiştir.
- Taşra birimlerinde görevli kamu görevlilerinin de servis hizmetlerinden yararlandırılması esası getirilmiştir.
- KİT’lerde görevli müdürlere ek olarak ödenen ÖHT’ler 20 puandan 25 yükseltilmiş, diğer yöneticilere de ek olarak 10 puan ÖHT ödenmesi getirilmiştir.
- Koruma ve güvenlik personeline ek olarak ödenen ÖHT 5 puandan 8 puana yükseltilmiş, silahlı görev yapanlara ayrıca 5 puan daha verilmesi kabul edilmiştir.
- KİT’lerde sözleşmeli olarak istihdam edilen teknik personele belirlenmiş rakamlar üzerinden (15-35 TL) günlük ödenen ek ÖHT miktarları; bundan böyle ÖHT tazminatının %1; 2- 3’ü olacak şekilde yeniden düzenlenmiştir.
- Orman yangınlarında ölen; malul /engelli olan itfaiye personeli de Orman Kanununda belirtilmiş olanaklardan yararlanacaktır.
- Sözleşmeli personelde seyyar görev tazminatından yararlanacaktır.
- Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığında çalışanlarla ilgili bazı düzenlemeler bu bölümden çıkarılmış, Üçüncü Kısımda Sağlık ve Sosyal Hizmet Koluna İlişkin Sözleşme Toplu Sözleşme kapsamına alınmıştır.
- Daha yüksek aylıklı görevlere atanmada kamu görevlisi yen aylığına ( ay başı yerine) göreve başladığı tarihten itibaren hak kazanacaktır.
- Gassal kadrosunda bulunanlara ilave 500 puan iş güçlüğü zammı ödenecektir.
- 3.600 EK GÖSTERGE DÜZENLEMESİ DE DAHİL OLMAK ÜZERE EK GÖSTERGELERLE İLGİLİ ÇALIŞMA, YETKİLİ KONFEDERASYONUN KATKI VE KALIMIYLA 2022 YILINDA TAMAMLANACAKTIR.
- Sözleşmeli personelin statüsünün yeniden belirlenmesine ilişkin çalışma yetkili konfederasyonun katkı/katılımıyla 2022 yılında tamamlanacaktır.
- 657 sayılı DMK 4/B maddesi uyarınca çalışan idari büro görevlisi/ destek personeline ÖHT % 10 zammı ödenecektir.
Eski sözleşmelere göre yapılmış ek/değişiklikler, iyileştirmeye ilişkin düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere, kamu personelinin geneline yönelik mali ve sosyal haklarda kayda değer bir iyileşme/düzeltme yapılmamıştır. (Top. Söz. II. Kısım 5-53 md.)
III-HİZMET KOLLARINA YÖNELİK MALİ ve SOSYAL HAKLAR
6-4888 sayılı Kanuna göre kamu idarelerinde oluşturulmuş (büro, bankacılık / eğitim/ sağlık/yerel yönetim/basın, yayın/ kültür/ bayındırlık/ulaştırma/tarım/enerji/Diyanet ve vakıf hizmetleri) kollara ilişkin mali ve sosyal haklar (11) ayrı bölümde karara bağlanmıştır.
Toplu Sözleşmenin kamu görevlilerinin genelini ilgilendiren mali ve sosyal haklara ilişkin kısmında olduğu gibi hizmet kollarına ilişkin temel konularda da önceki toplu sözleşme/hakem kurulu kararlarına büyük ölçüde bağlı kalınmıştır.
Bununla birlikte hizmet kolu sözleşmelerindeki düzenlenmiş madde sayılarının çok arttığı, daha önceki toplu sözleşme döneminde 47 başlıkta toplanmış yeni veya değişiklik içeren düzenlemelerin sayısının 141’ e ulaştığı görülmektedir.
Bu Toplu Sözleşmeyle çalışanlara, eski döneme göre sağlanmış yeni/farklı kazanımlar, ekli tabloda gösterilmiştir. (Ek- TABLO I)
Tablo incelenmesinden de anlaşılacağı üzere çalışanlar lehine getirilmiş mali ve sosyal haklar, çalışanların yıllardır süregelen ağır ekonomik sıkıntılarını, bu bağlamda merkezi yönetimden beklentilerini karşılamaktan çok uzaktır. Sendikaların temel sorunların çözümlenmesinin güçlüklerini de dikkate alarak; ana sorunları bir yana bırakarak, ikincil/basit sorunlarla uğraşmayı tercih ettikleri, faaliyetlerini/performanslarını bu konular üzerinde yoğunlaştırmaya başladıkları görülmektedir.
Çalışanların mali ve sosyal haklarına geçici/basit çözümler getirmiş bu tür kazanımlardan bazıları, örnek olarak aşağıya çıkarılmıştır.
- Memurların yapacakları fazla çalışma saat ücretinin, bütçe kanunlarındaki tespit edilmiş tutarın (2,40 TL), 3 katı yerine 4 katı üzerinden ödenmesi;
- Bazı memurlara ödenen Özel Hizmet Tazminatlarının (ÖHT) 2- 10 puan arasında ( 34 -170,5 TL arasında ) artırılması; yan ödeme puanları kısmi artışlar;
- Ek ders ücretleri (25,17 TL) konusunda yeni/ek düzenlemeler;
- Memurlara yapılan maktu bazı ödemelerde artışlar; (Görevlerini aynı zamanda ara kullanarak yürütenlere ödenen ilave ücretin 95 TL den 125 TL çıkarılması vb.)
- Temel/esasa ilişkin konularda çalışma yapılması için sendika yetkilisinde katılımı ile komisyonlar oluşturulması;
- Giyim yardımlarının türü ve yararlanacak olanların sendika temsilcisinin katılımı ile belirlenmesi;
Bu durumun mevcut iktidarın da işine geldiği, sendikaların küçük taleplerinin kolaylıkla yerine getirildiği, bazı kazanımlar (!) elde etmiş sendikaların sonuçtan memnun oldukları anlaşılmaktadır.
Ancak elde edilmiş kazanımların çalışanların mali ve sosyal haklarında önemli/dikkat çeken bir iyileşme sağlamadığı ve sözleşme öncesi sendikalar tarafından açıklanmış hedeflerin de çok gerisi kaldığı bilinmektedir. Bu yüzden “ Dağ fare bile doğurmadı” demek olanaklıdır ve abartılı bir benzetme olmayacağı değerlendirilmektedir.
IV- SÖZLEŞMELERİN GENEL DEĞERLENDİRİLMESİ
Ayrıntılı çalışma yapılması gereken konular
7-Toplu Sözleşmede 3.600 ek gösterge ilgili çalışma başta olmak üzere bazı konularda sendikalarında katılımı ile ayrıntılı çalışma yapılması ve çözümlenmesine ilişkin kararlar alınmıştır.
Bu konuların başlıkları aşağıya çıkarılmıştır.
ü 3.600 EK GÖSTERGE DÜZENLEMESİ DE DAHİL OLMAK ÜZERE EK GÖSTERGELERLE İLGİLİ ÇALIŞMA YAPILMASI,
- Sözleşmeli personelin statüsünün yeniden belirlenmesi,
- Yüksek öğretim kurumlarında görevli 657 sayılı Kanunu tabi memurların kurumlar arasında muvafakat koşulu aranmaksızın yer değiştirmesi için çalışma yapılması,
- Sağlık hizmetleri sunumunda kaliteyi artırmak için icap nöbetine ilişkin hususların yeniden düzenlenmesi,
- Sağlık hizmet kolunda görevde yükselme/unvan değişikliği yapılmasının usul ve esaslarının belirlenmesi,
- Yüksek öğretim kurumlarında döner sermayeden yapılacak ödemelerle ilgili görevlilerin kadro ve unvanların belirlenmesi,
- İtfaiye personeline fiili hizmet zammı ödenmesi,
- Büyükşehir belediyelerine bağlı genel müdürlüklerin daire başkanlarının özlük haklarının düzeltilmesine ilişkin çalışmalara belediye başkan yardımcıları da dahil edilerek devam edilecektir.
- PTT dağıtıcılarının emeklilik yaş sınırının yükseltilmesi,
- TKGM’ de tapu görevlileri arasındaki unvan farklılıklarının giderilmesi,
Bu konulardan 5 tanesi hakkında daha önceki toplu sözleşmeler sırasında da çalışma yapılması kararı alınmıştır. Aradan en az 4 yıl süre geçmiştir. Bu konularla ilgili çalışma yapılıp/yapılmadığı veya ne tür bir çalışma yapıldığı belli değildir. Bu konularda yeniden çalışma yapılmasına karar verildiği görülmektedir. Geçen dönemde alınmış “üniversite genel sekreter yardımcısının ek göstergesinin yükseltilmesine ilişkin” konuda çalışma yapılmasına ilişkin karardan ise vaz geçilmiştir.
Ayrıntılı çalışma yapılmasına karar verilmiş (Cuma namazı izni / hac izni vb. dışında) konuların çözüme kavuşturulamadığı görülmektedir.
Çalışanların haklı taleplerinin “komisyona havale” edilmemesi, sürüncemede kalmaması için sendikalar tarafından gereken önlemler alınmalıdır. Bu amaçla toplu sözleşme öncesi sendikaların; talep edilen haklar, bunların karşılanmasına ilişkin seçenekli çözüm yolları konularında her y yle hazırlıklı olmaları gerekmektedir. Bu tür bir hazırlık için toplu sözleşme görüşmelerinde “çalışma yapılmasına” ilişkin bir karar beklenmesine gerek yoktur. Esasen sendikanın ciddi hazırlığının olmadığı bir konuda; rasyonel, gerçekçi toplu sözleşme/müzakere yapılamayacağı açıktır.
Bu bağlamda sendikaların taleplerin gerçekçi olmasında, popülistçe yaklaşımlardan olabildiğince uzak durulmasında yarar vardır. Bu tarz rasyonel bir yaklaşımla en karmaşık görünen ek göstergeler sorunu bile 1-2 hafta içinde çözümlenebilir. Zira burada önemli olan husus iktidarın konuya yaklaşımı ve bu amaçla çalışanlara ayıracağı kaynak miktarıdır. ( İktidarın ayırdığı/ayırmak istediği yeterli bir kaynak yoksa konunun görüşülmesine, çalışanların oyalanmasına da gerek yoktur.) Miktar belli olduktan sonra geriye kaynağın adaletli bir şekilde dağıtımı kalmaktadır. Dağıtım konusunda yıllardır uygulanmış temel ölçütlerimiz vardır. Yapılacak iş sadece bunların güncellenmesidir.
Diğer yandan ayrıntılı çalışma gerektiren temel sorunlarına ilişkin yürütülecek çalışmaların usul/esasların tespiti ve sürelerinin takvime bağlanması konuları sözleşmelerde hüküm altına alınmalı, bu bağlamda eylem planları hazırlanmalıdır. Makul bir sürede çözümlemeyen sorunların nedenleri, karşılaşılmış güçlükler konusunda çalışanların bilgilendirilmesine yönelik çalışmalar yapılmalı, bu suretle çalışanların daha fazla oyalanmaları/aldatılmalarının önüne geçilmelidir.
Fazla çalışmalar
8-Eski toplu sözleşmelerde olduğu gibi yenisinde de fazla çalışma konusunda çok sayıda ve ayrıntılı düzenlemeler bulunmaktadır. Kamu personelinin yıllık fazla çalışmalarının 50 saat artırılması, saat başına ( 2021 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanununa göre 2,40 TL ) ödenecek ücretin kaç kat/misli uygulanacağı konularına, kamu görevlilerinin aylıklarının belirlenmesinin temel bir unsuru gibi özel bir önem verildiği görülmektedir.
Bu yüzden fazla çalışmalarla ilgili olarak aynı iş kolu kapsamındaki kurum/kuruluş personelleri için bile ayrı ayrı düzenlemelere gidilmiştir. Eşit işe eşit ücret/ücret adaletine aykırılık oluşturan fazla çalışma ücretleri belirlenmiştir
(Örneğin bütçe kanunlarıyla belirlenmiş fazla çalışma saat ücretleri; EGM/MSB görevli sivil memurlara 3; Vergi/Nüfus/SGK personeline 4; Cami görevlilerine 5 kat üzerinden ödenmektedir.)
40 yılı aşkın bir süredir (mülga) Devlet Personel Başkanlığı bünyesinde daire başkanı seviyesinde mevzuata ve çalışanlar arasındaki belli dengelere bağlı olarak başarıyla yürütülmüş fazla çalışma konusu Toplu Sözleşmede olabildiğince abartılmıştır. Bu bağlamda çalışma barışını da olumsuz etkiyebilecek nitelikte kurum içinde veya kurumlar arası (kısır) rekabete yol açan düzenlemelere yer verilmiş olduğu görülmektedir.
(Örneğin; Toplu Sözleşmenin Büro, Bankacılık ve Sigortacılık Hizmet Kolundaki 26 maddeden 9 tanesi (% 35 ) Tarım ve Ormancılık Hizmet Kolundaki 27 maddeden 6’sı ( %22); fazla çalışma konusuyla ilgilidir. )
2021 Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu ile 2,40 TL olarak belirlenmiş fazla çalışma saat ücretine fazla itiraz olmadığı, artırılması yönüne gidilmediği, bunun taban ücreti gibi değerlendirildiği görülmektedir. Fazla çalışma konusundaki pazarlıklardan, pazarlıklar sonrası alınmış kararlardan kamu personeli sendikalarının genelde memnun oldukları, bu konuları elde edilmiş” kazanımlar!” olarak açıkladıkları bilinmektedir.
Oysa yılda en fazla 350 saat fazla çalışma yapabilecek memura, belirlenmiş ücretin bir kat fazlasının ödenmesi halinde, aylık ücretinde net olarak sadece 59 TL artış olacaktır. Fazla çalışma ücretleri konusunun bu kadar önemsenmiş olması, kamu yönetimi/kamu personeli ve kamu sendikaları yönünden ibretlik/ trajikomik bir durumdur.
(Benzer uygulamalar, ek ders ücreti ödemeleri ile giyecek yardımları açısından da geçerlidir.)
Bu yaklaşımların doğal sonucu olarak özgün bir istihdam şekli olan fazla çalışma mevzuatı konusundaki yeknesaklık yitirilmiştir. Zira kamu görevlilerine yaptırılacak fazla çalışmanın usul ve esaslarını belirleyen mevzuat ( 657 sayılı DMK 99, 178; 2429 sayılı Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanun’ un 2 maddeleri, Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu, Fazla Çalışmanın Uygulama Esaslarını Gösterir Yönetmelik vb.) hükümlerinin uygulanmayacağı karara bağlanmıştır.
Böylelikle Devlet memurlarının genel olarak haftalık çalışma süresi olan 40 saatin üstünde yaptıkları çalışmaların fazla çalışma olarak tanımlanabileceğine; kurum faaliyetlerinin gereği veya hizmetin devamını temin amacıyla normal çalışma saatleri içinde/dışında; ulusal/resmi/dini bayramlarda yapılacak olan (nöbet niteliğindeki) hizmetler için fazla çalışma ücreti ödenmeyeceğine ilişkin yerleşik kuralların uygulanmasından vazgeçilmiştir.
Bu suretle, cami/mescitlerde görev yapan imam-hatip ve müezzin-kayyımlar ile vaizler başta olmak üzere; kütüphane/müze/turizm bürolarında, defin hizmetlerinde çalışanlara vb. fazla çalışma ücreti ödenmesi karara bağlanmıştır.
Fazla çalışma ücretlerinin kurumlara göre tespit edilmiş farklı katsayılar üzerinden değil, bütçe kanunlarında belirlenmiş miktarlar üzerinden ödenmesi; fazla çalışmaya uygulanacak katsayıların, fazla çalışma süreleri ve fazla çalışmaya katılacak olanların sayısının belirlenmesinin pazarlık konusu olmaktan çıkarılması gerekmektedir. Ayrıca yetersiz kaldığı tartışmasız olan 2,40 TL tutarındaki fazla çalışma (saat) ücretinin makul seviyede artırılması, fazla çalışma konusunun toplu sözleşmelerin kamu görevlilerinin genelini ilgilendiren bölümünde ele alınarak çözümlenmesinde yarar bulunmaktadır.
Tazminatların artırılması
9-Mevcut toplu sözleşme düzeninin; hizmet kolunda sendika kurabilen dolayısıyla toplu sözleşmelerde taraf olan/sözleşme imzalama yetkisi olan veya seslerini yeterince duyurma olanağı olan iş kollarında çalışan kamu görevlilerinin lehine; bu olanaklara sahip olmayan kamu görevlilerinin ise aleyhine işlemeye başladığı görülmektedir.
Özellikle 2006/10344 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan “Devlet Memurlarına Ödenecek Zam ve Tazminatlara İlişkin Karar” eki cetvellerde veya 375 sayılı KHK eki I sayılı Cetvelde genel bir değişiklik yerine, eski uygulamanın devamı şeklinde iş kolları itibarıyla yapılmış 657 sayılı DMK’da ihdas edilmiş hizmet sınıflarını göz ardı eden toplu sözleşmelerle yapılmış (çok sayıda) kısmi değişiklerle sağlanmış olan bu tür ücret artışları, bu farklılıkları daha da artırmıştır. Sözü edilen Kararname ile getirilmiş genel denge daha da bozulmaya başlamıştır.
(Zira kamu görevlilerinin çoğunluğu için aylıklarındaki en önemli unsuru (aylığın büyük bölümünü) anılan Karar eki cetvellerde gösterilen özel hizmet tazminatı ile diğer tazminat oranları oluşturmaktadır.)
Örneğin; sayıları 312.215 olan Emniyet Hizmetleri Sınıfına mensup personelin kamu görevlileri toplu sözleşmelerinde esamisi bile okunmaz iken, sayıları 114.031 olan Din Hizmetleri Sınıfı mensupları, iş kolunda kurulu sendikaları aracılığıyla, Diyanet ve Vakıf Hizmet Koluna ilişkin, on beş maddeden oluşan karar alınmasını sağlamışlar, bu bağlamda Toplu Sözleşme kapsamında kendilerine uygulanacak yeni bazı mali haklar elde edebilmişlerdir.(Top. Söz III Kısım, 11. Bölüm)
Eşit işe eşit ücret ödenebilmesi, kamu görevlileri arasında orantısız ücret farklılıklarının giderilmesi, ücret adaletinin temini bağlamında 2006/10344 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan “Devlet Memurlarına Ödenecek Zam ve Tazminatlara İlişkin Karar” ve eki cetveller güncelleştirilmeli; iş kolları/kurumlar bazında yapılacak değişiklikler sırasında genel dengenin korunmasına, 657 DMK ihdas edilmiş hizmet sınıflarının göz ardı edilmemesine, çalışma barışının bozulmamasına özen gösterilmelidir.
Diğer konular
10-Toplu Sözleşmelerle yapılmış müdahalelere karşın mevzuatta gereken değişiklikler yapılmadığı için her toplu sözleşmede daha önce karara bağlanmış/uygulamaya geçilmiş hususların yeniden sözleşmelere konulması gerekmektedir. Bu yüzden her yeni sözleşme döneminde sözleşme hükümlerinde artış olduğu görülmektedir.
(Kamu personelinin zam ve tazminatlarında artış sağlayan toplu sözleşme hükümleri doğrultusunda ilgili mevzuatta henüz değişiklik yapılmamış olması; itfaiyeci personelin halen Genel İdare Hizmetleri Sınıfına alınamamış olması bu durumlara örnektir.)
Sözleşme hükümleri doğrultusunda mevzuatta gereken değişikliklerin yapılması, mevcut kazanımların yasal güvenceye kavuşturulması, sözleşmelerin sadeleştirilmesi ve bu suretle uygulamadaki karışıklıkların önü alınmalıdır.
11– Öncekilerde olduğu gibi bu Toplu Sözleşmenin düzenlenmesi sırasında da gereken dikkat ve özen gösterilmemiştir.
Bu bağlamda;
- Kamu personeline yiyecek/giyecek yardımı yapılması, servis hizmeti, hizmet tahsisli kamu konutlarının kapsamının genişletilmesi, KİT’lerde konut kira bedelinin (% 15) indirimli tahsil edilmesi vb. konular kamu personelin tümünü kapsayan sözleşmenin ikinci kısmının yanı sıra, hizmet kollarına yönelik üçüncü kısımda da mükerrer olarak düzenlenmiştir.
Oysa Hazine ve Maliye Bakanlığının (BÜMKO Gn. Md.) kadim uygulamaları doğrultusunda, bu tür konuların; Sözleşmenin 42’nci maddesindeki kamu misafirhanelerinden yararlanılması düzenlemede olduğu gibi, kamu personelinin geneline yönelik kısmında belirtilmesi ve tekrarlardan kaçınılması yerinde olacaktır.
ü Belirli hizmet kollarında çalışanları kapsayan ücret artışına yönelik bazı düzenlemelere Toplu Sözleşmenin ikinci kısmında veya her iki kısımda da yer verilmiştir.
(Hekimlere ek ödeme, KİT’ler Md ve görev yapan bazı personele ek tazminat; müze araştırmacısı/ arşivcilere zam ve tazminat verilmesine ilişkin ikinci kısımda yer alan düzenlemeler örnektir.)
- Memur iken sözleşmeli statüye geçen sağlık personeline yürürlükten kalkmış (663 s.KHK 42/4 md.) hükümlere dayalı olarak ek ödeme garantisi getirilmiştir
Toplu sözleşmelerin düzenlenmesi sırasında gereken dikkat/özen gösterilmelidir.
12- 4688 sayılı Kamu Görevlileri ve Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu’nun 28’inci maddesinde: “Toplu sözleşme ikramiyesi hariç olmak üzere toplu sözleşme hükümlerinin uygulanmasında sendika üyesi olan ve sendika üyesi olmayan kamu görevlileri arasında ayrım yapılamaz.” şeklinde açık/seçik kural bulunmaktadır.
Buna karşın Toplu Sözleşmenin “Yerel Yönetim Hizmet Koluna İlişkin Bölümü “1. maddesinde “ Sosyal denge sözleşmesinin taraf sendikası, üyesi olmayan kamu görevlilerinden, aynı unvanlı üyesinden aldığı aidatın iki katına sosyal denge sözleşmesi aidatı alabilir. Bu aidatı ödeyen kamu görevlileri söz konusu sözleşmeden aynı usul ve esaslar dahilinde yararlanır.” düzenlemesine yer verilmiş ve yasaya aykırılık konusu göz ardı edilmiştir.
Bu bağlamda BEM-BİR-SEN açıkça kollanmış; sendika üyesi olmayan memurlar 4488 sayılı Kanununun 28, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 39’uncu maddelerine de aykırı olarak, iki katı aidat ödemekle cezalandırılmıştır. (Top.Söz. III. Kısım, 4.Bölüm,1. Md.)
13– Toplu Sözleşmede konunun tarafı olan belediyelerin de görüş/onayları alınmadan PTT personelinin yanı sıra AFAD/ Orman Muhafaza/Gümrük Muhafaza personeline yönelik olarak, personele toplu taşıma kartı verilmesi yerine, belediyelerin toplu taşıma hizmetlerinden ücretsiz yararlandırılmalarına ilişkin kararlar verilmiştir.
Aynı şekilde sağlık ve sosyal hizmetler iş kolunda çalışan personele milli parklara ücretsiz olanağı getirilmiştir.
4736 sayılı Kanuna aykırı uygulamalardan, ayrıcalıklardan kaçınılmasında yarar vardır.
IV-SONUÇ
14- 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanununa dayalı olarak imzalanmış olan “Kamu Görevlilerinin Geneline ve Hizmet Kollarına Yönelik Mali ve Sosyal Haklara İlişkin 2022 ve 2023 yıllarını Kapsayan 6. Dönem Toplu Sözleşme” hükümlerinin, önceki toplu sözleşme hükümleriyle karşılaştırmalı ve analitik/ ayrıntılı incelenmesi sonucunda:
Yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere:
- Yeni toplu sözleşmede önceki toplu sözleşme hükümlerine göre kayda değer bir farklılık olmadığı;
- Memur sendikalarının; 2006/10344 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan ve yıllardır önemli bir değişiklik yapılmamış olan “Devlet Memurlarına Ödenecek Zam ve Tazminatlara İlişkin Karar”, 1994 yılında belirlenmiş ek gösterge cetvelleri vb. mevzuatta belirtilmiş kamu çalışanlarının temel/köklü mali ve sosyal haklarının günün koşullarına uyarlanması/güncellenmesi yerine, geçici çözümler ve ayrıntılı konularla ilgilenmeyi tercih ettikleri,
Bu bağlamda faaliyetlerini fazla çalışma/ders ücreti/giyecek yardımı vb. tali işler üzerine yoğunlaştırdıkları, bu konulardaki elde edilen sonuçlara göre kendilerini başarılı gördükleri;
Sendikaların bu yaklaşımının iktidarın da işine geldiği;
- 3.600 ek gösterge verilmesi vb. komisyona havale edilmesine karar verilmiş işlerden bu konularda sendikaların bile yeterince hazırlı olmadıkları, sorunu/problemi öğrenmeden çözüm peşinde oldukları;
- Sözleşmelerde yer alması/düzenlenmesi gereken hususların yeterince açıklığa kavuşturulamadığı;
- Kamu görevlilerinin mali ve sosyal haklarının hangi tür (kamu görevlilerinin geneline/hizmet kollarına yönelik) toplu sözleşme kapsamında düzenleneceği konusunda duraksamalar yaşandığı;
- Kararlarda yasalara aykırı veya yürürlükten kaldırılmış hususlara da yer verildiği;
- EGM örneğinde görüldüğü gibi toplu sözleşme düzeninin; hizmet kollarında sendika kurabilen dolayısıyla toplu sözleşmelerde taraf olan/sözleşme imzalama yetkisi kamu görevlilerinin lehine, bu tür olanakları olmayan kamu görevlilerinin aleyhine işlediği;
Anlaşıldığından; gerekli önlemlerin hızla alınmasında yarar bulunmaktadır.
Notlar:
1- 2022 yılında ödenmesi gereken Özel Hizmet/Mesleki Tazminat (100 puan) Tutarı: 1.708 TL dir. (Bu bağlamda ÖHT 10 puan artırılmış ise memura 170,8 TL zam yapılmış olacaktır.)
2- Yan ödemeler ( İş riski/iş güçlüğü/mali sorumluluk ve elaman temininde güçlük zammı ) aylıklarda önemli bir tutar oluşturmamaktadır. Örneğin ilçe kaymakamına 2022 yılında yan ödemeler karşılığında toplam 112,26 TL ödenecektir.
3- 2021 yılında saat başına ödenen fazla çalışma ücreti 2,40 TL dir.
4- 2022 yılında uygulanacak ek ders saat ücreti 25,17 TL (brüt)
Kaynak: Mahmut ESEN – E. Mülkiye Başmüfettişi’nin Özel İzni ile yayınlanmıştır. Yazının Tüm hakları ve sorumluluğu yazara aittir.
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.