Ana Sayfa Vergi 2019 Yılı İçin Menkul Sermaye Gelirlerinin Beyan Sınırları Nedir?

2019 Yılı İçin Menkul Sermaye Gelirlerinin Beyan Sınırları Nedir?

555
0

MENKUL SERMAYE İRATLARININ YILLIK BEYANNAME İLE BEYAN
EDİLMESİ

Gerçek kişilerce 2019 yılında elde edilen menkul sermaye iratlarının bir kısmı beyan edilecek gelir toplamının 40.000 TL’yi aşması halinde, bir kısmı ise vergi kesintisine ve istisnaya tabi olmadıkları için 2.200 TL’yi aşması halinde yıllık beyanname ile beyan edilecektir.

Menkul sermaye iratlarının yıllık beyanname ile beyan edilip edilmeyeceğine ilişkin
açıklamalar aşağıda yer almaktadır.

1. Tutarı Ne Olursa Olsun Beyan Edilmeyecek Menkul Sermaye İratları

Aşağıda sayılan menkul sermaye iratları tutarı ne olursa olsun beyan edilmez ve diğer gelirler nedeniyle verilen beyannameye de dahil edilmez.

1.1. Gelir Vergisi Kanunu’nun Geçici 67 nci maddesi kapsamında vergi kesintisine tabi tutulmuş olan (Ticari kazançla ilişkisi olmaması şartıyla);

• Mevduat faizleri,

• Özel finans kurumlarınca (Katılım Bankaları) kar ve zarara katılma hesabı karşılığında ödenen kar payları,

• Repo Kazançları,

1.2. Tüzel kişiliği haiz emekli sandıkları, yardım sandıkları ile emeklilik ve sigorta şirketleri tarafından ayrılmalar nedeniyle yapılan ödemelerin ve bireysel emeklilik sisteminden ayrılanlara yapılan ödemelerin içerdiği irat tutarları,

1.3. Kurumlar vergisi mükelleflerince 31/12/1998 ve daha önceki tarihlerde sona eren
hesap dönemlerinde elde edilen kazançların dağıtımı halinde, gerçek kişilerce elde edilen kar payları,

1.4. Kurumların karlarını sermayeye eklemek suretiyle gerçekleştirdikleri kar dağıtım
işlemlerinde gerçek kişi ortaklarca elde edilen kar payları.

2. 2.200 TL’lik Tutarı Aşması Halinde Beyan Edilecek Menkul Sermaye İratları

Türkiye’de vergi kesintisine tabi olmayan ve istisna uygulanmayan aşağıda belirtilen menkul sermaye iratları 2.200 TL’lik tutarı aşması halinde yıllık beyanname ile beyan edileceklerdir.

2.1. Kıyı bankacılığından (off-shore bankacılık) elde edilen faiz gelirleri,

2.2. Hisse senetleri ve tahvillerin vadesi gelmemiş kuponlarının satışından elde edilen
bedeller (01/01/2006 tarihinden önce ihraç/iktisap edilenler),

2.3. İştirak hisselerinin sahibi adına henüz tahakkuk etmemiş kar paylarının devir ve
temliki karşılığında alınan para ve ayınlar,

2.4. Her çeşit senetlerin iskonto edilmesi karşılığında alınan iskonto bedelleri,

2.5. Yurt dışından elde edilen diğer menkul sermaye iratları (faiz, repo, kar payı vb.),

2.6. Her türlü alacak faizleri.

Burada bahsedilen 2.200 TL’lik tutar bir istisna olmayıp, gelirin beyan edilip edilmeyeceğinin tespitinde dikkate alınacak bir haddir. Buna göre, menkul sermaye iradı olarak elde edilen gelir 2.200 TL’yi aşıyorsa, elde edilen gelirin tamamı beyan edilecektir.

2.3. 40.000 TL’lik Tutarı Aşması Halinde Beyan Edilecek Menkul Sermaye İratları Elde edilen gelirin 40.000 TL’yi aşması halinde aşağıdaki gelirlerin tamamı yıllık beyanname ile beyan edilecektir.

1. 01/01/2006 tarihinden önce ihraç edilmiş olan her çeşit tahvil ve Hazine bonosu
faizleri ile Toplu Konut İdaresi, Kamu Ortaklığı İdaresi ve Özelleştirme İdaresince çıkarılan menkul kıymetlerden elde edilen gelirler,

2. Tam mükellef kurumlar tarafından yurtdışında ihraç edilen tahviller ile tam mükellef varlık kiralama şirketleri tarafından yurtdışında ihraç edilen kira sertifikalarından sağlanan gelirler,

3. Tam mükellef kurumlardan elde edilen kar payları.

Menkul sermaye iratları toplamının 40.000 TL’yi aşıp aşmadığının tespitinde, indirim oranı ve istisna uygulanabilecek menkul sermaye iratlarının, indirim oranı ve istisna uygulandıktan sonra kalan kısımlarının dikkate alınması gerekmektedir.

01/01/2006 tarihinden önce ihraç edilmiş olan Devlet tahvili ve Hazine bonolarından elde edilen gelirlere ilişkin Gelir Vergisi Kanunu’nun geçici 59 uncu maddesinde yer alan istisna uygulaması 31/12/2007 tarihinde son bulduğundan, 01/01/2008 tarihinden itibaren bu kıymetlerin faiz gelirleri ve elden çıkarılması dolayısıyla elde edilen gelirler ile ilgili olarak istisna uygulaması söz konusu değildir.

2.4. Defter Tutmaya Mecbur Olan Mükelleflerin Menkul Sermaye İratlarına Ait Kayıtlar

213 sayılı Vergi Usul Kanunu’na göre defter tutmaya mecbur olan gerçek kişi mükelleflerin, gelir vergisine tabi menkul sermaye iratları ve bunlara müteallik giderleri, diğer kazançlarını tespit için tuttuğu hesaplarla karıştırılmadan ve onlarla birleştirilmeden, defter-i kebir veya işletme hesabının veya serbest meslek kazanç defterinin ayrı bir sayfasına veya ayrı bir deftere veyahut bir cetvele ayrı ayrı kaydetmesi gerekmektedir.

 


Kaynak: GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


Önceki İçerikTarımsal girdi fiyat endeksi Şubat 2020’de %0,47 arttı
Sonraki İçerikEnflasyondan arındırmaya ilişkin indirim oranı 2019 yılı için %113,35 olması nedeniyle beyan edilmeyecek MSİ

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz