Ana Sayfa Vergi 150 dönüm altındaki arazilerden elde edilen gelirler vergilendirilir mi?

    150 dönüm altındaki arazilerden elde edilen gelirler vergilendirilir mi?

    Gerçek Usulde Vergiye tabi çiftçinin Teslim ettiği süt için düzenlediği faturalarda Gelir vergisi tevkifatının yapılıp yapılmayacağı.

    435
    0

    Çay işletmelerinden adına yatırılan 3.049,64 TL geksis raporunda gelir olarak 2019 yılı SMK’na eklenmesi istenmektedir. Elde edilen zirai kazanç veraset ile kalan 2 dönüm çay arazisinin 1/4 kadarının sahibiyim. Elde edilen zirai gelir istisna kapsamına girmiyor mu? 

    GVK 54. maddesinde işletme büyüklüğü ölçüleri belirlenmiştir. 

    A) Arazi üzerinde yapılan zirai faaliyetlerde:
    8 inci grup: Çay ziraatinde ekili arazinin yüzölçümü toplamı (150) dönüm (Mahsul verebilecek hale gelmeyenler hariç); olan çiftçiler gerçek usulde vergilendirilmez. 

    Bu kişilerden alınan ürünler için düzenlenecek Müstahsil makbuzunda GV stopajı yapılır ve başka vergileme olmaz. Başka gelir unsuru olsa da buradan elde edilen gelir beyan edilmez. 

    Konu ile ilgili olarak VD de bu işi bilen Şef, muavin veya MD ile görüşünüz. VD de çözemezseniz durumu İST. VD. BŞK lığına iletiniz. 

    Hiç kimse kendine göre hukuk yaratamaz. Kanunlara uymak zorundadır.

     Özelge: Gerçek usulde vergiye tabi çiftçinin teslim ettiği süt için düzenlediği faturalarda gelir vergisi tevkifatının gösterilip gösterilmeyeceği hk.

    T.C.

    BURDUR VALİLİĞİ

    Defterdarlık Gelir Müdürlüğü

    Sayı : B.07.4.DEF.0.15.10.00-003-11 24/08/2011
    Konu : Gerçek Usulde Vergiye tabi çiftçinin Teslim ettiği süt için düzenlediği faturalarda Gelir vergisi tevkifatının yapılıp yapılmayacağı.

     İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda; süt hayvancılığı faaliyetinden dolayı gerçek usulde zirai kazançtan dolayı gelir vergisi mükellefi olduğunuzu, kooperatiflere, gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerine teslim ettiğiniz süt nedeniyle düzenlediğiniz faturalar üzerinde 153 ve 164 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğleri gereği tevkifat gösterilip gösterilmeyeceği hakkında Defterdarlığımız görüşü istenildiği anlaşılmaktadır.

    213 sayılı Vergi Usul Kanununun 11 inci maddesi ile tevkif yoluyla ödenen vergilerde müteselsil sorumluluk esası getirilmiştir. Söz konusu maddede mal alımı ve satımı dolayısıyla vergi kesintisi yapmak ve vergi dairesine yatırmak zorunda olanların, bu yükümlülüklerini yerine getirmemeleri halinde, bu kişilerle birlikte verginin ödenmemesinden alım satıma taraf olanların tümünün müteselsilen sorumlu olacakları hüküm altına alınmıştır.

    193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasında ise; “Kamu idare ve müesseseleri, iktisadi kamu müesseseleri, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadi işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, ziraikazançlarını bilânço veya zirai işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçiler aşağıdaki bentlerde sayılan ödemeleri (avans olarak ödenenler dâhil) nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecburdurlar.” hükmü yer almakta olup, anılan maddenin 11 numaralı bendi uyarınca “çiftçilerden” satın alınan zirai mahsuller ve hizmetler için yapılan ödemelerden bu bentte yazılı oranlarda gelir vergisi tevkifatı yapılması gerektiği hüküm altına alınmıştır.

    Konu ile ilgili olarak yayımlanan 153 ve 164 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğlerinde, zirai ürün alımında yapılacak gelir vergisi tevkifatı ve müteselsil sorumluluk esaslarına ilişkin olarak gerekli açıklamalar yapılmıştır.

    Söz konusu tebliğlerin “Tevkifat Yapmak Zorunda Olan Kamu Kurum ve Kuruluşları Dışındaki Kurum, Kuruluş ve Kişilerce Zirai Ürün Alımında Yapılacak Gelir Vergisi Tevkifatı ve Müteselsil Sorumluluk” başlıklı 3 üncü bölümünde; “… Bu hükümlere göre, yukarıda sayılan kurum, kuruluş ve kişiler; çiftçilerden satın aldıkları zirai ürünler için yaptıkları ödemelerden (avans olarak ödenenler dâhil) tevkifat yapmak zorundadırlar. Ancak, bu tevkifatın yapılmaması halinde, ürünü çiftçiden satın alanın sorumluluğu olmakla birlikte, bu ürünün daha sonraki safhalarda alım-satımına taraf olanlar da tevkif yoluyla ödenmeyen vergi ile buna bağlı ceza, gecikme faizi ve gecikme zammından müteselsilen sorumlu olacaklardır. Diğer bir anlatımla, zirai ürünlerin çiftçi dışındaki kişilerden satın alınması halinde, ürünü satın alanlar, bu ürünlerle ilgili gelir vergisi tevkifatının yapıldığına kanaat getirirlerse, gelir vergisi tevkifatını yapmayabileceklerdir. Bu durumda, tevkif yoluyla ödenmesi gereken vergi ile buna bağlı ceza, gecikme faizi ve gecikme zammından müteselsilen sorumlu olacaklardır. Ancak, mükellefler müteselsil sorumluluğun dışında kalmayı tercih ettikleri takdirde, zirai ürünü kimden satın almış olursa olsunlar, gelir vergisi tevkifatı yaparak ilgili vergi dairesine yatırmak zorundadırlar.” açıklamalarına yer verilmiştir.

    Yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde, kooperatifler ile gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerine yaptığınız süt teslimlerinde zirai ürün bedeli olarak tarafınıza nakden veya hesaben yapılan ödemelerden Gelir Vergisi Kanununun 94/11 maddesi uyarınca gelir vergisi tevkifatı yapılması, bu durumun fatura üzerinde de gösterilmesi gerekmektedir.


    Kaynak: ismmmo,GİB
    Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


    Önceki İçerikHasılat esaslı vergilendirmeye geçen mükellefler alış faturalarındaki indirilecek KDV’yi kullanabilir mi?
    Sonraki İçerikYurt dışından alınan lisans faturasına KDV 2 uygulamalı mıyız?

    CEVAP VER

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz