29 Nisan 2017 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 690 numaralı Kanun Hükmünde Kararname ile yabancı ülke adli veya idari makamlarınca boşanmaya, evliliğin butlanına, iptaline veya mevcut olup olmadığının tespitine ilişkin verilen kararların dava açma şartı olmaksızın, nüfus kütüğüne tescil edilmesinin önü açılmıştır.
Bilindiği üzere bundan önceki mevcut düzenlemede yabancı mahkemeler tarafından verilen boşanma ilamlarının nüfusa tescil edilebilmesi için 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanununun “Tanıma” başlıklı 58. maddesine göre Türkiye’de yetkili ve görevli mahkemede dava açılması ve yabancı mahkeme ilamının geçerli şartlara haiz olduğunun mahkeme tarafından tespiti aranmaktaydı.
690 numaralı KHK ile birlikte 25/04/2006 tarihli ve 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununa, aşağıda yer alan 27/A maddesi eklenerek, mevcut düzenlemede yer alan dava şartı ortadan kaldırılmış oldu; “Yabancı ülke adli veya idari makamlarınca verilen boşanma kararlarının nüfus kütüğüne tescili Madde 27/A – (1) Yabancı ülke adlî veya idarî makamlarınca boşanmaya, evliliğin butlanına, iptaline veya mevcut olup olmadığının tespitine ilişkin olarak verilen kararlar; bizzat veya vekilleri aracılığıyla tarafların birlikte başvurması, verildiği devlet kanunlarına göre konusunda yetkili adlî veya idarî makam tarafından verilmiş ve usulen kesinleşmiş olması ve Türk kamu düzenine açıkça aykırı bulunmaması şartlarıyla nüfus kütüğüne tescil edilir.
(2) Nüfus kütüğüne yapılacak tescil işlemleri, yurt dışında kararın verildiği ülkedeki dış temsilcilikler, yurt içinde ise Bakanlık tarafından belirlenen nüfus müdürlükleri tarafından yapılır.
(3) Bu maddede sayılan şartlar yerine getirilmediği gerekçesiyle tescil talebi reddedilen kararların Türkiye’de tanınması, 27/11/2007 tarihli ve 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun uyarınca yapılır.
(4) Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Bakanlık tarafından yönetmelikle belirlenir.” Halihazırda tanıma ve tenfiz davası devam eden ilgililerin de işbu düzenleme kapsamında İdareye başvurması önünde bir engel bulunmamaktadır.
Bu kapsamda taraflar bizzat veya vekilleri aracılığı ile;
i. Yabancı ülkede verilen ilamın, o yer hukukuna göre kesinleşmiş olması,
ii. Yabancı ülkede verilen ilamın, Türk kamu düzenine aykırılık teşkil etmemesi,
şartlarını taşıyan ilamların nüfus kütüğüne tescilini yurt dışında kararın verildiği ülkedeki dış temsilciliklerden, yurt içinde ise Bakanlık tarafından belirlenen nüfus müdürlüklerinden birlikte talep edebilirler.
Tescil talebinin idare tarafından reddedilmesi durumunda ise bu ilamların tanınması, 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun hükümlerine göre tanıma ve tenfiz davası açılması suretiyle yapılabilecektir.
Avukat
Duygu Kesler
www.ozgunlaw.com