Dünya Ekonomisindeki Son Gelişmeler
Büyüme
Küresel ekonomi 2020 yılının ilk yarısında Kovid-19 salgınının etkisinde kalmıştır. Kovid-19 salgınına ilişkin ilk vakalar 2019 yılının Aralık ayında Çin’de görülmüş ve 2020 yılının ilk çeyreğinden itibaren salgın hızla tüm dünyaya yayılmaya başlamıştır.
Asya kıtası dışındaki ülkelerin birçoğunda ise vakaların yılın ilk çeyreğinin ortalarından itibaren yaygınlaştığı tespit edilmiştir. İkinci çeyrekte ise Çin, Japonya ve Güney Kore haricindeki tüm ülkelerde vaka sayılarında artışlar devam etmiştir. Özellikle Avrupa’daki gelişmiş ülkelerde alınan önlemler vaka sayılarının ikinci çeyrek tamamlanmadan belirgin biçimde sınırlanmasını sağlamıştır. ABD’de ise sosyal mesafe ve maske gibi koruyucu önlemlere yeterince uyulmaması nedeniyle, Kovid-19 vaka sayıları ikinci çeyrekte çok hızlı bir biçimde artmış ve ABD dünyada en çok vaka görülen ülke olmuştur. Haziran ayı sonu itibariyle ABD’de görülen vaka sayısı 2,7 milyona ulaşmıştır.
Böylelikle, 2020 Haziran sonu itibariyle dünyada toplam 10,6 milyon adet Kovid-19 vakası tespit edilmiş, Kovid-19 nedeniyle 517 bin kişi hayatını kaybetmiştir. Aynı dönemde iyileşen hasta sayısı 5,8 milyon kişiye ulaşmakla birlikte, salgın halen yıkıcı etkilerini sürdürmektedir.
Salgının etkilerini asgari düzeye indirmek için birçok ülkede çeşitli ekonomik ve sosyal tedbirler alınmıştır. Bu tedbirlerin öncelikli amacı, insan hayatını korumak ve ülke sağlık sistemlerinin çökmemesini sağlamak olmuştur. Bu çerçevede alınan kararlardan özellikle karantina ve ekonomik kapanma gibi tedbirler, iktisadi faaliyet üzerinde yoğun kısıtlayıcı sonuçlar doğurmuştur. Ayrıca, sosyal mesafe kurallarının uygulanması, maske kullanımının teşvik edilmesi/zorunlu tutulması, sokağa çıkma yasakları, uzaktan eğitim programlarının uygulanması gibi uygulamalarla Kovid-19 ile mücadele desteklenmiştir.
Salgının kesimler üzerindeki tahribatını azaltmak için amacıyla tarihte benzerine az rastlanır mali teşvik ve parasal genişleme politikalarına başvurulmuştur. Bunların başında; hanehalkına ve firmalara destek paketlerinin açıklanması ve uyumlu para politikası uygulamaları gelmektedir.
Böylece, 2019 yılının tamamında yüzde 2,9 oranında büyüyen ve salgın öncesi dönemdeki IMF tahminlerine göre yüzde 3,4 oranında büyümesi beklenen küresel hasılanın, 2020 yılında yüzde 4,9 oranında daralması öngörülmektedir. Salgının ilk aşamada dünya ekonomisinde önemli bir paya sahip olan Çin ekonomisi ile bazı Asya ekonomilerini vurması nedeniyle, küresel hasıla üzerindeki etkisinin yılın ilk çeyreğinde daha sınırlı olduğu değerlendirilmektedir. Ancak, yılın ikinci çeyreğinde salgının dünyanın diğer bölgelerine de hızla yayılmasıyla küresel ekonomi üzerindeki etkileri çok daha derin ve yaygın bir şekilde hissedilmiştir.
Küresel hasıladaki 2020 yılının ilk yarısında görülen daralma ağırlıklı olarak gelişmiş ekonomilerde görülen zayıf ekonomik aktiviteden kaynaklanmıştır. Nitekim 2020 yılının ilk çeyreğinde Avrupa’daki önemli ekonomiler olan Almanya, Fransa, İngiltere ve İtalya sırasıyla -2,2, -5,3, -2,2 ve -5,3 oranında daralmıştır. Benzer şekilde, ABD ekonomisinin de aynı dönemde yüzde -1,3 oranındaküçüldüğü izlenmiştir1.
Yılın ilk çeyreğinde salgının merkezi üssü Çin iken, ikinci çeyreğin başlarında gelişmiş Avrupa ülkeleri ve ABD olmuştur. Bu ülkelerde ağır sağlık tahribatına yol açan salgının tedarik zincirinde yol açtığı sorunlar ile ticaret üzerindeki yıkıcı etkisi başta AB ekonomileri olmak üzere küresel imalat sanayi üretimi üzerinde olumsuz etki yapmıştır.
Çin’de yılın ilk çeyreğinde başlayan salgın, özellikle yılın ikinci çeyreğinde Rusya, Brezilya, Hindistan, Meksika gibi gelişmekte olan büyük ölçekteki ekonomilerde etkili olmaya başlamış ve ekonomik faaliyetlerde belirgin yavaşlama meydana getirmiştir. İkinci çeyrekte bu ekonomilerin hepsinde salgının yayılımı gelişmiş ekonomilere göre daha hızlı olmuştur. Gelişmekte olan ekonomiler de kendi içlerinde salgından farklı derecelerde etkilenmişlerdir. Bunun temel nedeni gelişmekte olan ülkeler arasındaki yapısal farklılıklar (örneğin, salgından ciddi şekilde etkilenen turizm ve petrol gibi sektörlere bağımlılık), salgın ile mücadeledeki farklılıklar, verimlilik farkları, kriz öncesi büyüme trendleri ve yurtdışı finansal akımlara bağımlılık açısından mevcut olan ayrışmalardır.
Ayrıca, başta ulaştırma ve turizm sektörleri olmak üzere birçok hizmet sektöründe faaliyetler ikinci çeyrekte büyük ölçüde yavaşlamıştır. Hizmetler sektörü salgından çok daha fazla etkilenirken, imalat sanayi faaliyetlerindeki gerileme daha düşük seviyede gerçekleşmiştir.
Kaynak: Strateji ve Bütçe Başkanlığı Dünya Ekonomisindeki Son Gelişmeler Bülteni (Ocak-Haziran)
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.