Ana Sayfa Mevzuat 1 Temmuz 2021 Tarihinden İtibaren Vergiden İstisna Kıdem Tazminatı Tutarı

1 Temmuz 2021 Tarihinden İtibaren Vergiden İstisna Kıdem Tazminatı Tutarı

380
0

TÜRMOB

Mevzuat Sirküleri 08.07.2021/141

1 Temmuz 2021 Tarihinden İtibaren Vergiden İstisna Kıdem Tazminatı Tutarı

01.07.2021-31.12.2021 tarihleri arasında geçerli olmak üzere uygulanacak vergiden istisna kıdem tazminatı tutarı 8,284.51 TL’dir.

Kıdem tazminatı belirli bir süre çalıştıktan sonra işine son verilen ya da emeklilik dolayısıyla işinden ayrılmak durumunda bulunan işçiye, çalıştığı süreye göre, işyerince topluca ödenen para olarak tanımlanmaktadır. Gelir Vergisi Kanunu’na göre kıdem tazminatlarının belirli koşullar içerisinde vergilendirilmemesi gerekmektedir. Bu kapsamda 21/3/2018 tarihli ve 7103 sayılı Kanunun 5’inci maddesi değişik Gelir Vergisi Kanunu’nun kıdem tazminatı ile ilgili 25/7’nci fıkrası aşağıdaki gibidir.

“7. (Değişik: 21/3/2018-7103/5 md.) a) 25/8/1971 tarihli ve 1475 sayılı İş Kanunu ve 20/4/1967 tarihli ve 854 sayılı Deniz İş Kanunu’na göre ödenmesi gereken kıdem tazminatlarının tamamı ile 13/6/1952 tarihli ve 5953 sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanuna göre ödenen kıdem tazminatlarının hizmet erbabının 24 aylığını aşmayan miktarları (Hizmet ifa etmeksizin ödenen ücretler tazminat sayılmaz.);
b) Hizmet erbabının tabi olduğu mevzuata göre bu bendin (a) alt bendinde belirtilen istisna tutarının hesabında dikkate alınmak şartıyla, hizmet sözleşmesi sona erdikten sonra; karşılıklı sonlandırma sözleşmesi veya ikale sözleşmesi kapsamında ödenen tazminatlar, iş kaybı tazminatları, iş sonu tazminatları, iş güvencesi tazminatları gibi çeşitli adlar altında yapılan ödemeler ve yardımlar (Bu bendin uygulamasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.)”

7103 sayılı Kanunla 193 sayılı Kanunun 25 inci maddesinin birinci fıkrasının yeniden düzenlenen (7) numaralı bendinin (a) alt bendi ile 1475, 854 ve 5953 sayılı Kanunlara göre ödenen kıdem tazminatlarına uygulanacak istisnaya ilişkin düzenleme aynen korunmuştur.

1475 ve 854 sayılı Kanunlar uyarınca, hizmet erbabının çalıştığı süre ve kıdem tazminatına esas ücreti dikkate alınarak hesaplanan ve ödenen kıdem tazminatları istisna kapsamına girmekte olup
hesaplanan bu tutarları aşan ilave ödemeler ise ücret kapsamında değerlendirilmek suretiyle vergilendirilmektedir.

Hizmet erbabının kıdem tazminatına esas ücretine göre hesaplanan ve en yüksek Devlet memuruna bir hizmet yılı için ödenen azami emekli ikramiyesi tutarını aşan ödemelerde ise en yüksek Devlet memuruna ödenen azami emekli ikramiyesi kadarlık kısmı istisnaya konu edilecek, aşan kısmı ise ücret olarak vergilendirilecektir. Bu hesaplamada en yüksek devlet memuru olarak daha önce Başbakanlık Müsteşarı dikkate alınırken, yeni başlayan Cumhurbaşkanlığı sisteminde, en yüksek devlet memuru olarak Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanı dikkate alınmaktadır.
11/06/2018 tarihli ve 30448 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 303 seri No.lu GVK Genel Tebliği ile 7103 sayılı Kanun değişikliğe ilişkin açıklamalar yapılmıştır. Bu açıklamaların bazı bölümleri
aşağıdaki gibidir.

“ÖRNEK:

Örnek 8: (C) Anonim şirketinde 20 yıl süreyle çalıştıktan sonra 5/2/2018 tarihinde işten ayrılan (D)’ye, işvereni tarafından 854 sayılı Kanun uyarınca, kıdem tazminatına esas ücreti olan 7.500
TL üzerinden hesaplanan 150.000 TL kıdem tazminatı ödenmiştir. Hesaplanan kıdem tazminatı tutarı 150.000 TL olsa da istisna edilecek tutar, en yüksek Devlet memuruna bir hizmet yılı için ödenen azami emekli ikramiyesi tutarı ve çalışma süresi dikkate alınarak hesaplanan tutarı aşamayacaktır. Vergiden istisna kıdem tazminatı tutarı bu örnekte 02/01/2018 tarihi itibariyle geçerli olan 5.001,76 TL olarak dikkate alınacaktır.

Buna göre, (D)’nin 20 yıl çalışması karşılığı istisna edilecek azami tutar (5.001,76×20=) 100.035,20 TL dir. Bu nedenle (D)’ye ödenen 150.000 TL kıdem tazminatının 100.035,20 TL’lik
kısmı gelir vergisinden istisna edilecek, aşan kısım olan (150.000-100.035,20=) 49.964,80 TL ise ücret olarak vergiye tabi tutulacaktır.”

Kıdem tazminatına ilişkin yasal düzenleme, 4857 sayılı İş Kanunun 120’nci maddesi uyarınca halen yürürlükte olan 1475 sayılı İş Kanunu’nun 14’üncü maddesinde yer almaktadır. 4857 sayılı
İş Kanunu’nun geçici 6’ncı maddesi uyarınca kıdem tazminatı için bir kıdem tazminatı fonu kurulacaktır. Kıdem tazminatı fonuna ilişkin Kanunun yürürlüğe gireceği tarihe kadar işçilerin
kıdemleri için 1475 sayılı İş Kanunu’nun 14’üncü maddesi hükümlerine göre kıdem tazminatı hakları saklı olduğundan ve bugüne kadar Kıdem Tazminatı Fonu’na ilişkin yasal düzenleme yapılmadığından halen kıdem tazminatının 1475 sayılı Kanunu’nun 14’üncü maddesi uyarınca ödenmesi gerekmektedir.

Bu kapsamda kıdem tazminatlarının gelir vergisinden istisna edilen tutarının hesaplanmasında memuriyet aylık katsayısı ile memuriyet taban aylığı katsayısı dikkate alınarak hesaplama
yapılmaktadır.

Hazine ve Maliye Bakanlığı Kamu Mali Yönetim ve Dönüşüm Genel Müdürlüğünü 07/07/2021 tarihli ve 27998389-010.06.02-421208 yazısında; 1/7/2021-31/12/2021 döneminde geçerli olmak üzere; aylık katsayısının (0,179797), memuriyet taban aylığı göstergesine uygulanacak taban aylık katsayısının (2,814188), iş güçlüğü, iş riski, temininde güçlük ve mali sorumluluk zamlarının aylık tutarlara çevrilmesinde uygulanacak yan ödeme katsayısının ise (0,057019) olarak belirlendiği belirtilmiştir.

27.08.2015 tarih ve 29458 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan 2015/8057 No.lu Kararname ile en yüksek devlet memurunun emeklilik ikramiyesinde dikkate alınan emeklilik keseneği ve kurum karşılığı oranı %200’den %215’e yükseltilmiştir.

Buna göre, 01/07/2021-31/12/2021 döneminde geçerli olacak Kıdem Tazminatı Tavanı ise aşağıdaki olmaktadır.

01.07.2021 tarihinden itibaren, Gelir Vergisinden istisna edilecek kıdem tazminatı tutarı 8.284,51 TL’dir.

Brüt ücret üzerinden hesaplanması gereken kıdem tazminatından sadece damga vergisi kesintisi (binde 7,59 oranında) yapılması gerekmektedir.
İşe başlama tarihinden çıkış tarihine kadar geçen her tam yıl için işçiye 30 günlük brüt ücret üzerinden kıdem tazminatı ödenir. Bir yıldan artan süreler içinde aynı oran üzerinden ödeme yapılır.

Kıdem tazminatının tahakkuk ettirildiği tarih itibariyle mi yoksa ödendiği tarih itibariyle mi gider yazılacağı konusunda Maliye Bakanlığı’nın farklı görüşlerinin olduğunun dikkate alınması gerekmektedir.

Bu konuda Maliye Bakanlığı; 20/03/2015 tarihli ve 84098128-120.01.02.07[40-2013-3]-143 özelgesinde

“…kıdem ve ihbar tazminatının gider kaydı konusunda Gelir Vergisi Kanunu’nun 40’ıncı maddesinde özel bir hüküm olmamakla birlikte maddenin birinci fıkrasının (3) numaralı bendi çerçevesinde kurum kazancının tespitinde gider olarak indirilebilmesi için İş Kanunu’na göre işçinin kıdem tazminatına hak kazanması ve hak edilen kıdem tazminatının da işçiye ödenmiş olması gerekir. Tahakkuk etmiş olsa da ödenmemiş kıdem tazminatının gider yazılması mümkün değildir. Bu nedenle, iş akdinin fesih sözleşmesi ile sona erdirilmesi veya mahkeme kararı dolayısıyla şirketiniz tarafından çalışanlarınıza ödenecek kıdem ve ihbar tazminatı giderlerinin, yukarıda yer alan hükümler çerçevesinde ödemenin yapıldığı dönemde kurum kazancının tespitinde indirim konusu yapılması mümkün bulunmaktadır.”

görüşüne yer vermiştir.

Kıdem tazminatları 1.1.2005 tarihinden itibaren aşağıdaki gibi olmuştur.


Kaynak: TÜRMOB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


Önceki İçerik7326 sayılı kanun kapsamında Kurumlar ve KDV matrah artışını aynı anda yapmak zorunda mıyız?
Sonraki İçerikTemmuz 2021 Kira artış oranı %14,55 oldu.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz