KAR PAYLARININ VERGİLENDİRİLMESİ
Gerçek kişilerce, tam mükellef kurumlardan elde edilen ve Gelir Vergisi Kanunu kapsamında kar payı sayılan gelirler aşağıdaki gibidir:
● Her türlü hisse senetlerinin kar payları,
● İştirak hisselerinden doğan kazançlar,
● Kurumların idare meclisi başkan ve üyelerine verilen kar payları. (Yönetim ve denetim kurulları başkanı ve üyeleriyle tasfiye memurlarına bu sıfatları dolayısıyla ödenen veya sağlanan para, ayın ve menfaatler ücret sayılır.)
Tam mükellef kurumlardan elde edilen ve yukarıda sayılan kar paylarının yarısı gelir
vergisinden istisna olup, kalan tutar vergiye tabi gelir olarak dikkate alınacaktır.
Beyana tabi başka gelirlerin bulunmaması halinde, vergiye tabi gelir 40.000 TL’yi aşıyor ise beyan edilecektir.
Beyan edilen tutar üzerinden hesaplanan gelir vergisinden, karın dağıtımı aşamasında yapılan %15 oranındaki vergi kesintisinin tamamı (istisnaya isabet eden kısım dahil) mahsup edilecek olup, mahsup sonrası kalan tutar (mahsubu yapılamayan vergi kesintisi tutarı) genel hükümler çerçevesinde red ve iade edilecektir.
Kurumların 31/12/1998 ve daha önceki tarihlerde sona eren hesap dönemlerinde elde ettikleri kazançlarını dağıtmaları halinde, gerçek kişilerce elde edilen bu kar payları, tutarı ne olursa olsun yıllık beyanname ile beyan edilmeyecektir.
01/01/1999–31/12/2002 tarihleri arasında sona eren hesap dönemlerine ilişkin olup,
kurumlar vergisinden istisna edilmiş kazançlar ile Gelir Vergisi Kanunu’nun Geçici 61 inci maddesi kapsamında vergi kesintine tabi tutulmuş olan yatırım indirimi istisnasından yararlanan kazançların dağıtılması halinde, gerçek kişilerce elde edilen kar paylarının net tutarına elde edilen kar payının 1/9’u eklendikten sonra bulunan tutarın yarısı vergiye tabi gelir olarak dikkate alınacaktır. Beyan edilen tutarın 1/5’lik kısmı hesaplanan gelir vergisinden mahsup edilecektir.
Menkul sermaye iratlarına ilişkin bildirim doldurulurken, sadece adi komandit şirketlerin komanditer ortakları, limited şirket ortakları ve anonim şirketlerin kurucu ortakları ile yönetim kurulu üyesi ortakları ödemiş oldukları Bağ-Kur primlerini elde edilen menkul sermaye iradı tutarıyla sınırlı olmak üzere indirebileceklerdir.
ÖRNEK
Mükellef (E) 2019 yılında, tam mükellef bir kurum olan (F) Anonim Şirketinden
brüt 1.200.000 TL tutarında kar payı (temettü) elde etmiştir. Bu mükellefin başka geliri bulunmamaktadır.
Elde edilen kar payı kurum bünyesinde %15 nispetinde vergi kesintisine tabi tutulmuş olup, bu tutar 180.000 TL’dir.
Mükellef (D)’nin elde ettiği kar payının yarısı gelir vergisinden istisna olup, kalan yarısı 600.000 TL’dir. Bu tutar beyan sınırı olan 40.000 TL’yi aştığı için beyan edilecektir. Kurum bünyesinde yapılmış olan vergi kesintisinin tamamı hesaplanan vergiden mahsup edilecektir.
Mükellefin beyanı aşağıdaki gibi olacaktır.
İstisna tutarı (1.200.000×1/2) | 600.000 TL |
Kalan tutar (1.200.000–600.000 ) | 600.000 TL |
Vergiye tabi gelir (Matrah) | 600.000 TL |
Hesaplanan gelir vergisi | 203.460 TL |
Kesinti yoluyla ödenen vergi | 180.000 TL |
Ödenecek gelir vergisi | 23.460 TL |
Ödenecek damga vergisi | 89,10 TL |
Kaynak: GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.